24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ceyat çapan Şiir Atlası ŞAİR BİR ÇICEK ANIMSAR DERLENMİŞ BAHARLA Bir gül kalmış Nisandan. Bakar yıldı/ın ardından. l Ieniiz azmamüj arzulaıınu. Uyandırdı hınzır dalgınlıktan. Agzın dolu vıırmuş gül senin. Hildegard ın gözdesiydin. Bir gül kalmış Nisandan Bakar yıldızın ardından. Matemleri tehlikeleri tanıdım, Ve yabunıl sıkmtıları onca zaman. Geç bir kalem! Mademki geçkin kalbinıdeki çocuk, Koruyor ya körpeli^ini, bir gül kalmış Nisandan. Catulle Mendes (18411909)/ Şiirler/ çeviren: Calip Baldıran Sıkıntı ve çılgınlık sonrası Bordeauxdan Paris'e gelen Mendes, ThĞophile Cautiernin himayesinde 1860 yılında edebiyata ilk adımını atar. Cautier, Banville, Baudelaire, Vacquerie, Sully Prudhomme ve Houssaye gibi şairlerin çıkardıkları Revue Fataisistete adınıduyurur. Parnasekolününoluşmasındaönemlikatkıları olur. özellikle üçüncü Cumhurîyet döneminde kendisine yazın alanında önemli görevler verilir. 1867'den itibaren gelişen poetikayı rapor etmesi istenir. çok üretken bir şairdir. On cildi bulan şiiri, elli romanı, tiyatro eserleri, eleştiri yazıları ve özellikle Wagner üzerine yazdıklarıyla Fransada hayranlık uyandırmıştır. Mendesin olağanüstü bir benzetme yeteneği vardır. Onun şiirinde mistik ve kimi zaman destansı bir hava sezeriz. Özellikle ritim duygusu ağır basar. Pastich türünü çok farklı boyutlara taşımıştır. Başlıca şiir kitapları şunlardır: Le Soleil de Minuit, Soirs Moroses, Contes Epiques, intermedes. Hesp6rus, Philomâla, sonnets, Panteleia, Pagot, SĞrenades. UNUTMAHALİ . MADELEİNE PAZARI Hadi kalk! Güneş çarşaflarımızı okşamada. Kurıılmuştıır Madeleine Pazan eski yerine. Mis kokar şimdi agaçkavunları. Bilirsin doğduğum yerdi Mytilen. Hep bir şato düşlerdim ovada. Anlarsın halimden! O akşanı ev sahibiydim. Sense kraliçe o şatoda. Hadi kalk! Güneş çarşarlarırnızı okşamada. Yollara düşelim istediğin an. Helen'in diyanna gidelim dilersen. Seninkinden güzel deg^ildi kolları. Bilirsin doğduğum yerdi Mytilen. Porselendir Çin'de kuleler. Hint'tc, siyahi kadın, dalgalı gür saçlarmı, Ipek şalıyla gizler. Hadi kalk! Mis kokar şimdi ağaçkavunları. Benimki olsa olsa bir düş, Hadi! nıercanköşk alalım. Biliyorum güleceksin halime. Kurulmuştur Madeleine Pazarı eski yerine. Haydi eski aşklar, haya] dolu, Ruhumu zedelcyen dokuıuışlar, Mııtlu acılar, yakıcı hoş anılar, Artık terk cdin şu zayıf kalbi. Karanlık semada süzülen, ' En güzel bannağında uınudıın, Çekın gıdin şimdi kaygı kırlangıçlan, Yuvanız soğudu artık. .• . . * ; BÜLBÜL Salkunların erdiği aylardan bir akşam, Sürekli ağladığımdı o, oradaydı. Düim lâl. senin türkünü dinliyordu. Dallar altında, Geccnin içli ktışu Philomela. Pür dikkat, gözleri mest, aralıktı dııdakları, Sanki kukla tiyafrosıında çocuklardı, \'eşil yapraklar idtında, senin türkündeydi kıılağı. Ve nasıl kıskandım o kıışu o an. Çiçckler içindeki güzel rulı, düşlerimin sığındığı leylak, Dedim ki: beni iizen o kuşu bırak! Ah! Ne hırçın şu gönül, gece ne kısa, a^ksa ne uzun! O, sürekli o sesi dinliyordu, geceydi oysa. liy çamlar! Gece. hüzünlü matenıinizi nasıl da koyulaştjrır. Ağustos böceğinin cılız saplantılı çı^lıklan, Sayısız dişli bir testerenin gürültüsüyle, Nefret edilen bir ağaçtan biçer t.ıbudarı. Değişime uğradım sandım o anda. Öliime ramak kaldı titrerken, Kapandı o yeni canda, yaşam çiçcğim. Ve nıhumu sakladım ıstıraplar için. Biri yanındaydı sevdiğim kadının, Ve hepsi birden iç çekcrek göklere uçtular, Ah! Ümitsizlik! ta kendisiydim bülbülün Aşk için hıçkıran hoş koktılu korularda. Sonra beyaz bir siluet gibi uzaklaştı yavaşça, Yarı uykulıı halde, rakibimin kolunda. Ve beni dalımda kederli ve yalnız gömıckten, Telaşlandı acılarından gökteki melekler. Işte hepsi bu: hiç aklımdan çıkmadı, O şafak vakti, bir cuma günüydü. Oradan geçeıı çocuklar, meşenin dibinde, Kuruyalı çok olmuş bir kuş ölüsü gördüler. Ölmüş dediler, çevik parmağıyla içlerinden biri, Bir gül daJının gölgesine açtı kabrimi, Tüylerimi örttü killi toprakla, Ve o küçük kuş için dua ettiler Tanrıya. C U M H U R Î Y E T KİTAP Her şey sönüyor somurtkan günlerinizle, Ilık vc ölgün bir ittifak halinde, Ne oldu giillerin dikenlerine? Ne oldu sarmaşık güllerine? • Sıkıntı ve çılgınlık sonrası, Akşanun .ırdı sıra gece gibi, Unutnıak geldi üstüme. Bak unuttum hcpsini, En son derdim bu şimdi. Vc ruhum flu düşünceler dolu, Tutmasını bilcmedi belki. Geçmiş acıların yükünü, Anınısamanın zulmünü. YAZ BUNALTISI Fırtmalı alaca karanlık uzaklarda denize zulmeder. „ Ve siyah çamlar. Ne yazık! Sürekli gölgeler geri döner. Ah! Ârzulara, umutlara, aşklara içimdeki nefret, Benimki gazaba uğramışların cfhcııncm azabına benzcr. Hiı; yaşamak i(,in doğmadım hen. Yosunlar misali bitmek orda burada. , Ya da siirüngenlcr gibi bir öğlen vakti kavrulnıak, Bir kayanın tcpcsinde kendi boğazını sıkaıak. Korku bilmez, vicdan azabı tammadan karnı doyan, Aç hayvanlann yanı başında kök salan bitkiler gibi, Öliim de ne ki hiç gözümü kırpmam, Bak yaşıyorum işte! O u^ursuz günii zihnimde. ^ Görkemli ve iç burkan akşam uyardı beni. Sönen güneşlc, zaman sürekli yaşlanır dedi. Kesintiye uğramış bir muduluğun iğrenç haliyle, Ccsareti yiük ruhuma yüklendi. SAYFA 24 AŞK DEĞİŞTİRME HAKKI VARSA CENÇ İNSANLARIN ŞAİR KUŞKULUDUR Sadakatsiz ağustos böceği diişünür, Terk ettiği dalları. Kırlangıç en güzel emsaldir oysa, Nice yazlar tek yuvayla avunur ya. Ağustos böceğinin halini kulak ardı eden sen, Gerçe^in nıaliyetini bir bilsen! Düşlerdeki mutluluk için evi barkı terk eden Şimdi arpacık kumrusu gibi düşünen. Ne hazin! Aşk kmlgan olsun diye, Vesayei altına alındı habire. Ruhumuz, o kanatlı yaratık, terk cttiği dallarda, Kim bilir daha güvende miydi acaba? S AYI 7 35
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear