25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

178 ‘Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit’ “Aydın Boysan Beyefendi’nin anısına” 4401 Patricia Daunt, Büyük Britanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde çalışırken aynı yerde görevli genç diplomat Timothy Daunt ile 1960’ta evlenir. Türkiye’ye ayak bastığı andan itibaren tarih ve coğrafyamızın tutkunu olur. Sir Timothy Daunt, 1980’lerin sonunda Ankara Büyükelçisi olunca Patricia da butik Türkiye dergisi Cornucopia’ya gezi yazıları yazmaya başlar. Cornucopia, İngilizce yayımlanan mükemmel bir dergi ve Kitap İçin’de onu az methetmemişimdir. Cornucopia, Patricia Daunt’un gezi yazılarından bir seçmeyi “The Palace of Lady’s Summerhouse” adıyla yayımladı. Bu nitelikli ve şık kitabı, bibliyofillere ve İngilizce hediyelik kitap arayanlara içtenlikle öneririm. 4402 Daunt çiftinin oğlu James Daunt (doğ. 1963), Cambridge’den mezun olduktan sonra bankacılık yaptı. Sıkılınca 1990’da Londra’nın Marylebone High Street semtinde, gezi ve edebiyat yapıtlarına öncelik veren butik bir kitabevi (Daunt Books) açtı. Başarılı olunca beş şubeyi daha hizmete soktu. Bibliyofil bir Rus işadamı, Daunt Books’un Holland Park şubesinin müdavimiydi. Ülkenin en büyük kitabevi zinciri Waterstones’u 60 milyon sterline satın aldı ve sürpriz bir seçimle James Daunt’u 2011’de Waterstones’un başına getirdi. James başarılı oldu, şirketi kâra geçirdi ve Waterstones 450 milyon sterlin karşılığında yeniden görücüye çıkıyor. (Daunt Books’un Holland Park şubesiyle gönül bağım var: 2008’de “Songs My Mother Never Taught Me” yayımlanınca Londra’daki büyükelçiliğimizden kitabın lansmanı için bir salon rica ettik; kokteyl ve diğer masraflar bana ait olacaktı. Dönemin büyükelçisi bir komik bahaneyle talebimizi reddetti. Daunt Books, Holland Park şubesini etkinliğimize karşılıksız tahsis etti. Kokteyl başarılı geçti, Türkiye ve edebiyatımız için bir fırsat oldu. Ardından İngiltere’de yayımlanan diğer iki kitabımın lansmanı da orada yapıldı. Türk(iye) dostu Daunt Ailesi’ne, vesileyle teşekkürlerimi sunarım.) 4403 (R)EZİL. Patricia Daunt 4404 “Esas Mesele idi Fiil”denKomet, CAN: 1. Siz ki okumuyorsunuz. Ben sizi ne yapabilirim. Başınıza taş düşsün eliniz parmağınız burkulsun Siz ki benim şiirlerimi okumuyorsunuz. Ben sizi ne yapayım kör kuyulara mı sarkıtayım Ümit Yaşar sizlere şiirler yazsın kalkıp mezarından. (Oğlu okuldan arkadaşım Vedat, bir resim hediye etmiştim kendisine, intihar etti çok üzüldüm. Babası yani şair o kadar çok intihar etmiş ama hiç ölememişti.) 4405 Önemli şair k. İskender’in deneme kitaplarını, içindeki parçaların başlığı aşkına dahi alırım. “Türkçe Sözlü Hafif Mavi”den örnekler: Şu an meşgulüm penaltı atışı kullanıyorum ben seni birazdan ararım / Gökyüzünün sinir sistemi / Mehmet Âkif beni tedavi ederken öldü / Abbas akşamı bekler, atlas dünyayı taşır / Osmanlıca küfür öğrenmek istiyorum / Eskiden “deklanşör” denen bir tetik vardı evlat / Gasilhanede yaşgünü partisi… 4406 k. İskender de sıkı Fenerbahçeli’dir! >4407 Ferruh Doğan’ın (1923 2000), 1956 tevellütlü karikatürü (işbu yazıda yer almaktadır), yarım yüzyıldır durduğumuz bir noktaya şerh düşmektedir. 4408 Küresel kültürazzi: İkisi de savaş uçağı pilotuydu; James Dickey İkinci Dünya Savaşı’nda Pasifik Okyanusu’nda 100’den fazla, Joseph Heller Avrupa’da altmıştan fazla sefere çıktı. / Walt Whitman’ın anası, D. H. Lawrence’ın babası kara cahildi. / Heinrich Heine 1821’de, “Kitapları ateşe verenler, insanları da yakar” demişti. Heine’in Montmartre’daki mezarı, İkinci Dünya Savaşı’nda, Naziler tarafından tahrip edildi. / Bach beste yapmaya başlamadan önce dua ederdi. / Andreas Vesalius, on altıncı yüzyılda Padua Üniversitesi’nde tıp öğrencisiydi; bitirme sınavlarında o kadar yüksek notlar aldı ki ertesi gün profesörlüğe terfi ettirildi. / Charles Dickens ve Puccini, yapıtlarındaki acıklı pasajları yazdıktan sonra ağlarlardı. / 1953’te Nobel Edebiyat Ödülü kazanan Winston Churchill’in beş romanı çoksatar listelerine girmişti. / Descartes, Pascal, Spinoza, Kant, Schopenhauer, Kierkegaard, Nietzsche ve Wittgenstein hiç evlenmedi. / George Orwell, Cyril Connoly, Henry Green ve Ian Fleming, aynı zamanda Eton’da öğrenciydi. / Isaac Newton Cambridge Üniversitesi’ndeki matematik derslerinde öyle zor örnekler verirdi ki derslerine çok az sayıda öğrenci katılırdı… 4409 Kitaplığımda bile bile aldığım sahte imzalı (fiyatı ehvendi) bir kitap var. 2015’te, online sahaf ortamı Abebooks’ta safari yaparken bulduğum ve Taner Baybars’ın İngilizceye çevirdiği “The Moscow Symphony”nin, Nâzım Hikmet tarafından imzalandığı iddia ediliyordu. Oysa kitap 1971’de yayımlanmış, Nâzım Hikmet ise 1963’te ölmüştü. Güya Nâzım Hikmet Kate D. ile Richard J.’ye 1969’da imzaladığı kitapta, “Beni ha pisten kurtarma çabalarınıza teşekkür ve tüm en iyi dileklerle” diyordu. (Sallamak güzel şey be kardeşim!) 4410 Bir deneysel roman projesi: İlk bölümü, tek sayfa ve tek sözcüklerden oluşan cümleler; ikinci bölümü, iki sayfa ve iki sözcükten oluşan cümleler, üçüncü bölümü, üç sayfa ve üç sözcükten oluşan cümlelerden mürekkep! [Nerede biteceği (y)azarın sabrına havale.] 4411 “Karım odamın penceresinden sokağı izlerken de mesai yaptığımın farkında değil” diye yakındığını anımsarım bir Amerikalı yazarın. Ben ise mesaimin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini kestirememenin keyfini sürerim. 4412 Standup’çı Rita Rudner’dan iki inci: Küpe takan erkekler evliliğe hazır sayılır; acıyı tatmış ve bir mücevher almışlardır. Las Vegas’taki eğitim sistemi beni düşündürüyor; okullarda yalnızca 21’e kadar saymayı öğretiyorlarmış. 4413 Gonca Özmen ve Mehmet Taner’den turfanda şiirler özledim! 4414 07.12.2017’de TESAK’ta yaptığım konuşmanın başlığı, “Bir Cümleden Uzunsa Uyduruyorumdur” idi. Kısmen veya tamamen ıskalanmış yazarlara kıs(s) a kıs(s)a değindiğim konuşmada Emin Özdemir, Ayhan Bozfırat, Ahmet Vefik Paşa, (Gabriel Josipovici, Patrick Modiano, Andre Aciman) ve James Redhouse’u andım. Edebiyat ve güzel sanatların hamisi, vizyoner işadamı Kâzım Taşkent’i unutmadım ve k. İskender ustanın denemeleri ile aforizmalarından örnekler verdim. (Gabriel Josipovici, Patrick Modiano ve Andre Aciman en beğendiğim ve yaşayan üç Batılı yazar. İki ortak özelliği vardır; Musevidirler ve dedeleri Osmanlı vatandaşıdır.) 4415 Ziya Paşa’dan (18291880) bir anlamlı beyit: “Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet?” (Muhzır: Osmanlı şer’î mahkemesinde davalı ile davacıyı huzura getiren kişi.) 4416 “Ne bir aptal seni öpsün ne de bir öpücük seni aptallaştırsın.” Joey Adams 4417 Kitap önerileri: İsviçre KahvehaneleriUğur Kökden, Eksik Parça / BekçiEnis Batur, Kırmızı Kedi / Bir Arkeoloji Dedektifinin MaceralarıFaruk Şüyün, Oğlak / Ceza SömürgesiFranz Kafka (Çev. Kerem Çalışkan), Remzi Kitabevi / MıntıkaMathias Enard (Çev. Ebru Erbaş), CAN / YaşamdaşlarımAlova, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Geceyi Anlat BanaDjuna Barnes (Çev. Aslı Biçen), SEL / Şairaneden ŞiirseleMurat Belge, İletişim / Ben Sultan Abdülhamid HanHalil Bezmen, İskenderiye… >>4418 Yalnızca, elli yaşına gel 8 1 Şubat 2018 KITAP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear