05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

>> sadık kalacak ve Rusya karşısında Osmanlı’nın siyasi bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün korunması ve imparatorluğun iç tutunumunun tahkim edilmesi için çeşitli manevraları içeren bir hareket planı izleyecektir. Meşhur Şark Meselesi’nin, Osmanlıİngiliz ittifakının, Tanzimat modernleşmesinin ve Yeni Osmanlı muhalefetini doğuran siyasi iklimin arka planı budur. Tanzimat dönemi reformlarını karakterize eden, Osmanlı devletini alt yapısal iktidarı güçlü ve sivil topluma nüfuz etme kapasitesi yüksek bir modern devlete dönüştürme çabasıdır. Bu çabaya Batılı büyük devletler arasındaki rekabeti ve çıkar çatışmalarını kullanma, siyasi merkeziyetçiliği güçlendirme ve iktidarı saraydan Babı Âli’ye kaydırma motifleri de eşlik etmiştir. Osmanlı bürokratik ve siyasi elitleri içinde çok geçmeden bir güç tekelleşmesi yaşanmış ve Mustafa Reşit Paşa’nın yetiştirdiği, Batılıların hikmeti hükümetine ve reel politik işleyişe hâkim, Avrupa dillerine ve etiket kurallarına aşina iki isim olan Âli ve Fuad Paşalar elit dolaşımını tıkayacak tarzda devlet mekanizmasını kontrol eder hâle gelmiştir. Şerif Mardin’e göre bu durum mensupları Âli ve Fuad Paşalarla aynı yüksek tabakaya dâhil olan Yeni Osmanlı muhalefetinin filizlenmesinde önemli bir unsurdur. EŞSİZ BİR KAYNAK Yeni Osmanlılar, modern anlamda örgütlenmiş ilk Osmanlı siyasi muhalefet hareketi olarak kabul edilir. Hareketin örgütleyicileri yüksek düzeyde sembolik ve kültürel sermaye sahibi ve ağır aksak gelişen yarıözerk denilebilecek bir entelijansiyanın mensubu olsalar da on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı okuryazarları arasında azımsanmayacak bir kabul gördükleri düşünülür. Büyük devletlerin siyasi oyunları ve Tanzimatçı Paşaların ikbal peşinde koşarak memleket çıkarlarından ödün vermesi yüzünden hakkı yenmiş, sözü kesilmiş olduğunu iddia ettikleri yoksul ve sahipsiz Osmanlı yığınlarının ama bilhassa kendi yurdunda kadim hakları ve ayrıcalıkları ellerinden alınarak âdeta sürgünde yaşatıldığını düşündükleri Müslüman Türkler’in sesi olma iddiasındadır. İşte bu sesi yükseltmek için Hürriyet’i araç kılacaklar ancak gazetenin Osmanlı ülkesine sokulması yasaklanacaktır. Gazetenin neredeyse her sayısında Tanzimat rejiminin tercihlerini ve iş yapma usullerini polemik yanı ağır basan bir tarzda eleştiren Yeni Osmanlılar, Şark Meselesi’nin Batılı aktörlerine ve onların Osmanlı ülkesine yönelik hesaplarına da çeşitli veçhelerden yüklenmişlerdir. “Memleket nasıl kurtulur?” sorusuna verdikleri cevap ise en özet ifadeyle usulü meşveret olarak adlandırdıkları parlamenter monarşik sisteme geçilmesidir. Sürgündeki bu muhalefetin troykası, 1870’lerin başında İstanbul’a geri dönecek ve 1876’da ilk Osmanlı parlamentosunun açılması Ziya Paşa (solda), Namık Kemal ile birlikte... sürecinde Midhat Paşa gibi meşrutiyet yanlısı paşalarla işbirliği hâlinde çalışacaktır. Genel olarak değerlendirildiğinde siyasi polemiğin doğası, Batı’nın entelektüel dünyasıyla karşılaşmanın ve temasın yarattığı kafa karışıklığı, yeni olan her düşünceyi pragmatik açıdan değerlendirme eğilimi, gazetecilik üslubunun dayattığı kısıtlamalar vb. nedenlerle Yeni Osmanlı külliyatı, çeşitli siyasi akım ve ideolojilerin kendi soykütüklerini çıkarırken referans noktası olarak kullanabilecekleri ve yer yer kendi içinde çelişkiler barındıran bir amalgam görüntüsü sunar. Bu görüntüyü yakalayabilmenin en iyi yolu Hürriyet gazetesinin tüm sayılarını toplu hâlde ve arka arkaya okumaktır. Bugüne değin pek çok araştırmacı bu olanaktan yoksundu. Hürriyet sayfalarını ahşap aparatın üzerinde okuduğum ve yağmurlu Londra sokaklarında kafamda Osmanlı ahvali ile düşünceli ve dalgın yürüdüğüm günlerin üzerinden neredeyse yirmi yıl geçti. Bu zaman zarfında, hem Türkiye’den hem de İngilizce konuşulan ülkelerden çok sayıda araştırmacı bana elimde Hürriyet’in şu ya da bu sayısının bir kopyasının olup olmadığını soran ya da belli bir Hürriyet makalesinin Türkçe ya da İngilizce transkripsiyonuna ihtiyacı olduğunu söyleyen elektronik postalar gönderip durdu. On dokuzuncu yüzyıl Osmanlı siyasi ve entelektüel iklimi üzerine çalışanlar için Hürriyet’i farklı kütüphanelerin arşivlerinde bulunan sayıları toplayıp birleştirerek okumak dışında bir seçenek yoktu. Osmanlıca bilmeyenlerin Hürriyet’i okuyabilmesi ise zaten söz konusu değildi. Mürekkep karışması yüzünden okunamayan sözcükler, anlaşılamayan Arapça ve Farsça ifadeler görece acemi araştırmacı için büyük dertti. Her şey bir yana tarihimizin son derece önemli bir dönemecine ayna tutan bir kaynağın genel okua sunulmaması büyük bir eksiklikti. Yayınevinin titizlikle hazırlanmış, orijinal Osmanlıca metni Türkçe transkripsiyonu ile birlikte sunan bu koleksiyonu tüm tarihçilere ve tarih meraklılarına keyifli bir okuma vaat ediyor. Darısı Osmanlı entelektüel mirası içinde Hürriyet’le benzer bir kaderi paylaşan nice kaynağın başına. n Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal‘in Hürriyet Gazetesi (18691870) / Yayına Hazırlayan: Alp Eren Topal / Vakıfbank Kültür Yayınları / 680 s. (2 cilt) KItap 1127 Aralık 2018
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear