05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

T 6 KASIM CUMARTESİ ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER li Murat Atay’ın saptadığı çeviri yanlışlarının bir bölümüne de bu günlükte yer veriyorum: (Bir filmde) “Biri, birini bir şey içmeye davet ediyor, ‘my treat’ diyor. ‘Ben ısmarlayacağım’ anlamında. Çevirmen ‘treatment’ sözcüğünü bildiği için ‘benim tedavim’ diyor. Bu tip çevirilerde çevirmenler hiç ‘Bunda bir tuhaflık var’ demiyorlar mı acaba?” (Başka bir) “Filmde bir grup insan başkan seçecekler, bağırıyorlar. Bir tür bilimkurgu filmi, her insan numaralandırılmış. ‘We want 6, 6 is the one’ diyorlar. Anlamı ‘6’yı istiyoruz, 6 o’dur’ gibi bir şey. Burada ‘one’ sayı olarak değil kişi olarak kullanılıyor. Çeviri: ‘6 yı istiyoruz, 6 aslında 1’dir’. Kendimizi zorlayıp şefin aslında 1 numara olacağını düşünebiliriz ama çevirmenin öyle düşündüğünü hiç sanmıyorum.” “Boş bir yere girildiğinde ‘Kimse yok mu?’ yerine ‘merhaba’lara, ‘Kahretsin George’lara, birini onurlandırmak (takdir etmek) anlamında kullanılan ‘to give credit’in ‘kredi vermek’ olmasına şimdilik girmiyorum!” diyen Ali Murat Atay’dan “muzungu” diye bir sözcük öğrenmişliğim de var. Bir nedenle Svahili diline değinmiştik bu sayfalarda. İşte o sırada Ali Murat Bey, Afrika anılarından söz etmişti. Öğrendiklerim, paylaşılmayı gerektirecek güzellikteyse onları kendime saklayamıyorum. Sözü Ali Murat Atay’a bırakayım. O yine tatlı tatlı anlatsın: “Yaptığım iş gereği yıllarca Afrika’ya gittim geldim. Aslında bir seçimdi bu, Orta Asya’ya da Uzakdoğu’ya da yolum düşebilirdi ancak ben Afrika’da olmak istedim. Çok sevdiğim bir dostum nedeniyle de Kenya’da üç kez uzun süreler kaldım. Dostum John Kabuga, Nairobi’ye yaklaşık 100 km. uzaklıkta bir köyde oturur, elektriği suyu olmayan, çamur duvarlı bir evi vardır. Çevrede köylüler de tek bir beyazın rastlanmadığı bölgede ara sıra görünmeme artık alıştılar, kızları karpuz büyüklüğünde papayaların toplandığı bahçede ateş yakar, torunları ortalıkta koşturur, eşi hep gülümserdi. Son kez gittiğimde John’la bir kabile bölgesindeyken ne yazık ki eşini yitirdik. Geri döndükten sonra sevgili eşinin gömülmesini bekledim. Yaklaşık bir hafta çevre köylerden gelenlerin Swahili ve Kikuyu dilinde uzun konuşmalarını, söylenen ağıtları dinledim. Daha önce yalnız günlük yaşamda A duyduğum dilleri farklı bir boyutuyla duyumsama ortamında buldum kendimi. Swahili kadar insanın kulağını / yüreğini dolduran, anlamadan günlerce kendini dinletebilecek başka bir dil var mıdır bilmiyorum. Swahili’de ‘Muzungu’ diye bir sözcük vardır. Genelde beyazlar için kullanıldığını gözlemledim. Anlamını sorduğumda ‘yabancı’ anlamına geldiğini söylediler. Ancak sözcüğün anlamının daha fazlası olduğunu düşünerek ‘Peki Çinliler ve Hintliler de Muzungu mu?’ diye sordum. Hayır, onlar muzungu değildi. Artık çok iyi biliyorum ki muzungu ‘paralı aptal beyaz’ anlamına geliyor.” Hiçbir dili hor görmemek gerek. Her dilin kendine göre güzellikleri var. Hikâyesi”, “Yazarını yok eden, mahkum eden, Rauf’un edebi kariyerini sonlandıran zehirli bir çiçek” olagelmiştir. Oysa, “Bizim hayatımızda mektupsuz aşk yaşama imkânı yoktur.” diye anlatılan bir dönemde epeyce cesur olmaktan başka günahı yoktur bu öykünün. O dönemde ayıplanmasa da dikkatle okunsa birçok kadının ve erkeğin cinsel yaşamlarına belki de renk katacaktı. Bütün yaz dinlemek zorunda kaldığım, “Gel hiç acımayacak / Söz hiç acımayacak” şarkısına bayılanlara ise hiç de “edepsiz” gelmeyeceğine eminim. 8 KASIM PAZARTESİ Kıbrıslılar “Magosa” değil, “Mağusa”, “Gazimağusa” diyorlar; yol levhalarında da öyle yazıyor. Avrupa Yakası adlı dizide Ata Demirer’in yaptığı bir Kıbrıslı taklidi vardı. Ne kadar başarılı bir taklit olduğunu Kıbrıs’ta anladım. Öyle konuşuyor Kıbrıslılar, öyle tatlı, öyle güzel. “Türk Edebiyatı Kıbrıs’ta” adlı bir etkinlik nedeniyle Kıbrıs’tayım. Bu hafta, aynı zamanda “Dünya Çocuk Kitapları” haftasıymış. Türkiye’den gelen yazarlar arasında çocuk kitabı yazarları çoğunluğu oluşturuyor. (“Çocuk kitabı yazarı” yerine “çocuk yazarı” denmesi yanlış olsa gerek!) Bugün açılışta Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Onur Bilge Kula konuştu. Verdiği sevindirici haberlerden ilki, müze kütüphaneler konusundaydı. Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul, İzmir, Trabzon gibi illerimizde müze kütüphaneler kurulması için çalışmalar başlatılmış. Kararı henüz alınmamış olan ikinci sevindirici haber ise edebiyat alanında teşvik uygulaması ile ilgili. Edebiyatçıya bir yıl parasal destek sağlanması düşünülüyormuş. Sözgelimi Berlin’de, üç bin yazara böyle bir destek sağlanıyormuş. “Sinemaya, özel tiyatroya destek veriyoruz; yalnız edebiyata destek vermiyoruz.” dedi. Öyle ya, özel tiyatroya destek verilirken orada oynanacak oyunu yazacak kişiye de destek düşünülmeli. Romandan film çekildiğinde çekenlere destek var; ama o romanı yazana destek yok. Gecikmiş bir karar; ama artık düşünülüyor ve konuşuluyor olması bile sevindirici. Tabii kimi bakan, milletvekili, müsteşar yakınları birdenbire yazarlığa heves etmez de teşvik doğru yerlere giderse! YİNE 6 KASIM CUMARTESİ Mustafa Kemal Oyman, Cumhuriyet Kitap ekinin TÜYAP Kitap Fuarı haftasında yayımlanan sayısında yazımı görmeyince, “Kitap ekinde perşembe günleri ilk okuduğum Feyza Hepçilingirler’in yazısı niye yok? Bir açıklama da yok.” diye Cumhuriyet Kitap yönetimine sitem etmiş. Aynı iletiyi bana da göndermiş. Böyle içtenlikle arandığım için çok teşekkür ederim. Şimdilik bir yere gitmeye niyetim yok Mustafa Bey, buradayım. 7 KASIM PAZAR Artemis Yayınlarının “İşte Sex and the City’den önceki Carrie” diye sunduğu “Carrie Günlükleri” kitabının yazarı Candace Bushnell, çevirmeni Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur. “Tarih kitapları hep erkekleri anlattı. Erkeğin savaşı, barışı, taht uğruna döktüğü kan, aldığı can… Kadınlar büyük bir hikâyenin yan karakteriydi sanki. Tarih böyle bakmayı seçmişti ve yanıldı.” Artemis Yayınları tarafından yayımlanan, Turhan Tan’ın (Mehmet Samih Fethi) “Safiye”sinin arka kapağında böyle yazıyor. “Osmanlı’da kadınlar saltanatı adıyla anılan iki yüzyıllık dönem boyunca birçok kadın, koca bir imparatorluğun yönetiminde kilit görevler üstlendi. Önce Hürrem. Ardından Nurbanu. Safiye ve Handan Sultan.” Artemis Yayınlarının bir başka kitabı: “Bir Aşkın Tarihi”. Mehmet Rauf’un “Eylül” romanı edebiyat tarihinin başköşelerine oturtulur da yazdığı öteki kitapların pek adı anılmaz. Özellikle, “erotik hatta bazı bölümleriyle pornografik” bulunan “Bir Zambağın 9 KASIM SALI Önceki haftalarda, tarihsel zenginliklerimize karşı ne kadar umursamaz olduğumuzu vurgulamak amacıyla Çine’de Romalılardan kalan köprünün çakılla örtüleceğini yazmıştım. Ayşin Dora, oradaki barajın gövdesinin Türkiye’de ilk kez çakılların sıkıştırılmasıyla yapıldığını ve o güzelim köprünün çakıllarla örtülmeyeceğini, sular altında kalacağını bildiriyor. Teşekkürler Ayşin Dora. ? feyzahep@gmail.com feyza@feyzahepcilingirler.com BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru, Ekin Yayınları’ndan Beni Hiç Göremezsin adlı şiir kitabı yayımlanan şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı kitaptan dizeler ortaya çıkacaktır. Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 1 B 2 B 3 F 4 J 5 H 6 G 7 D 8 I 9 A 10 F 11 A 12 J 13 I 14 F 15 I 16 I 17 G 18 L 19 J 20 B 59 23 5 26 63 21 L 22 I 23 H 24 J 25 A 26 H 27 I 28 J 29 B 30 A I. “Gideceksin ... ... / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı” (Orhan Veli Kanık). 31 F 32 D 33 L 34 L 35 E 36 I 37 C 38 I 39 K 40 D 41 J 81 61 79 42 53 45 70 58 8 42 I 43 F 44 I 45 I 46 F 47 K 48 B 49 I 50 F 51 I 52 A 44 73 16 13 51 64 27 49 15 38 22 68 36 J. Sean Connery’den sonra James Bond rolünü oynayan aktör. 53 I 54 G 55 F 56 J 57 G 58 I 59 H 60 J 61 I 62 L 63 H Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “... ... Bir Deli” (Aziz Nesin’in bir hikâye kitabı). 64 75 I 65 D 76 C 66 A 77 C 67 C 78 K 68 K 79 I 69 I 80 A 70 F 81 I I 82 71 E 83 C 72 A 84 A 73 J 85 I 74 J 86 F G 41 12 19 4 56 24 60 28 85 84 K. “... ve Slogan” (Ruşen Çakır’ın bir araştırma kitabı). 47 39 67 78 D. Okul. 11 9 72 25 69 30 76 83 52 B. “Fikret ...” (Kısa Lodos Hikâyeleri ve Şizofreni adlı yapıtları da olan yazar). dan geri alınması arasında, Ermenilerin katliamına kurban gidip, öldürülen saz şairi). L. Bir tür deri. 7 32 40 75 21 34 33 62 18 20 48 1 2 29 C. “Yürüdükçe gönlündeki ... artıyor” (Y. K. Karaosmanoğlu). E. Kuzey Defterleri, Buhurumeryem ve Uzak Fırtına adlı şiir kitaplarını da yaratan şairi simgeleyen harfler. 74 43 80 14 10 50 31 3 46 55 G. “... Arif” (Hasretinden Prangalar Eskittim’in şairi). 35 82 17 6 57 86 54 66 71 37 65 77 F. “... Hıfzı” (Kars ve dolaylarının Ruslar H. “... Ustaoğlu” (sinema yönetmeni). 1083. sayının çözümü: A. MAMELEK, B. İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN, C. NAVÇAĞAN, D. EDEBALİ, E. LEM, F. ŞÜHEDA, G. İHTİYAR BALIKÇI, H. İLK GİBİ SON, I. RUMUZ. Metin: “Kuşatırken meçhul bir ülkeyi metal çağ bizi sizden / başka hiç anlayan olmadı evimize gidelim” SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1084
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear