25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Stéphane Hessel’le ‘Öfkelenin’ üzerine ‘Önemli olan tutkuyu canlı tutmak’ Ë Uğur HÜKÜM 0 Ekim 2010’da yayımlanan “Indignezvous/Öfkelenin” isimli kitabınız Fransa’da 2 milyondan fazla, Almanya’da da şimdilik 1 milyon sattı. İspanya ve İtalya’da halen liste başlarında. 25 dile çevrildi. Bu başarıyı nasıl açıklıyorsunuz? Teknik ve tarihi nedenlerle. Teknik, zira çalışma 25 sayfalık küçücük bir kitap. Pratik boyutları kolay bir dağıtıma elveriyor. Ve de özellikle 3 Avro gibi çok makul bir fiyatı var. Ayrıca bir hayli I de provoke edici bir başlığa sahip “Indignezvous/Öfkelenin!”. Bu vesileyle kitabı bu fiyat ve boyutta basan Editions Indigène yayınevi ve sahipleri Sylvie Crossman ve JeanPierre Barou’ya minnettarlığımı ifade etmek isterim. [Hessel’in bu kitabın tüm gelirini insan hakları, uluslararası dayanışma ve yardım kuruluşları gibi çeşitli STK’lere bağışladığını eklemeden geçmeyelim. UH] Tarihi nedenlere gelince: Günümüzün belli başlı toplumlarının kendi işleyişlerini sorguladıkları bir dönemi yaşıyoruz. Kendimizi güven içinde hissetmiyoruz. Eskisi gibi emin bir biçimde her şey çok “KİTAP, CÜRETKÂR MEYDAN iyi gidiyor, gelecek çok parlak diyemiOKUMALAR İÇERİYOR” yoruz. “Fevkalade bir Avrupa kuraca Yaklaşık 7 yıl önce, 8 Mart 2004’te, ğız, muhteşem bir ABD olacak, büyük yani Fransa Ulusal Direniş Komitesi’nin Sovyetler Birliği gerçekleşecek...” gibi (UDK) ünlü “Program Bildirgesi”nin vizyonlar, hedefler koyamıyoruz. Belki yayımlanışından tam 60 yıl sonra, o sıraşimdilerde birazcık Çinliler bu tarz duyda hayatta olan 12 tanınmış direnişçi gulara sahip olabilir. Geri kalanların çoyoldaşınızla “Yükselen Adaletsizliğe ğunluğu gelecekten epeyce kuşkulu. Karşı Mücadele Çağrısı”nı yayımladıÇünkü gelişmeler düşündüğümüz, arnız. Maalesef akil adamları dinlemedizuladığımız doğrultuda olmaktan çok ler. Sizin sözlerinizle “Bugün gittikçe uzak. Özellikle de Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra. 1989’ta artık hep beraberiz, ne mükemmel diye düşünüyorduk... Bay Francis Fukuyama’nın dediği gibi tek bir dünyamız olacak sanıldı. Evdeki hesap hiç de çarşıya uymadı. Kısa bir süre sonra 2001’de terorizm, ardından ekonomik kriz derken işlerin yolunda yürümediğini gördük. Bir çeşit düş kırıklığıydı yaşanan. Halbuki ne rüyalarla yatıp kalkmıştık! Dünyada özgürlüğün zafer kazandığını sanıyorduk. Bu hayal kırıklığı çevresinde öfkelenildi, ayaklanıldı, kitlesel protestolar yaygınlaştı. Örneğin Fransa. 2007 seçimleri Sarkozy’yi iktidara taşıdı. Sorunlar çözülecek, Fransa çağ atlayacaktı... 3 sene sonra söylenenlerin hiç de gerçeğe uymadığı ortaya çıktı. Aynı dönemde ABD’de Stéphane Hessel’in kitabı bir dizi konuda ciddi boyutlarda cüretkâr meydan okumalar içeriyor. Özelliği, gençliği karşı çıkması parlak bir seçimle işbaşına gereken konularla yüzleşmeye, yüzyüze gelmeye çağırıyor. 2 Cumhuriyet Kitapları’nın ‘Aydınlanma Kitaplığı”nın ikinci kitabı ‘Öfkelenin’in yazarı Stéphane Hessel 94 yaşının baharını süren genç yürekli bir bilge. Aynı zamanda pilot, diplomat, arabulucu, danışman, eğitimci, filozof ve sosyalist olan Hessel İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız Direniş Hareketi’ne katılmış, Nazizme karşı mücadele etmiş, faşistler tarafından işkenceye uğramış, toplama kamplarında asılmanın eşiğinden dönmüş, savaşın sonlanmasıyla Birleşmiş Milletler bünyesinde ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin yazılması çalışmalarına katılmış, Cezayir’in bağımsızlığını savunmuş, diplomatik pasaporta sahip bir arabulucu olarak Filistinlilere destek vermiş, Aydınlanma’nın değerlerini savunan bir yazar. İnsanlık onuru için bir 21. yüzyıl manifestosu niteliğindeki kitapçığında Hessel, özellikle gençleri, uygar bireyleri, haksızlık ve sorunlara kayıtsız kalmayarak neoliberal masallara kanmamaya, çevreye duyarlı olmaya, sosyal adaletsizliğe, tekelci sermayenin diktatörlüğüne karşı çıkarak, öfkelerini barışçıl yollarla dile getirmeye çağırıyor. Fransa’da satışı 2 milyonu aşan ve 25 dile çevrilen kitabının gelirini uluslararası alanda mücadele veren sivil toplum kuruluşlarına bırakan Stéphane Hessel, 2011 Nobel Barış Ödülü’ne de aday gösterilmiştir. SAYFA 4 26 MAYIS gelen Obama etrafında da ilginç biçimde benzeri bir süreç yaT şandı. İngilizcesi “Time for Outrage” başlığıyla yayımlanan kitapçığım orada da hiddetli bir kamuoyunun dikkatini çekti. Güzel ve sağlam görünümlü bir hükümete sahip Almanya’da bile Stuttgart olaylarının kanıtladığı bir memnuniyetsizlik dalgası ülkeyi sardı. Muradına eremeyen düş duygusu benim kitapçığıma hatırı sayılır bir kamu ilgisi uyandırdı. Tabii ki son dönemde Kuzey Afrika ülkelerinde olup bitenleri ilgiyle izliyorum. [Bay Hessel’in yüzünde muzip bir ifade belirdi ve gülerek şöyle konuştu: UH] Biraz deli ve ihtiraslı olsam, olaylar benden kaynaklandı, “Öfkelenin!”i A okudular ve “Arap Baharı”nı yarattılar, derim. [Bilge bilge gülüyor] Aslı bunun tam tersi. Yani Tunus, Mısır, Libya, Yemen gibi bazı Arap halklarının isyanları yaşadığımız devri tarihi kıldı ve kitapçığımın tanınmasını ve cazibesini körükledi. İşte “Öfkelenin!”in başarısını hazırlayan gerçek tarihi etken... artan bir barbarlık, sosyal ve ekonomik adaletsizlik insanlığı tehdit ediyor.” Aradan 67 yıl geçmiş olmasına rağmen günümüz Fransız sosyal devletçiliğinin temel ilkelerini belirleyen Ulusal Direniş Komitesi Programı’nın güncelliğini; yaşanan gerici, geriletici durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sanırım Ulusal Direniş Komitesi Programı’nın program olarak güncel olduğunu söylemek bugün için artık mümkün değildir. Çünkü 67 yılda dünya aşırı derecede değişti. Fakat UDK’yi yaratan ve programını oluşturan temel insani değerler günümüzde de temel değerler olarak halen geçerli. Bu nedenle 2004’te temel değerler hakkında hükümetin dikkatini çekmeye çalıştık. Bu değerlerin bazıları belki bugün daha az önemli. Ama özü, yani neredeyse faşist Vichy rejimi ve Nazi işgalinden kurtulma kavgası veren yoldaşlarımızın ihtiyaçları bugün bile haklılığını korumaktadır. İşte UDK’li dostlarla bu ihtiyaçlara tercüman olabilecek iddialı birtakım öneriler hazırlamıştık. Önemli olan son derece özençli bir tutkuyu canlı tutmaktır. “Adil ve modern” bir toplum tutkusu her devir için geçerli bir tutkudur. Bu tutku 17 ve 18. yüzyıl Aydınlanma Çağı’nda da geçerliydi. Rousseau, Diderot, Voltaire ve arkadaşları kadar, 19. yüzyıl İngiliz düşünür ve siyaset adamları Gladstone, Disreali devrinde de tüm heyecanıyla gündemdeydi. Bu hedefler İtalyan Risorgimento (Yeniden Doğuş) hareketinin de tutkusuydu. Bu tutku dün olduğu gibi bugün de geçerlidir. “Öfkelenin!” çığlığınız, çağrınız veya belki bir manifesto diye niteleyebileceğimiz çalışmanız bütün yurttaşları, bulacakları bir veya birkaç gerekçeyle yaşanan haysiyetsizliklere, çirkinliklere, haksızlıklara en azından “öfke” duymaya davet ediyor. Sizler için Naziler vardı, işbirlikçileri, işgal vardı. Filistinliler için İsrail’in insanlık dışı ve şiddetli politikası var. Hedefler çok netti. Fakat günümüzde ortalama bir Fransız, Alman veya Türk genci, insanı pusulayı tamamen şaşırmış durumda. Anladığım kadarıyla siz gençliğe çok güveniyorsunuz. Her boydan ve soydan uyutucu ve uyuşturucunun bol olduğu günümüz tüketim toplumlarında insanlar, gençler kime ve neye karşı, nasıl öfke duyacaklar? Bu kitapçığın gerçek sorunu da bu sorunuzun cevabında düğümleniyor. Kitap durumdan, gidişattan memnun değilim demeniz ve kızmanız, öfkelenmeniz gerektiğini anlatıyor. Ama bir adım daha ileri gidilebilmesi için nasıl yapılması gerektiğine dair yeterli ayrıntı aktarmıyor. Kitap bir dizi konuda ciddi boyutlarda cüretkâr meydan okumalar içeriyor. Özelliği, gençliği karşı çıkması gereken konularla yüzleşmeye, yüzyüze gelmeye çağırıyor. Bu taleplerin varlığını nasıl algıladıklarını; kabul görmeyen birtakım gerçek ihtiyaçların yetersizliğini teslim edip etmediklerini anlatıyor. İşte davet, mesaj tam bu noktada odaklaşıyor. Gençler bu durumların değişmesi için çalışmaya, mücadeleye hazırlar mı? Aslında kitapta sıralanan talepler sadece birkaç örnektir. İletilmek istenen, insanların bizzat kendilerinin kabul edilmez buldukları noktaları öne çıkartmalarıdır. Çünkü herkesin talebi aynı olmayabilir. Ama sizler kendiniz için kabul edilemez bazı durumları yakalamışsanız ve bunun için direnme arzusu taşıyorsunuz, işte o zaman gerçek bir yurttaş olma yolunda ilk adımı atmış olacaksınız. Ancak daha önce belirttiklerimi ¥ ¥ ze var gal, söm matik. B zenginl yatmak tisnasız ğu tesp dereced deki aş tün ülk gin ülk örneğin kavgası ölçüsüz hammü Buralar ğe, dur ye, sosy partinin ğine iht ce: Dah yerküre davaya önemli. likle de rek kan veya far mak zo tepki gö yiz. “ÖFK ÇÖZÜ GEÇE Ger mokras San dönem lere baş iyi biçim kından larda sı Morin zikretm terdijk yatını D L ve “Leu Krizler eserleri Acile şünülm na kara ralları y bir eko rine akt ilkeleri yol hari rumda. ların, ö ği ve gü sayıda i ğine ina zorland Dolayıs vaya sa niz gibi Davaya çıktı. İl öfkelen adımsa mücade Batı biçimd bir uyu çi Arap lişmeler müş ols konuşm yaşamla bilir mi Biri Bu geçm ki, bu d günkü yal olur katkılar nümüz 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1110 CUMH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear