Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0 K U R L A RA Sema Kaygusuz edebiyattmmn genç yeteneklerinden biri. Yayımladığı üç kitabındaki etkileyici ve tedirgin edici anlatım biçimiyle olunılu eleştiriler alan Kaygusuz la ilk kıtabı yayımlandıpnda da ilk röportajı biz gerçekleştirmiştik. Kaygusuz ilk kitaptan bu yana geçen iki kitaplık süreçte de okurla bag'lannı gevşetmedi. Çeşitli toplantılarda yaplığı konusmalarla, edebiyattmız ve öykücülüğümüz üzerine görüşlerini dile getirdi (bu loplanlılann ikisi dergimizde yer bulntuştu anımsayacahnız gibi). Çevdet Kuaret Edebiyat Ödülii ise Kaygusuz un öykücülüğünü onaylayan bir ödül olmuştu. Sema Kaygusuz u tanıtmaya çalıştık bu sayımızda. Onu ve öykülerini tanıyınca ne kadar çok seveceğinizi görür gibiyiz. Dergimizin geçen ay yayımlanan sayılarından birinde Sevgili Oner Yag'cı'nın Mehmet Saydur'un "Markopaşa" kitabını tanıtan bir yazısı yayımlanmıştı. Mehmet Ergün o yazıya bir cevap yolladı. Bu sayımızda o yazıyı yayımlıyoruz. Mustafa Balbay'ı Cumhuriyel okurlarına anlatmaya gerek yok sanınz. Batbay'ın en yeni kitabını da Emin Özdemir Hoca deg'erlendirdi. Bol kitaph günlerl... TURHAN GÜNAY Pierre Loti: Gezeaen Sevvahı FİLİZ KARAATA ££ T T mutsuzluk şarkıları hcr zaman en I I güzel şarkılardır... Aşk rüvaMnın Vy sona erdiği yerde, tstanbuf'da küçük bir mezarın üzerindegamlı veyürek burkan bir ağıtın arkasından bir öncekini aşan ve onu yücelten başka bir riiya doğar. Türkiye'ye, yönlerini şaşıran Doğu'va, o hiç değişmeyen ve daima yeniden başlayan Doğu'ya duyduğu aşk..." "Bu yüzyılın sonu, materyalizmin dumanları üzerinden ışıklar içinde bir ruhun geçtiğini gördü..." diyor dünyanın önde gelen Loti uzmanlarından Alain Quella Villeger "Pierre Loti: Gezegen Seyyahf'adlı kitabında. Pierre Loti, her şeyden önce tam bir "gezegen seyyahr...Büyük bir Türkiye ve Istanbul âşığı... Saf bir romantik... Fransız edebi yatının en büyük ressamlarmdan biri... Ve bunların sentezinden oluşan masalsı bir hayatın kahramanı. Kaleme aldığı kırka yakın yapıtın yanı sıra renkli yaşamı ve kişiliğiyle de yaşadığı dönemde gerek Avrupa'da gerek Türk toplumunda ilgi odağı olmuş bir yazar. 14 Ocak 1850'de Fransa'nın Atlantik sahilindeki Rochefort'ta doğan Pierre Loti, küçük yaşlarda resme yönelir, piyano çalmaya başlar. Fotoğrafa olan ilgisi arttığında resmi bırakır ama piyanoyu ihmal etmez. Daha 15 yajjindayken aöabeyi gibi denizci olmaya karar verir. Ancak bu kararından pek emin değildir. Askeri Denizcilik Okulu na girdikten sonra ablası Marie ile mektuplaşmaya basjlar. Kararsızlığınımektuplaradayansıtır: "Neistediğimi biJmiyorum, sevgili ailemi asla terk etmek istemiyorum, tam bir bohem gibi dünyayı dolasmak istiyorum... C îerçek hayata atılmak ve kendimi talihin peşinde koşarken görmek için her zamankinden de fazla yanıp tutuşuyorum..."îleride aynı kalem denizcilikten asla ayrılamayacağını yazacaktır. îlk kez asteğmen olarak 1870'teJeanBart gemisiyle çıktığı uygulama gezisinde lzmir'e ayak basar. Tuttuğu günlükler ve yazdığı mektuplar yazarlık tarahnın ortaya çıkmasını sağlar. Artık tek bedende iki kişi vardır. Julien Viaud ve Pierre Loti... Viaud, Rocnefort'da aile huzurunu, yazıyı, olmadığı yerlere özlemi bulurken, Loti kıbar sınıflarla ilişkiler kurar, kendini sürekli yazışmalara verir. Bundan böyle, denizcinin çapası kadar kaleminin mürekkebinden de kopamaz. Julien Viaud'a "Loti" adını Tahiti seferi sırasında karşılaştığı Kraliçe Pomare'nin nedimeleri verir. Loti tropikal pembe bir bitkinin adıdır. Kim bilir belki de bu adı Julien'in pembe yanaklarını görünce söylemişlerdir. llkkezlstanbul'a 1877'degelir. Doğu'nun havasını bir de Istanbul'da içine çeker. Bağlılığı ve tutkusu bir kat daha artar. Burada yaşamak onun için hiç de zor olmayacaktır. Türkçeyi ve Türk geleneklerini çok kısa bir zaman içinde öğrenir. Loti, aşkı aramaktan, harcamaktan, aşk için pişmanlık duymaktan ve ondan kaçmaktan hiç vazgeçmez. Neredeyse gittiği her ülkede tarklı bir kadını seven Loti'nin en büyük aşkı Aziyade okır. Kendisine eş olarak seçtiği kadın ise JeanneAmelieBlanche'dır. Bu evlilik onu bir ogul sahibi vapacaktır. Loti'nin evliliği konusunda en dogru sözü Saeha Guitry söyler: "Erkek evlenmişti, Subay pek evli sayılmazdı, Loti ise hiç evlenmemişti." Aziyade ile olan aşkı Selanik'te başlar. Fransız ve Alman başkonsoloslarının öldürülmesi olayına karışanların idamını izlemek için Selanik'e bir filo gönderilir. Loti de filoua görev almaktadır. Yabancılar için tehlikeli sayılan Müslüman mahallelerinde dolaşırken eski bir caminin önünde iki yeşil gözün kendisine dikilmis olduğunu fark euer. Bunlar, yaşlı tacir Abeddin'in hanımlarından ÇerSAYI 644 Bir Türkiye ve tstanbul âşığı olarak tanıdıgımız Loti'nin yaşamı karşımızda Alain Quella Villeger'in "Pierre Loti: Gezegen Seyyahı" adlı kitabı bir Türkiye ve tstanbul âşığı olan Pierre Loti'nin olağanüstü yaşamını aktarıyor bize. de Arap odasından Türk salonuna, mumyalar salonundan camiye, Rönesans ve Gotik salonlarından Çin salonuna çok renkli nir atmosier vardır. 73 yıllıkömründeyaşadıklarını bu salonlara sığdıımaya çalışır. Zaman zaman bu odalarda anılarını tazeler, konuklarını ağırlar. Küçük bir dünyayı andıran bu evden bozuk olan sağlık durumuna rağmen, Basklı dostlarını son bir kez görmek için haziranın ilk günlerinde aynlır. Bu gezegen seyyahının son yolculuğudur. 10 Haziran 1923'te Hendaye'de yolculuğuna son noktayı koyar. Akciğer ödemiyle çok şiddetli bir üre krizi yazarın ölüm nedeni olur. Loti'nin naaşı Oleron'daki evinin bahçesinde gömülür. Sacha Cıutiry'ye göre, ileride Loti'nin hayatı anlatılırken yalan söylemek gerekecektir: "...Bir zamanlar ülkesinde o kadar sevilen bir yazar vardı ki, dünya turuna çıktığı zaman Kendisine bir filo eşlik ederdi..." Yazarın Türkiye üzerine yazdığı kitaplar arasında, "Aziyade", "Şarktaki Hayafet", "Sevgili Fransamızın Doğudaki Olümü" var. Ayrıca "Ermeni Katliamları", "Kaybettiğimiz Dostlar" gibi makalelerinde de Avrupa'nın Osmanlı 'yı paylaşma girişjmlerine karşı Türkiye'yi savundu. Gittiği her yerde Türkiye'yi anlatmasına ve Türk sevgisini aşılamaya çalışmasına rağmen, büyük seyyah Pierre Loti üzerine yazılmış yeterince Türkçe araştırma ve kitap bulunmamaktadır. Alain QuellaVilleger'in yazdığı Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan "Pierre Loti: Gezegen Seyyahı" adlı kitap, bu boşluğu doldurmak için atılmış önemli bir adım. Yazarın ilk gençlik yıllarından Boğaziçi'nde yaşadığı aşka, kutsal topraklardan Bask ülkesine ve Uzakdoğu'ya... • Pierre Loti: Gezegen Seyyahı/ Alain QuellaVillc^er/ Çevtretı: Ayseİ Bonı/Yapı KrcJt Yayınları/555 s. "Cünümüzün adamlannın" bir nüshası İçin H. Reboulun bir kankatürü. Aralık 1887. kez kızı Aziyade'nin, Loti'nin Türklere karşı beslediği sevginin kaynağı olarak gösterilen kadının, gözleridir. Aziyade'nin Istanbul'a taşınmasıyla ilişkileri gelişir. (Jenç kadın, eşinin şehir dışında olduğu zamanlarda, Eyüp halkına karışan Loti'nin evine gelip gitmeye başlar. Loti'ye göre durumhalk tarafından "üstükapalıbirşekilde" kabul edümiştir. Başka birisinin haremindeki Müslüman kadının, Hıristiyan bir erkekle Uişkiye girmesinin olanaksızlıgı üzerine çok yazılıp çizilir. Kimileri Aziyade'nin hiç varolmadığını savunurken; Gide, Cocteau, Goncourt Kardesler ise onun aslında bir erkelc olduğunu öne sürerler. Aşkları ve yasak aşkı Imtiyaz Sahibi: çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basım ve YayınAŞyi temsilen Cumhuriyet vakfı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan Cünay sorumlu Müdür Fikret llkiz Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Baski: Sabah Yayıncılık AS 0 Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34 334 IstanbUl Tel: (212) 512 05 05 , Rek KITAP lam: Publi Media Azivade ile yaşadıgı bu aşkla birlikte gönlünün, haritadan silinmek istenen bu güzel ülkeden yana olduğunu ve hiç farkına varmaksızın Türkleştiğini itiraf eder Loti. Artık kendi ülkesi için duyabileceği endişeleri TürKİye'nin içinde bulunduğu koşularda onun adına da duymaktadır. Türkiye'ye yedi kez gelen Loti, Avrupa devletlerinin Osmanlı politikasına karşı hayatı boyunca hep Türklerin yanında yer alır ve değişmez bir Türk dostu olarak kalır. Dünyanın dtirt bir yanını sırf gezmekle kalmayıp gördüklerini, yaşamına ve yazılarına yansıtan Seyyah'ın üziildüğü bir şey vardır: Avnı zamanda her yerde olabilmenin sadecebir rüyadan ibaret olması...Böylesi bir rüyayı gerçekleştirmenin tek yolu da evinde kendi dünyasını Loti Rochefort'dakl evlnln camlslnde, 3 Haziran 1892de Kontes Diyaratmak olur. Loti'nin evin aneın evindekl aksam eğltnceslnde giydiğl emir kıyafetiyle. SAYFA 3 CUMHURİYET KİTAP