22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

VİTRİNDEKİLER ¥ isimli eserinde özneleşmeyi savunarak çağın eleştirisine yöneliyor. Uzun Yaşamanın Sırrı/ Aydın Boysan/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 312 s. Ayrıntıdaki Şeytan/ Enver Aysever/ Remzi Kitabevi/ 208 s. “Her gün şehit cenazelerinin geldiği, kentlerin göbeğine canlı bombaların savrulduğu, bir evladı askerde, diğeri dağda olan anaların yaşadığı bir coğrafyaya düşünsel yolla barış gelir mi sorusu yanlış, haksız olacaktır. Toplumlar önce aydınların uzlaşmasıyla birbirini tanır ve anlar.” Enver Aysever, televizyon ekranlarından sorduğu “aykırı soruları”, büyüteç tuttuğu “ayrıntıları” bu kitabında yazıya döküyor ve okurlarıyla paylaşıyor... Aysever, kültür, yaşam ve siyasetin arka sokaklarında keşfettiği “Ayrıntıdaki Şeytan”ı edebiyatçı gözüyle yansıtıyor. Göldağı’nın Güldestesi Arapgir/ Müjgân Üçer, H. Suna Ertekin Akkaya/ Esform Ofset/ 254 s. Türk mutfağı yemek çeşitleri, pişirme yöntemleri, sofra düzeni, kiler kültürü, ile ününe layık mutfak olma özelliğini taşır. “Göldağı’nın Güldestesi Arapgir” adlı kitapta, mutfak kültürü ve görgüsünü geliştirmiş olan Arapgir’in mutfak sanatına dönüşmüş yemekleri ve bu kültür etrafında oluşan hayata dair diğer zenginliklere yer veriliyor. Cumhuriyetten Günümüze Basının Kısa Tarihi/ Nebil Özgentürk/ Alfa Yayınları/ 366 s. Sansürler, yasaklar, çiğnenen basın özgürlüğü… Çarpıcı anekdotlar, kışkırtıcı anılar, tarihe not düşülmesi gereken ilginç hikâyeler… Basın şehitleri Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Hırant Dink’in ardından söylenenler… Basında el değiştirmeler, medya patronları, 67 Eylül olaylarının manipülasyonu… Cumhuriyetten bugüne basında etkin rol almış 37 değerli kalemle yapılan röportajlar ışığında, Nebil Özgentürk’ün kaleme aldığı “Cumhuriyetten Günümüze Basının Kısa Tarihi” başlıklı çalışmada, sadece Türk basınının tarihi değil, Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin de kısa tarihi gözler önüne seriliyor. Saklı Yüzler/ Salvador Dali/ Çeviren: Zeynep Canan Özaltay/ Everest Yayınları/ 444 s. Salvador Dali, “Saklı Yüzler” adlı romanını yazma nedenlerini şöyle sıralıyor: “İlk olarak; çünkü yapmak istediğim her şey için zaman buluyorum ve bu romanı yazmak istiyordum. İkinci olarak; çünkü çağdaş tarih, büyük insani tutkuların gelişimi ve çatışmasıyla ilgili bir roman için eşsiz bir yapı sunuyor, çünkü savaş tarihi ve daha özelde, dokunaklı savaş sonrasının tarihi mutlaka yazılmalıydı. Üçüncü olarak; çünkü eğer ben yapmasaydım bunu hem bir başkası yapacak, hem de kötü yazacaktı. Dördüncü olarak; çünkü ‘tarihi kopyalamak’ yerine, onu öngörmek ve yarattığımıza en yakın şekilde gerçekleşmesini izlemek daha ilginç...” Babı Esrar/ Ahmet Ümit/ Doğan Kitap/ 394 s. Ahmet Ümit, “Babı Esrar” adlı yapıtında yedi yüzyıldır çözülemeyen sırrı, Şemsi Tebrizi cinayetini ele alıyor. Bu bağlamda kitap, sadece bir gerilim romanı değil, aynı zamanda bir sırlar kitabı olma özelliği de taşıyor. Ümit, romanında Mevlevilik temelinde din ve inanç üzerine sorular soruyor. Din ile aşk arasında, inanç ile sevda arasındaki ilişkiyi başka bir açıdan irdeliyor. PKK Terörü Neden Bitmedi, Nasıl Biter?/ Ümit Özdağ/ Kripto Yayınları/ 356 s. 1984’ten bu yana devam eden PKK terörüne karşı sürdürülen mücadelenin uzun ve zor bir mücadele olacağı Türkiye’de yaşayan herkesin aklına bir şekilde kazındı. Fakat, gelinen noktada, bu durumdan fazlasıyla mağdur olan Türk milleti, artık şu soruyu ülkeyi yönetenlere çok şiddetli bir şekilde sormaya başladığı görülüyor: “Bunca mücadeleye rağmen, PKK neden bitmiyor?” Türkiye’de güvenlik alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Ümit Özdağ’ın yıllar içinde uzun soluklu bir çalışma neticesinde hazırladığı rapor tarzındaki “PKK Terörü Neden Bitmedi, Nasıl Biter?” isimli kitap, sadece öneride kalmıyor, daha önce bahsedilmemiş ve de denenmemiş çözümün stratejisini de ortaya koymayı amaçlıyor. Dul Evinde İncesaz/ Melisa Gürpınar/ Gürer Yayınları/ 216 s. Eylülde göç eden leyleklere el sallayan eski İstanbullu kadınlar, sayılı fırtınalar, her yıl niyet edilip aktarılamayan damlar, pençe yaptırılan ayakkabılar, ters yüz edilen giysiler, kış için hazırlanan reçeller, sandal sefaları, bastonlarına tutunarak titrek adımlarla sandalına binip balığa çıkan, hayat karşısında yalnızlıklarına direnen emekliler, kış bastırdığında sığınılan sobalı odalar, betonlara gömdüğümüz kırlar, erguvanlar, mor salkımlar, şakayıklar, manolyalar, gülibrişimler, filbahriler, hanımelleri, yok olan bostanlar, yılbaşı eğlenceleri, kaybolan tatlar, yemişler, ilkbahar, sonra ilkyaz... “Dul Evinde İncesaz”la Melisa Gürpınar, eski İstanbul’u anlatıyor. Türkiye Solu (19601980)/ Ergun Aydınoğlu/ Versus Kitap/ 484 s. Bugünün marjinalleşmiş, siyasetdışı ve parçalı solu kaçınılmaz mıdır? Bu çalışma, bu soruya hemen başından bir ‘’hayır’’ cevabını veriyor. Bugünün Türkiyesi pekâlâ, çalışanların kendi örgütlenmeleriyle ülke siyasetine katıldıkları bir ülke olabilirdi. Türkiye’nin ekonomik, endüstriyel, politik ve kültürel gelişme düzeyi kadar, sol ve sosyal hareketin 19601980 döneminde yaşadığı deneyler de, bu tarihsel seçeneğin nesnel temellerinin var olduğunu göstermekte. Bu açıdan bakıldığında solun kade “Gülümsemekle sırıtmak, birbirine hiç mi hiç benzemez. Yerine yakışmayan herhangi bir eşya ya da hal için ‘sırıtıyor’ deriz. Gerçekten de sırıtmak, güzel bir ruhun çehresine yakışmaz. Bazen bir anlık hınzırlıkların belirtisidir, hoş görülebilir. Eğer sebep hınzırlık değilse, sırıtma düpedüz kafasızlıktan kaynaklanır. Oysa gülümseme, ruhsal temizliğin, duruluğun yüze yansımasıdır..” “Uzun Yaşamanın Sırrı”, Aydın Boysan’ın 63 yaşından sonra yazdığı 33. kitap olma özelliği taşıyor. Meral Çelen’in Anıları III/ Meral Çelen/ Nesin Yayınevi/ 1070 s. Meral Çelen anılarını iki ana başlık altında topluyor: “Çocukluk ve İlkgençlik Yıllarım” ve “Aziz Nesin’li Yıllar”. Çelen, anılarını yazma nedenini şöyle açıklıyor: “...Anılarımı yazmaya beni iten asıl önemli nedense, Aziz’in yakın arkadaşları da dahil olmak üzere, Aziz’in genel davranışına aykırı yazılar yazılmasıdır. Hatta bunu Aziz’i över gibi görünerek yaptılar... O zaman, kocamın bütün kişiliğinin bilinmesi ve belirlenmesi için anılarımı yazmaya karar verdim. Çünkü bu yazılanlar ileriye belge olarak kalacaktı. Asıl gerçeklerin ortaya çıkmasını istedim...” Çelen’in anıları, tarihten bir kesit sunuyor. Şeytanın Saati/ Fernando Pessoa/ Çeviren: Işık Ergüden/ Can Yayınları/ 44 s. “Şeytanın Saati”, Fernando Pessoa’nın ardında bıraktığı sandıktan çıkan metinlerden. Bu kısa metin, yazarın önemli takıntılarının, büyü, mistisizm ve simya gibi hiç vazgeçmediği konuların bir panoramasını sunuyor. Aslında, şeytanla girişilen bu diyalog, yazarın yapıtlarının belli başlı niteliklerini küçük ölçekte sunan bir bütün. Alaycı, kuşkucu Pessoa’nın gerçeği arama yolculuğunun bir parçası sayılabilecek düşsel bir diyalog niteliğinde. Kapanda Üç Kaplan/ G. Cabrera Infante/ Çeviren: Seniha Akar/ Can Yayınları/ 454 s. Guillermo Cabrera Infante’nin “Kapanda Üç Kaplan” adlı yapıtı devrim öncesinde, Batista döneminin son kargaşalı günlerinde geçer. Gerçekte, romanın başkahramanı, Havana kentinin gece yaşamıdır. Devrimin yaklaştığı günlerde, Cabrera Infante’nin kendilerini kentin kargaşalı yaşamına kaptırmış dil cambazı kafadarları, Havana gecesinde oradan oraya sürüklenirler, yaşamın büyüleyici uç boylarında, bir daha asla var olmayacak bir döneme tanıklık ederler. SAYFA 28 ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 981
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear