Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
? dalga dalga yayılan sevinç çok geçmeden yerini hayal kırıklığı ve kaosa bırakır. İnsanların ölmemesi zamanın durduğu anlamına gelmemektedir, ezeli bir yaşlılıktır artık onları bekleyen. Hükumetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. Ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla geri döner insanların arasına. Ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanın şaşkınlığını, çelişkili tepkilerini ve ahlaki çöküşünü, edebi, toplumsal ve felsefi anlamda işleyen José Saramago, geçici olanla ebedi olanı birbirinden ayıran kısa mesafenin meseli sayılacak “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş”u, başladığı gibi bitiriyor: “Ertesi gün hiç kimse ölmedi.” Bir ABD Projesi Olarak AKP/ Merdan Yanardağ/ Siyah Beyaz Yayınları/ 156 s. Gücünü kendini iktidara taşıyan iç dinamiklerden çok, Batı’dan, ABD’den, daha kapsayıcı bir kavramla ifade edersek eğer, emperyalizmden alan AKP’yi inceleyen bu kitap, aslında 2000’ler Türkiye’sinin de bir öyküsü. Batı’ya yaslanarak iktidar alanını genişletme stratejisi izleyen AKP’yi ortaya çıkaran ekonomik, tarihsel, toplumsal ve uluslararası koşullar; bu partinin ideolojikpolitik kaynakları; örgütsel yapılanması; entelektüel ortamda yaşanan liberal kirlenme; TürkiyeAvrupa Birliği ilişkileri; AKP, AB ve küreselleşme karşısında aydınların ve solun tutumu; toplumsal ve entelektüel planda yaşanan akıl tutulması; aydın ihaneti; türban tartışması üzerinden yürütülen kuşatma; GOP, ılımlı İslam, ABD ve yeni muhafazakâr (neocon’lar) ile AKP arasındaki derin bağlar, bu kitabın belli başlı temaları arasında yer alıyor. Kuşatma/ Nurettin Veren/ Siyah Beyaz Yayınları/ 266 s. ‘Fethullah Gülen Hareketi’, Türkiye’nin kuşatılmasının hikâyesi. Dün, Türkiye Cumhuriyeti’nin her kurumuna sızarak yerleşen hareket, bugün muazzam bir güç haline geldi. Medyadan, polis teşkilatına, ticari alanlardan, eğitim kurumlarına; hatta orduya kadar inanılmaz örgütsel ağlar oluşturdu. Dinin ulviliği terk edildi, din dünyevi bir araç, hatta rant haline getirildi. Nurettin Veren bu hareketin kurucularından. Fethullah Gülen ile 35 yıl boyunca birlikte hareket etti. Hareketin tüm taktik ve stratejilerinin ilk ağızdan tanığı. Nurettin Veren, yaşadıklarını, gördüklerini ve tanıklıklarını bir hareketin anatomisini çıkartarak anlatıyor bu kitapta. Çocuklardan Teröristlere Mektuplar.../ Yayına Haz.: Murat Tazegül/ Babıali Kültür Yayıncılığı/ 104 s. “Terörist Amca, televizyonlarda öldürdüğün insanların çocuklarını görüyorum hep ağlıyorlar. Babasızannesiz kalıyorlar. Onlar nasıl büyüyecek, nasıl okuyacak ya da çocukları öldürülmüş olan anneler babalar evlat acısıyla nasıl yaşayacaklar? Kaç çocuğun var diye soranlara nasıl cevap verecekler? Düşünüyorum da çocuklardan hiç terörist olmuyor. Bazen büyümek istemiyorum. Öldürdüğün insanlarla konuşarak anlaşmayı denesen olmaz mı? Bir de sakat bıraktığın insanlar var. Kiminin eli yok, kiminin bacağı yok, kiminin de gözü yok. Senin de bunları yapmaya hakkın yok. Böylece can yakmaya devam edersen ben de kendime bomba yapacağım ve üzerime saracağım. Ve canlı bomba olacağım. Sana ve senin gibilere patlayacağım. Ama ben yine de canlı kalacağım. Çünkü üzerime sardığım bombayı binlerce kalemlerden, silgilerden yapacağım. Böylelikle ne ben ne de kimse ölmeyecek. Ölen sadece cehalet olacak.” Bu kitapta çocukların kaleminden teröristlere yazılmış mektuplar yer alıyor. Tin Kovuğu/ Berat Alanyalı/ Kanguru Yayınları/ 92 s. Gün gelir, insanlarımız gider. Bizi mi terk etmişlerdir, kendilerine yüklediğimiz anlamı mı? Gittiklerinde içimdeki yerleri kovuğa dönüşür, başka hiçbir şeyle dolmayacak bir kovuğa... Kimse başkalarından boşalan yere sığmaz. Günün birinde delik deşik olmamız, bundan.” Bu kitapta Berat Alanyalı’nın öyküleri yer alıyor. ? 905 SAYFA 35 CUMHURİYET KİTAP SAYI