29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

yennıiyorlardl. Kış allın.ı gııeı Koy kcn dcvlet hiçbir ihtiyacınu/ı karşılayaiTiaınışlı. Tahsisat olmadığı içın okııl idarcsi kemcr sık maya başlamışlı. Ders araçları mız noksandı. Zaman oluyordu ki beş kişi bir kitaptan ders çalışıyorduk."(s.(SK) Aynı yılın Aralık ayında enslitü, maddi imkansızlıklar ncdcniyle öğrctıcilerini zorıınlu izne çıkarıyor ve evlerine, memlekctlerıne gönderiyor. (s.76) Bıı zorunlıı i/.in siiresi aslında daha az olduğu halde yı»Iaıııı kapanması ve ulaşım güçlüklerı ncdeniylc tam 70 gün süriiyor. (s.Sl) 70 giinlük zorunlıı taıilden döndükten soımı dersler yenı den başlıyor ve öğrenciler laın okııla aiışmış ve en öneıııli giiçlüklerı aşmışkcn, bakanlıklan gelen bir lıabcr herkesin ınoralini bozuyor. Bıı yazıda Erzincan ve Sivas'lı öğrencileriıı, kendi illeri ne yakın oldıığıı Pamukpınar Köy Enslitüsüne ııakillerinin yapılması isrenmektedir. Bıı şu anlama geliyor: yeni mekan, yeni insaniar, yenı i.şler, yeni çalışmalar... Anıa yapılacak bir şey ıle yoktur. 2 Mayıs 1942 larihınde aralarında 16 kız öğrencinin de olduğu Sivas ve Erzıncan'lı öğrenciler trenle yola çıkarlar. Ikin ci gün akşamı Yıldızeli ilçesinc ulaşan ve bııradan da 10 kilo metre kadar yolıı yürümek zorunda kalaıı öğrenciler bıı yorıı cu yolculuğıın sontında yeni okullarına; dalıa doğrusu "yeni okullannı yapacakları yere" ulaşıyorlar, Enstitulerlnde bir müzlk çalışması... lerin üziicü yaııı, Anadolu'nun saliipsiz ve cahil çocuklarımn katı bir idareciler grubunun eınri altında vc aç sıısıız çahştırılması ile sağlanmış olmasıydı. Bu çalış malar sırasında çeşitlı, iş kazaları olmıış, başıııdaıı yaralaııan, ayağı sakatlanan, hasranelik olanlar bile olmuştu Ama yine de kısa sii rede aldığımız sonııçlardan hepinıi/ ıııenınundıık. 1 î Aralık 1942 tarihınde yenitlen derslere başladık. Bıitiin yaz «,'alı^nıaını/ın ııüikalatını kendi yaptıgımız binalarda ders yaparak, yenıek hanelenle yemek yiyerek, yatakhanelerde yatarak alıyordıık." (s.100) Hocanm, o günlerde günlüğii ne yazdığı şiirılen aşa^ulaki iki dortliik, o günlerin sadece lizik sel değil psikolojik "güçlüklcrini" vc bir öğrencinin bununla il gili dııygularını gayet açık bir ijekilde dile gctiriyor: (lörunınez aozUrıııc çocnkhmn cmcği, Çok jifirurlcr onlara tck bir ka tiği buğdayın yüzde yirıııibe^ine el koymak zorıında kalmışrı. Bu konuda çıkan yasa, dönemin ge rekliliklerine paralel olarak kesin, acımasız ve a^ır mükelleü yetlerle doluydıı. Köylerde ürctilcn buğdayları çiftçiden tcsliın almak için iilkede bınlerce kişi görevlendirilnıi^ti. 1 ler köye bir öl(,iim memuru, bir ambarcı ve bir de korueıı olmak ü/ere iiı," ki si atanıyor ve tahsilatlar bıı üc, kadroyla yapılıyordu." (s.l 11) O yıl, okııl yönetıminin ögrencilcr arasından se(,tiği K) kİ!;i ara sında kenılisi de vnrdır. ( Mtmek istemez, çıınkü vcııidcıı okıılun dan ve deıslerinılen kopaeaktır ama karar verilnıiijtir bir kez ve Köy Cnstitüsü öğıeneisi I Iamir Budak artık öğreneili^in yanısııa devletin "öl^iinı menıuru"dıır. Kendi ifadesinc göre aylarca süren bu görev son derecc mcşakkatlıdir. En başta köyliileriıı binbiı eınekle ürettiklen iirünlcrc el konulduğu i(,in sevinısiz birgö revdir. Sonra herkesin yoksııllıık içinde oldııgu o günlerde aylarca köylülere yük olıındııgıı için içten ıçc bir geriliın yaratnıaktadır. Bıııuın dıijinda köyliilcr bu vergi işıni daha ııcuza kuıtannak icin rü^vet vermeye gayret etmekte, alınmaılıgında ise tiirlii konıplo lara giri^mektedirler vb kısaca son derece cetin bir i^i yapıııak zorıında kaldıklarını belırtiyor I lamit I loca. Bununla ilgili gö rev yaptığı bütün bıı süreçre köylülerle olan gerilimlerini, ıııü nakaşalannı, riişvft teklitlerıni ve devletin resnıi ve katı otoritc sini nasll tenısil ettiklerini bir ılizı örnek üzcrinden anlatıyor. Ama sonııç.ta verileıı resmi görev yapılmi!;; devlet için o yoksulluk günlerinde öneıııli bir gelır eldc eılilmiştir. (s.l II 115) yfc Ğnurıı kınnak ign "gör^ihiiz Icr" dcınıji, Bızı ytrden ycrc çaltır $u idıirea l Hkemızın ıçındc biz csir kaııı pmdciyız Aşafalanmak ıçin ınuıjsız v<ı nındayız Köle mıvız, biz ncyiz bu kadtir da ulmaz ki, AjıiŞlı/ık kötıı soz ııiitinü ytikış nuız kı Pamukpınardan Adapazarına inşaat Yapma görevü Bu öncmli görevi de başarıyla ycrine getırmcnin gııruru içinde yeniden okulıına dc'nnip derslere başhımak ya da "kaldıgı yerdeıı devam etmek" /amanının gcldlğine inandıgı bir anda yine hayal kırıklıgına ugraı. (Jünkü okulıına devam ctmek, dersleriııi gormek ve yatılı bir öğrencı olarak artık öğrencilik yapmak isteıneklediı. Nc var ki okııla yeni bir iş emrı geldıginı ögrenir. 1943 yılı yaz aylannm sonıına gelinmiştir. Ulkenin batısında bıivıık ve sarsıcı etkisi olan bir depıeııı olmuş ve bıı olay bütün ıılıısıı etkilemi^lir. "Bıiyük Adapa/aıı depremi kenti lıarabeye çevırmışti. Olay büyük iizüntü yaratmıs,, yıırdun her köşesiııden felaketzedelerc yardımeli uzatılııu^tı. Köy lunstitü leri (^enel Müdiirlii^ü deprcmdc evleri yıkılan öğretmenler için tiiııı Adapazarı çapında yelecek kadar lojman yapma işini üstlcnmiş, bunun için de sekiz Köy Knstitüsündcn ckip istemişti. Ekip istenen okullardan birisi de bizim okuldu." (s.l 58) Yapılacak ^ey yoktur. Yazılı emirde belirtil diği gibi gidilecek ve orada kendilerinden istcn inşaat işleri tamamlanacaktır. "Citmcmek, okıılumdan ve derslerimden ayrı kalmamak için nc yaptıysam, ne kadar çırpıııdıysam fayda etme di" diyor hoca. Bu arada Akçadağ ve Pamuk pınar Köy Enstitülcrinin binalarını yaptıkları için inşaat i^lerinde önemli bir deneyim sahibi olmaları da kendilerine büyük avantaj sağlamaktadır. Sonııç olarak iki gün süren tren yolcu luğunun sonunda Tarih öğrctmenin sorumluluğunda içlerinde 1 lanıit Budak'ın da bulundugu Pamukpınar Köy Enstitüsünden 40 kişilik inşaat ekibi ögrcnci Adapazan'na ulasjir. Hemen yer leşme işlerini tamamladıktan sonra inşaat işlerini hızlı bir şekilde başlatırlar. Hoca, Adapazarı Ariliye'de yoğun ve disiplınli bir iş tcmposu içinde çalıştıklarını vc 40 günde iki lojmanın kaba inşaatlannı tamamladıklarını belirtiyoı. Zaten ekipten beklenen ışler de bunlardır. Bu arada bir dizi "macera " yaşayan hoca ve arkadaşlan Sivas'a dönüş için umutlanırken ekibin sorumlıısu Tarih ögreımeninin nişanlanması ncdeniyle bir hafta daha kalmak gercktigini söylüyor ama bundan sonrasını kendisi ıle tııhaf karşılıyor: "40 giinlük sürenin sonunda böylece bir lıalta daha orada kaldık ama iş bununla bitıniyordu. Mcğer öğretmenimiz nişanlısının yanında kalabilmck için okııl idaresine bizim bııraıla muntazaman derslerimizc devam etliğiınizi, işleri mizin yanısıra eğitim ve öğretimimizi de düzenli olarak yiiriit tüğiimüzü yazarak ekibin Atiapazan'nda kalış süresinin iki ay daha uzatılmasını talcp etmiş. Bu öneri de bizi iki ay daha besleme masraflarının beleşe geldiğini düşünen okııl idarcmize cazip gelince, bize iki ay daha amelelik yapmak düşmüştü. Böylece ög retmenimız balayına biz de ameleligc devam ettik." (s.139) tarihlerde lstanbul'un 300 bin nüfıısıı oldu^ıınu vc şehir sakinlerinin nazik vc efendi yaşayışla rıyla örnek insaniar olduklannı da belirtiyor. (s.HS) Yıldızcli Pamukpınar Köy Enstitüsünden ayrıldlktan tam 110 gün sonra yeniden okulıına döndükleıinde 1944 yılı ()ı ak ayına geldiklerini belirtiyoı. Okııl idarcsi bize lıırkaç gün dınlcnme izni verdi. Vc dcrslerimizc başladık. Cieıçi çok zaman kay betmiştik. Eksigimiz çoktu ama çok çalışarak bıınıı lelaH etlebi lirdik diyor hoca. Aynı yılın Mayıs ayına kadar eğitim öğretim normal şekilde devam ediyor. Ama bu dela da Adapazarı'nda deprem sonrasında yaptıkları işlerden dolayı Köy Enstitiileri Genel Müdürlü^ü tarafından bir yıırtiçi gczisiyle öılülleııdiriliyor İar. Sırt çantalarını hazırlayıp yola çıkıyorlar. llk durakları Sivas öğretmen okulıı oluyor. Hocanın Sivas Öğretmen ()kulu için yaptığı saptama son derece manidar gözüküyoı; "Buıadaki aıkadaşlar niçbir noksanı olmayan bir okulda, hiçbir /orlukla karşılaşmadan, gerçck öğrenciler gibi ders görüyor, dcvletçe yapılmış giizel bir hinada her türlü imkanlar içinde okuyorlardı."(s.l64) Sivas ()ğretmen Liscsindcki öğrcncilcr için "geıçck öğrenciler gibi ders görüyorlardı" derken, kendi öğrcnciliğinin öneıııli bir süresinin, öğrencilik dışı işlerdc geçtiği için hayıtlandığı hissediliyor. iş ve öğrenciliğin Bitimi; Mezuniyet Töreni! Şüphesiz ki ödüllendirilmek giizel bir dııygıı yaratıyor. UsteIik gezilerde de aynı mutlııluk hissediliyor. Ama bu ödülleııılirmelerc ncden olan görevlendirmelerin norınalin ötesine geçtiği ni, son sınıftaki sınavlarda karşılaştığı başarısızlıklardan anlıyor ) lamit 1 loca. şöyle diyor: "1943 yılının Haziranından 1944 yılı Haziramna kadar öncc üç ay ölçiim memurluğu yapmiş, derslerimden geri kalmış, son sınıfın hayati dcrslcrini kaçırmıştım. Daha sonra Adapazarına lojman yapmaya gönderilmişiik. 1944 Ocak ayı ortalarıııa kadar da bu siirılü. ()kııla dönüp tam derslere ısınmışken, ödül tılarak verileıı bu gezi çıkmıştı. Diğer arkaılaşlar son sınıf müfredatını işleyip sınavlara hazıı hale gel mişken beıı daha kitabın kapağını açmamıştım. Gezi dönüşii okula gclip dersler daha başla madan yaz ızinleri başladı vc bir ay daha gitti. Sonra smavlar başladı ama ben istenilen şckildc başarılı olamıyordum." Ama anık bu sürecin sonıına gelinmiştir. 1944 Ağustos ayında smavlar biler. Istediği dercccyle olmasa da ıııczun olıır ve Sivas, lokat \e I.r/mcan valılennin de kadldığı giizel bir nıe/ııııiyet löreııinde de öğrenciler adına kapanış konuşmasını o yapar. Artık atamasının yapılmasını bekleven bir (iğretmeiKİir o! Nilckim 1944 yılı Kasım ayında, dört yıl önce biıyuk umutlar ve lıeyecan la ayrıldıgı kendi köyüne lıaşöğrctmt»n olarak atanır ve görevc başlar. (s 17"5)B O MSCSÜ ügıvtiM CıirrrliM Yaz Dostum Öyle yaz ki!Bir Anadolu tnsanının Yaşam Bclgeseli / I iıitnıt liudak / ()z \imek. h fiasunı / SIIHU 2002 SAYFA 15 Pamukpınar Köy Enstitüsünde Yeniden inşaat Işleri! Enstitülü öğrenciler vergi Memuru Oluyor! İnşaat İşleri İçin ödüllendirme! "Inşaatları tesliııı cdip işimizi tamaınlamıştık I lepımiz Yıldızelı'ne dönmeye hazırlanıyorduk ki Köy Enstitülerı (ienel Müdürlügünden bir yazı geldi. Çalışmala rımız nedeniyle bize teşekkür ediliyor vc bir Istanbul gezisiyle nıükatatlandırılıyorduk. () hafta trenle tstanbul'a gittikleıiııi, Ayasolya, Yerebatan Sarnıcı gibi ycrlcrı gczdiklerini, çok keyiili biı gezi oldıığumı anlatıyor. O Okııl iıı^aatı tamamlani]i öğ Hocaya göre bınası daha <la rencilık başladlgında, artık "tam yoksııl bir yer. "l Jç beş tane derrahatladık, dersleıiıııi/i yapabile me çatma biııa vapılnııştı aıııa ye ceğiz" tlıye diışündukleri ve ne lersizdi" diyor. "Ogrencilerın yaredeyse ders yapnnıya lıasıer kal tacağı yerolarak çadırlar vardı. dıkları bir anda yeniden okııl dıSıı içcceğimiz (,'cijiııc de bile çok şı bir resmi gc'ırev veıiliyor. az su akıyordıı. Sanki bir çöldcy"1942 vılında kıtlık, kuraklık ve dık" diyor. Derken yeni binalar 11. Düııya savaşı iilkeyi temelinyapılmasına karar veriliyor. 250 den sarsmıştı. Devlet, biiyiik bir nı2 hüyüklüğünde ıkı katlı iki biordııyu silah altında tııtmak zona vapılmasına; bunlardan l)irini ııındaydı ve zamanın hüküıncti Sivas, diğerini de Kr/inıan'lı öğbilhassa askerin ekmek ihıiyacını ıcncilerin yapmasına ve binalar karşılamak iizerc köyliiniın ürett.ımamlanmadan hiçbir öğ reneiye izin verilmemesine karar veriliyor. Bıı süreçtc giınliik I2*) granı ekmck ve o nıiktarda yemek verıli vor Hoea; "sofrava aç olıı rııp aç kalkıyordıık" diynr. ( )ğrenciler ısyan erıirecek kadar zor ve vorucıı işlcr bıırada da yapılıyoı ve MI ııııçta Akçadag'da oldıığıı gibi okııl binaları yapılıyoı ve ınullıı sona ulasılıvor. ( s.86/87) Yine de hocanın üileburgaz Keplrtepe Köy Enstltüsü (ustte). içindc ııhde kalaıı bir şey var: Hasan All Yücel ve beraberlndekl eğitimciier. "Bıı sevindirici geiişme Arlflye Köy Enstusu nde bir sınıfta ısağdaı. U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 796
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear