05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

‘Vejetaryen’i bir şeyi reddeden anlamında kullandım’ “Vejetaryen” ile tüm dünyada tanınan Koreli romancı Han Kang’la çok soğuk bir Seul akşamında kahve içip sohbet ettik. Çevirmen Nana Lee’nin de desteği ile Han Kang’ın yazarlığı ve “Vejetaryen” hakkında konuştuk. B abası ünlü bir romancı, Han Seungwon. Kore’nin en büyük ödülünü almış. Erkek kardeşi de yazar. Yazarlardan oluşan bir aile. olan edebiyatın kapısını açmaktı. Bir şiir kitabım var. Zaman zaman hâlâ şiir yazıyorum.” DENEYİMLİ BİR YAZAR İngilizcede yeni yayımlanmıştı. Birden basının ilgi odağı oldum, bana çok garip geldi. Kitap “İlkokul dönemimde beş Ertesi yıl, 1993’te ilk öyküsü yayımlan birçok dile çevrildi. kere taşındık. O yüzden arkadaşlarım mış. Sonra ödüller gelmiş. Çok sayıda Çok sattı. Sinemaya yoktu. Arkadaşım kitaplar oldu. Sanki ödülü var. uyarlandı.” kitaplar beni koruyormuş gibi hissettim. “Kore’de birçok önemli edebiyat “Dünya yazarı Hiç yalnızlık çekmedim. Çocukken ba dergisi var. Dergilerin, gazetelerin, der olmak nasıl etkiledi?” diye soruyorum. bamı hep yazarken gördüm. Babamın neklerin ödülleri var. Bunlar bir yazarın “Ben okuru, basını düşünmemeye çalı çok çile çektiğini gördüm. Yazarlık yo tanınmasında etkili oluyor” diye anlatı şıyorum, eserime yoğunlaşmaya çalışı rucu bir iş. Büyüyünce yazar olmayaca yor edebiyat ortamını. yorum. O nedenle de basının, okurun il ğım diye karar verdim.” İlk öyküsünü yayımlanmasından iki yıl gisinden korunmaya uğraşıyorum. Ama “Ergenlik dönemimde varoluş sorun sonra 1995’te ilk kitabı çıkmış. bu ilgiye dayanmak zor. Bugünlerde üç larım oldu herkes gibi… Ben kimim, “Seul Shinmun gazetesinin bahar ya bölümlük bir roman yazıyorum. Yazmak insanlar neden yaşar, nasıl ölür gibi rışmasında bir öykü ile ödül aldım. Dergi için zaman ayırmak istiyorum. Okurun, soruları düşündüm. Bu soruların cevap ve gazetelerde öykülerim yayımlanıyor medyanın ilgisine rağmen bunu başar larının kitaplarda olduğunu fark ettim. du. Edebiyat ve Toplum dergisinin sa maya çalışıyorum. Belki haftaya telefon Çocukluğumda okuduğum kitapları bu hibi, aynı zamanda büyük bir yayıncıdır, numaramı değiştirebilirim.” gözle tekrar okudum. Cevap bulmaya ‘Senin öykülerini kitap hâline getirelim Vejetaryen’i yazış öyküsünü konu çalıştım. Ama cevap yoktu, sorular var mi’ dedi. Kitap böylece çıktı.” şuyoruz. Vejetaryen üç bölümden olu dı. Yazarların benim gibi sorunları oldu Yirmi beş yıllık, deneyimli bir yazar şuyor, bölümler önce dergilerle üç ayrı ğunu, onların da sorulara cevap aradı Han Kang. Ama dünyada tanınması ge öykü gibi yayımlanmış. ğını fark ettim. ‘Ben de yazar olabilirim’ çen yıl Uluslararası Man Booker Ödülü “Aslında baştan roman olarak düşün diye düşündüm. Yazmaya başlamamda ile oldu. Orhan Pamuk’un da aralarında düm. Edebiyat dergilerine bölüm bölüm bu sorular etkili oldu.” olduğu büyük yazarları geçerek ödülü yolladım. Yayımlansın, okunsun diye. “Ağabeyim Han Dong Rim de yazar. aldı. Tefrika bir roman yayımlanıyor diye dü Sanırım babam, ağabeyimden sonra “Ödül haberini alınca çok tuhaf diye şünün.” benim de yazar olabileceğimi düşün düşündüm. Heyecanlanmadım. Çünkü Her bölümün ayrı bir öykü izlenimi medi. Ama yazar olmama şaşırmadı. ben Vejetaryen’i on yıl önce yazmıştım. verdiğini, ayrı ayrı da okunabileceğini Karşı da çıkmadı. Bugün söylüyorum. meslektaş olarak beni “Değişik boyutları, iyi anlayan biri olduğunu açıları olan bir roman söyleyebilirim.” yazmak istedim. Bu “Üniversitede Çağdaş üç bölümün anlatı Kore Edebiyatı okudum. cıları farklı, üç ayrı Mezun olduktan sonra kişi anlatıyor. Asıl bir yayınevinde editörlük kahramanın sesi yok, yaptım. Bir edebiyat der anlatıcılar kadın kah gisinde çalıştım. On yıldır ramanı gözlemleyen yaratıcı yazarlık dersleri kişiler. Kadın kahra veriyorum.” manın nasıl biri oldu “Üniversitedeyken şiir ğunu okurun kafasın ve öykü yazıyordum. O da canlandırmasını dönemde çok sevdiğim istedim. Üç öykünün bir dergi vardı; Edebiyat hepsini birden oku ve Toplum. Oraya şiir duğunuzda ortaya yolladım, yayımlandı. bambaşka bir imge Benim için şiir ya da öy çıksın istedim. Kadın künün farkı yoktu, önemli Yirmi beş yıllık, deneyimli bir yazar olan Han Kang, Metin Celâl’le... kahraman bir nesne olarak karşımıza geliyor roman boyunca. Bazısı seviyor, âşık oluyor, bazısı nefret ediyor, küçümsüyor oysa tamamını okuduğunuzda güçlü, ne yaptığını bilen bir kadın ortaya çıkıyor.” “VEJETARYEN HER ÜLKEDE FARKLI TEPKİ ALDI” Türkiye’de Vejetaryen’in (Çev. Göksel Türközü, APRİL Yay.) çok okunduğundan söz ediyorum. Bunun nedeni Kore ve Türk aile yapılarını birbirlerine çok yakın olması, kadınların benzer sorunların yaşanması olabilir. Aile ilişkileri, normalin dayatılması, kadının konumlandırılması gibi sorunların benzediğini düşündüğümü söylüyorum. Özellikle birinci bölümde et yemeyen kızına babanın zorla et yedirmeye çalışması, sonu dayağa varan olaylar… “Batı nasıl karşıladı?” diye soruyorum. “Her ülkede farklı tepkiler aldım. İngilizler birinci bölümü ironi olarak algıladı. Toplantılarda okuduğumda gülüyor, kahkaha atıyorlar. Oysa Kore’de öyle değil. Anlaşılan Türkiye’de okursam okurlar gülmeyecek, duygu birliğine girecek.” İkinci bölümde bir video sanatçısı var. Romanın kahramanı Yonğhe’yi videosunda oynattıktan sonra ailesinden ve toplumdan tepki görüyor ve ortadan kayboluyor. Diğer eserlerinde de sanatçı kahramanları olmuş. Kendisi de müzikle ilgili. Besteleri var. Bestelediği şarkılardan oluşan bir CD yayımlanmış. “Toplumda anlaşılmayan bir sanatçının sorunları var ikinci bölümde. 1980’lerde Kore’de yaşanan bir olaydan yola çıktım. Toplumun kabul etmediği sanatçıya uygulanan şiddette dikkat çekmek istedim. Kore’de bu bölüm oldukça siyasi bulundu, tartışıldı.” Romanın kahramanı Yonğhe ağaç olup toprağa karışmak istiyor, yemeden içmeden kesilmesinin nedeni de bu. “Vejetaryen ismi bunu tam olarak karşılıyor mu?” diye soruyorum. İnsan olmaktan vazgeçmek mümkün mü? “Vejetaryen’i bir şeyi reddeden anlamında kullandım. Yonğhe’nin yapmak istediği dünyanın şiddetinden kendisini kurtarmak. Ağaç olmaktan başka çaresi olmadığını düşünüyor. Ağaç olmak onun için kurtuluş. Ama kurtulmak isterken ölüme doğru yürüyor.” “Yirmili yaşlarda Budizm’e çok ilgi duymuştum. Budizm’de bu sorunlara cevaplar aranır. Kitapta Budizm’den de etkiler var.” Edebiyat dünyasının yeni yazarları usta yazarlara benzetme huyu var. Han Kang Kafka’ya, Melville’e, Süskind’e, Murakami’ye benzetilmiş. “Böyle büyük yazarlarla karşılaştırılmak benim için bir onur. Ama kendime göre yazdığımı düşünüyorum. Aslında benim gayem, başardım mı bilmiyorum, kısa cümlelerle duygularımı yansıtmak. Kısa ve öz yazmak istiyorum.” 1995’te iki gün İstanbul’da kalmış. “O günlerde Türkiye bugünkü gibi değildi, sakindi, güzeldi. Tekrar gelmek, bu kitapta yazdıklarımı Türk okurlarla paylaşmak isterim,” diyor. Türk edebiyatından Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk’u okumuş. Erendiz Atasü ile 1998’de Iowa Üniversitesi’nde Yazar Programı’nda tanışmış. Dostluk etmişler. Atasü’nün İngilizceye çevirilen öykülerini okumuş; işlediği konuları kendine yakın buluyor. n 10 2 Mart 2017 KItap
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear