29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

? direcekse ve kurguya yardımcı olacaksa böyle metinler arası yolculuk besleyici olabilir. Ama doğrusunu söylemek gerekirse benim böyle bir âdetim yok. Keza bir önceki sorunun başında değindiğimiz üzere; Joseph K’da Kafka’ya göndermeler yapılır sık sık, Bay M’de de Mehmet Eroğlu göndermesinden söz edilebilir mi? Genelde böyle bir âdetim olduğu söylenemez diye tekrarlıyorum. Sadece bu romanda o da pek sık değilbirkaç göndermeden söz edilebilir. Yakından bakıldığında da bunların yazmak, acı, mutluluk gibi kavramlarla ilgili olarak ortaya çıktığı ve göndermelerin bazılarının da kendimle dalga geçmek için yapıldığı görülür. Bir de şu var tabii. Bu alıntılar ya da göndermeler başka bir yazarın olsaydı da yine aynı şeyi yapardım. Yani, özetle şunu demek istiyorum: Amacım kendime gönderme yapmak değil, iyi ve açıklayıcı olduğuna inandığım bir cümleyi yeri geldiğinde tekrar kullanma isteğinden ibaret. Peki, durum, kendi metinleriniz arasında nasıldır? Her yeni romanınızın oluşum ve yazım aşamasında, geçmiş metinlerinizden beslenir misiniz? Düşünüyorum da sanırım birbirini bütünler nitelikte olan ilk iki kitabım, Issızlığın Ortası ve Geç Kalmış Ölü adlı romanlarımın dışında geçmiş metinlerden beslendiğimi akla getirecek bir durum yok. Tabii, bu benim düşüncem. Ama o durum da çok normal, çünkü Issızlığın Ortası’ndaki kahramanların sonunu işlediğim bir romandı Geç Kalmış Ölü. Ama şimdi aklıma geldi, bana okurlarım tarafından sık sık sorulan bir soru da bazı adları değişik romanlarda birden fazla kahraman için kullandığımdır. Bu neyin işareti acaba? Bilinçaltında saklı kalmış bir bağlantı mı? Bunu da siz çözün. Daha ilk sayfalardan dile gelenler: “Çünkü bellek yoksa suç da günah da yoktur…” Konu masumiyete varır! Böyle bir faaliyete girmek, hak ihlaline yol açmaz mı peki? Evet, tabii ki açar. Bazen duyduğu suçluluk o denli büyüktür ki, insan kendini korumak için unutmayı seçer. Bunu bilinçli yapmaz, burada bellek devreye girer ve acı ya da utanç veren anıları siler. Silinmiş bellek tıpkı sabıka kaydı gibi geçmişi de yok ederek insana sözde yeni bir yaşam hediye eder. Yani bir anlamda genel affa uğramış olursunuz. Yine de bu durum sözünü ettiğiniz hak ihlallerinin masumca olanıdır. Bellek silme işleminin katlanılmaz olanı ve dikkatle sakınmamız gereken biçimi, toplumsal boyutta olanıdır. Sorunuzdaki alıntıyı tersyüz edersek: Toplumsal bellek sığ ya da silinmişse, ortada mutlaka büyük bir insanlık ayıbı ve suçu vardır. SUÇLU VİCDANI Suçlu bellek deliliğe vardırır mı kendisini, acının bundaki rolü nedir? Bellek insanı bir şeye zorlamaz. Suçlunun deliliğe varması ancak bir şekilde olur. Vicdanıyla. Eğer suçlunun vicdanı yeterince derinse, insanı çılgınlığın, deliliğin eşiğine sürükleyebilir. İşte bellek burada devreye girer ve acının kaynağını yok etmek için kendini siler, vicdanın eziyetinden sahibini bu şekilde kurtarır. Bay M, geçmişini hatırlama çabası CUMHURİYET KİTAP SAYI sarf eder roman boyunca; Mehmet Eroğlu da sık sık dile getirir, “geçmişi unutmak istemiyorum” diye, benzerlik unsurları ne orandadır? Daha evvel de söylemiştim. Yazarlar kendilerini varoluşlarının havanında döverler sonra da kahramanlarının hamurlarına katarlar: Kimisine az, kimisine çok. Ancak bu yaratılış özelliği kitap boyunca değişir ve kahraman yazarın bedeninden kopmuş olsa da giderek bağımsızlaşır ve bir varlık haline gelir. Yine de okur, yazarın kahramanlarıyla karşılaştıkça bir anlamda kendini yazarın belirgin ya da belirsiz izleriyle yüz yüze bulur. Şimdi bu açıklamanın eşiğinde sorunuza cevap vermem gerekirse, Bay M ile aramızda kesin bir benzerlik var. Yani, Bay M zaman zaman, özellikle de unutmak söz konusunda olduğunda benim ağzımdan konuşuyor. Aforizmik ifadeler, sizin metinlerinizin vazgeçilmezleridir, bir sohbetimizde, um:ag’daki öğrencilerinizin bunları kitaplaştırma uğraşı verdiklerinden söz etmiştiniz. Konuyu şuraya getireceğim: Bu cümlelerin us’a gelişi, yeni bir romanın başlamasına önayak olan unsurlardan mıdır? Hayır, aforizmalardan ben iyi cümleler diyorum yola çıkarak bir şey yazdığımı hatırlamıyorum. Tam tersi oluyor. Bu beğenilen(!) cümleler her şeyi tasarladıktan sonra kendiliğinden ortaya çıkıyor. Ben yazmaya cümlelerle değil, sorularla başlarım genelde. Sorular beni temaya götürür. Sonra romanı baştan sona birkaç sayfaya sığacak şekilde özetlerim sonra bu çerçeve günbegün genişler ve sizin aforizma dediğiniz cümleler işte o sırada ortaya çıkar. Bir bölümü yazmaya başlamadan önce düşündüğüm sırada. Romanın mekânı olarak tren seçilmiş, neden? Örneğin okuma sürecinde ben, şöyle düşündüm: ilk anda tren daimi bir istikamete yol alır, geriye dönmesi biraz zordur, gittiği tekli yol güzergâhında, işte bu, dönüş için çaba gerekir, bir anda olması imkânsızdır, diğer taşıtlar gibi manevra yapamaz, bunu belleğin kış uykusuyla betimlemek yanlış olmaz, değil mi? Cevaba aslında bir önceki sorunuzda sözünü ettiğiniz cümlelerden birisiyle başlayabiliriz. “Denizde yol değil, yön vardır… Gezgin olan, geri dönmez, çünkü onun için varacağı yer değil yolculuk önemlidir.” Bana kalsaydı tren yerine gemi seçerdim ama olayı ve Bay M’nin yaptığı yolculuğu düşünürseniz, bunun kurgusal açıdan sorunlar yaratacağı açıktı. Durup kalkan gemi olmayacağı gibi… Hoş, tren de değdiniz gibi tek yönlü bir yolculuğu anımsatıyor. İleride bu romanı bir oyuna uyarlama düşüncem de var. Tren buna da olanak veriyor. Romanın kahramanlarından Palyaço, Bay M ile sohbetinde şunu dile getirir: “Doğrusunu söylemek gerekirse, ben yalnızlıktan korktuğum için yolculuk ediyorum. Yalnızlık bana suçluluk veriyor; ama bilgece olmayan bir suçluluk bu…” Benimse sorum şu: Neden? Bu bağlamda yalnızlık ve suçu nasıl bir potada eritirsiniz? Palyaço’nun alıntınızda sözünü ettiği suçluluk olağan, bildiğimiz, bir süre sonra üstesinden gelerek ardımızda bırakacağımız kısır bir suçluluk. Ama söylemek istediği, gerçek 884 ? SAYFA 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear