25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

rjr^Cumhuriyet k^KİTAPLARI Burhan Cünel, bu romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldı İlhan SELÇUK Ateş ve Kuğu Burhan (iuucll ateş va kuftu Ağlamak ve Gülmek (11. Baskı) Duvarın Üstündeki Tilki (4. Baskı) Düşünüyorum Öyleyse Vurun (26. Baskı) Enel Hakk'ın Hakkı (3. Baskı) Görülmüştür (8. Baskı) İskele Sancak (3. Baskı) Japon Cülü (8. Baskı) Yüzbaşı Selahattin'in Romanı 1 (//. Baskı) Yüzbaşı Selahattin'in Romanı 2 (11. Baskı) Ziverbey Köşkü (14. Baskı) % İlhan Selçuk Y('7.R\ŞI SULUIATTİN'İN ROMAM (I) İlhan Selçuk YİZIUŞI sıauıviTiıvh K0\1\M(2) ZİVERBEY KÖŞKÜ V.*i Madımak Olayı'nda Ateşle Kuğu'yu yan yana getirmesi, ancak bir yazın ustasının yapabileceği, düşünebileceği bir kavram. Kuğularla Tanrılar, Tanrıçalar o eteğin dar koridorlarında iç içe, ölümle dans ederken insanlık seyrine bakıyordu. İşte bunu anlatabilmek... bunun için de içinde yaşamak, ilişkilerine kadar duyumsamak gerekli. Biraz da Anadolu olmak yeterli. • Zekİ BÜYÜKTANIR nadolu aydınlanması ile yarattığımız devrimsel şafağı ne yazık ki içine sindiremcyen gerici güçler zaman zaman çengel takmayı sürdürmüşlerdir. 75 yıî önceki Menemen kanlı kargaşası, 32 yıl önceki kardeşi kardcşc kırdıran ve 27 Mayıs aydınlığıyla durdurulan çağdışı gidiş, en sonunda iilkenin her yöresindeki bağnaz ayaklanmalarıyla hortlayan şeriat, 2 temmuz karabasanıyla noktayı koydu. Gerek bu üç olay gerckse orada buna benzer gerici, çıkarcı, yıkıcı eylemleri yapan, yaptıran, körükleyen zebani lulıklı, azrail suratlı gericiler ve onları maşa gibi kullanan sözde yöneticiler şimdi ellerini ovuşturuyor: "Çok güzcl bir iş becerdik" diyor. Madımak Olayı'nda Ateşle Kuğu'yu yan yana getirmesi, ancak bir yazın ustasının yapabileceği, düşünebileceği bir kavram. Kuğularla Tanrılar, Tanrıçalar o eteğin dar koridorlarında iç içe, ölümle dans ederken insanlık seyrine bakıyordu. İşte bunu anlatabilmek... bunun için de içinde yaşamak, ilişkilerine kadar duyumsamak gerekli. Biraz da Anadolu olmak yeterli. Bugünkü bu gericilik ayaklanmasını, emperyalizmin baskılarını yazan, haykıran aydınlarımız yazarlarımız gibi, bundan iki bin yıl önce de yine bugünkü bağnazlara benzeyen batılı emperyalist güçler Anadolu'ya saldırmıştı. O olayı da 16 bin dizelik destansı anlatımıyla bugüne, bize bir armağan olarak bırakan Anadolu bir yazar Homeros. Bilge, doğruyu söylemiş tarih hep yineleniyor, değişen tellaklar. İşte emperyalistlerle, kapitalistlerle çı karcı bağnazın, şeriatçının hiçbir ayrımı yoktur. Aynı çanaktan içtikleri bir gerçek. Ne diyor 2 Temmuz günü: "Allahu ekberdinsizlere ölümSivas dinsizlere mezar olacak." Kim bu dinsizlcr.' Kim: 'Sen, ben, o yani 70 milyon Anadolu insanı. "Tekbirrr, Kafirlere ölüm, Sıvas Aziz'e mczar olacak." "Olüm Kervanı" diyor yapıtının bir yerinde (sf. 37) cuk oturuyor bu deyim. Bu kavram insanlığın uzıın tarihsel yaşa mının karanlık dolambaçlarında, toplumların kırıkdökük sosyal yapılarında sevgiden, hıımani/madan çok kan, ölüm, dehşet kıısar. Dinsel baskılardan çektikleri de bu; ne yazık ki. Bugün de bu çıkarcılar, bu kanlı eylemleriyle insanlığa kan kusturuyor. "Sıvas'ı ilk kcz görecektim. ı Iiç semah izlememiştim." (sf. 48) Ne yazık ki Cum huriyet aydınlığının ilk temeli atılan Sivas'ta kan, ateş, ölümle karşılaştın. Bur numuzdan getirdiler. Verdiğimiz 35 şchit de fazladan. Semahı ise ne yazık ki yine görcmediniz. "Bir roman kurgulayabilseydim, yaşamın her alanında yakılan bir adam beni andıran, gittiği her yerde attığı her adımda ateşi seçen." (Sf. 33) 1 TEMMUZ SABAHI Evet gittiğimiz o yerde böylesi bir senaryoyu oturup düşünerek bile yazıp söyleyemezdik. Çünkü mantığa, yaşama, insanlığa, dine aykırı idi. Çünkü, giderken düşlerimiz duygularımız bir aydınlığa, bir güzelliğe, bir saygınlığa yönelikti. Çünkü Sivas'a gidiyorduk. Cumhuriyet'in temellerinin atıldığı yere gidiyorduk. Bu çıkarcı bağnazların yıkmasını seyretmeye değil. l Temmuz sabahı güneş doğarken otobüsler dolusu aydınlar Sivas'a inmiştik. Yazar kendisinin bindiği Ankara otobüsündeki arkadaşlarını herkesin oturduğu koltukları sıralıyor, anlatıyor. ü coşkuyu bugün bile eksiksiz yansıtıyor. O kahkahaları, o güzel sohbetleri, tatlı anıları, gülüşmeleri, konuşmaları... O otobüsün bir kuytu köşesinde oturan ben de bu coşkuyu sessizce dinliyor içten içe coşkulanıyordum. Böylece mutlu anlarla otobüs gcce boyu yol aldı. Sonra o otelin sigara dumanıyla boğucu havası içinde ben de vardım ama hepimizdeki bırikimden oluşan umut ve sevgi dolu bir yürckle bekliyorduk; aydınhğa yönelik izlencelerimizi sürdürmeyi. Ama koymadılar. Tatlıyı acıya, neşeyi üzüntüye, coşkuyu ölüme döndürdüler. Değerli yazar Burhan Cüncric ilk karşılaşmamız îzmir'de oldu. Ortak dostumuz G. Alçı aşağı yukarı 34 yıl önce bir gün telefonla: "Âğabey Ankara'dan konuklarım var, demeğimizin başkanı ve genel sekreteri; sabah kahvaltısına sizi de bekliyorıım, gelir misin?" Böyle bir çağrı kaçırılır mı? ü sabah tanıştık. Daha sonra bu tanışıklık hep sürdü. Kitap fuarlarında, ödül törenlerinde, konuşmalarda, konferanslarda, K İ T A P A Maffcaz : Türkocağı Cad. No:39/41 CaflaloflluİSTANBUL Tel:0 212 514 01 96 Fak» 0212 514 01 95 Şub* : IstHdal Cad. Zambak Sok. 4/1 (Fransız Konsotoakı0u yanı) TaksimİSTANBUL Tel: 0 212 262 38 81 62 Ankara : Atatürk Bulvan No: 125 Kat:4 BakanlıklarANKARA Tel: 0312 419 50 20 Faks: 0 312 419 50 27 SAYFA 18 C U M H U R İ Y E T S AY I 820
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear