Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
dıırağı Edınburgh'a densormalı "Kapsul doğıu gıderkcn aklı otclın tabut odaları "Yaşin'in coğrafyası dünya mın hktımın ve dama başlıklı" yazıda her haritasında kırmızı başlı ğımın benımk gelme şe\e rağmen otelleıı raptiyelerle belirlediği dığını onlaıın Drum sLvdığını belırttıktcn ülkelerden ibaret değil kılbo malıkanesınde sonıa şoyle dıyor yalnızca. Yazar yediğine kaldığını hıssettını' Oteller kayboldu içtiğine de ortak ediyor Buna benzer yığınla ğum sığınaklardır okuru; tarih, botanik, gu/el cumle, yazıns>al Oradakı yalnızlığı ve zooloji, mitoloji, edebiyat ve huznıı sevcrım " üy tat vcren hoşluklar var kıtapta Vc tadına do resim...." sa Nâzım Hıkmet yulmaz gunbatımla surgun ydlarında yaz rıyla pastcl renklı dığı bır şıırde ' otel manzaralaı odası denılen duş man memlekctı'dıye Mehmct Yaşın ye yakınıyordu oteller mekten olduğu kadaı den yanlış anımsamı doğadan, doğanın ın yorsam sanoğluna sunduğu guzellıklerden de tat Mehmet Yaşın'ın almasını, asıl onemlısı fotoğrafçılığından de bu guzellıklerı kaynaklandığını san okurla paylaşmasinı dığım muthış bır goz bılıyor Orneğın ls lem gucıı var Orne koçya, yalnuca vıskı ğın Munıh'te, Hofb lerıyle değıl, eşsız rauhaus adlı lokanta manzaralarıyla da yer da ıkı elınde on koca cdıyor belleğımızde man bıra bardağı taşı yan garson, Vıetnam'da kopeklerın kesdıp "Gorunen tepeleıı gok yeşılı de zeytın yendığı lokantalar ya da çomelıp ıhtıyaç yeşılı paylaşmıştı Pamuk pamuk bulutlar larını ırmağa yapan "uç erkek ıkı kadın' tcpelerc değetek kadaı yakındı Bahçede Venedık'tekı gondolcunun hasır şapkası kahvcrengı tavşanlar kaçışıyordu Adları na sarılı kırmızı kurdele daha ne bdeyını, nı bılmedığım kuşlar, ulu ağaçların dalla "dunyanın tepesı" olaıak adlandırdıgı rında şakıyıp duruyordu " Alaska'da sozcuklerı uklet gıbı (,ıgne>en YEŞİÜNHERTONU "klasık bır Amerıkalı" go/undcn kaçmı yor Bakışlarının Buenos Aıres ın sokak Yazarbırman/ara ressamı tıtızlığıyle be larında tango yapan denn yırtma(,lı, tıle umlıyor rcnklerı, onları paletınde karıp <,oraplı kadınlara da takıldığı oluyor, Ma kaynaştırırken hcr bırının hakkını vermek ndalı hayat kadınlarına da "Vıetnam gu ten, tonlarını cn kuçuk ayrıntılarına varın len ınsanlar ulkesı" başlıklı bolumde yaz caya dek betımlemekten de gerı kalmıyor dığı gıbı, akşam yemeklerınden sonra ge lşte eteklı erkcklenn ıdkesındc yeşdın sal cc kuluplennde çekık gozlu, kuçumen kız tanatı 'Geçen yıl bıraktığım yeşıl tarlalar larla yalnızca şarkı soyledığını de ınanmı ycrlı yennde duruyor Yeşılın tum tonla yorum rını gormek olası Yaprak yeşılı, turkuvaz yeşılı, zunırut yeşılı Her bırı bır tarlayı SANATÇI CÖZÜYLE BAKMAK kendı rengıne boyamış" Dunyanın bıttığı yerde de doğa, tum comertlığıyle çıkıyor Mehmet Yaşın'ın benımsedığım, bır ge karşımıza, Yaşın ın kalemınden ( fırçasın zı yazarı olarak onunla yuzde yuz paylaş dan desem daha doğru olacak) alaca bır tığım bır başka yonu de, bır kente ya da do coşkuda, sonsuz bır renk patlamasında, ğaya yalnızca kendı go/unden değd, o me kendını ılk bakışta ele veren şuh bır kadın kânı tanıyan bır yazar ya da sanatç,ının go sabırsızlığıyla sunuyor guzellığını "Son zunden de bakması, gıttığı her yerde şoy baharın son gunlerı doğayı renk cumbu le ya da boyle bır yazarın da ızını surmesı şune dondurmuştu Ağaçların yaprakları Prag'da Kafka'yı anımsaması çok doğal vışneçuruğune boyanmış, yerdekı çalı top belkı, Dublın'de James Joyce'u yâd etme ları, kekık otları asıt sarısına donmuştu sı de Ama Roma'da Goethe de soyleşme Gozun gorebddığı her santımetrekarede sı beklenmedık bır durum yaratıyor Atı bır başka bıtkı ve onun taşıdığı bır başka na'da Saıt Faık'le yarenlık etmcsı, onun renk vardı Sağımda uzanan ve ardında !jı "Bıze bır masa ayır Yanakımu / Aleksand lı topraklarının bulunduğu And dağları, ram'la benım ıçın" dızelerıyle başlayıp zırvelerını şımdıden kaıla ortmuştu Dağ Cumhurıyet meyhanesını ı,ağrıştıran unlıı ların ağaçsız bolumlerınde kuf ycşılı, çın şıırını, "belkı bırılen okur da anlar" dı>e komavısı kokkıtmızısihâkımdı Burcnk beyaz kâğıt ortuye va/arak Mıkrolımanı de lerden sonra başlayan ormanlarda îse bır bır lokantaya bırakması âa Roma, Anıster başka "renkahenk' vardı Tımakıçındekı dam, Atma gıbı bazı kentlerı anlatırken bu tcrım Lan Yutel den alıntı belkı, ama benım oykulerımı de anmasının hoşuma bır sayfa otede gokyuzunden soz ederken gıttığını soylemelıyım Ne de olsa, Atlas "kırmm karanlık" dıyen Mehmet Yaekıbınden saydırım 'Rıo Cıiınlugu' mden şın ın yeı yerçaktmnadanşuryai'dığını ra aldığı bır cumlcyı adımı bchıtmcden yal hatlıkla soylevebılırım Sonra, belkı Iskoç ni7ca " yazar demış kı" dıye okura sunma ya yı onun kadaı sLvmedığımden ya da o sına gelınce, hakkıdır dıye duşunuyorunı guzelım vıskılen yudıım yudum ıçemedı (,unku bi7 aynı /amanda yol arkadaşıyız ğımden, yazmak ısteyıp de bır turlu yaza Hem Mehmet bulunmaz bır yol arkadaşı madığım şu muthış tumle "Çunku bu ay dır ttalya nın Basılıcala bolgesınde Carlo da ( hazıranda) doğa çddırır, gun demır Levı'nın ızını surer yeşıl tcpelerın ustune atar, guneş batmak bdme7 Sadete geç sa tunemış koylerın bırbırınden guzel fotoğ atlerde beyaz bulutlar lılaya doner" raflarını ı,ekerken, alt tarafı benım de Turk^eyı ıyı kullandığımı soyledığı i(,ın Bu şaırane betımlemelere aldanıp da, ya yazmıyorum bunu Bır ayının kaşınmak zarın okuru her zaman yeryuzu cennetle ı^ın karavanını nasd salladığını anlatırken rınde gezdırdığını duşunmek yanlış olur benı katıla katıla guldurduğunu, ya da Mehmet Yaşın uzun yolculukların çılesını, Hongkong'da ayı penısı yemeye ramak yorgunluğunu guçluklerını de anlatıyor kaldığını okuduğumda dehşete duştugu çunku Alaska'da durgun bır gol kıyıstnmu soylemek ıçın de yazmıyorum Onun da, dunyadan uzak yaşamanın ya da And ddını gerçekten ıyı kullandığını bddığım dağlarına trenle tırmanmanın bır bedelı ıçın yazıyorum Lvet, Mehmet Yaşın hem olduğunu elbette bılıyor Saat farkının ne ıyı bır yol arkadaşı hem de ddı guçlvı bır olduğunu, ınsanı nasıl perışan ettığını, Ca gezı yazarıdır Dokunduğu, dolaştığı yer hıt Sıtkı'nın deyımıyle "suyun boğup ate den ses, gıttığı ulkeden neies getırmesını şın yaktığını" bıldığı gıbı Sınekler ya da bılır Dunya, kırmızı başlı raptıyelerın sap nefes darlığı ya da çadırda geçırden uyku landığı bır gelıncık tarlasıdır onun ıçın suz bır gccenın, cennetı bır anda nasıl ce Okuyun goreceksınız Benden soylemesı • henncme çevırebdeceğını, benım gıbı otel odalarını mekân tutmaya alişmış gezgınler den değd, dağ bayır yurumekten yorulma Uzakname/ Mebmet Ya$ın/ Doğan K: yan Mehmet Yaşın gıbı gozupek kâşıflertapıılık/î6t) s SAYFA 18 Cürsel Korat'la Cölgenin canı' üzerine Gürsel Korat C;ÖIX;KNIN CANI "Yazara bakmak, ırmağa bakmaktır" ı~i Nursel DURUEL olgemn ( anı ndakı "golge" kavrann oykulerın arasın da bağlantı kurma kaygısı nın urunu gıbı gorunmu yor Bır alt metın bu Oykulerı cnltmest ne kesen, onlara kendı boyutunu katan go runmtz bır eksen ' Golge" ne gtrçekteJ Yazdıklarımla ılışlum, "resmım nasıl çikmış" dıyen tum ınsanların davranışına benzer Onların nasıl gorundıığunu onemserım ve bana benzemesını arzula rım I langı metın aslında yazarına benzer kı, o yalnızca bır arzudur ve yazar bunun ıçın çabalar Bu kıtabın golgesı de hayalctı de be nım Golgcnın ne olduğunu yazar soyle mesın, okur bulsun dıyerek elde edete ğım bır şcy yok, herkes kıtabı okııduğun da bcnı gorecek Bunu baştan soyluyo rum kı, "benım" dedığım şeyın aslında bana benzetme arzusu olduğu anlaşdsın ve golgenın aynı zamanda kıtabı okuyanın golgesı olduğu da gorulsun Eğer Golgenın Canı'ndakı oykuler okur tara fından benımsenerek okunmuşsa, kıtaba kendı golgesı de duşmuş dcmektır Golge, "ışığın altını çızmeye" benzetı lebılır Golgenın Canı'nda hep ışıklı bır atmosferbulursunuz bu atmosfenn ıçın de dolaşan her golge bır şeyın altını çıze cektır Okura yalnız kavramla değd, du yuları araulığıyla da ulaşmalıydım Bu tu tum, oykude atmosfer kurmanın mekâ nı oncmsemenın benım ıçın vazgeçdmez lığının bır gereğıydı Golgeyı bu nedenle butun mecazlarıy la ve gcrçek anlamıyla kıtaba serpıştır dım Golge ınsanlığın çok cskıden berı uze rınde çok uğraştığı bır kavramdır Platon ıdea kavramını golgeyı ornekleyerck tar tışır Bızde de "golgesıne basan adamları vuran kabadaydar" vardır Ben bu ıkı uç arastnda gelgıt yaptım Golge kavramını bırbırıne temelde bcnzemeyen yedı oyku ye serpıştırdım Bunu yemeğe tuz serpcr gıbı yaptım Azı karar, çoğu zarardı Ye dı dıkey çubuk duşunun hıçbırı dığerıne değmıyor, ama sekızınu çubuk enlemesı ne hepsının ustune konmuş Golgenın ış levı bu Bağdaşmayanları bağlamak Oy kulerı zdıınsel duzeye çekmek Gürsel Koratla romanları üzerine yaptığımız söyleşiyi daha önce yayımlamıştık. Bu kezde Nursel Duruel Koratla öykülerini konuştu. G Her dönemde de benim glbl romantlzml seven blrkac klşl cıkar ceçml$e bağlılık, edebiyatta romantlzmin tartışılmaz göstergesldlr AKDENİZ. YAZ MEVSİMİ VE... Kttapta 'golge' ekstnının paralelınde kesık çızgtler halınde akıp gıden uç eksen daba var Akdenız, yaz mevsımı ve koku lar Duyumsal gucu yuksek oğılı rden vaz geçmedıg"ınız haldt bunların one çıkması nı değtl, fark edıltr olmastnı yt'£/( dıg"mız goruluyor Neden1 Şunu yaptım bunu yaptım dıyerek ko nuşmaya devam edersek, kendımı bobur lenen ve mızah duygusundan yoksun olan K İ T A P SA YI 742 C U M H U R I Y E T