05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

mınsoo kang’dan, “yaşayan makinelerin olağanüstü düşleri” Edebiyattan insan müsveddeleri Minsoo Kang kitabında, bir yandan robotlaşırken bir yandan da robotlar icat etmeyi sürdüren modern insanın robotlara, makinelere, otomatlara duyduğu hayranlık ve korkunun paradoksal ilişkisini çözümlemeye çalışıyor. YANKI ENKİ yankienki@yahoo.com obotların hayatımızda kapladığı yeri uzun zamandır tartıştığımız bir gerçek. Bilimkurgu edebiyatı ve sineması, teknolojinin insanlığa faydalı ürünleri ile endişe verici sonuçları arasındaki noktaları uzun zamandır birleştirip hayal gücüyle beslemeye devam ediyor. Diğer yandan, belki de artık yirmi birinci yüzyılın insanları olarak Uzakdoğu’da üretilen ve her yeni modeliyle farklı bir özelliğe kavuşan robotlarla ilgili gündelik haberlerden ziyade, her şeyi temelden sarsacak büyük bir haber bekliyoruz; robot olduğunu anlamayacağımız bir robotun, insandan ayırmanın mümkün olmadığı bir makinenin haberini. Robotlar, popüler bilim dünyasının önemli dergilerinden biri olan Discovery Channel Magazine’in Ocak 2015 sayısında da dosya konusu yapılmış ve bu dosyada robot teknolojisinin geçmişi ve bugünü özetlenmiş, yeni icatların müjdesi verilmişti. Robot konusu, belli ki bilim dünyasının sıradan insanlarla iletişime geçmesinde en etkili temalardan biri olmayı sürdürüyor ama bu söz konusu dosyada gündeme getirilen iki mesele, sadece teknolojik anlamda ilerleme merakımızın değil, ilerlemeyle alakalı endişelerimizin de giderek büyüdüğünü yansıtıyordu. Dosyayı hazırlayan Eric Talmadge şöyle yazmıştı: “Robotların tam olarak nesi bizde böylesine bir heyecan ve bir o kadar korku yaratıyor? Kendi benliğimizin ve benliğimizin en karanlık yanlarının somutlaşmış hali oldukları için bir gün dönüşebilecekleri şeyden korkuyor olabilir miyiz? Robotlarla ilgili derdimiz, kontrol edemeyeceğimiz ya R Minsoo Kang da güvenemeyeceğimiz kadar gelişmeleri değil, içten içe asıl bizim güvenilmez olduğumuzdan korkmamız olabilir mi? Tanrı rolü oynamaya soyunduğumuz için cezalandırılacağımız korkusu da cabası.” “CANLIYI TAKLİT EDEN MAKİNE” Bu cümleler, yüzleşmeyi arzuladığımız ama bir yandan da korktuğumuz tarafın sadece robotlar olmadığını, kendimizle ilgili bir korkumuz olduğunu da vurguluyor. Kendi eksikliklerimiz ve aşırılıklarımızın ortasında sürüklendiğimiz çelişkinin profilini gösteriyor bize. İşte, geçtiğimiz günlerde yayımlanan Yaşayan Makinele >> 4 21 Ocak 2016 KItap
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear