Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
küçük İskender'den a$k şîirleri antolojisi Ve yaşamdan taşınıp hiç uyanmadığınız türden rüyalarınız; seni rüyalarımda buldum ve çok beğendiğim için oradan çıkmak istemedim şimdi derinlikte ve genişlikteyiz ve bizzat ruya ben'im (A ll.Çelebı) Ask artık bu kolonide... küçük iskender bir aşk şiirleri antolojisi, kendi seçtiği isimle bir Aşk Şiirleri Koionisi' oluşturmuş. Konusuna hâkim bir şairin seçimiyle aşk şiirleri okumak olağanüstü bir keyif. n Ayşe BENGİ Aşk şiirleri komününü tanımak için el yazınızla yazdığınız bir şiir yeterli. Son günlerin en parlatılmış matrixvari terimiyle Interaktif bir antoloji diyesim geliyor, dilimi ısırıyorum. Hani böyle birkaç terim bir araya gelse rahatlılda eleştirmen havasına sokar ınsanı. Ama küçük Iskender'in Koionisi tarafsız olma iddiası taşımıyor. Taraflı yaklaşımın dan dolayı sıcak ve şiirin yönctiminde bencc. .Şiirin, şiirlerin kurduğu ortak yaşanı alanının barındırdığı sesler bir otorite tarafından yönetilemez. Zaten ne şairin ne de okurun böylesi bir isteği olabilir şiir ülkesinde. Bu komünü bir arada tutan tek bağ şiirin birleştiren ya da yakan kavuran, yıkan bağı. Aşkın şiirle, şiirin aşkla bağı. küçük Iskender önsözde bu bağımsız koloninin sınırlarını; "Elinizdeki bu toplam, bir antoloji değil; antolojilerin tarafsızlığını kanıtlayan objektiflikten, kimi eklerden (hayat hikâyeleri, eserler, tarzlar) uzak duruldu. Şairler, şiirler sınıflandırılmadı; aşka yaklaşım, aşk kuyusu sorgulanmadı. Amacım sevdiğim aşk şiirlerinin bir koloni oluşturması ve bcnim yaşadığım yıllara mısralarıyla rehberlik eden şairlerin buluşup aşk adına barışmaMydı.(...) Seven insanı önemsedim, görüşleri değil. Neyin nasü sevildığini önem sedim, kimlikleri değil. Kısaca, başucu nuzda Türkçe Aşk olsun, Aşk biraz Iskenderce olsun diye çabaladım" diyerek çiziyor. Olçüsüz, başı sonu hesapsız, edepsiz bir kırmızı, aşk. Hatta en ağırından bir hastalık, "ruhu rehin alan bir sendrom' Kan kırmızıdan, kor atcşe kırmızının bütün tonları kolonide oturan şiirler sevişme vaktini gösteriyor. Cumhuriyetten günümüze sahneye çıkan tüm seslerden, kendi gerçeğini bizle paylaşan sokak şairlerine, defter kâğıdına karalanmış bir iki dizedcn, içinden aşk geçen şarkılara, senin, benim ya da çok uzaktaki kalplerin mırıldandıklarının hepsi bu kolonide. Şiirin geniş caddelerinde; Yataklar var konuşmak için Öpüşmek için telefon kulübeleri (C.Süreya), Ara sokaklanndaysa, ceplerinize tıkıştırıp günlerce unuttuğunuz türden rüyalarınız; bir cebim var ki karanlıktır oradan oyuncak güneşler bahçeler ve denizler çıkar ve bıkınca onları başka bir cebime atarım (A.H.Çelebı) kucük İskender "Aşk Şiirleri Kolonisi'nln önsözunde şunlan sövluvor "Cumhurlvetten günümüze sahneye çıkan tum seslerden, kendi gerçeğini bizle payiasan sokak sairierine. detter kâğıdına karaianmıs birikldlzeden. İçinden ask geçen sarkılara. senin. benim ya da çok uzaktaki kalplerin mırıldandıklarının hepsi bu kolonide. Evlerin önünde şiiri yaşayanlar da var şiirin sokaklarında; Güneşin altında radyo dinleyen çocuk Bu dünyaya mı aitsin (A Güntan) Aşkla bir olup aşkın içinde kaybolanlar da; Oyle kendimden sayrn,ışım ki seni göğsünü öperken dün gece memelerimin arasındaki bcni sende aradım (l.A.senas.59) Hatta sadece aşk serumuyla ayakta kalanlar da; yeryüzü gibidir kimi sevgililer neresinden öpseniz • orayı hayat sanırsınız (N. Saka) Sadece yaşama sevinci, aşkın coşkusu değil, şiirin sokaklarında yatan aşksız sonlar da; Bir gemici tanırım Kalbini bir limanda bırakmış Ya kaybolursa? Ağlar çocukluğundaki gibi Kalbini almaya gidecek hâlâ ( ) Bir şair tanırım Onunki içler acısı Kalbini asla vermemiş Çalmışlar Kalbi eski bir efsanede saklı. (E.Ayhan) Kimi peşinize takıhyor şiirlerin gizlice, kimi açıkça terk ediyor; Öpüşlerle derinleşen bir halı Yeni gelin bahçeleri dokuyan Bu kör eylül karanlığından uzakBir ölümsüz yaz ülkesi olmalı (O. Kutlar) Bu sokağın her bir taşı bir şiir, buradan geçen her bir adımla başka bir şiire dönüşüyor. Her adım kendi şiirini yazıyor. Her şiir bütün sokağı adımlıyor; gidip elini öpmek isterdim varıp gölgesinde yatsak isterdim bu kitabın kaâdını yapanlar yazısını düzenler nakışını basanlar bu kitabı dükkânında satanlar para verip alanlar alıp da seyredenler bir de Abidin bir de ben bir de saman sarısı belâsı, başımın. Bir de ben, bir de sen, bir de onlar, bir de her şiirin dolaştığı sokaklar. (N.Hıkmet) m Aşk Şiirleri Koionisi/ küçük iskender/ Everesl Yaytnlart/ 701 s. B u dünyada hiçbir şey yokken vardı aşk. Varoluşun uk gününden beri alabildiğine kızararak ateşini, dünyaya duyduğu uçsuz bucaksız aşkını, toprakta, suda, havada büyüttü güneş. Gerçek yüziinü, ateşli doğasını önce alevler içinde tutkuyla, sonra göz kamaştıran, kör eden, sahiplenen ışığıyla sımsıkı sarıp sarmalayarak bulaştırdı bu gezegene. Tutkusunu cevapsız bırakmadı gezegen de taa kalbinden fışkıran ateşlerle karşıladı; sevgilisi güncşin her kalp atımında yeniden yeniden yanardağlarıyla başucuna gelişini. Azgın dalgalar ulaşmak kucaklamak için yukarıya kucağına koştu. Ilk öpüş, insanların gezcgene yerleşmesinden çok çok önce, yanardağların sıcak ağzından, denizlerin köpüklü tükürüğüyle karışan gezegenin güneşe gönderdiği öpücüktü. Işte, bu kavurucu aşktan, tckrarlanan öpücükler arasında yeniden doğdu insan. Doğan çocuğun diline ycrleştirildi yanardağlar da, azgın sular da. Aşkın, öpüşlerin, sözün hem karşı konmaz tatlı, hem yakıcı acı tadım alabilsin diye. 'Aşkı anlatırken çözülen', 'sırları ortaya döken', 'şairanelik gücünü kaybetme riskine karşın' aşkı anlatmaktan vazgeçmeyen şairleri daha doğrusu şairini de aşarak bağımsızlığını ilan etmiş şiirleri, aynı meydanda topluyor, küçük İskender. KOLONİDE ŞİİRLER YÖNETİMDE Fırtınayla fısıldayan, kavuran öpücükleriyle serinleten, aramızda yaşayan tüm aşk şiirlerini aynı mekânda Aşk Şiirleri Kolonisi'nde bııluşturuyor. Aşkı anlatan şairlcr değil, şiirler yönetimde bu kolonide. Bu koloniyi tanıyanlar da olacak, tanımayanlar da. Belki şiirlerin, belki de seçkiyi yapan küçük îskender'in muhalif tavrından dolayı. Kolonide kimi isimler yok. Samimi, sıcak, şairin kendi imzasmın altında parlayan şiirlerin sahibi kimi isımlerse şairliği ölçülüp biçilmeden kolonide yaşamını sürdürüyor. Bazıları da kendilerinin şiddetli ısrarları sonucu çıkarılmış koloniden. Bazıları dedim ama Bir Yaz Günü Için Şiir'ini gcri çeken, kolonide yer almasını istemeyen şair Hilmi Yavuz. "Aşksız yaşayan şairlere başka kolonilcr" öneriyor küçük iskender, Yavuz'un bu tavrı sonucu. Bağımsızlık denen nesne dc yer yurt gözetmeden nerede olursa olsun, kan çıkanyor demek ki. Seçkiyi yapan küçük İskender kendınden de şiir almamış. Boş sayfaya dileyen dilediği k. İskender şiirini ya da istediği şairden, belki de kcndindcn istediği şiiri kayıtsız şartsız koloniye katabilsin diye. aşk küçök iskendcr SAYFA 14 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 7 56