Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Hermann Hesse 125 yaşında Insan olgunlaşırken aenclesirde Kitaplarının neredeyse tamamı dilimizde de yayımlanan Hermann Hesse, 20. yüzyılın en çok okunan Alman yazarı olarak kabul ediliyor. Hesse 125. doğum yıldönümünde büyük bir coşkuyla anılacak. AHMET ARPAD kendimi hiçbir zaman içine yaşadığım toplumun sorunJLJ\iin dışında tutmadım, beni eleştiren kimi nofitik görüşlü kişilerin iddia ettiği gibi rildişinden kulede de yaşamadım. Beni en çok ilgilendiren şey, her zaman birey ve onunkişiliği olmuştur, devlet, toplum ya da kilise değil." Bu sözlerin sahibi Hermann Hesse'nin 2002 yılında 125. doğum günü Ue 40. ölüm günii bir araya geliyor. Stuttgart yakınlarındaki küçük ve şirin kasaba Cahv'de 2 Temmuz 1877'de do;an Hesse'yi edebiyat dünyası 20. yüzyıın en çok okunan Alman dili edebiyatı yazarı olarak kabul ediyor. Stuttgart ve çevresi genç Hesse'nin yaşamında çok önemli bir rol oynar. Dört yaşında, bir süre Hindistan'da misyonerlik yapmış Protestan anne ve babasıyla Basel e yerleşir. Bütün aile Isviçre vatandaşlığına geçer. Ancak beş yıl sonra tekrar Cahv'e dönmeye karar verirler. Babası okula başlayan oğlunu tekrar Alman vatandaşı yapar. Latince öğrenmesinin ardından Maulbronn manastırına yollanan Hermann Hesse, 15 yaşında buradan kaçar. Ailesinin tedavi için yolladığı Bad Boll'da genç bir kadına âşık olur. Kendinden büyük bu kadından karşılık göremeyen 15 yaşındaki Hesse bir tabanca satın alıp, intiharı dener. Ailesi onu bu kez StuttgartStetten sinir hastalıkları kliniğine yerleştirir. Üç ay sonra iyileştiği sanuıp Stuttgart'tn bir semti olan Bad Canstatt'ta Kepler lisesine kaydı yapılır. Ancak aradan çok geçmeden, ailesi Cahv'de olduğu için Stuttgart'ta bir pansiyonda yalnız yaşayan I lesse yeni bir sinir krizi geçirir. Okulu önemsemez, sigaraya başlar. Bad Cannstatt'ın şaraphanelerinden çıkmaz, ne olduğu bilinmeyen insanlarla dostluk kurar, sağa sola borç takar ve 1893'ün sonunda okuldan alınır Hermann Hesse'nin yaşamı, 18951898 arası Tübingen'de yaptığı kitapçdık ve antikacılık eğitimi ile değişiverir. 1899'da Basel'e yerleşen ve kitapçılığa başlayan Hesse artık genç bir yazardır da. 1901 de ilk Italya yolculuğunu yapar. 19O4'te profesyonel fotoğrafçı Mia Bernouilli ile evlenir ve Konstanz Gölü kıyısındaki küçük köy (îaienhofen'e yerleşir. 1911 'de yakın dostu, zamanın ünlü ressamı Hans Sturzenegger ile üç aylık bir Seylan ve Endonezya yolculuğu yapar. Dönüşte Bern'e yerleşir. Hermann Hesse savaş karşıtı, politik n içerikli yazılarına bu dönemde başlar. Yazdıkları yasaklanınca, o da 'Emil Sinclair' takma adı altında yazmaya devam eder. Babasının ani ölümü ve kimi kişisel sorunlar sonucu Hesse bir kriz geçirir. 1916'da bir süre psikanaliz tedavi görür. Ardından yerleştiği Italyan îsviçresi'nde ilk önemli romanı 'Demian'ı yazar. Kitap takma adı olan 'Emil Sinclair' imzası ile çıkar. 'Sinclair'in Hermann Hesse olduğıınun farluna 1920'de yazar Otto Elake varır. Bu eseri C joethe'nin ' Werther'ine benzeten Thomas Mann için 'Demian' "okuyanı elektriklendiren bir roman "dır. Hesse kitabında, kişilik gelişirken bu uğurda verilen savaşımı ele alır. "Her yerde aynı kalıptan çıkmış insanlar oluşsun, kişilikleri budansın istiyorlar" der Hermann Hesse. "Ruhumuzun bu çabalara karşı koyması doğrudur." Hesse çocukluğuıv da pek sevilmemiş olduğunu söyler, delikanlılık yıllarının deneyimlerini de hiç unutmamıştır. "Insan olgunlaşırken gençleşir de" der Hesse. "Kitaplarımı dıkkatli okuyanlar günümüz ideal ve ahlakının ardında kaosu da seçer. Genç okurlar da kişiliklerini güçlendirir." Erich Maria Remarque, Stefan Zweig ve Heinrich Mann'la beraber savaş karşıtı Alman dili edebiyatı yazarları arasında önemli bir yeri olan Hermann Hesse'ye göre, hasta ve haksızlık dolu bir dünyada yaşıyoruz. "Insanlık, sevgi ve kardeşlik duygıılarının yokluğudur onu hasta eden." 1922 yılına gelindiğinde ikinci ve en önemli kitaplarından sayılan 'Sidarta'yı yazar. Bu roman için sonra: "20. yüzyıl Alman edebiyatının en güçlü ve etkileyici eserlerinden biridir" denmiştir. 'Sidarta* otuz yabancı dile ve 12 Hint lehçesine çevrilmiş olııp, 10 milyonluk bir tiraja ulaşmıştır. Hermann Hesse bu eseri ile Avrupa ve Asya kültüründeki değisik ıınurların ayırıcı değil, birleştirici olduğunu kanıtlamayı başarmıştır. Yazar için bu kültürlerdeki tezatlar Batı ile Doğu arasındaki sağlam bir köprüyü oluşturur. "Sidarta baştan sona sevgiye olan inançtır" der Hesse bu eseri için. Ünlü yazar 1924'te Alman vatandaşlığından çıkar ve ikinci kez îsviçre vatandaşlığına geçer. 1927'de yazdığı 'Bozkır Kurdu' adlı romanında yeni bir dünya savaşının belirtilerini sezen Hesse'ye çevresi gülüp geçer. 1946 yılı Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Hesse: "'Demian', 'Bozkır Kurdu' ya da 'Narziss ve Goldmund' gibi eserlerimden coşku duyan birçok genç okurum bir süre sonra Marx'larına, Lenin ya da Hitler'lerine geri dönmüştür" der. "Fakat be nim umudıım kendini bireyin, ruhun ve bilincin avukatı sayan benim gibi bir yazarı, toplumun yüksek değerlerini ve kuramlarını yitirmeden ve onlara köle gibi bağlanmadan kabullenen bütün diğer gençlerdir." 'Bozkır Kurdu', Hesse'nin 1962'deölümünün ardından Amerika'da başlayan öğrenci hareketlerinde, Vietnam Savaşı karşıtlarının kavgasında gençlerin kapış kapış okuduğu bir eser olur. 'Bozkır Kurdu'nda çağını eleştiren Hesse, okurundan her türlü değişikliğe önce kendinden başlamasını ister. Bir başyapıt ötekini izler. 19271929 arası Hermann r lesse için çok verimli yıllardır. 'Narziss ve Goldmund' bu dönemde yazılır. Politik içerikli bir yapıt değil Savaş karşıtı yazar f dir. Kelimenin tam ankmı ile bir şiirdir! Thomas Mann bu kitap için şöyle der: "...Alman romantizmi ve modern psikolojinin karışımı mükemmel bir eser. Duruluğu ve çekiciliği ile tam bir şiirroman." 'ITıomas Mann'ın 'Doktor Faustus'u ve Hermann Hesse'nin 'Boncuk Oyunu' ünlü iki yazarın yaşlılık dönemi eserlerinden saydır. Hesse bu eserini yazmaya 19M)'da başlar. Bitirdiğinde 1942'dir! Ancak Nazi rejimi kitabın basılmasını yasaklayınca 'Boncuk Oyunu'nun ilk baskısı Isviçre'de yapılır. Eserdeki boncuk ustası 'Thomas von derTrave' Hesse'nin dostu 'ITıomas Mann'dır. Faşizm karşıtı bir eserdir. "Bu dönemde bütün zehirlemelere karşın kendime, içinde yaşayabileceğim ve nefes alabileceğim, barbar güçlere karşı ruhun direncini kanıtlayabileceğim manevi bir mekân yaratmam gerekiyordu" der Hermann Hesse bu eseri için. "Insanoğlu mükemmel bir öğretim peşinde gitmemeli, kendindeki mükemmelliğin özlemini çekmelidir. Tanrısallık içindedir, kavramlar ve kitaplarda değildir. Cîerçek denen şey yaşanır..." "Basit insan korktuğu şeyden nefret eder" diyen Hermann Hesse, 19331945 yılları arasında Hitler'den kaçanlara ve Yahudilere yardımcı olur. Bu arada ressamlı^a da başlamıştır. Yerleşmiş olduğu güzel Tessin yöresinde yaptığı küçük boy ekspresvonist, rengârenk ve özgürlük dolu sulu boya tablolar için "Onfar beni lanet olası bu dünyada rahatlatıyor, huzurakavuşturuyor " der. Yaşamının sonuna dek, otuz beş yıl boyıınca 2000 tablo yapar. Değeri 1962'deki ölümünden sonra daha çok anlaşılmış ünlü yazardan bize 14.000 sayta kitap, 1400 şiir ve 35.000 mektup mıras kalmıştır. Kendisi gibi Almanya'yı geride bırakan ve Isviçre'ye yerleşen bir başka ünlü yazar da Thomas Mann'dır (18751955). Hesse 1912'de ülkesini terk etmiştir, Mann 1933'te. Her ikisi de Almanya'da olup bitenlere dayanamadıklarından özgürlük içinde yaşadıkları Isviçre'ye gelmiştir. Hesse Italyan Isviçresi'nin Tessin yöresindeki Montagnola'da yaşarken Mann, Zürich Gölü kıyısına yerleşir. "Be nimle aynı dönemde edebiyat dünyasına girenler arasında kendime en yakın bıılduğum ve gelişmesini severek izlediğim tek yazar ilk günden itibaren Hesse olmuştur" der Thomas Mann. Kendilerini birbirlerine yakın hissetseler ise de, kişilikleri çok değişiktir. Hermann Hesse toplum içine çıkmayı pek sevmeyen içedönük bir insandır. ITıomas Mann ise şık giyinmesini ve konuşmasını sever, kendini göstermesini de başarıyla becerir, dışadönük bir kişiliği vardır. Her ikisi dc Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan bu ünlü yazarlarm birbirlerine yolladığı mektuplar bugün 380 sayfalık bir kitapta toplanmıştır. 196O'lı yıllardan başlayarak, düzenlerin radika) değişimini isteyen, iakat devrimci procram ve liderlerin peşinden gitmemeye direnen genç nesiller Hermann Hesse nin eserlerine sarılır. Çünkü Hesse değişimin önce bireyin kendi içinde olması gerektiğine inanmaktadır. Bu yıllarda Amerikan, Japon ve Avrupa genç liği onun "Günümüz dünyasıncla politik güç sağduyusunu çoktan yitirmiş olduğundan, ancak toplumların sağduyu ve ön sezgisi gelecekteki lelaketleri önleyecektir" sözlerine yürekten inanır. "Insanın kişisel yaşama olan şiddetli arzusu ile çevresinin uyum istemi onun kişiüğini şekillendiren karşıt iki güçtür" diyen Hermann Hesse'nin eserlerinde konu almadığı şey yoktur: Sevgi, isvan, uyum, kriz, değişim, din, mitoloji, doğa ve sanat. Genç nesillerin seçenek aradığı her dönemde, hangi ülkede olursa olsun Hesse okunmuştur. Amerika'da Vietnam Savaşı'na karşı çıkanlar, hippi hareketine katılanlar, öğrenci avaklanmalarını vapanlar, ekoloji hayranları ve doğaseverler. Hesse'nin 50 nin üzerinde roman ve öyküsünün çevrilmediği dil kalmamıştır. Eserlerinin toplam basımı 90 milyona ulaşmıştır. Sadece2001 yılında Alman dili konuşulan üç ülkede Hesse 500 bin kez basılmıştır. 2002'de I lermann Hesse, doğumunun 125. ve ölümünün 40. yılında artan bir coşkuyla kutlanıvor. Budapeşte'den Berlin'e, Brükseluen Londra'ya, Frankfurt'tan Stuttgart'a, Cahv', Konstanz Gölü'nden Tessin'e, Milano'ya, Turin'e... Konferanslar, konserler, okuma akşamları, tiyatro oyunları, sempozyumlar, sergiler... Üç ay süren toplam 400'ün üzerinde etkinlik... En kapsamlı Hesse müzesi (www.hesse2002.de) doğum yeri olan, ortaçağ evleri ile ünlü şirin kasaba Calw'cîe. Fakat yakında Güney Kore, başkent Seul'de daha büyüğünü açacak... 9 Ağustos 1962'de Tessin yöresindeki Montagnola'da 85 yaşında bu dünyaya veda eden Hermann Hesse San Abbondio Mezarlığı'na gömülür. Hermann Hesse'nin eserlerinin ortak bir yanı vardır: Tümü de günümüz yaşam sorunlarını çözümlemede bireye gerekli olan yepyeni, geleceğe dönük sonsuz coşku ve tutkunun derin izlerini taşır. Günümüzde kimi aydınlar küreselleşrnenin sonunun geldiğinden söz ederken başkaları bu yeni dünya düzeninin bütün hızıyla devam ettiğini söylüyor, bir avuç endüstri ülkesinin dünyanın tümüne el koymak üzereolduğuna dikkati çekiyor. Küreselleşmenin belirtileri giderek artarken bunun sonucunda kültürel ve dinsel çatışmaların başlamış olduğunu, dünyanın birçok köşesinde savaş naraları atddığını, kimi yerde savaşların artık önlenemediğini de görmezlikten gelemeyiz. Hermann Hesse eserleriyle bunun tam tersinin de mümkün olacağını anlatmaya çalışır, bize yol gösterir. Insanoğlunun, başka kültürlere saygı göstererek barış içinde yaşayabileceğini kanıtlar. Işte ölümünden 40 yıl geçmesine karşın 1 lermann Hesse'nin eserleri ve düşünceleri nin hâlâ güncel olmasının nedeni budur. Hesse 125 yaşında olmasınakarşın bugün birçoğumuzdan daha genç." CUMHURİYET KİTAP SAYI 645 Eserlerinin ortak yanı Thomas Mann ve Hesse Hesse 125 yaşında olmasınakarşın bugun blrcoğumuzdan daha genç. SAYFA 10