25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

>> nız ne? n Çok yüksek anlamlar yüklemiyorum yaptıklarıma ve bundan sonra yapacaklarıma. Bu da her kitap gibi bir kitap olacak yayımlandıktan sonra. Kendi yolunda yürüyecek. Bu kitabın yazarıçizeri olarak kitap yayımlanınca onunla ilişkim bitiyor. Bundan sonraki aşama kendi okuyucusuyla kuracağı ilişkiden neler doğacağıdır. Nasıl karşılanacak? İlgi görecek mi? gibi sorular... n Şiir artık eski etki alanına sahip değil gibi. Ama bir yandan da farklı çalışmalar yürüyor şiiri sokağa çıkarmak, eski hâkimiyetine kavuşturmak için. Duvar yazıları, levhalar hazırlanıyor... Portakal Mavisi Bir Dünya da şiiri sokağa çıkarma, insanlara farklı formlarıyla tekrar sunma arayışında bir kitap mı? n Evet, şiir her yerde. Sokaklarda, duvarlarda, sosyal ağlarda, gizli defterlerde... Şiirin girmediği yer yok. Şiirin girmediği yerlere karanlık girer. Şiirin olmadığı her yeri karanlık kaplar. Bugüne kadar şiir öldü diyenlere rastlamadım. Aynı şekilde şiir yaşıyor diyenlere de... Ama 2013 Haziranı’nda, Gezi’de, insanları birbirine bağlayan en önemli şeylerden biri de yaşadıkları şiirdi. İnsan var oldukça, şiir hep gelip bizi bir yerlerimizden yakalayıp bize insan olduğumuzu hatırlatacak. ruz? Bu ilgi alanlarıyla da ilgili bir şey. Her şeyi gördüğümü söyleyemem. Her gördüğünü kayıt altına alan bir gözlemci gibi de yaşamıyorum. Tam tersine; aklı bulutlarda gezen biriyim. Bazen beni ilgilendirmeyen şeyleri uzun uzun anlatan insanları bir süre sonra dinlememek için başka dünyalara kolayca kayabilen biriyim. Bir piyanist gibi ellerim ceplerimdeyken de bakışlarımla ve ellerimi oynatarak çizmeyi sürdürebilirim. “NE ZAMAN İÇİME BİRAZ FAZLA BAKSAM YÜKSEKLİK KORKUM DEPREŞİR” n Uzun süredir Paris’te yaşıyorsunuz. Şunu merak ediyorum: Türkiye’ye dışarıdan bakmak nasıl etki ediyor çizgilerinize? Her ne kadar evrenselliği yakalamış çizgilerse de sizin kaleminizden çıkanlar, biz buradan baktığımızda kendi hikâyemizi görür gibi oluyoruz. Ve ister istemez çizgilerinizin protest dokusu, yaşadığımız zamanları da hesap edersek bizi çeken taraf oluyor... n Türkiye’ye dışarıdan bakmak sözü, bana, kitaba da aldığım Murathan Mungan’ın “Ne zaman içime biraz fazla baksam yükseklik korkum depreşir” dizesini hatırlatıyor. Türkiye’ye bakmak bu dizedeki gibi içime, kendime bakmak gibi bir şey. “Baş ağrım, diş ağrım, nereden bulaştım ben bu derde...” Bunlar, şu ya da bu şekilde bağı olan herkesin ortak duygusu, kaygısı, sevgisi, bağımlılığıdır Türkiye’ye. İster istemez bu bağımlılık çizgilerime de “ÖZGÜRLÜK, İNSANI YARATICI KILAN BİR DUYGU” n Fikir aşamasından bize sunulana kadar nasıl değişimlere uğruyor çizgileriniz? Titiz bir çalışma hissediliyor her seferinde çünkü, bu soru o nedenle soruluyor. Ya da bir başka şekliyle Selçuk Demirel nasıl çalışıyor? n Çalışıyor gibi yapmadan çalışıyor diyebilirim. Bir kere her yerde çalışabiliyorum. John Berger ile yeni bitirdiğimiz “SMOKE” kitabının bütün resimlerini cebimde taşıdığım küçük bir deftere çizdim. Yarısından fazlasını iki üç saat içinde bir kafenin terasında tamamladım. Çok büyük boy resimler yapamıyorum; yerim dar! 60x80 cm. boyutlarında bir şeyler çizip boyamak için birkaç mobilyanın yerini değiştirmem gerekiyor. Çizmek, boyamak benim için büyük bir keyif, mutluluk. Çizmek istediklerimse kâğıdın üzerine tartışmasız, pazarlıksız gelip yerleşiyor. Fikir ve çizim kol kola hareket ediyor. n René Char; “Şiir, sürüp giden uykusuzluktan beslenir,” diyor. Ben de size sorayım: Çizgi nereden beslenir? n Her şeyden beslenebileceği gibi uykudan da beslenir. Rüyalar azımsanamayacak kadar önemlidir. Alfred Kubin, rüyalarının resimlerini yaparak ünlenmişti. n Sizin beslendiğiniz kaynakları da merak ediyorum? Nereye bakıp neyi görmeye çalışır Selçuk Demirel? n Yaptıklarınızla; yazı ya da çizi ile kendinize bir dil, bir dünya yaratabildiyseniz bu dünyada ne isterseniz yapabilirsiniz. Bu özgürlük, insanı yaratıcı kılan çok önemli bir duygu. Hatta yaratmanın temeli. Bu bir sansür ya da otosansür olmadan yaratma duygusudur. Benim besin kaynaklarımı buralarda aramalı. n Bizim baktığımızla Selçuk Demirel’in gördüğü arasındaki fark ne peki? n Aynı yerde aynı şeylere mi bakıyo yansıyordur. Unutmayalım ki Paris’te patlayan bir bomba İstanbul’da nasıl duyuluyorsa; Ankara’da, Diyarbakır’da, Suruç’ta patlayanlar da buralardan duyuluyor. Bu duyduklarımız da acı veriyor... n Dünyanın önemli yayın organlarında çizgileriniz çıkıyor. Aklıma takılan bir şey var: Son yıllarda yazıya dayalı karikatürlere ağırlık verilir oldu dışarıda da. Bu konudaki gözlemleriniz neler? n Karikatür ya da “cartoon” dediğimiz çizgilere, çizilenleri daha etkin, daha komik kılmak için hem aktüaliteyi hatırlatan hem de mizahi dozu arttıran yazılar, balonlar yapılıyor. Bu çok eski bir gelenek. Ben böyle yapmıyorum. Belki yazı yazmasını bilmediğimdendir. Kim bilir(!) n Pek çok insan, sizin elinizden çıktığını, daha da ileri gidersek, adınızı dahi bilmeden çizgilerinizden söz edebiliyor ya da az önce de bahsettiğiniz sosyal mecralarda paylaşabiliyor. Bunu hissetmek nasıl bir duygu? n Bu çok hoş bir şey. Bunlardan haberim olmuyor. Kimse bana söylemiyor. Benim izlenimim, yıllardır, çizdiklerimi bir çakıl taşını denize atar gibi fırlatıyorum. Taş suya değince küçük bir ses çıkarıyor. Ondan sonra derin bir sessizlik. Ben tekrar tekrar çizerek küçük taşlar hazırlıyorum fırlatmak için. Demek ki sudaki balıklar çizgilerime bakıyorlar. n Portakal Mavisi Bir Dünya / Selçuk Demirel / Yapı Kredi Yayınları / 260 s. “Türkiye’ye dışarıdan bakmak sözü, bana, kitaba da aldığım Murathan Mungan’ın ‘Ne zaman içime biraz fazla baksam yükseklik korkum depreşir’ dizesini hatırlatıyor.” “Bir de rakı şişesinde balık olsam” Orhan Veli... “...Otların canı sıkılmaz. Kurşunkalem kendini ağaç sanır...” İlhan Berk “Hapishane kapandı mı? Okul açıldı mı?” Victor Hugo... “Benden içeri biri daha var” Henri Michaux... KItap 28 Ocak 2016 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear