Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
JONATHAN HOLT’TAN “HAİN” Kuklacılar, kuklalar ve kurbanlar Jonathan Holt, “Carnivia” adını verdiği ve fona Venedik’i yerleştirdiği üçlemesini, “Yüz Karası” ve “Kayıp Geçmiş”in ardından yazdığı “Hain”le sonlandırıyor. Holt, diğer kitaplarda olduğu gibi “Hain”de de yakın tarihin gerçekleri ile kurguyu ölçülü şekilde birleştiriyor. alİ bulunmaz alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr İ talya, Soğuk Savaş döneminden kalma devlet destekli örgütlerin siyaset, bürokrasi ve finans sektöründeki temsilcilerinin yanı sıra kirli ilişkileri, eylemleri ve işlediği cinayetlerle gündeme gelen Gladyo’nun üstüne gitti. Efsane savcı Antonio Di Pietro önclüğünde girişilen “Temiz Eller” operasyonu, politikadan Vatikan’a uzanan çok geniş bir yolsuzluk ve insan hakları ihlali silsilesini ortaya çıkardı. Hatta Vatikan’ın, İtalya sınırları dışındaki komünist rejimleri çökertmek amacıyla çeşitli hareketlere finansal destek sağladığı ve denetim dışı tutulan bankaları aracılığıyla ülkede kara para akladığı belirlendi. İtalya’daki bu ortam filmlere, belgesellere ve romanlara konu oldu, dönem üzerine epey araştırma yapıldı ve o günlerle bağlantılı kitaplar kaleme alındı. İtalya âşığı Jonathan Holt, bahsi geçen dönemlere de değinen, “Carnivia” adını verdiği ve fona Venedik’i yerleştirdiği üçlemesini, Yüz Karası ve Kayıp Geçmiş’in ardından yazdığı Hain’le sonlandırıyor. “KOMÜNİZMLE MÜCADELE”DEN KALANLAR Araya biraz zaman girdiği için hafızaları tazelemekte yarar var: Holt, “Carnivia”’nın ilk kitabı Yüz Karası’nda okuru, İtalyan askerî polisi Carabinieri üyesi Katerina Tago (Kat), ülkeye tayini çıkan ABD’li Teğmen Holly Boland, hacker ve Carnivia isimli internet sitesinin kurucusu Daniele Barbo ile tanıştırmıştı. Yüz Karası, Avrupa yakın tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olan Bosna Savaşı’nda (19921995), ABD’nin rolünün bulunup bulunmadığını araştıran birkaç kişinin İtalya’da toplanmasıyla başlamıştı. Carnivia sitesine yüklenen bilgiler, kiliselerin üstündeki sır perdesi, kayıplar ve cinayetler, NATO’nun bir örgüt gibi davranmasıyla su yüzüne çıkan uluslararası ilişkiler etrafında şekillenmişti roman. Hatta ipuçları, Venedik’te işlenen cinayetlerde ve Bosna’daki savaşta, ABDVatikan bağına ve suç ittifakına işaret ediyordu. Holt, ikinci kitap Kayıp Geçmiş’te, Soğuk Savaş sırasında CIA, Vatikan ve İtalya merkezli siyasete el atmıştı. 1945’ten itibaren biçimlenen yeni politik ortamda, özellikle “komünizmle mücadele” adı altında hukuksuz eylemlere girişen örgüt artıklarının, 1990 sonrası faaliyetlerine devam etmesi üzerinden yürüyen romanda Holt, bulunan bir iskeletten hareketle Vatikan arşivlerine yollamıştı okuru. Bu kayıtlar ve yaşananlar, Avrupa’da Soğuk Savaş’la birlikte başlayan kimi yozlaşmaları yansıtıyordu. Yazar, bir Güney Amerika deyişi olan “CIA, kiliseye dua etmek için gitmez” sözüyle konuyu özetlemişti. “Carnivia” üçlemesinin son kitabı Hain’de yine Holly ve Kat başrolde. Bu kez 11 Eylül ile baş gösteren terörizm tehlikesinin nefesini ensesinde hisseden İtalya’da, ABD’nin kurduğu askerî üsler tehdit altında. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu izlemek isteyen ABD’ye karşı Venedik’e saldırmaya niyetlenenler yüzünden ortam hareketleniyor. SUSTURULAMAYAN ŞÜPHE Holt, sıradan bir Venedik gününü ve olağan bir Carabinieri soruşturmasını; bir cinayeti okurun önüne sürerek başladığı Hain’de, sırları yavaş yavaş açığa çıkarırken dili kesilmiş bir adamın cesedi, olay yeri inceleme ekiplerinin maktulün mason olduğuna dair tahminleri, Kat’ın aldığı vakada ilk göze çarpanlar. Carnivia sitesinin, binlerce üyeli bir “gizli tarikat” gibi algılanışı da bu olayla paralel yürüyor. Holly ise felçli babasının sandığının kapağını açıp çocukluğuna dalmakla meşgul; İtalya’daki geçmişi, çift lisanlı hayatı, okul ödevleri ve babasının mason olduğunu öğrenişi... Romandaki bu sandık, Holly’i babasının dahil olduğu gizli operasyonlarla yüzleştirirken 1990’ların İtalyası’na dair eksik parçaları bulmasına; babasının yazdığı NATO ve Gladyo raporlarına ulaşmasına yardım ediyor. Babasının felç geçirmesine ve onun en yakın arkadaşının öldürülmesine, yani ikisinin susturulmasına yol açan şey acaba ulaştıkları bilgiler olabilir miydi? Bu, Holly’nin kafasında dolanıp duran bir şüphe. Öte yandan bulunan cesetle ilgili benzer bir kuşku var; öldürülen, dili kesilen ve bulunup mesajı gerekli yerlere ulaştırması için denize atılan adam da susturulmak mı istendi? 1990’ların kirli operasyonları devam mı ediyor, yoksa bambaşka bir tablo mu söz konusu? Holt da bu doğrultuda okurda karanlık noktalar yaratıyor. Yazarın, okura verdiği tutamaklara eklenen sahte mason locası ve Katolik Bankası gibi kimi bilgiler de cinayet soruşturmasının dallanıp budaklanacağının göstergesi. Çünkü ortada, liderlerini dolandırdığı masonlar tarafından yemine uygun biçimde öldürüldüğü varsayılan bir adam var. Bu olayın Carnivia ile bağlantısı ise masonluğa ait birtakım kodların bulunması ve Barbo’nun bunları çözebileceğini iddia etmesi. Kısacası Holt, üçlemenin diğer kitaplarında yaptığı gibi birbirinden uzakmış izlenimi uyandıran olaylar arasında kurduğu bağlantılarla okuru şaşırtıyor. “BİZİM TEK SİLAHIMIZ HUKUK” Katolik Bankaları, NATO, Vatikan ve Gladyo arasındaki saadet zincirinin 1990’larda kopmasıyla kendilerininin yüzüstü bırakıldığını hisseden bazı tetikçi ve yüksek rütbeli kişilerin, faaliyetlerini sürdürdüğü teması hâkim kitapta. Holt’un romana yerleştirdiği bir diğer olay, ABD’nin İtalya’da kurduğu üslerle Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki radikal İslamcı örgütleri izlenmesiyle doğan gerginlik. Söz konusu örgütler, üsleri kapatması için İtalya’ya yönelik bir eylem düzenleme hazırlığında. Bu da büyük bölümü Carnivia’da gizlenen bilgisayar korsanlarının üslerdeki füzeleri Venedik’e ateşlemesiyle gerçekleşecek. Holt’un kitapta yer verdiği olayların merkezinde politika bulunuyor. Gerek 1990’lardan itibaren değişen siyasi hava gerek bunun 2000’lere yansıması, Hain’in okuru götürdüğü alan olarak belirginleşiyor. Kat’ın araştırmacı kişiliği ve heyecanıyla Venedik’teki cesedin üstüne gitmesi, Holly’nin babasının geçmişiyle ilgili karanlık noktaları aydınlatma çabası ve terörist saldırı tehlikesi, hep yakın tarihin bu Jonathan Holt politik ortamıyla bağlantılı. Üstelik mevcut tabloya, Carnivia sitesi aracılığıyla alevlenen siber savaş eklendiğinde cinayetsiyasetinternet ilişkisi su yüzüne çıkıyor. Öte yandan 1960’ların sonundan 2000’lere kadar uzanan birçok karanlık olay da tekrar gündeme geliyor. Özellikle NATO, Kızıl Tugaylar ve Gladyo’nun eylemleri... Çığrından çıkan NATO yapılanması Gladyo’ya, deşifre edildiği 1990’ların ortalarından itibaren masonluğu paravan olarak kullananlara, istihbarat örgütlerine bağlı kalanlara, terör eylemleri için kolları sıvayanlara karşılık bunları ortaya çıkarmaya uğraşan Kat ve Holly yardımıyla Holt, diğer kitaplarda eksik bıraktığı parçaları da tamamlıyor. Holt, Hain’i (ve Carnivia üçlemesinin öbür kitaplarını), küresel güç gösterileri düzenleyen tetikçi ve muhbirlerin hışmına uğrayan, hatta öldürülen insanları göz önünde bulundurarak oluşturmuş. Böylece Yüz Karası ve Kayıp Geçmiş’te olduğu gibi Hain’de de yakın tarihin gerçekleri ile kurgu ölçülü şekilde birbirini bütünlüyor. Gerçekler; 1960’lardan 2000’lerin Avrupası ve İtalyası’na denk geliyor. Kurgu ise Holly’nin ve babasının geçmişi, cinayet ve soruşturmalar ile şekilleniyor. Başka bir deyişle kukla oynatıcıları, kuklalar ve onların kurbanlarını romanlaştırıyor Hain’de ve Carnivia üçlemesinin öteki kitaplarında Holt. Bununla beraber yazar, Hain’deki karakterlerden savcı Flavio’nun “Bizim tek silahımız hukuktur” sözüyle anlatmaya çalıştığı şey de üçlemenin omurgasını oluşturuyor. n Hain / Jonathan Holt / Çeviren: Ziya Celayiroğlu / Yapı Kredi Yayınları / 376 s. 10 11 Mayıs 2017 KItap