Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
T A 2 HAZİRAN ÇARŞAMBA nadolu yakasında oturmaya başladığımdan beri ödül törenlerine pek katılamıyorum. Yol gözümde büyüyor, gidip gelmek zor geliyor; ama Orhan Kemal ödülünü bu yıl Hidayet Karakuş kazanınca gitmek şart oldu. İyi ki gitmişim. Çoktandır görmediğim dostları gördüm; özlem giderdim. Konuşmaların hepsi çok güzeldi. Özellikle Enver Aysever’in vurguladığı, Orhan Kemal’in romanlarından dizi yapanların hiçbirinin orada bulunmaması düşündürücüydü. Yalnız bir ödül töreni değildi çünkü. Toplantı, aynı zamanda Orhan Kemal’i anmak için yapılıyordu. Bilinen şey, oyuncuları, mankenleri, şarkıcıları adım adım izleyen medya, iş edebiyata gelince sırra kadem basıyor. Oysa oyunculardan bir iki kişinin gelmesi bile medyanın ilgisini çekmeye yeterdi. debiyat Öğretmeni Dr. Belkıs Sanay’ın değindiği söyleyiş yanlışlarına bir türlü yer veremedim. “Vermeye, gitmeye, demeye” gibi sözcüklerin “vermee, gitmee” diye söylendiğini; sözgelimi, televizyonlarda “prof.” unvanlı kişilerin, “Söylemee dilim varmıyor.” dediğini; kimi sunucuların “verebileceği” sözcüğünü “verebilecee” şeklinde söylediğini; yayvan ve açık e’lerle “Sizinle ilgilencek” gibi sözler edildiğini belirtiyor Belkıs Hanım ve “doğruyu gösterme görevini üstlenmesi gereken televizyon”dan saptadığı kimi yanlışları iletiyor: “Ne alakası var?” yerine “Ne alaka?” “Hayret edilecek bir şey” yerine “Hayret bir şey”. Şaşılacak bir şey söylendiği zaman, “İnanmıyorum”. Hayret, kızgınlık durumlarında “Böyle bir şey var mı?” “Bu mu yani?” ya da “Biz bu muyuz?” “Çok özledim” yerine “Felaket özledim”. Bir şeye bakılması anlamında değil, hayret etme durumu için, “Bakar mısın?” “Onu kaybetmemek için” yerine “Onu kaybetmemek adına”. “İçin” sözcüğü yerine son zamanlarda sıklıkla “adına” sözcüğünün kullanıldığına daha önce de değinmiştik. “İçin” sözcüğünü kullanmaktan kaçınmanın nasıl bir nedeni olabilir? Anlamak zor! “İnanılmaz güzel!” kullanımının doğru olup ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER E 3 HAZİRAN PERŞEMBE olmadığını soruyor Belkıs Sanay. Bu kullanım çeviri yoluyla geldi sanıyorum; ama bana çok yanlış görünmüyor. Sonuç olarak dilde her zaman değişim olur. Gençler kendi söyleyişlerini yaratmaya çalışıyorlar. Gözümüzün, kulağımızın alışmadığı her şeye yanlış demek, dilsel anlamda bir çeşit tutuculuk olur. Gençlere Türkçenin olanaklarını ve güzelliğini anlatabilseydik herhalde kimseyi rahatsız etmeyecek söyleyişler bulur, geliştirirlerdi dili. Şimdi suçu onlara atmak haksızlık. “Bu sebepten dolayı” demenin yanlış olup olmadığını da sormuş Belkıs Hanım. “Dolayı” ilgeci (edat) daima “dan, den” ekli bir sözcükle kullanılır. Zaman içinde bu ek, “dolayı” sözcüğünün anlamını da yüklendiği için, sözcüğü gereksiz duruma düşürebilir. “Bu sebepten dolayı” demek yanlış değil. “İnanmıyorum” sözcüğünün başında bir de “Ay” ünlemi vardı ve bir pop parçasında “Ay, inanmıyorum” diye yineleniyordu. Ben de “Ay, inanmıyorum”u aylarca “Ayran buyurun” diye anlamıştım. ınar Demirci’nin sorularını da çok beklettim. Diyor ki PıP nar Demirci: “Yanlış anımsamıyorsam, ebilmek, edurmak gibi yapılara ekfiil deniyordu. Bizim Ege Bölgesi’nde kullandığımız iki yapı daha var. 1. eyazmak: Örneğin, düşeyazmak, neredeyse düşmek anlamına geliyor. 2. r yatmak / ip yatmak: Örneğin, “yer yatarız, gider yatarız”. Bu da “acele etmemize gerek yok, daha vakit var ya da yapılacak yenilecek şeyden daha çok var, bunu zamana yayabiliriz” anlamında. Bunlar da ebilmek gibi aynı görevi mi yapıyorlar?” “Bilmek, vermek, durmak, kalmak” gibi eylemler, yardımcı eylem olarak kullanılır; temel anlamdaki bir eylemle bileşik eylem oluşturur. Sözgelimi “ver” yardımcı eylemi “tezlik” anlamı katmanın yanı sıra “rica, istek” anlamları da katar: yazıvermek, yapıvermek gibi. “Yazmak” da yardımcı eylem. Düşeyazmak, öleyazmak biçiminde, daha çok ağızlarda kullanılıyor. “Yer yatarız, gider yatarız” gibi örnekler böyle değil. Bunlarda iki ayrı eylem çekimi var. “Yer(iz) yatarız, gider(iz) yata rız” olan çekimlerde kişi ekleri ortak olduğu için her iki çekimde de kullanılmak yerine ek yalnız ikinci eyleme getirilerek iki eylem de bu ekin parantezine alınmış oluyor: “(Yer + yatar)ız” biçimde göstermeye çalışayım. “Yiyip yatmak” daha farklı. Buradaki “ıp, ip”, belirteçeylem (zarffiil, ulaç, gerindium gibi adlarla tanımlanan bir eylemsinin) eki. Yalnız “yiyip yatmak” ya da “gidip gelmek” biçimlerinde değil, “Gece televizyonun karşısında saatlerce oturup uykusuz kalıyorsun.” gibi tümcelerde de hep bu ek kullanılıyor. atil yaklaşıyor. Çocuklara ve gençlere yazın okunabilecek kitapları sunmanın zamanıdır. Çocuğun yaşına göre T kitap seçmek, seçeceği kitaplar hakkında, satın almadan bilgi sahibi olabilmek için, öncelikle Eğitim Sen’in İlköğretim Çocuk Edebiyatı konusunda hazırladığı “2010 Kitap Kataloğu”nu öneriyorum. Yaş grubuna göre kümelendirilmiş kitapların içeriğiyle ilgili kısa bilgiler edinecekleri için velilere ilk önerilecek kitap bu. Gelelim tanıtılmayı bekleyen elimdeki kitaplara… Küçükler için yazılmış resimli, ince kitapların ödüllü olanlarından başlıyorum. Tudem Yayınları’ndan, 2009 Tudem Edebiyat Ödülleri, Dizeler Çocuk Açsın Şiir yarışması, Birincilik Ödülü: “Büyüyor muyum Ne?”, yazan: Ertuğrul Deveci, resimleyen: Deniz Üçbaşaran; aynı yarışmanın ikincilik ödülü: “Kafesteki Çikolata”, yazan: Mehmet Atilla, resimleyen: Deniz Üçbaşaran; yine aynı yarışmanın Kemal Özer Özel Ödülü: “İyi Geceler Kitabı”, yazan ve resimleyen: Salih Mercanoğlu. Tudem’den başka bir şiir kitabı: “Uykusu Gelen Çiçek”, yazan: Abdülkadir Budak, resimleyen: Buket Gencer. Çınar Yayınları’ndan ödüllü iki kitap: “Öykülere Gizlenen Çocuklar”, yazan: Hüsnan Şeker, resimleyen: Oğuz Demir; “Alacağınız Olsun”, yazan: Dursun Ege Göçmen, resimleyen: Oğuz Demir. Anfora Çocuk yayını, “Pati’nin Günleri”, yazan: Nermin Şenol Kalyocu, resimleyen: Mustafa Delioğlu ve Nurettin İğci’nin kitabı: “Müzedeki Hanımefendi Sindi”. Gerisi haftaya…? 6 HAZİRAN PAZAR 5 HAZİRAN CUMARTESİ www.feyzahepcilingirler.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. 1 H 2 B 3 E 4 F 5 E 6 H 7 F 8 F 9 C 10 B 11 H 12 J 13 G 14 C 15 K 16 A 17 H 18 I Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU H. “Buyrun, efendim, emredin” anlamında eski bir ünlem. 71 11 17 22 1 6 39 19 F 20 I 21 K 22 H 23 C 24 F 25 B 26 A 27 A 28 E I. Öfke, kızgınlık, can sıkıntısıyla anlaşılmaz sesler çıkararak. H 29 F 30 C 31 J 32 E 33 F 34 I 35 B 36 C 37 B 38 E 39 47 66 58 76 61 40 B 41 C 42 F 43 G 44 C 45 C 46 B 47 I 48 B 49 F 62 20 68 18 34 50 B 51 B 52 D 53 A 54 F 55 D 56 C 57 D 58 I J. “Ağaç isem dalımsın salkım saçak / Petek isem balımsın ...” (Bedri Rahmi Eyuboğlu). J Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Hindistan’da, İran’da yetişen, pişince güzel bir koku veren, iri ve uzun taneli bir tür pirinç. 59 A 60 F 61 62 I 63 J 64 K 65 A 66 I 67 C 68 I 69 63 73 69 12 72 31 K. ABD’de bir eyalet (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 70 D 71 H 72 J 73 J 74 G 75 A 76 I 77 B 65 75 27 16 26 59 53 B. Necati Cumalı’nın bir adı da Zeliş olan romanı. D. “...in Rüyası” (Tarık Buğra’nın bir romanı). F. Miguel de Unamuno’nun bir romanı. 21 64 15 40 51 10 48 50 77 25 2 46 37 35 7 54 60 8 19 33 42 29 24 4 49 1060. sayının çözümü: A. İBİBİKLER, 57 52 55 70 E. Bir şeyi yerken ya da yutarken çıkan ses. C. “Zaman ve Maske”, “Kalbin Akşamüzerleri” adlı şiir kitapları da olan şair ve çevirmen. G. “Savaş ...” (Saint Exupery’nin bir romanı yalnıız ünlü harflerini yazacaksınız. B. ÇVD, C. İY, D. MARTİN EDEN, E. DÖNÜŞÜM, F. ENOSİS, G. KUYTU, H. İMDİ, I. DÜĞÜN, J. EVİYE, K. NEDİM GÜRSEL, L. İZZET, M. ZODYAK. 45 9 56 23 14 30 67 44 41 36 32 38 3 28 5 13 43 74 Metin: “Denizde büyüdüm ve yoksulluk benim için gösteriş demekti; sonra denizi yitirdim. Düğün ve Yaz” SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1061