25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

;aynaklı modernist (uluslararası) mimariıin almasını olumlu bir gelişme olarak de;erlendirirken, kimi uzman vc yazarlar ise )unu, yeni ıılusal mimari arayışlarını, ger;ek devrimci ve modern mimariyi gecikti en olumsuz bir olgıı olarak degerlendiri /orlar. "Gerçegc gölge düşürmeden duyguarı köreltmeden" (Taut) bir yorum yapar ;ak, denilcbihr ki "F.skinin gelenekleriyle ;ağdaş uygarlık arasında bir sentez"in ka ııtlarıdır bu yapıtlar. I. Ulusal Mimarlık \kımı'nın mimarlan yapıtlarını daha çok, dinsel olan Osmanlı kabtı iizcrinde yükselt tncyi yeğlerken, II. Ulusal Minıarlık Akımf nın mimarlan ise yapıtlarını daha çok, geleneksel Türk sıvil mimari kalıtı üzerinde yükseltmeyi yeglcmiştir. Bu bağlamda, "Sinan'ın yalınlık temclinde yükselen yapılanndaki inee bir zevkin, Kemakttin'in yapıları üzerinden eserek bize ulaştığını artık dinginliklc görebiliriz." Kitabı okuduktan sonra, bu yapıtların sanat tarihi açısından yeri ve önemi bağlamın daki tartışmalar da önemini yitiriyor. Her alanda çağdaşlaşmayı amaçlayan 1923 Devrimi, hem Türk tarihi hem de dünya tarihi açısından yerli yerine oturuyor, cumhııriyet ışığı bu anırsal yapıların alınlarına vuruyor. Kitapta Bruno Taut'un içtenlikle söylediği "Bütün bu yaptıgımız binalardan acababir tanesi olsun gelecck zamanlarda 'güzcl' gürünecek nıi?..." sözlerini okuyunca; insan, tümii de güzel, dahası onlardan başka güzt'l yapı da göremiyorum Ankara'da, demekten kcndini alamıyor. Yazarın kitaba sunu olarak Mimar Kemalettin için yazdıgı "Yarım Kalrnış Şiir" adlı şiiri, Cumhuriyet'in Kuruluş Döııemi yapıtlarının şürine dönüşüyor: (...) Uçun kuşlar ucun Gtikle dolu gökler dolusu Kuşu ınıgelemın Yüzünü urtutmadan kent Göğünü yıtırmedcn j/'/V Kopup gelin siz de Uyak düşürmek ıçin Yarım kalmi) jiirinc Şaırin Mimarın Vc } « kentin" • l'.vet bcn de yazdığuıı bu yazıyı aynı duyarlılıkla kalenıe alıyorum: "Yüzünii ıınutnıasın" diye kent. Hangi yüziınii^ 20. yüzyıl başında tüm dünyanm hayranlıkla baktığı, utku vc onıırla güliinıseyen yüzünii. Tarilı, aynı zamanda bir anımsanıa, anımsatma biçimidir. Bu yüziin zamanın rüzgârında savrulup gitmemcsi için de sağlam bir çcrçeve içinde sunulnıası gerekir. Bu baglaında; ulus, ıılusçuluk, ulus devlct kavramlarının anlamları kavranmadan, "Kuruluş Ankarası"nın mi marlık yapıtlarının tarihsel yeri ve Öneminin de kavranamayacağı açıktır. Bu nedenle ya zar, Kurtuluş ve Kuruluş Dönemlerine, Kemalizmin doğuşuna, Türk halkının uluslaşnıasına ilişkin kısa tarihsel özctlemeler, de ğerlendirme ve saptamalar yapıyor zorunlu olarak. Ama bu özetlemeler, tarih dcrs ki taplarından alışık olduğumuz gibi kunı tarihsel öykülemcler değil, eslulerin "mensur nesir" dcdikleri türden sayılabilecek, rahat lıkla okunabilen şiirscl mclinlcr ve değerlendirmeler... olurdu." Ve Jansen, Atatürk'ün ölümunden kısa bir süre sonra (Aralık 1939) "Artık bu plânın altından imzamı silebilirsiniz!" diyor ve terk cdiyor ülkemizi... () günden bugüne Ankara ve Türkiye öyle değiştı (!) ki, "(Aiınhuriyet'in kültür alılımının simgesi bir yapı sentezi"nin ürünleri olan bu yapıtların önünde insanın secde edesi geliyor. Peki ne halde şimdi bu yapıt larf Bazılarmın yerinde çoktan piyasa ve rant kafasının iirüııü çirkinlik anıtları yükseldi. (Bunların içinde beni en çok üzen, her gördüğümde tansiyonumu yükselten ve kendimi aşağılannıış biri olarak duyumsa mama neden olan, "Başkent'in baş meydam'ndaki R. Ocrlcy'in Kızılay yapısının (19281930) yerinde yükselen "Kızılay iş merkezi" heyulasıdır!) Bazılan ise (özellikle resmî yapılar) hâlâ zamanelere direniyor ve işlevlerini sürdüriiyor: Tarih bilmezliğin, degerbilmezliğin kuşatmasmda; nice hoyrat ellerde bozula büküle... Bunlardan, yazarın inceleme konıısu olan üç mimarın üç örnek yapısının bugünkü dımımlanndan söz ederek bitirelim yazımızı: Gazi Eğitim Enstitüsü (Plânı Kcmalettin'e ait, küçük değişikliklcrle Egli tarafından tamamlanıyor,1927): Bugün, Atatürk'ün izniyle Atatürk Orman Çiftliği top rağından okula ayrılan büyük arsadan kalan bir avııç bahçe içinden hüzünlc bakıyor bize Gazi yapısı. Yapıda "asıl karakteri bozacak pek çok degişiklik" yapıldığını, rizgün projedeki (okul) müdür odasına tuvalet eklendiğini (!), laboratuvarlann hizmet bürosuna çevrildigini öğreniyonız bu kitaptan. Yazarın Dr. Niyazı Altunya'dan aktardığına göre de yapının çatısmdaki gözlemevi mescide çevriliyonnuş!.. Benim gibi Gazi Eği tinı Enstitüsü mezıınu olan ögretmenler için herhalde bundan kötü haber olamaz... Musiki Muallım Mektebi (Egli, 1928 1929): Çarpık kentleşmenin üriinü çirkin yapılarla kuşatılarak soluksuz bırakılan bu yapı, A. Adnan Saygun, Nevit Kodallı gibi müzik ustalanmızın nıüze yapılması önerisi dikkate alınmayarak bugün Mamak Belediyesi tarafından nikâh salonu olarak kullanıIıyor! Birzamanlar, Prol. Paııl Hındemith, Dr. Ernst Praetoriııs, Prof. C.arl Ebert gibi ünlü kompozitör ve müzik hocalannın ders verdi^i Devlel Konservatııvarı yapısmdau bugün arabesk sesleri yükseliyor... Dil ve TarihCoğrafya I'akültesi (Taut, 1940): "Taştan cephesi soylu bir nıaske gi bigörünen" (Speidel) bu "minıarlık senfonisi"nin sesini, artık önünden akıp gi den araç ve insan trafiğinin gürültüsü yüzünden dııyan yok. Bahçe dııvannın hemen önündeki otobiis durakları ve cadde deki üst geçitler, yapmm tüınüyle görünmesini engelliyor. Devrimin önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözü "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" yazısı da okunmaz olmuş!.. SONUÇ "Tanhten adarn ibrel alırmnj, ne tnasal $ey, Yüz bin senelık kıssa yarım bisse »n verdı? Tarihi tekerrür dıye tartjcdiyorlar Hiç ıbret alınsaydı tekerrür mü ederdi?" diyor şair Eşref. Ne yazık ki ibret almadı ğımız için tarih bugün yine "tekerrür" ediyor ve Mimar Kemalettin'in 85 yü once söy İetiigi şu sözleri yinelemek zorunda kalıyoruz: "Bu kalıntılara belli bir dikkatle baktığımızda, (Türk ve) Müslüman uygarlığını onurlandıran bu eserlerin yapımında gösterilen inceliği ve sanatsal gücü kavrayabiliriz. Eserlerin degerleri ve acınası dıırumları hakkında bilinçlenmemiz de aneak o zaman münıkün olabilecektir. Ne yazık ki bu bilinç bugün henüz yoktur. Anadolu'daki Türk uygarlığmın izleri her geçen gün bıraz daha silinmektcdir. Bu tehlikeye karşı gerekli önlcmleri hemen almazsak, ilerde tari himiz ve uygarlığımız adma clinu7.de hiçbir şeykalmayacaktır." • *Cumhuriyetin Mimarları/ Ümit Sarı BUGÜN Bu yapıt aynı zamanda, ülkemizde geri dönüşün (karşıdevrimin) Atatürk'ün ölümiiyle başladıgınm, Cumhuriyet'in kuruluş felsefcsinden ilk ödünlerin minıaride verildiginin de bir kanıtı. Yazarın Falih Rıfkı Atay'dan aktardığı şu sözler ilginçtir: "An kara'nın ınodern bir merkez ulabilmesi ıçin aylarca, hattâ yıllarca bütün edebiyatımı se ferbercttim. Şehir plâncıligi fikrini yaymak için birkaç yüz yazı yazdım. Eğer frenk uzmanları çabuk kovulmasaydı ve son defa Is tanbul'da olduğu gibi, spekülasyoncular ve arsa tüccarları plâna (Jausen Plânı, A. P.) musallat olmasaydılar, Ankara bugün jjinı dikindcn birkaç misli daha ileri bir şehir aslan/ Otops: Yayınlan, Ocak 2005/3501. I M C T A W \: V I Y A Y I L A R l Can Dündarcjan Kırmızı Bisiklet Bir çocuğun babasına, bir babanın çocuğuna yazdığı yazılar... 176Sayfa 8 YTL C U M H U R İ Y E T K İ T A P SA YI 7 8 6 IMGE kitabevi SAYFA 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear