Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
>> yatı yaşamak üzere hiçbir plan yapmadan, eski bir kayıkla yalnız başına nehre açılır. “Nehirde”, Arjantin’in en iyi nesir yazarlarından Haroldo Conti’nin 1962’de kaleme aldığı ilk roman olmasının yanı sıra yirminci yüzyıl Güney Amerika edebiyatının en önemli klasikleri arasında sayılıyor. Varoş / Mustafa Yurthan / İletişim Yayınları / 88 s. Kirli bir tavan, cırtlak bir insan sesi, kapalı perdeler, ayakta duran bir anne, yorgandan çıkmış bir bacak, cırtlak ses, annem, cırtlak ses annemin, bacak benim. Tavanda avize sallanıyor. Nusret kalk. Ses annemden. Küçük bir zelzele anı. Yorgan annemin eline geçti. Bütün vücudum teşhirde. Kapanıyorum. Kalktım anne, kalktım. Hâlâ kapalıyız. Kirli bir külot yorgansız nasıl saklanır? Kahvaltı hazır. Bir kapı çarpması. Bacaklarım halsiz. Babam zengin, her gece bir kamyon deviriyorum. Cenabet cenabet ayaklanıyorum. Allah’la aramızda bu kamyonlar var. Bir gecekondu mahallesi, meydanda bir bakkal. Evler ufak, yokyoksul, gelen geçen karışıyor havadaki dumana, buluta… Yağmur yağsa kirleri kabartıyor… Zamanın arzuları, yüreğe dar geliyor… Yürü oğlum, yürü kızım, geçecek hepsi… Geçmiyor… Mustafa Yurthan, yeni yazar. “Varoş” da ilk romanı. Babil Taşı – Görünmez Kütüphane / Genevieve Cogman / Çeviren: Müge Atalay Bayyurt / Timaş Yayınları / 378 s. Gizli ajanlar, çalıntı kitaplar, kaosun hüküm sürdüğü bir dünya; Tehlikeli bir görevin peşinde, olağanüstü yaratıklar, kontrolsüz sihir ve sırlarla dolu bir hikâye. Gizemli bir kütüphanenin casusu Irene, yardımcısı Kai ile birlikte alternatif bir evrendeki Londra’ya göreve giderken, aradıkları kitabı bulmaya çalışmanın başlarına bu kadar bela açacağını düşünmemişlerdi. Kötücül perilerin, ejderhaların, zeki dedektiflerin, gözünü hırs bürümüş rakiplerin ve onları öldürmeye niyetli düşmanların arasında kaldıkları bu dünyada, Irene ve Kai’nin yapmak zorunda oldukları tek bir şey vardı: Kitabı herkesten önce ele geçirmek. 400 İlah Ormanı / Daniel O. Fagunwa / Çeviren: Deniz Kurt / Altıkırkbeş Yayın / 144 s. Afrika herkes için bir hikâye yazar, bazıları ise onu aktarmakla kendisini yükümlü hisseder. Daniel O. Fagunwa, “400 İlah Ormanı”nda, Nijerya’nın kadim fantastik kültürünü macera, neşe, müzik ve kaos ile bizlere anlatırken önemli olanın ava gitmek değil, avına saygı duymak olduğunu yeniden aklımızın bir köşesine kazıyor. Küçük Şeyler / Samipaşazade Sezai / Özgür Yayınları / 144 s. Yazınımızda öykü türünü tanıtan ilk yazar olan Sâmi Paşazâde Sezâi, hem düzsöz anlatımımızı zenginleştirdi hem de romanı ve öyküleriyle anlatı türünde yeni bir anlayışa yöneldi. Böylece Tanzimat yazınını Serveti Fünun’a bağlamak gibi yazın tarihimiz bakımından önemli bir görev gördü; yazınımızda Coşumculuk’tan (Romantizm) Gerçekçiliğe (Realizm’e) geçişin en önemli kilometre taşlarından biri oldu. 1892’de yayımlanan “Küçük Şeyler”de, bir “Mukaddime” [Önsöz] ve altı öykü (“Bu Büyük Adam Kimdir?”, “Hiç”, “Kediler”, “İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır”, “Düğün”, “Pandomima”) ile Alphonse Daudet’den çevrilen “Arlezyalı” adlı bir öykü bulunuyor. Kitapta, sonradan eklenen ve “mensure” olarak nitelenebilecek türde yazılan “Bir Kitâbei Sengi Mezâr” adlı metin de yer alıyor. Kitap yeni harflerle verilirken diline dokunulmadı. Irak Kralı I. Faysal / Ali A. Allavi / Çeviren: Hakan Abacı / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 764 s. Irak’ın ilk kralı I. Faysal (1883?1933), İngilizlerle anlaşıp bundan tam yüz yıl önce, 1916 yılında Osmanlılara karşı ayaklanan Mekke Şerifi Hüseyin’in oğlu ve Arap aşiret kuvvetlerinin komutanıydı. İngilizlerin para ve silah desteğiyle I. Dünya Savaşı’nda Arabistan ve Suriye’de cephe gerisi faaliyetlerde bulunarak İtilaf kuvvetlerinin Osmanlı Ordusu’nu bozguna uğratmasına katkı sundu. Faysal’ın, bağımsızlık ve özgürlük talebinin dünyanın her yanını sardığı bir dönemde, bölgeye ilişkin emperyal vizyonun kurumsallaşmasına katkıda bulunarak Irak ve Suriye’nin bugünkü halini hazırlayan yerli isimler arasında yer aldığı söylenebilir. Ali A. Allavi, kapsamlı incelemesinde, ülkeyi modernleştirme gayreti, sömürgecilik gerçekleriyle kavmiyetçilik ve mezhepçilik duvarlarına çarparak parçalanan vesayet altındaki bir kralın hazin hikâyesini, etkileyici bir şekilde anlatıyor. n KITAP 257 Nisan 2016