Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vasili Şukşm'den olaganüstü öyküler Yaşama Tutkusu "Yaşama TutkusıTnda Şukşin, fırtınaların, tipi ve boraların durtnadığı Sibirya'nın sonsuz steplerinde, taygalarında doğup büyümüş, basit, saf ve özverili köylülerin, emekçilerin yaşantılarını en ufak ayrıntılarına dek anlatır. Duygularını gizleyemeyen bu insanların aşklarını, evlat acılarını, Kivançlarını, korkularını, kinlerini, siyah beyaz çeken bir fotoğraf makinesinin objcktifi gibi sadece gerçekleri gözeterek yansıtır. YILMAZ ÇONGAR {£ ~T~\ üyük savaş başlamadan önce r ^ ü v e y babam evimizi B. kentiJ L J ne taşıdı. Burası bizim köye en yakın kentti, bir düzlüğün üzerine kurulmııştu. B. Kenti eskiden ticaret merkeziymiş, bütün evler ahşaptı, ama sokaklar çamurdan geçilmezdi." (sayfa 7) Böyle başlıyor Dostoyevski'lerin, Tolsroy'lann torunu, Çağdaş Rus Yazım'nın Lenin Ödülü'ne değer görülen yazarı Vasili Makaroviç Şukşin (19291974) "Yaşama Tutkusu" adlı yapıtının ilk öyküsü olan "Ivan Popov'un Çocukluk Yıllan"na. Vanka, (îvan'ın daha sevecen söylenişi) üvey babasını hiç sevmez, köyünden ayrılıp kentte yaşamakda istemez. Bu tasınnıa nedeniyle babalığına daha fazla kızar. Ondan öc almak için, yası çok küçük olmasına karşın sigara bile içer. Olaylar hep Sibirya'da, kolhozlarda (köylülerin ortak olarak çalıştıkları ta rım işletmesi), taygalarda (çoğunlukla çam türü dev ağaçların bulunduğu or man arazisi) geçer. (Aslında yapıtın yazarı Vasili Şııkşinde Sibirya doğumludur ve çocukluğunu böyle bir çevrede geçirmiştir) Vanka'nın annesi, babalığı, kızkardeşi Talya ve inekleri Rayka hep beraber, binbir güçlükle ve sıkıntıyla gece yaıısı kente varırlar. Yerleştikleri odadaki elektrik lambasını yaşamuıda ilk kez görür Vanka. Davanamaz ve: Aman şuna bakın! Diye bir çığlık atar, ama hemen babalığından da azarı işitir: Şaşacak ne var delikanlı? Buna elekt rik lambası derler. Sonra öyle bağırıp durma, köyde değilsin artık. Aile kente henüz alışamadan savaş çıkar, köye dönerler. Babalığı askere gi der. 1942 Yılı'nda ölüm haberi gelir. Otuz beş sayialık övkünün sonraki bö lümünde, uzayıp giden Sibirya kışlarında, savaşın daha da korkunç hale getir diği soğuk ve açlık, özellikle çocuklann görüş açısından yansıtılır. Orneğin: "Ama kış! Ciözü kör olası, bize etmediğini bırakmazdı. Azgın bora kudurur, kapı, pencere kanatlarını çarpar, alçacık damımızda geceleyin biriken ısıyı pül deyip dışarı ütürürdü. (...) Ayazbastırınca iç odanın peneeresi bile buz bağlar, camlaı dayanamayip çatlayacak cliye ödıımüz patlardı. Bir an ıçin avluva çı kacak olsam kendimi tepeleme karın içinde bıılıırdıım, biri ağzımı buzdan eliyle kapardı sanki ( .) Çişimi yaptıktan sonra yıldırım hrzıyla geri dönerdim. " (sayfa 18) Vanka, Sibirya da içinde hem ekmek, yemek pişirilen hem de dııvarlar içinden geçen bacasıyla evi ısıtmak için kullanı lan fırının üzerindeki diızlükte oturmaya, yatmaya bayılır. Uzun kış gecelerin de, kardeşine, annesine bııradan Gogol'u okur. Vanka artık on üç yaşındadır. Arkadaşı Şaşka ile birliktekolnozda ekin biçer ler. O, makineyi çeken üç attan ortadaSAYFA 12 Uzun kış geceleri kinin sırtında oturur. Yorgunluk ve uykusuzluktan neredeyse yere düşecektir. Yakası açılmadık küfiirler eden, tek bacağı tahta protezli çiltlik başkanı Ivan Alekseyiç, suç işlediklerinde onları kırbaçla cıöver. Vanka daha büyüdüğünde, bir elinde tahta bavuluyla oto teknik okuluna gidecek, uçağı da ilk kez orada görecektir. "Yaşama Tutkusu"nda on dört öykü yer almıştır. Bunlardan biri olan "Lo kantada Geçen Bir Olay" da, N. kentinin biıyiik bir lokantasında, temiz giyimli, ufak tefek, dazlak kafalı, yaşlı bir adam masasında tek başına oturmaktaLomnödülü dır. Düşüncelere dalmış girmiştir. Gür Bu yanıt, biraz önce anılan, 108'inci bir ses arkasından: sayfa olarak işaretlenen, "Yaşama Tut Babacığım, yanınız boş mu? diye bakusu" adlı öyküdeki delikanlıntn yanıtıyğınr. Adam irkilerek baştnı çevirir. la aynı anlamdadır. Anlaşılan, sayın Va Boş. Buyurun, der. Iri yarı, genç, ya sili Şukşin bu düşünceyi gönülden be kışıklı adam yanına oturur. Lokantada nimsemiştir ve sık sık okurlarına aktarvotka lusıtlaması vardır, kişi başına yiiz maktan edemez. Ama ne yazık ki, ken gramdan fazla verilmez, bu nedenle gardisi de Lenin Odülü'yle ölümünden anson kızla takışırlar, ama yine de onlar cak iki yü sonra, 1976'da onurlandırılkanyakla sarhoş olmayı becerirler. O akmıştır. şam bu iki adannn masa"Cîenç Savcının Dersında birçok olay olur. Kıdi Başından Aşkın" adrılan bardaklar, şef garson lı öyküde, Georgi Vaga la çekişme, miiziğin ritminov, hııkıık fakültesinne uvarak kalçalarını kıvıden yeni mezuıı olmuş ran şarkıcı kız ve yaşlı adave bölge savcı yardımcımın hiç beklenmeyen halığına atanmıstır. ü reketi... gün, aynı okııldan sınıf "Yapma Noel Ağaarkadaşı Maya Yakuti cı"nda, Zavyalovo köyüna adlı çok güzel ve bir nün araç bakım kademczamanlar gönlünü kap sinde görev yapan iki tırdığı kız arkadaşından adam, kentte işlerini bitimektup alır. Maya ev rir, tam evlerine dönmek lenmiş fakat kısa süre üzereyken son minübüsü sonra boşanmıştır. Ar kaçırırlar. Yürüyerek gittık özgürdür. Bir haftameye karar verirler. Son lıgına Jora'da (Georgi) anda yanlarına yanaşan, konuk olmak ister. giyiminden varsıl olduğıı Genç savcının yüreği anlaşılan fakat hiç hoşlan küt küt atar. Bir zamanmadıkları bir adam da onlar kavuşamadıgı Ma larla birlikte gelmek ister. yası şimdi tıpış tıpış kuUstii buz tııtmuş yol, üç cağına gelmek istemek kişinin ayakları altında ça tedir. 1 lemen kâ^ıda tır çatırsesler çıkarır. Köykaleme sarılır, "Sevgili leri uzaktı, taygalardan, Maya, seni eskısi gibi koyaklardan (vadilerden) seviyorıım, hemengel!" gcçecekler, birkaç saal anlanıında bir yanıt ya sonra başlayacak olan nozacaktırki.oankapı gıel gecesini evlerinde mut cırdar, yavaşça aralanır, lulıık içinde geçireceklerPopov'un tıraşlı başı di. Fakat onlarla gelen sev görünür. medikleri adam, karısının Cîırebilır ıniyim.'' ve çocuklarının kentte ol Popov, karısının açlı dLigunu söylıiyordu, o halp boşanma davasına de köyde nc işi vardı? Kıış karşılık, savunına dilek kusuz orada bir kadına daçesinı getırmıştir, savcı danmışiı. Cebinde görü yardınıcısına. Popov a nen votka şişesi de nıınıı göre, karısı bir başka kanıtlıyordu. adamla sevişmektediı. Popov'u hapse attırın, lirkekleıin, kadınları onıınla daha çok biılik anlamaktu ne denli yete te olmak istemektedır. neksiz oldukları bu öykü Bu dilekçeyi okuduk de bir kez daha ortaya çıtan sonra genç savcı kacaktır. Yapıta adını veren "Ya vasili Makaroviç şukşln, kısa süren sanatsal yaşamında Oykü kltaplan. romanlar. pl yardımcısının Maya'ya Imza atmış, sinema yönetmenllğl karşı düşünceleri değişama Tutkusu" adlı öykü yesier yazdığı glbl, blrcok senaryoya da olaganüstü teknik yeniliklerinden hatta oyunculuk bile yaparak yedlnel sanatın yarartan şir... de, yaşlı Nikitiç sıgınma ma yoluna gltmlstlr CUMHURİYET KİTAP SAYI kulübesinde, içinde kıpkızıl kor yığını birikmiş olan ocağın karşısında keyifle piposunu lüttürnıek tedir. Kulübede yalnızdır. Kış mevsiminde tayga nnıın anayuıdudur. Yal nızlıktan sıkılmaz; kendini, beyazlara hürünmü.ş sonsuzluğun tek sahibi sa nır. lam düşünceye dalmışken, kulübeye bir konuk gelir. Boylu boslu, başında eski bir asker şapkası, belini iyice sıktıp gocuğuyla genç yakışıklı bir adanıdır bu. Kısa bir tanışmadan sonra ocağın karşısına oturur, sigarasını yutarcasına içer. Gözü hep pencerededir. Nikitiç: Deminden beri dışarıya bakıp duruyorsun, orada ne gördün ki? Diye sorar. Özgürlügümü... Der delikanlı. Ardından, bardağı bir dikişte votkasını bitirir. Arka arkaya birkaçbardaktan sonra yaşlı adama yaklaşır, yorgun gibidir, ölgün bir sesle: Ben hapishaneden kaçtım baba, der. Oykünün bundan sonrası alışılmadık gelişmelerle doludur. Bu arada delikanlının şıı sözleri unutulacak gibi degildir: "Tertemiz yıkanmış ölülere saygıda kusur etmeyiz, öyleyse sendc kirlenmiş dirilere biraz saygı göster, onlan sev' (sayfa 108) "Kurtlar" adlı öykünün başkişisi îvan'dır. Dışanda güneşli bir hava vardı. Karın parlaklığı göz kamaştmyordu. Bu güzel pazar gününde Ivan'la kayınpederi kızaklarına binip odun kırmak için ormana doğru yola koyulurlar. îki kızakla, çıplak bir araziyi geçtikten sonra derin koyağa inerler, karşı yamaca tırmanmaya başlarlar. Tam tepeye yaklaşırlarken orada beş kurdun yanyana beklediğini görürler. Îvan'ın luzağını çeken VASILI ŞUKŞIN i \SV\\ II IM Sl genç tay şaha kalkarak gcri gcri gider. Kurtlar onbeş yirmi metreye kadar yak laşırlar. îvan bir kıırdu bu denli ya'kından hiç görmemiştir. En öndekinin sıı ratındaki lüyler yanık gibidir, götsü geniş iri, yuvarlak sarı gözlerinın nakışı dık dik ve ürperticidir. Acaba kurtlar lvana mı saldıracak yok sa kayınpederine mi? "Anne Yüreği"nde, Vitka Borziyon kov ilçe pazarında, annesinin, evdeki ineğin sütünden elde ettigi yağı 150 rub leye satar. Parayı cebine koyar, neşelenir ve pazara geldiğinden beri onu izleyen tombul, güzel bir kızla içki içmeye gider. Kız, delikanlının bardağuıa uyuşturucu koymııştur. Vitka ayıldığında sokakta bir duvarın dibinde yatmaKtadır. Gebindeki rubleler de çalınmıştır. C )fkeden çılgına dönen delikanlı, gittiği bir içkievinde sarhoşlarla kavgaya tııtuşur. Gelen polis lerin birini de başından lena halde yaralar. Artık yargılanacak belki de hapsc atılacaktır. Ama Vitka'nın yaşlı bir annesi vardır. Oğlu için yüreği yanan kadın, iki gözü iki çeşme, polislere yalvarmaya başlar. Burada bir polisin anneye verdiği yanıt çok ilginçtir: "Biriölürsegömütünü (mezarını) süs lemek için çevresini çitle çevirirler, baş ucuna taş dikerler, üzerine çelenk koyar lar. Oysa bir insana daha yaşıyorken saygı gösterilmeli. Olii bir insana bunların negereği var?.." 694