22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

‘Sevgili Piraye, hemşirem ve yengem’ “Kemal’den Piraye’ye Mektuplar” büyük bir aşkın tanıklığı, Nâzım Hikmet ve Kemal Tahir’in hapislik günlerinin ve Kemal Tahir’in yaşamının bir bölümünün ilk ağızdan anlatımı olması açısından önemli. İçindeki belge, fotoğraf ve resimlerle de arşivlik, saklamaya değer bir kitap. Ö ncelikle Nâzım Hikmet’in eşsiz şiirlerden, sonra onun yazdığı mektuplardan bildiğimiz bir aşk. Büyük şairin yaşamını ve eserlerini etkilemiş Piraye’ye aşkı. Bu aşk ilişkisinin sadece bir yönünü, Nâzım’ın anlattığı tarafını okumuşuz, bilmişiz. Gerçi az bir şey değil, sadece Nâzım Hikmet’in Piraye’ye yazdığı ve elde kalan mektupların sayısı 583. Piraye, yaşamı boyunca Nâzım Hikmet hakkında hiç konuşmamış, yazmamış, demeç ya da röportaj vermemiş. Yalan yanlış şeyler yazanlara bile cevap vermemiş, verdirmemiş. Âdeta Nâzım Hikmet’in yaşamında taraf olmaktan kaçınmış. NÂZIM’DAN SONRA YAYIMLANANLAR Memet Fuat, Gölgede Kalan Yıllar (Yapı Kredi Yay.) adlı anı kitabında Piraye’nin hiçbir şeyini atmadığı gibi başkalarının verdiği defterleri, kâğıtları, not ve mektupları da sakladığını anlatır. Şimdi “Piraye Koleksiyonu” olarak adlandırılan o terekeden öncelikle Nâzım Hikmet’in şiirleri çıkmış. Piraye, Nâzım Hikmet’in kendisine verdiği, yolladığı şiirleri iki kopya olarak saklarmış. 1950 Temmuzu’nda, Nâzım Hikmet hapisten çıktığında bu şiirlerin kopyalarını Piraye’den istemiş. Piraye de ayrıyız gayrıyız demeden bu şiirleri Nâzım Hikmet’e vermiş. Nâzım Hikmet bu kopyaların üzerinde çalışmış, yayımlanacak hâle getirip bir dostuna teslim etmiş. Ama Nâzım Hikmet’in ölümünden sonra Türkiye’de şiirlerini yayımlama orta mı oluştuğunda, bu bir dost da, onun sitesi Yayınları’ndan düzelttiği kopyalar da bulunamamış çıkan “Çankırı’dan ve yine Piraye’ye başvurulmuş. Ama Piraye’ye Mek Piraye’nin sağlığında bu koleksiyondan tuplar” ve “Nâzım Nâzım Hikmet’le ilişkisi hakkında hiçbir Hikmet’in Açlık Gre belge çıkmadığını da biliyoruz. Oğlu viBelgeler” ve Yapı Memet Fuat, Piraye’nin ölümünden son Kredi Yayınları’ndan ra, 1975’te Nâzım Hikmet’in Piraye’ye çıkan ve Nâzım yazdığı mektupları kitaplaştırdı (Yapı Hikmet’in Piraye’ye yazdığı mektupların Kredi Yay.). yirmi yedi tanesinin tıpkıbasımından Memet Fuat’ın ölümünden sonra on oluşan “Sana Gelince”. Yeşim Bilge, dan geriye kalanları Memet Fuat Arşivi bu yıl içinde Yapı Kredi Yayınları’ndan adıyla tasnif ederken “Piraye Koleksiyo “Nâzım’ın Cep Defterlerinde Kavga, Aşk nu” olarak adlandırılacak Piraye’nin te ve Şiir Notları” adlı bir kitabın daha çıka rekesi ile karşılaştığını yazıyor Yeşim Bil cağını müjdeliyor. ge. Bu terekeden Nâzım Hikmet’in daha önce yayımlanmamış şiirleri, bitmemiş ÜÇ YILLIK “ÖZGÜRLÜK” romanları, piyesleri çıktığı gibi üç tıpkı Erden Akbulut, Yeşim Bilge, Handan basım kitap da yayımlandı; Bilgi Üniver Durgut ve Mehmet Ulusel’den oluşan “Piraye Kolek siyonu Çalışma Grubu” Kemal Tahir’in 1940’larda Piraye’ye yazdığı on beş mektup, bir kartpostal ve bir not ile Nâzım Hikmet’e yazdığı bir kart postal, iki mektup ve iki farklı mektu bundan sayfaları, Naci Sadullah’a yazdığı bir mektupla birlikte kitaplaş tırdı. Kemal’den Piraye’ye Mektuplar (Nisan 2017, İthaki Yay.) adlı kitapta Kemal Tahir, Nâzım Hikmet’i önce şiirleriyle tanımış. Nâzım Hikmet, Bursa Hapishanesi’nden çıkıp İstanbul’a gelince de tanışıp arkadaş olmuşlar. Nâzım Hikmet ve Kemal Tahir’le birlikte Çankırı Cezaevi’nde yatan Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın da olduğu on altı fotoğraf ve Nâzım Hikmet’in yaptığı yedi resim de yer alıyor. İnsanların, hele bizden yaşça çok büyük, üstelik şahsen tanımadığımız kişilerin ön adlarıyla anılmasını sevmem. Nâzım Hikmet’e sanki mahalle arkadaşımızmış gibi Nâzım denmesini garipserim. Tam adıyla Hatice Zekiye Pirayende’yi “Piraye” diye anmak da garibime gidiyor. Kitabın imzasız giriş yazısında anlatıldığı gibi Piraye Hanım ömrü boyunca babadan ya da evlilik yoluyla gelen soyadlarını hiç kullanmamış, kendisine “Piraye” denmesini istemiş, öyle bilinmiş. Onun arzusuna uyrarak ön adıyla söz ediyorum. Piraye, Nâzım Hikmet’le tanıştığında Vedat Örfi ile evlidir. Suzan ve Memet Fuat adında iki çocukları vardır. Vedat Örfi’den ayrılma aşamasındayken Nâzım Hikmet’in kardeşi Samiye’yle arkadaş olur. Bu vesileyle Nâzım Hikmet’i tanır. Önce dost, sonra sevgili olurlar. 1932’de boşanınca evlenmeye karar verirler. Ama araya Bursa tutukluluğu girer ve ancak 1935’te evlenebilirler. Piraye ile Nâzım Hikmet’in on altı yıllık evliliğinin sadece üç yılı “özgür” geçmiş. On altı yıl boyunca sadece Nâzım Hikmet’in kaldığı Ankara, İstanbul, Çankırı ve Bursa’daki cezaevlerine Piraye’nin ziyaretleriyle buluşabilmişler. Bu ziyaretlerin bazılarında çekilen fotoğraflarda karenin içinde üçüncü bir şahıs da yer alır. Bu kişi Nâzım Hikmet’in koğuş arkadaşı Kemal Tahir’dir. Kemal Tahir, Nâzım Hikmet’i önce şiirlerinden tanımış. Nâzım Hikmet’in Bursa Hapishanesi’nden çıkıp İstanbul’a gelmesiyle da tanışıp arkadaş olmuşlar. Birlikte Geçit dergisini çıkarmışlar. Ardından da aynı davada yargılanmışlar. Kemal Tahir, on beş yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış. 3 Haziran 1938’de tutuklanmış. 19381939 arası İstanbul Tevkifhanesi’nde Nâzım Hikmet’le birlikte kalmışlar. Şubat 1940’ta Çankırı Cezaevi’ne nakledilmişler. Aynı koğuşta kalmışlar. Piraye, hapishane ziyaretleri sırasında Kemal Tahir’le tanışmış. Kemal Tahir ise Piraye’yi öncelikle Nâzım Hikmet’e yazdığı mektuplardan biliyor, tanıyor. Kemal Tahir de Piraye’ye mektuplar yazmaya başlamış. Kemal Tahir mektuplarda kendinden, çalışmalarından, hapishane hayatından, özgürlüğüne kavuşma umudundan söz ediyor ama esas unsur Nâzım Hikmet. Çok sevdiği yengesine hep Nâzım Hikmet’in durumundan, yapıp ettiklerinden söz ediyor. PirayeNâzım aşkını üçüncü şahsın tanıklığından okuyoruz. İlişkinin nerede sekteye uğrayacağının izlerini de görüyoruz. Kemal Tahir yengesine hayran, sevgi dolu. Nâzım Hikmet’in Piraye’den ayrılığında da yengesinden yana olduğunu açıkça belirtiyor ama Nâzım Hikmet olmadan da bu mektuplaşma sürmüyor. Kemal’den Piraye’ye Mektuplar büyük bir aşkın tanıklığı, Nâzım Hikmet ve Kemal Tahir’in hapislik günlerinin ve Kemal Tahir’in yaşamının bir bölümünün ilk ağızdan anlatımı olması açısından önemli. İçindeki belge, fotoğraf ve resimlerle de arşivlik, saklamaya değer bir kitap. n 12 1 Haziran 2017 KItap
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear