05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

¥ çük Amerika”lılaştırılmaya başlandığımız, devletçilik yerine liberal anlayışın ekonomide öne çıktığı DP yıllarını eleştirel bir şekilde, roman kahramanlarının içinde bulundukları koşulları da dışarıda tutmayarak vermiştir. “Artık Yeter!” deyip CHP’den hesap sormaya gelen DP bir süre sonra hesap sorulacak duruma gelmiştir. Ayrıca Kaçak’ta DP döneminde ülkedeki gerilime Atatürk’ün Fethi Okyar’a kurdurttuğunu belirtilen SCF (Serbest Cumhuriyet Fırkası) döneminde yaşananlar örnek gösterilerek “demokrasi modası”ndan söz eder. DP’nin ülkeyi sürüklediği kargaşa ortamına İsmet Paşa’nın izin vermeyeceğini kahramanın ağzından vererek roman içinde bir tartışma başlatır. Amerika’nın DP’yi düşürmek için İsmet İnönü’ye olur vermeyeceğini karşı bir tez olarak sunar bu tartışmada. Çünkü Amerika bütün dünyanın işlerine karışmakta, kendine bağlı yönetimler oluşturma derdindedir. “Demirkıratlık Serbest Fırka’cılığa benzemez. Duyduğuma göre o vakit bu işlere Amerika karışmıyormuş. Şimdi Amerika bütün dünyaya karışıyor. Kendi idaresini her yerde yaymak istiyormuş. İsmet Paşa Demirkıratlığa paydos diyemez.!” (Kaçak, s.80) Siyasal tarihimizde önemli bir dönemeç olan Amerika’nın “Marşal Yardımı” Hanımın Çiftliği’nde tarımda makineleşme öne çıkarılarak verilmiş. Yazar açıkça söylemese de bu yardımla ülkemize Amerikan emperyalizminin girdiğini görüyoruz. DP’nin iktidarını biraz da “Marşal Yardımı” açısından irdelemektedir. Büyük toprak sahiplerine göre, makineleşme “ırgat tahakkümünü” kıracaktır. Bu aynı zamanda yeni işsizler demektir. Köylerde topraksız köylünün yolu artık zorunlu olarak gurbete düşecektir. İşsizliği, çalışanların sorunlarını, çarpık kentleşmeyi de öteki yapıtlarında insanımıza sunmuştur, yazar. “… Yeni yeni ziraat makineleri vereceklerdi. Beleşe yakın ücretle, uzun vadeli. Bu sayede ırgat tahakkümünden kurtulacaktı.” (Hanımın Çiftliği, s.74) hepsini yapar. Geçimini sağlamak için kullanır yani din ticareti yapar. Çıkar sağlamak için ezan saatini bile değiştirir Hanımın Çiftliği’nde anlatıldığı gibi. Yalnız dini olarak değil felsefi olarak da hiçbir değeri yoktur. İkiyüzlüdür, anında renk ve biçim değiştirir, çıkarının gösterdiği yola kolaylıkla girer. Kimileyin de dini kendine bir kalkan olarak kullanır. Bu yolla insanlar üzerinde baskı kurar. Yaptığı yanlış işlerin anlaşılmaması, üzerine gelinmemesi için din ve dini kurumları istediği gibi kullanır. “…Bırakıp geldiği köyün imamıydı Kabak Hafız. Latası, kocaman sarığı, kallavi kahve fincanıyla köy kahvesinin kapısı önüne atardı iskemlesini çokluk. Kahvenin yarısı Demokrat, yarısı Halkçı’ydı. Kabak Hafız ne şişi, ne de kebabı yakmamak, bir başka deyimle ne kızı verip, ne de dünürcüyü darıltmamak için politik anlamda birbirine zıt iki ayrı kampı tutan kahve halkından uzak ama her iki bölüğe de hoş gözükmeye dikkat ederdi. İşte bu içinden pazarlıklı, eline eteğine pis imamı köylü bir gece Muzaffer Bey’in metresi Gülizar’la bastırmıştı.” (Kaçak, s.54 ) Hanımın Çiftliği üçlemesinde olduğu gibi Orhan Kemal’in öteki romanlarında da etkin bir kahraman olarak görmediğimizde bile herhangi bir yolla Kabak Hafız’ın sözü geçer, din istismarı söz konusu olduğunda. KİMLİK ZENGİNLİĞİ Kimlikler, bir ayrışma yerine birleşme unsuru (sınıfsal kimlik dışında) olarak görmüş ve yapıtlarına da yaşamına da yansıtmıştır. Yazarın yapıtlarında kimlikten söz ederken kolektif kimlikler üzerinde durmak gerek bence. Sınıfsal kimlik bunların başında gelir. İşçileri başarılı bir şekilde anlattığı yapıtlarında işverenlerin de yer alması bir o kadar başarılıdır. Sınıf çatışmasını anlattığı yapıtlarında grev, lokavt, sendika… gibi sözcükler kullanmıştır. Bölge ve yerel kimlik, Vukuat Var, Hanımın Çiftliği ve Kaçak’ta Çukurova’dır. Uzam olarak seçtiği Hanımın Çiftliği üçlüsünde, yakından tanıdığı bölgenin yer adlarından, yiyecek türlerine, argosuna, deyimlerine kadar yararlanır. Yapıtlarında dini kimliği de bulduğumuz yazar Çukurova’daki etnik kimlikleri de yapıtlarına almıştır: Türk, Kürt ve Arap… Yazar bu kimliklerin dil ve kültür özelliklerinden yararlanmıştır, Hanımın Çiftliği üçlemesinde. Kimi zaman bir Arap’ı anlatırken konuşmaları Arapça; bir Kürt’ü anlatırken de Kürtçe vermiştir. “Avlu halkı kadının çığlığına merakla koşup, çevresini alıvermişti hemen. Türkçe, Kürtçe, Arapça konuşmalar veryansın gidiyor…” (Vukuat Var, s.186) Orhan Kemal’in Hanımın Çiftliği üçlemesi toplumumuzu tanımamızın yanında, insanı anlamayı kolaylaştıran yapıtlardır. Çünkü her üç yapıtta anlatılanlar insanın yaşamı güzelleştirme çabasından başka bir şey değildir. 95’inci doğum gününü kutladığımız Orhan Kemal ölümsüzlüğünü daha nice yıllar okurları ve yapıtlarıyla kutlayacaktır, insan ve insanlık var olduğu sürece… ? Vukuat Var/ Orhan Kemal/ Everest Yayınları/ 410 s. Hanımın Çiftliği/ Orhan Kemal/ Everest Yayınları/ 360 s. Kaçak/ Orhan Kemal/ Everest Yayınları/ 226 s. SAYFA 5 DİN VE DİN ADAMI Hanımın Çiftliği’nde ağırlığını duyumsadığımız din konusu Orhan Kemal’in laik yanının bir göstergesidir... Dini, Orhan Kemal Vukuat Var adlı yapıtında çalışanların durumlarının düzeltilmesi için verdikleri mücadele önünde bir engel olarak görür. Kızıl tehlikeye karşı, yani komünizmle savaşımda kullanıldığını belirtir. DP döneminde gericiliğe verilen ödünleri üçlünün ilk yapıtı olan Vukuat Var adlı kitabında DP tarafından yapılan yanlışlıkları ve sonrasını gösterir. Gericiliğe ödün verildiğinde zaman içinde laiklikten öte devleti ortadan kaldırmaya yelteneceklerdir yazarın öngörüsüne göre. “…‘Komünizme karşı baraj’ olsun diye göz yumulan bu güç, demek günün birinde dal budak salacak, sonra da önüne geçilmez hal alacaktı… Çünkü görünen köy kılavuz istemezdi. Gemi azıya almışlardı. Gün gelecek laiklik maiklik, devlet mevlet güme gidecekti.” (Vukuat Var, s.110) Dindarla bir alıp veremediği olmayan yazar, yarattığı “Kabak Hafız” tipiyle din sömürücülerinin gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Edebiyatımızda din sömürücüsü yapan tiplere rastlansa da Orhan Kemal’in Kabak Hafız tipinin onlardan ayrılan ve birleşen birkaç yönü vardır. Bunlar arasında bir din adamı olmasına karşın bu kişinin hiçbir din kuralına uymamasıdır. Dinin yasakladığı ne varsa CUMHURİYET KİTAP SAYI 1022
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear