25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN GEORGE CHARLTON/ Şiirler/ Nice Damar “Uyanarak gün biterken. Hep düşüşteler, diğerlerinin aksine” 1 GECE VARDİYASI ÇALIŞANLARI Bir fabrikadan geldiler Floresan lambalarının tüm gece ışıldadığı Ve duyarsızlaştığı makinelere kulakların; Evlerine, işçi hanımlarına gidiyorlar, Kahvaltı zamanı soğuyan yataklara, Soyuyorlar yorgunluğu tenlerinden giysiler gibi; Sonra dörtte uyanmak ve tadını almak dişlerin Ağızlarında kürk kadar yumuşak. Saatleri altüst yaşıyorlar Karanlıkta giyilen çoraplar gibi tersyüz Uyanarak gün biterken. Hep düşüşteler, diğerlerinin aksine Sabahleyin işe başlayan Güneş ve ay gökyüzünde birlikte ışırken. 950’de Gateshead’de doğan şair bir süre Newcastle’da yaşadı. 1984’te Newcastle Evening Chronicle şiir ödülünü paylaştı. Şiirlerinden bir seçki Bloodaxe antolojisi Ten NorthEast Poets’de yayımlandığında, British Book News onun “dürüst toplumsal gerçekliğini” över ve Douglas Dunn (Times Literary Supplement) ona “zengin ifade ustası” der. İlk şiir derlemesi Nightshift Workers’taki şiirlerin çoğu Kuzeydoğu İngiltere’de geçmektedir: pub’larda, sokakta ve Londra dışındaki bostanlarda. Okulda kalanlardık biz Akademik karantinada. Diğerleri Çıraklığı seçtiler ustalık gerektiren işlerde Ve bizi içeride bıraktılar ödevleri bitirmek üzere. Ve biz ayırdına varmadık bunun ilkinBizim için yazılmış değildi Bütün bu kitaplar: Bir sınavı geçmek Kendi çapında bir doğrulamaydı. Ispartalılar gibi yaşamak, düşünmek rahipler gibi Bunda destansı bir şey var diye… Şimdi özenle giyiniriz ve Pahalı restoranlardaki tanıştırılmalarda Bastırırız yerel aksanı sesimizde, Kendimizi ele vermemek için. Ve yavaş yavaş memlekete daha az gideriz Bizi büyütmüş ebeveynlere: Biz o iflas etmiş milyonerler gibiyiz Kendi toplumsal başarı hikâyelerimiz Ve kişisel hayal kırıklıklarımızla. Geriye kalan Yeni modalar giysiler ucuz fiyata. ÇATIDAKİ ADAM O bir çatının üstünde güneşle birlikte, Köpürüyor bitüm kazanı Çok aşağılardaki sokakta. Bir çatı ustası kayboldu penceremden Bir buz yüzeyindeki tırmanıcı gibi. Aletleri kısa bir kürek ile ufacık bir kazma. Kaldırarak her bir tahtayı bir kutunun kapağı gibi Bakıyor gün ışığına çıkmış kömür ocağı gibi tozlu Çatının üstüne, Ya da yumuşak hareketlerle araştırıyor, Fısıldayan lataları, gıcırtıları Ve her bir kusurlu tahtanın çıtırtısınıKendisi çığadam olmalı. CUMA GECELERİ Akşam yıldızı ışıldıyor Çakan bir kaynak kıvılcımı gibi. Cilalı pub’ların donuk ışığında Genç adamlar bekliyor, tertemiz su perileri kadar, Bırakıldı belli belirsiz bir iş düşüncesi Ve aylaklıkta uzlaşıldı. Ara sıra yosun kadar yumuşak bir bıyık Islanır bir biranın beyaz köpüğüyle, Sigaralar doldurur kül tablalarını Dumanla kirli ağızlar gibi toz kaplı. Çoğu katılımcılar içkili Bu sıradan kahramanlar Umuyor rasgele kızları Hep büyüyen evreni Bir davete koşturan, Onun platonik, sahte aşkına. n 1229 E Y L Ü L n GATESHEAD GRAMERİ Şimdi bizim gibi yüzlercesi Savaştan sonra doğmuş, büyütülmüş, Fabrika avlularının yakınındaki sıra evli sokaklar Ve yaygın sosyal konutlarda. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 5 2013 S A Y F A 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear