Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KItap VİTRİNDEKİLER Sardalye Sokağı / John Steinbeck / Çeviren: Püren Özgören / Sel Yayıncılık / 192 s. Konserveciliğin zirveye ulaştığı 1930’lar Amerikası’nda fabrika işçilerinin yanı sıra sanatçılar, biliminsanları, fahişeler ve serserilerin bir arada yaşadığı bir dünyadır Sardalye Sokağı. Memleketi California’daki bu küçük sokağın tüm renkliliğini, canlılığını, yaşanılan çelişkileri ve kavgaları okurla buluşturan John Steinbeck, gerçek hayattan esinlenerek unutulmaz karakterler yaratır. Renkli tiplemelerin ve olayların süslediği hikâyede, çalışmayı, düzenli bir hayat sürmeyi, sıradanlaşmayı inatla reddeden Mack’in başını çektiği aylak takımı sistemin dışında yaşamanın, sömürü çarklarına başkaldırmanın, dayanışmanın, ihtiyaç duyulan kadarıyla yetinmenin ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Osmanlı İmparatorluğu’nda SarraflıkRumlar, Museviler, Frenkler, Ermeniler (16501850) / Onnik Jamgoçyan / Çeviren: Erol Üyepazarcı / Yapı Kredi Yayınları / 212 s. Osmanlı İmparatorluğu’nda Sarraflık, imparatorluğun en sıkıntılı dönemlerinde sultan ve devlet erkânına verdikleri maddi desteklerle hep hedefte olan amira, sarraf, banker ya da para adamları olarak adlandırılan gayrimüslim tüccarların, gerek mimari, gerek sanayi alanlarında oynadıkları ilerici rolün ve Osmanlı İmparatorluğu’na sağladıkları katkıların altını çiziyor. Tarihçi Onnik Jamgoçyan, çoğu ilk kez gün ışığına çıkan konsolosluk arşiv kayıtlarındaki yazışmalardan yararlanarak, sonu genellikle hüsranla biten idam, müsadere, sürgün bu mali sınıfın hüzünlü hikâyesini anlatıyor. Kırık Şeyler Ansiklopedisi / Akın Çokuğurluel / Everest Yayınları / 222 s. Akın Çokuğurluel’in romanında, çok boyutluluk hâkim. Kitapta, yıllar bile birbirine giriyor: Yollar, hayatlar, televizyonlar, alkışlar, kırılan eşya, kırılamayan eşya... Rafine bir dil, geçmişle hesaplaşma, şeylerin varlığı ve önemi Kırık Şeyler Ansiklopedisi’nde geçit yapıyor. Ama ağırbaşlı bir geçit bu. Herkes ve her şey zamanını bekliyor. Metinlere eşlik eden çizimler, şeyleri temsil ediyor. Şeyler romana göre tanımlanıyor. İddiası da sükuneti de aynı yerden besleniyor romanın: Her şey metne göre, her şey metne dahil. Çokuğurluel, Kırık Şeyler Ansiklopedisi’yle kendine has bu dünyadan konuşuyor. 7 Korku / Selvedin Avdic / Çeviren: Öznur Özkaya / Dedalus Kitap / 176 s. 7 Korku, dokuz ay boyunca sadece üç gün uyuyabilen bir roman. Delilik ile uzlaşma, savaş ile barış, yaşayanlarla ölüler, evlilik ile yalnızlık dilemmalarını tutuyor içinde. Bosna Savaşı’nın ardından insanların bölünmüşlüğü üzerine yoğunlaşan, gerçeküstü ögelerle harmanlamış bir roman bu. Salgın bir hastalık gibi hızla yayılan ve insanları esir alan korkular... Karanlığa, savaşın tamtamlarına bulaşan histerik körlüğümüz. Slav mitleri ile Pegasus. Balkanların sıra dışı yazarı Selvedin Avdic, okuru yıkım dolu bir dünyaya yolluyor. Yedi Gece Kısrağı / Erdal Erdem / SUB Yayın / 72 s. “Bir dağ yamacında yürümüştük hatırlarsan / dağlar yamaçlara değil, yamaçlar dağlara âşıktır dedin / anlam veremedim / kuşlara adres soran bir serseriydin / cebinde hep bir kırkbeşlik taşırdın / kadın değil silah / leş bir insan kokusu tasviri gibi bakardın dünyaya / dünya zannettiğinden daha eski.” Erdal Erdem, Yedi Gece Kısrağı’yla şiirseverlerin karşısında. Sevgili Brütüs / J. M. Barrie / Çeviren: Macidegül Batmaz / Maya Kitap / 174 s. Bahçesi ay ışığıyla aydınlanmış güzel bir kır evinin sekiz misafiri, yaz gündönümü arifesinde beliren sihirli bir ormana girer ve gözden kaybolur. Ormanda her birine hayatını dilediği gibi yaşaması için ikinci bir şans verilir. Sihir sona erdiğindeyse hayatlarına dair önemli bir soruyla karşı karşıya kalırlar: Hayatlarının iste dikleri gibi olmamasının sebebi kader midir, yoksa aldıkları yanlış kararlar mı? Peter Pan’in yaratıcısı J. M. Barrie’nin, hem okurlar hem de tiyatro izleyicileri tarafından çok sevilen bu keyifli ve aynı zamanda düşündürücü oyunu Türkçede ilk kez yayımlanıyor. Amerikalı Sevgili / Rose Tremain / Çeviren: Aylin Yengin / Kırmızı Kedi Yayınevi / 204 s. Londra’daki evinde, 1960’ların Parisi’nde yaşadığı tutkulu aşkı hatırlayan Beth... Moskova’dan çok uzakta bir istasyon görevlisinin kulübesinde son nefesini veren yazar Tolstoy... Kızının bitmek bilmez taleplerinden uzaklaşabilmek için Kanada’da bir göl kıyısına yerleşen yaşlı bir baba... Muhteşem bir malikânede, gözüne kâhya Danni’yi kestiren esrarengiz Daphne du Maurier... İngiltere’nin önde gelen yazarlarından Rose Tremain’in öyküleri, anılarının, tutkularının ve yanlış kararlarının mahkumu olmuş, duygusal bir soyutlanma içinde yaşayan yalnız insanların hayatlarına pencereler açıyor. UnderÖlüm Oyunu / Giulia Gubellini / Çeviren: İrem Akbulut / Kitapsaati Yayınları / 242 s. Özgürlüklerini kaybetmiş insanlar… Her an baskı, işkence, tutsaklık, ölüm korkusu ve yaşamsal sınırlılıklar… Her an izlenme ve dinlenme huzursuzluğu… Ölüm kokulu çıkmaz bir yol… Tüm bunlar bir ülkenin gerçeği olunca özgürlükleri uğruna yola çıkan ve savaşan bir avuç genci nasıl bir süreç ve son bekliyor? Bunun için ölüm oyunu oynanır mı? UnderÖlüm Oyunu, 2020’de İtalya’nın 050 şehrinde geçiyor. Gittikleri protestodan sonra Alice ve Andrea, kendini rehabilitasyon merkezinde bulur. Kendileri gibi muhalif gençlerle Geçici Kalkınma İktidarı’na başkaldırmanın bedelini, Alplerin arasındaki bir uzamda ölüm oyunu oynayarak öderler. Çin: Yeni Büyük Güç ve Değişen Dünya Dengeleri / Fatih Oktay / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 694 s. Çin, dünyanın en büyük araba üreticisi ve pazarı, en büyük televizyon üreticisi ve pazarı, en büyük demirçelik üreticisi ve pazarı, en çok internet kullanıcısı olan ülkesi, en büyük elektronik ticaret hacmine sahip ülkesi. Hatta, fakir, tutumlu ve az ile yetinen insanların ülkesi diye bildiğimiz Çin, dünyanın en çok lüks mal tüketilen ülkesi konumunda bulunuyor. Birçok hammaddenin dünya fiyatları Çin ekonomisinin durumuna göre belirleniyor. 2016’nın başında görüldüğü gibi Çin hisse senedi piyasalarındaki çalkantılar, başta ABD olmak üzere tüm dünya piyasalarına hızla yansıyor. Bu durum dünyadaki hemen her ülkeyi, her kurumu, her bireyi ekonomik ve siyasal anlamda dünyanın yeni büyük gücü olarak öne çıkan Çin’in etki alanına sokuyor. Fatih Oktay, kitabında, ortaya koyduğu veriler ve yorumlarıyla Türkiye’de bu anlamda önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor. Osmanlı’yı Tahayyül Etmek / Halim Kara / Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi / 298 s. Osmanlı’yı Tahayyül Etmek, Cumhuriyet’ten günümüze dek tarihsel romanlarda Fatih Sultan Mehmet’in edebi temsilleri çerçevesinde Osmanlı geçmişinin nasıl anlatıldığının izlerini sürüyor. Edebi bir karakter olarak Fatih’in metinleştirilmesi üzerinden Türkiye’de edebiyat ürünlerinin politik ve toplumsal işlevinden tarihsel roman algısına, kolektif hafızanın inşasından resmî tarihyazımına, Osmanlı geçmişinin algılanışından yeni bir millî hafıza kurulmasına ve modern ulusun tahayyülünden millî kimliğin oluşturulmasına kadar birçok sorun hakkında verdiği önemli ipuçlarının bir analizini yapmayı deniyor. Erken Modern İslam’da Zaman / Stephen P. Blake / Çeviren: Ercan Ertürk / Alfa Yayınları / 270 s. Stephen P. Blake’in Erken Modern İslam’da Zaman adlı çalışması, Osmanlı, Safevi ve Babür İmparatorlukları’ndaki İslami zaman kavramını; bunun taşıdığı tarihî ve kültürel önemi karşılaştırmalı biçimde inceliyor. Her bir imparatorluk, bir yandan geçmişteki modelleri de göz önünde bulundurarak yeni bir güneş takvimi, bu takvime uygun zaman dilimleri ve mevcut kültürel kaynaklara dayanarak yeni bir dinî törenler dizisi meydana getirdi. 1591’de ilk İslami binyılın sonuna gelinmesiyle yaşanan heyecan, her bir imparatorlukta ardı ardına apokaliptik mesihler ve hareketlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Kitap, yalnızca İslami zaman sistemini öğrenmemizi değil, İslam dünyasındaki bilimsel çalışmaların Batı dünyası üzerindeki etkilerini anlatıyor. n 16 27 Temmuz 2017 KItap