25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sözcüklerden tanrılara ÖMER TUNCER ilattan soııra ikinci vüzyılda Samsat'lı Lııkianos diyor ki: "tşte kulsal bahçenin yamndaydık. (aızel knkıılarla sarhoş oldıık. Av lıı, Alıodit'e vakışır, güzel kokulıı ağaç larlayemycşildı. I lerzaman çiçek vcye nıisle donanmış mersin ağaçları, tanııçayı ktırsuyordu. Dcfneler, selviler... Bıı ağaçların hiçbiri ihtiyarlaınaz. Her zaman gençtirler... Her zaman ycni dallar sürerler. (...) Tapınağa girdik. Ortada paros mer merinden tanrıçanın çok güzel bir yontıısu dııruvordu. Dııdaklanndaki gü lümseme biraz çekingen, biraz utangaç... Sol elinin hafif bir eğimle kapadı ğı ycr dışında, güzelliğini fıiçbir şey örtmemiş. Tapınağın bekçisi kapıyı birden açınca bu güzellikle çarpıldık!.." Cicero, biitün dünyanın bıı Aphrodi te yontıısıına hayran kaldığını, Plinitıs, bu güzel Aphrodite'yi görmek için insanların dünyanın her yanından Knidob'a akın ettiğini yazıyor. Bıı, o giine değin egemen olan yontıı anlayışının birbirine eş arkaik gülümsemelerini geridc bırakan serenite'yi, dünya sanalına tanıtan yontucu Praxiteles'in Knidos Aphroditc'sidir. Hellen Serenite'sindc, yüz hatlan belli ölçülere göre yapılmıştır. Yandan bakınca alın ve burun çizgisi birbirini izler. Gözlerinin başlama noktası, burun deliklerinden dışarıya doğru çekilecek çizgilerin üzerinde bulunur. Insan boyu, baş boyunun tam ycdi katı olmalıdır. Başın boyu ile ayak boyu birbirine eşittir. Yine baş boyu ile meme uçları arasındaki uzaklık aynıdır. ünder Şenyapılı'dan öğrcniyorum ki asil serenite'yi oluşturan, koca Praxiteles dcğil, onun hemen öncesinde Polikleitus'tur. Praxiteles ondan almış, ustalıkla kullanmış, yaygınlaşmasına neden olmuştur. Praxiteles bıı kadarla da kalmamış yontıı sanatına kadinın çıplaklığını da getirmiştir. Üstelik Lukianos'u, Cicaro'yu, Plinius'u dahası bütün dünyayı hayran bırakan Knidos Aphroditesi yontu sanatındaki <;ıplakiığın ilk örnek lerindendi. Onder Şenyapılı'nın ODTÜ Yayıncı lık'ran 'METU Press' yayınlanndan yeni cıkan "Otuz Bin Yıl üncesinden Günümüze Hcykel" kitabından söz etmeye calışıyorum. Dünyanın ilk "round" yani "etrafında dönülebilen" sanat yapıtı sayılan "Villandorf Venüsü"nden başlıyor, günümüz yontuculuğuna değin getiriyor Şcnyapılı. M önder Senyapilı sözcüklerln öykülerlnl de paylaşıyor özel isim, cins isim, sıfat, zamlr. zarf. tnarka. yabancıyerli ayırımı yapmadan bir sözluk dizilişi ile karsımıza cıkıyor Anadolu Anatanııca'ları... •? tnsamn kendi eliyle yonttıığıı tanrılar... Mezopotamya, Mısır, I litıt yontııla ıı... Çaödaş yontuya varan yol... Polikleitus'un "scıcnitc'si, Praxitclcs... Pıaxiteles'in «,'iplak Knidos Aphrodi te sıyle giyınık Kos Anhrodite'sine gıizel liğini veren Aphrodite rahibcsi, kutsal fahişe Phryne ve kutsal lahişeler gelene gi... Tarih boyunca yontıı sanatının seıüve ni; Renaissance yontuculuğu... Ve çağdaş yontu, çağdaş yontucular... Picasso... Dadacılar... Duchamp Maholy Negy... "objet trove / bulıın mamiîj ncsnc"... "Mobil vontıt", "stabil yonııt", "açık yonııt" kavramlaıı.. Bıan cusi, Noguchi, Giacometti, Enstein, CJOudier Brzeska, Lipchitz, Aıcnipenko... Daha kimler yor ki... Henry Moorc, David Smith, Aiitony (]aro, (^ıri And re.. Sonra Cragg, Segal, Beuys, Sorensen, Westphal... Doğal olarak Sorensen'in, Westp lıal'in Türkiye'deki yontularından l'ürk yontuculuğuna geçiyor Onder Şenyapı Iı, Türk yontusunun 80 yıllık serüvenini anlatıyor. Zühtü Müridoğlu'dan yola çıkıyor, Cıürdal Duyan'a uğruyor, "Cîüzel tstanbul" yontusunun başına gelenleri anıınsıyor veyasaklanan yontulara ge(,iyor. "Yontııoa müstehcenlik olur mu" sorusuna haklı olarak bir kez daha yanıt arıyor... Sonra sırada Rudolf Belling ve öğrencüeri Zerrin Bölükbaşı, Yavuz Görey ve Hüseyin Gezer var... Şenyapıh, Koray Arış'ı Seyhun Topuz'u, Meriç Hızal'ı, Fcrit Özşen'i, Remzi Savas'ı, Rahmi Aksungur'u, Mehmet Aksoy u, Aytaç Marmara Katı'yı, Osman Dinç'i, Bihrat Mavitan'ı, Erdağ Aksel'i, Yaşar Ali Güneş'i Büyamin Özlüktekin'i ve doğal olarak Ilhan Koman'i da unutmuyor... 170 sayfalık kitabını, yontıı sanatında neyin değiştiğini tartışarak bıtıriyor: Artık yonutun, yalnızea belirli nesne ve konular betimleme amacıyla yapılnıa sı zorunluluğu yoktur. Belirli nesne ve konuları betimleme zorunluluğunun ortadan kalkması, nonfigüratif çaiışmaya olanak vermiştir. Figürlü, figürsiiz, Hgürlii soyııt, soyııt yonutlar yapılmaktadır bugün. Figüryonutta aranan, artık benzerlik değildir; yonuta modellik edenin/esinlenilen nesnenin yapısal özellik ve nitelik lerini veren plastik ögğclerin seçiminde ve kullanımında gösterilen başarı ve tııtarlılıktır. Onemi olan (önemi daha da artan) yaratılan formdur. Bıı degişjkliğin konuyu, gelenekscl uy gıılama kalıplarını, dinamizmi, boşun'u(mekân), ölçeği, içerigi, tekniği, bi çimlemcyi ve imgeyi nasıl etkilediğini anlatarak kitabını bitiyor. Yontu sanatıyla alabildiğine ilgilencnlerden, yontu sergilerini gidilecek yerler olarak görenlerden, sergi salonlarında yontu sergilerine de ıastlanabileceğini bilenlerden, dahası yalnızea arada bir orada burada rastladıkları yontulara kafasını kaldırıp bakacak denli ilgi gösterenlere değin herkesin, ünder Şenyapı lı'nın "()tuz Bin Yıl Oncesinden (!ünümüze Heykel" kitabına bir göz atmasında yarar olacaktır. Ellerinden bırakamayacakları birbaşvuru kitabı elde edecekJer. Şenyapıh, herkesin bildiği gibi sanatın bütün alanlarına ilişkin ürün veren, çok verimli bir yazar. Bıı kcz de tek kitapla kalmayacağını tahmin etmek güc degil. Rıı kitabın vanı sıra "Ressamlar ve Ka ONDER ŞENYAPILI dınlan"nı da okuyucuya sunuyor. Kitabı yayımlayan ODTÜ Yayıncılık (METU Press) Onder ŞenyapıJı'nın piyasada tükenmiş iki eski kitabını da ye niden bastı: "NeDemek tstanbul; Bebek Niye Bebek" ile "Her Sözcüğün Bir Oyküşü Var"... Onder Şenyapıh, bıı kitaplarını ikinci baskıda da yeniden ele alıp genişletmiş. Yeni bulgularıyla, bilgileriyle donatmış. Adından anlaşılabileceği gibi "Ne Demek tstanbul; Bebek Niye Bebek" tstanbıü'a ilişkin kolay bilinemeyenleri bir araya getiriyor. Kimi dar çevrelerdc sıkışıp kalmıs, kimi ıınutulmuş bircok ilginç "tstanbul bilgisi'ni Şenyapılı'nın kitabında bulabiliyorsunuz. Hele çok uzun yıllar tstanbul'dan ayrı kalmışsanız; hele her usunuza düştüğünde, bu kentte yaşayamadığınız için rmrnunun direği sızlayanlardansanız... Şenyapılı'nın sizinle paylaşacak çok şcyi var... Gelelim sözcüklerin öykülerine: "Her Sözcüğün Bir Oyküsii Var"... Sözciiklerle didik didik ıığraşan scvgili hocam Nermi Uygur'u görmüştüm ta öğrenciliğimde. "Güneşle"sinde "Yeradlan" ve "Başlık " adlı denenıeleri gör müşscniz ycr adlarının ve kitap başlıklarının yapıları ve anlamları üzerinde nasıl kuyumcıı titizliğiyle durduğunu bilirsiniz. "Dil ustası" demek az olur. Başka, ona özel sıfatlar oluşturmak gerek. Başka yazılarında başka sözcükleri de konıı edinmiş midir!' Doğrusu en azından ben bilmiyorum. Simdi de ünder Şenyapılı sözcüklerin öykiilerini paylaşıyor. Ozel isim, cins isim, sıfat, zamir, zarf, marka, yabancıvcrli ayırımı yapmadan bir sözlük dizilişi ile karşımıza çıkıyor. "Her Sözcüğün Bir Oyküsü Var"da "soyadı" sözcüğünün öyküsünü de buluyoruz. "Volkswa gen"in de, "gavat"ın da... Antik Ege uygarhğından sözcükler de var, Bizans'tan, Osmanh'dan da... Avrupalı sözcükler de görüyoruz, Uzakdoğu'lular, Güney Amerikalılar da... Kültürümüzde bulunan ya da sonradan airmiş, bildik ne varsa, günlük, bilimsel, sanatsal avnmı yapılmadan, sözcük sözciik öykülerini buluyoruz. Hem de Onder Şenyapıh ile paylaşa paylaşa, tadını çıkara çıkara... Keyifli bir dost sohbeti gibi... Yaşamanın parçası gibi... Onder Şenyapılı'nın akıp giden üslu bııyla keyifli sohbetler önereceğim yalnızea. ..Değdiğini göreceksiniz. • • 00 > C/5 K) > : İnönü Bulvarı, ODTÜ Yerleşkesi 06531 ANKARA Telefon : (312) 210 38 70 210 38 73 Faks : (312) 210 15 49 İnternet: www.metupress.com.tr Eposta :odtuyayincilik(5)tr.net metupres(5>tr.net K İ T A P Adres SAYFA 6 C U M H U R İ Y E T S AY I 7 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear