Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
T 7 HAZİRAN PAZARTESİ ana “Sevgili kızım” diye seslenen bir büyüğüm daha tarihli günlükte Türkçeden yabancı dillere geçen sözcükleri anmış, sayılar vermiştim. Türker Bey, meğer bu konuda çalışmalarını sürdürmekteymiş. “… Türkçeden yabancı dillere geçen kelimeler listesinde Bulgarcada 2.557 kelime bulunduğu yazılı, tümüyle yanlış. Bu kesin sayıları nereden bulurlar bilmiyorum. Prof. Dr. Günay Karaağaç’ın 2008’de Türk Dil Kurumu Yayınları arasında çıkan ‘Türkçe Verintiler Sözlüğü’nde (s. XLII) ‘Kısacası, Bulgarcada en az 3.500 kadar sözün Türkçe olduğunu rahatça söyleyebiliriz.’ deniyor, yanlış. Bundan önce, 2002’de Oslo’da yayımlanan, Prof. Alf Grannes’in –birisi Türk olan iki bayan arkadaşıyla birlikte– hazırladığı ‘A Dictionnary of Turkisms in Bulgarian” adlı İngilizce sözlükte, varyantlarıyla birlikte, ancak 7 427 sözcük saptanabilmiştir, bu da eksik. Oysa Bulgar ozan, gazeteci, halkbilimci Petko R. Slaveykov (1827 1895), ‘Bulgar Dilinde Konuşulan 10.000 Türkçe Sözcük’ adlı, değerli yapıtını hiçbir zaman bastıramadı.” Türker Bey uzun zamandan beri bu konu üzerinde çalışmalar yaptığını, “Türkçeden Bulgarcaya Geçen Kelimeler Sözlüğü” başlığını taşıyacak olan çalışmasının yaklaşık 15.000 sözcük içereceğini ve bu yıl içinde yayımlanabileceğini söylüyor. Arnavutçada 5.000 ila 10.000 arasında Türkçe sözcük olduğunun tahmin edildiğini yazmıştım. “Kosova Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışan dostum Prof. Dr. İrfan Morina, bu konuda bir sözlük hazırlamaktadır. Bana bildirdiğine göre, Arnavutçada bulduğu Türkçe sözcük sayısı 10.000’i aşmış.” diyor Türker Bey. SırpçaHırvatçada 8.742 Türkçe sözcük bulunduğu saptamasına da karşı çıkıyor: “Abdullah Şkaljiç adlı Boşnak dilbilimcinin 1985 yılında Saraybosna’da 5. basımı yapılan ‘Turcizmi u SrpkoMrätskom Jeziku’ adlı sözlüğünde bu sayı –tam olarak– 6.878’dir; kişi adları (503), yer adları (153) da bu sayının içindedir, eylemler (802) en büyük sayıyı oluşturur.” diye ekliyor. Mektubunu bitirirken Avcılar’daki “Dönerchi, The Köfte, Coiffeur de Paris” gibi tabelalardan da örnekler vermiş M. Türker Acaroğlu. “Fransa’da olduğu gibi, bunları yasaklayan bir yasa çıkarılmalı.” demiş. “Emekli Derleme Müdürü” diye imzalamış mektubunu. “Emekli mi?” diye düşünüp gülümsemekten kendimi alamadım. ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER B oldu: M. Türker Acaroğlu. “Ben de size ‘kızım’ diye ses T maları sürdürüyorum: Elma Yayınları, Elma Çocuk adı alleniyorum; çünkü 95 yaşındayım.” diyor. 1 Mayıs Cumartesi tında, çocuklar için kişisel gelişim kitapları yayımlamaya atilde okunabilecek çocuk kitapları konusunda anımsatbaşladı. Bunlardan biri, “Küçük Beyaz Uğur Böceği”, yazan: Ahmet Şerif İzgören, resimleyen: Vicdan İleri; öteki: “Aklını Arayan Çocuk”, yazan: Özden Aslan, resimleyen: Vicdan İleri, Cansu Öztürk. Arslan Sayman’ın yeni çocuk kitabı Tudem Yayınları arasında çıktı: “Engin Mavi”, resimleyen: Buket Gencer; Miyase Sertbarut’un “Yılankale”sinin yayınevi de Tudem. Rıfat Ilgaz’ın “Hoca Nasrettin ve Çömezleri” romanının yayınevi ise Çınar. Nâzım Hikmet’i tüm çocukların daha iyi tanıması için hazırlanan “Nâzım Hikmet Çocuklarla” kitabının yazarları: Yıldız Sertel ve Leman Tecimer, yayınevi: Büyülü Fener. Kitap, “Nâzım Hikmet’in çocukluğunu, Anadolu’da geçirdiği günleri, Moskova’da öğrenciliğini, şair oluşunu, hapse girip çıktıktan sonra yurtdışına gidişini, ailesine ve memleketine hasret bir şekilde sona eren yaşamını, şiirleri, fotoğrafları ve yeğeni ressam Ayşe Yaltırım’ın çizimleri eşliğinde anlatmakta”. Mark Twain’in “Tom Sawyer”ı, Tudem’in Desen Yayınları tarafından resimli roman olarak basılmış; beyaz kuşe kâğıda, renkli resimlerle çok hoş bir çizgi roman olmuş. Mikdat Akyıldız’ın öyküleri “Katır Küpün İçinde” adıyla Alp Yayınları tarafından yayımlanmış. Anadolu’yu karış karış dolaşıp masal derleyen çağdaş masalcımız Cemalettin Etli Kavaklıgil’in “Akıl Dolu Masallar”ı bu kez Milli Eğitim Bakanlığı Çocuk Kitapları tarafından yayımlanmış; ama kapağı Hakkı Uslu’nun pek güzel bir çalışması süslerken MEB, iç sayfalara resim koymayı önemsememiş. Masalcı Dede, bu eksiği gidermenin yolunu bir güzel bulmuş. Aralarda, çocukların diledikleri gibi resimleyecekleri boş sayfalar bırakmış. Samsun’dan yazan bir okurum gazetenin o bölümünü kesip göndererek sormuştu: “Bu hanım yazısını bitirirken neden inatla ‘hamiş’ yazıyor? O zaman çok bilge mi oluyor?” Cemalettin E. Kavaklıgil de kitabının başına (“hamiş” değil) bir “not” eklemiş. O da soruyor: “‘Hamiş’ diye yazan şu Ayşe Arman’a bir şey söylemeyecek misiniz?” Ne söyleyeyim? Kendisi birkaç ay önce hakkımda davalık laflar eden birine tam sayfa olarak yer açmış, bana cevap hakkı YİNE 7 HAZİRAN PAZARTESİ bile tanımamıştı. “Hamiş”in daha eski ve daha az kullanılan, yine Arapça bir karşılığı var: “Haşiye”. Biraz da onu kullansın. Belki o zaman daha da “bilge” (!) görünür. V derilen dosyaları okumayı bitirdim. Seçici kurul toplantısı bugün. Gençlerin neler yazdığını, neleri yazılmaya değer arlık Yayınları’nın Yaşar Nabi Gençlik Ödülleri için göngördüğünü her yıl büyük bir merakla beklerim. “Bayağı” sözcüğünü “baya”, “değil mi”yi “demi” diye yazanlar yok değildi; ama bu yılki yarışma dosyalarında yine de yazım yanlışı azdı. Çok kişide rastladığım bir yanlışlık, “anneciğim, babacığım” gibi sözcüklerin “annecim, babacım” diye yazılması oldu. Bir de “tabii” var. Türk Dil Kurumu, herkesin bu sözcüğü “tabi” diye yazdığına bakarak mı doğru saymış böyle bir yazılışı; bu yüzden mi Türkçe Sözlük’e almış? Doğrusunu öğretmekten umudu kesince yanlışı doğru mu sayacağız? O zaman yakında “iddia”nın “iddaa” diye yazılmasını da doğru saymamız gerekecek; “gazete”nin “gaste” diye yazılmasını da. Bu sonuncuya değinen birçok ileti aldım. Deniz Akçabelen şöyle demiş: “Size izlenme oranının yüksek olduğunu düşündüğüm bir televizyon programının isminden bahsetmek istiyorum. Can Dündar’ın hazırlayıp sunduğu ‘Canlı Gaste’ programının sizin nezdinizde eleştirileceğini düşünerek cevabınızı beklemekteyim.” İzmir’den yazan eski öğrencim Ayfer Şerife Odabaş da: “… vatandaşın günlük konuşmada kullanmasını anlayabilirim ama ulusal kanalların en ünlü sunucuları ya da iyi gazeteci dediğimiz kişiler kullanınca…” diye söze girmiş ve “‘Gaste’ demek doğru mu sizce?” diye sormuş. 25 yıllık öğretmen olarak Türkçe konusuna hep titizlik gösterdiğini; ama yanlışı görüp eleştirmeye kalktığında kendisine basından örnek verilip “O da kullanıyor.” dendiğini de eklemiş Ayfer Şerife Odabaş. Tehlike burada zaten. TV’ler hem yaygınlaştırıyor yanlışı, hem de yanlışın doğru sanılmasına yol açıyor. “Canlı Gazete” deseydi izleyicisi mi azalırdı Can Dündar’ın?? www.feyzahepcilingirler.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. 8 HAZİRAN SALI B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir romanın adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı romandan bir alıntı ve yazarın adı ortaya çıkacaktır. 1 D 2 F 3 F 4 L 5 L 6 K 7 F 8 L 9 C 10 L 11 C 12 N 13 K 14 B 15 F 16 J 17 G Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU J. Hud Peygamber’i dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim. 29 16 D 18 C 19 C 20 C 21 F 22 D 23 C 24 B 25 B 26 E 27 N 28 K. “Paavo ...” (unutulmaz Finlandiyalı uzun mesafe koşucusu). 29 J 30 A 31 H 32 E 33 B 34 B 35 K 36 C 37 K 38 A 43 37 35 6 13 39 C 40 H 41 C 42 A 43 K 44 L 45 I 46 D 47 F 48 C L. Cinsel içgüdünün belirtilerini taşıyan yaşama gücünün bütünü. 49 C 50 B 51 I 52 F 53 H 54 H 55 D 56 H 57 H 58 F 59 L 10 5 59 8 4 44 Tanımlar ve sözcükleriniz: M. Eski Filistin’de bir kent 60 70 E 61 A 71 F 62 D 72 E 63 D G 73 64 M 74 G 65 F 75 G 66 I 76 B 67 F M 68 N 69 F A. “... Hughes” (Sylvia Plath’ın kocası olan İngiliz şair). 73 67 N. Roma’nın eski adı. 38 42 30 B. Kölelik, kulluk. 12 27 68 34 24 50 14 62 66 25 33 46 28 22 55 1 71 72 E. Yarı. 64 17 63 65 H. “Kiraz bilir miydi ki günün birinde tütün diye bi ot çıkacak ve insanlar bunu içmek için dallarını kesip .... yapacak?” (Refik Halit Karay). 1061. sayının çözümü: A. AMBERBU, C. Oğuz Atay’ın, Tutunamayanlar romanındaki bir karakter. 26 60 32 18 48 20 36 19 23 39 9 41 11 49 F. İslam araştırmacısı Ruşen Çakır’ın bir kitabı. 54 70 56 40 57 31 53 I. Albert Camus’nün bir deneme yapıtı. D. Truva savaşına gidip de dönmeyen eşi Odysseus’u bekleyen Penelope’nin haletiruhiyesi. 52 76 2 74 G. Beylik. 3 15 7 61 69 21 58 47 B. TÜTÜN ZAMANI, C. TOZAN ALKAN, D. İBİŞ, E. LOPUR, F. ABEL SANCHEZ, G. İOU, H. LEBBEYK, I. HOMUR HOMUR, J. AĞULUM, K. NVD. Şiir: “emperyal oteli’nde bu sonbahar / bu camların nokta nokta hüznü / bu bizim berhava olmuşluğumuz” 45 75 51 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1062 SAYFA 39