Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Nami Başer’den ‘Lacan’ Nami Başer’in Lacan çıkarması naklardan anlaşılması oldukça zor bir düşünürün düşünce serüvenini anlamamızı kolaylaştırır. Akademik incelemelerde sıkça karşımıza çıkan, yer yer sıkıcı, kuru ve resmi bir dil yerine, daha önce pek de aşina olmadığımız sohbet havasında yumuşak bir biçemle yazılan bu inceleme, Lacan ve psikanalizin sınırlarını rahatlıkla kavramamızı sağlar. Böylelikle Başer’in çıkarması, Lacan ve psikanalizin geniş kesimlere aktarımını kolaylaştırırken aynı zamanda Lacan’ın yaşamı, felsefesi, temel argümanları, Başer’in titiz çabalarının ürünü olan hiç yayımlanmamış çevirileri ve hakkında üretilen olumlu ya da olumsuz tartışmalar gibi çok geniş bir yelpazeden düşünürün dünyasına girmemize olanak tanır. Başlangıçta verilen Lacan kronolojisi, 19011981 yıllarındaki yaşamı sırasında dünyada olup bitenin sıralandığı ve seminerlerinin ayrıntılı dökümünü içeren genel bir giriş sonrası ‘çıkarma’, “Bakışlı Bir Kedi Kara” başlığı altında dört ana bölümden oluşur. Her bir bölümde yaşanılanlar, öğretilenler ve metinler ara başlıkları altında Lacan’ın düşüncesi, yaşamının gerçekleriyle kesişme noktaları saptanarak sistematik bir biçimde okuyucuya aktarılır. “Sancılı Bir Başlangıç” adı altındaki birinci bölümde Başer, Lacan’ın felsefesini özellikle bilinç dışı kavramını anlamaya yönelik yöntemsel olanakları tartışır. Başer, bu noktada Lacan’ın öğretilerini, yaşadıklarıyla paralellik kurarak anlamanın, düşünürü bir slogana indirgeyen Marxçı ve yapısalcı yaklaşımların tuzağına düşmekten kurtardığını dile getirir. Lacan’ın öğretilerini, genel kabul gören anlayıştan farklı olarak dört ayrı döneme ayırıp, düşünürü okumak için yeni bir yöntemsel izlek önerir. Yaşamının 193853 yıllarını kapsayan “Arzunun Tahterevallisi” adlı ikinci bölüm, Başer’e göre Lacan’ın Freudlaşma dönemine denk düşer. Önerdiği yeni tedavi yöntemlerinin aykırı görülmesi üzerine, Uluslararası Psikanalist Derneği’nden (IPA) kopuşunun gerçekleştiği bu dönemde Lacan, psikanalizin amacının öznenin topluma uyumunu sağlamak olmadığını, aksine öznenin saklı kalmış dünyası aracılığıyla yaşanan dünyanın düzensizliğini yorumlamak olduğu iddia eder. Üçüncü bölümdeyse, Lacan’ın öğretisinin teknik özellikleri Başer tarafından derinlemesine tartışılır ve özellikle öğretilenler kısmında Lacan’ın yöntemleri dokuz başlık altında sıralanarak okuyucuya aktarılır. “Son Kuşlar” adı altındaki son bölümde ise Başer’in ifadesiyle Lacan’ın ilk ve son dörtlüsü edebiyat, resim, topoloji ve matematik konularında geliştirdiği yeni pasikanalitik yorumlar gündeme getirilirken son kertede akademik çevrelerdeki Lacan çalışmalarının bir dökümü çıkarılarak yorumlanır. Başer, Lacan’ın eşsizliğini çok açık bir biçimde dillendirir. “Şiir dilini örnek alan edebiyat anlayışı”, “formül üretmeye yatkın bilimsel bir yöntem”, “yok sayanlara karşı geliştirilmiş politik ve meşru kılma uğraşı” ve “Herakleitos’tan Heidegger’e felsefecilerin akıl yürütmeleri” şeklinde özetlenebilecek bu dörtlüyü Başer, Lacan’ı Lacan yapan özellikler olarak gösterir. Bu kitap böylesi çetreflilli bir düşünürün serüvenine ortak olmamızı salık verirken, okuyucuya Mallarmé ve Kafka’nın yapıtlarından, Almodovar filmlerine kadar zengin örneklerle anlatımının her daim dinamik ve akıcı olduğu temel bir başvuru metni sunar. ? Nami Başer Lacan A N yın Şiiri ARİF DAMAR Farklı Freud okumalarıyla psikanalizi yeniden temellendiren Lacan, 26 yıl boyunca verdiği seminerleriyle ünlenir. Bu seminerler, öğrencilerin ve katılımcıların notlarının bir araya getirilmesiyle yazıya dökülür. Lacan, bu seminerlerle psikanalizin mevcut algılarını ve sınırlarını pek çok açıdan zorlar, hatta iş Lacan’ın, Uluslararası Psikanaliz Derneği’nden atılmasına kadar varır. Bu da Lacan’ın, fikirlerinin çarpıtılacağından endişe ederek, ölümünden kısa süre önce kapatacağı psikanaliz okulunu kurmasına neden olur. Nami Başer, bu önemli düşünürün hayatı, fikirleri ve eylemlerini konu alan kitapla okuyucuların karşısında. Ë Erdeşir FETİHZADE ürkiye’deki ‘ağır kitaplar’ sınıflandırmasına girebilecek akademik yayınların karşılaştığı temel zorluk, gerek çeviri problemleri gerekse konu hakkındaki temel kitapların azlığı sebebiyle yeterince ilgi görmemesidir. Psikanalize gelince, Türkiye yayıncılığının bir başka garipliğiyle karşılaşırız. Psikanalizin öncüsü Freud’un ve son önemli temsilcisi diyebileceğimiz Zizek’in hem çeviri kitapları hem de incelemeleri yayın dünyasında geniş bir şekilde yer bulurken, nedense bu iki ismi birbirine bağlayan en değerli isim olan Lacan hakkında, Saffet Murat Tura ve J. D. Nasio’nun incelemeleri dışında Türkçede kayda değer bir yayın yok. İşte bu noktada, Nami Başer’in kendi deyişiyle ‘Lacan çıkarması’ tüm bu noksanları ortadan kaldırabilecek bir fırsat sunar. Lacan’ın tarihsel önemi, Freud’a sadık kalıp psikanalizi psikiyatrinin boyunduruğundan kurtarması ve edebiyattan sinemaya, çeşitli sanat dallarından yaşamın her alanına, psikanalizin sınırlarına yeni kapılar açmasından doğar. Başer’e göre Lacan, psikanalizi bir bilgi yığınından başlı başına bir araştırma alanına dönüştürür. Bunun yanında, kendimizi tanımamızı sağlayan bir düşünür olanak tanımlayabileceğimiz Lacan’ın çalışmalarının amacı, öznenin ardındaki gizemi ortaya koymasıdır. Bu bağlamda bir okur için psikanaliz, akademik ya da felsefi bir meraktan çok daha fazlasına işaret eder. Başer’in incelemesi, Lacan gibi ilk aşamada birincil kay isan 2010 dergilerinden: Afrodisyas Sanat, Akatalpa, Akbük, Akköy, Amanos Yazıları, AZ Edebiyat, Berfin Bahar, Beşparmak, Deliler Teknesi, Dize, Edebiyat, Evrensel Kültür, Gediz, Gösteri, Hayal, Heves, Karşın, Kitaplık, Kurşun Kalem, Lâcivert, Lorca, Sanat ve Hayat, Sincan Kertenkele İstasyonu, Sözcükler, Şehir, Şiir Saati, Tavır, Tay, Turunç, Üç Nokta, Yedi İklim, Yeni Yazı, Zalife Yazıları dergilerinde çıkan şiirleri okudum. İnceledim. Özgür Edebiyat dergisinde Nilgün Üstün’ün “GİT” şiirini Ayın Şiiri olarak değerlendirdim. Adresim: Moda, Mühürdar Cad. 129/6 Neşebey Apt. Kadıköyİst Nilgün ÜSTÜN (Bergamalı Şair) 1956 İzmir Bergama doğumlu şair, ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. SinemaTV eğitimi gördükten sonra televizyon ve reklam sektöründe çalışan Üstün’ün şiirleri Argos, Şiir Atı, Sonbahar gibi dergilerde yayımlandı. Şairin “Kendi ve Öteki” adlı şiir kitabı da 1995 yılında yayımlandı. T GİT kalbimin aklı diyor ki git, kaybetmek istiyorlar seni git, dumana dönüştürüp öylece bakacaklar uzaktan. git, kızıl ufkun içindebekle, gümüş sözlerle geceyi. git, ardında ala bir dağ git, ardında şakacı bir rüzgâr git, ardında binlerce yıllık tanrı’nın evi. git, ıslak sabah ayazındadolaş, sokaklarında göç’ler tarihinin. git, anlamını yitirmiş sözlerle olmadığın şeye dönüştürecekler seni. Lacan/ Nami Başer/ Say Yayınları/ 208 s. SAYFA 18 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1061