Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cînaeneler ve volculukları Çingeneler hakkındaki klişelerin bolluğundan ötürü onları tanıdığımızı sanıyoruz; oysa Avrupa'nın bu en büyük ve en çilekeş azınlığı üzerine bilgimiz pek az. Yüzyıllarca baskıya ve ayrımcılığa maruz kaldığı halde düzenın kıyısındaki kenar mahalle"de varlığını bugüne dek sürdüren bu halk, kendine özgü bir azınlık resmi çiziyor. Peki, kimdir Çingeneler? Sokakta çiçekleri neden hep Çingeneler satar? Ve neden renkfi giyinmeyi severlerPIsabel Fonseca, dört yıl boyunca Doğu Avrupa'nın çeşitli ülkelerini gezmiş ve buralardaki Çingene toplulukları arasında yaşamış bır gazeteci. Ezeli "günan keçileri ve "yeryüzünün en ooyun eğmez halkı"diye adlandırdığı Çıngenelerin kapalı dünyasını aralayarak dünyanın oüincinden silinmiş bu insanların künyesini çıkarıyor.Sanılanın aksine yekpare bir grup olmayan Çingene toplumunun yazılı ya da sözlü bir tarihi yok. Yaşadıkları acılarla başa çıkmalc için unutmayı kolektif bir sanat haline getiren bu insanlar için geçmış ya da gelecek değil, sadece içinde yaşanan an önemli. Hindistan'dan çıktıkları günden beri ne Hindistan'da ne de dünyanm başka bir yerinde bir "anavatan kurma özlemine kapılmamış olmaları da bunun bir göstergesi. Aileyi devletten daha anîamlı bulan Çingenelerin vazgeçilmez önceliği tarih boyunca niç değişmeden kalmış: Diledikîeri gioi bir yaşam seçme özgürlüğünü korumak.Göçebe yaşam tarzını artık büyuk ölçüde terk etmiş olan Çingene halkı bugün çalkantılı bır değişim süreci yaşıyor. Fonseca, bu renkli toplumu bize tanıtırken, zevkle okunan bir seyahatname kurgusunu sağlam bir bilimsel yaklaşımla ustaca buluşturmuş. Beni Ayakta Gömün yazıyla ve teknolojiyle ilişkisi olmayan yersiz yurtsuz bir halkın, medeniyeti taşınmaz mallarla ve tapu belgeleriyle tanımlayan bir dünyadaki zorlu varoluşunu belgeleyen bir kitap; gerçek bir keşir yolculuğu... Aşağıda, San Francisco Futurist Radio'nun Beni Ayakta Gömün yayimlandıktan sonra Fonseca ile yaptığı röportajdan bir bölüm yayımlıyoruz. CUMHURİYET KİTAP SAYI 636 Isabel Fonseca'dan "Beni Ayakta Gömün" den kimseyle bir bağları olmayan insanlar olarak bilinirler. Bu da tarih bovunca "casus" olarak nitelenmelerine neden olmuştur. Elbette Türklerin ya da Hıristiyanlığın öbür düşmanlarının yaranna çalışan casuslar olarak. Bir de büyücülükle ilişkilendirilmeleri var. Büyücülük vegeleceği okumak bir yandan çok Ugi çekici bir şeydir, öte yandan korkutucu bir şeydir de. Bu geleceği okııma işi, Çingeneler arasında hâlâ oldukça kazançlı bir iştir. Bu konuda bir araştırma yapmaya ve bir kitap yazmaya sm neyin te^vık eltiğinı çok mcrak cdıyorum dogyusu Bu fikir aklıma ilk lspanya'da düştü. 1992 yılında Barcelonada olimpiyatların olduğu sıralardı. ilk kez burada, insanların Çingeneleri algılayışında bir çelişki, bir ikilik olduğunu düşündüm. Bu sıralar, lspanya'da her yerde, bütün turistik reklam panolarında özbeöz bir Ispanyol güzelin resimleri vardı. AslınTransilvanya'da bir grup Roman. Evlerl yakıldıktan sonra verleşim yerlerlne dönen tek aile. Kadınlarıyla blrllkte, tek odalı ahşap bir evde yaşıyorlar. da bu güzel, Carmen'den başkası değüdi, bilirsiniz işte vücuduna sımsıkı yapışYahudiler dışında, ırka bağlı neden Gorünüse baktlırsa, Çingeneler bugümış puantiyeli kumaştan bir elbise giyen lerden hakları elinden alınan tek grup ne kadar hep marjınalbir konuma ıtıldiler Çingene kızı. Çingenelerdir. Demek istediğim şey şu: Bu doğru. Az önce ofisimde dergiler Oysa Ispanyolcada Çingene anlamına Eğer tarihiniz buysa (dikkat ederseniz, ve tebrik Kartları arasında bir kart bulgelen "gitano" ya da "gitana"; pislik, "kaRomanya'da yaşadıkları dört yuz yıllık dum. Kartın üzerinde kemerli burunlu, ranlık işlerle uğraşan kimse", yoksulluk kölelikten söz etmedim bile), ilgiyi üzehırsızlık yapan iki büklüm bir Çingene ve fahişe kelimeleriyle eşanlamlıydı. Sanrinize çekmemeye çalışırsınız. Yani, dokocakarı vardı. Doğrusunu isterseniz ki bu çelişki her yerde geçerliydı. Örneğuştan kurnaz ya da hilekâr değiller. AsBirleşik Devletler'de hâlâ alay konusu ğin Macaristan'da, keman çalan bir Çinunda, bu yöntem de onlan baskı ve zuyapılabilen tek grup Çingeneler. Çingegene de en az gulaş kadar Macaristan'ı lümdcn kurtaramamıştır. Kapitalizme nelerin yerinde başka bir grup olsaydı temsil eder. Oysa ülkenin her yerinde geçiş aşamasındaki komünist toplumlarnasıl tepki verirlerdi bir düşünsenize! Çingene soykırımı almış başını gidiyor. da günah keçileri olmuşlar, yaşanan tüm Yine de ben marjinalleştirmenin daDemek istediğim, bu dünyarun her yerinsorunlar üzerlerine yıkllmıştır. Tüm bu ha karmaşık bir süreç olduğunu düşünüde böyle. Bir yanda gülünç, romantik ve olan biteni protesto etmek için örgütlü yorum. Yani, marjinalleştirme geçmiş gürbüz bir figür var; öte yanda karanlık, değillerdi. Içlerinden bir grup seçkııılerte bazı açılardan Çingenelerin işine çok asalak ve tehditkâr bir figür. Ben yalnızbunu fark etti ve birdenbire Holokayaramıştır. Böyle düşündüğümü zaten ca buradaki çelişkiyi anlamaya çalıştım. ust'u anmaya, tarihlerini kendi dillerinbiliyorsunuz, ama benim derdim, kurKendinizi hiç tehlıkede hissettiğınız olde yayımlamaya başladılar. Yeni olan bu. ban konumunda olanı suçlamak değil. du ntu? İnsanların kafasındaki Çingene imgesin Dünya nüjusunun, sankt yanltş giden Aslında böyle hissedeceğimi düşünden kısmen de olsa sorumluysalar eğer, herşeyin suçunu Çingenelerin üzerine atmüştüm, ama pek çok önyargım gibi bu bunun nedeni bu imgenin yalnızca kurmak ıçın sözleşmişgibi görünmesi gerçek da doğru çıkmadı. Kendimi hiç Çingebanı olmak istememeleridir. Bu imgenin ten çok şaşırlta. fsa'yı çarmıha germek nelerle birlikte kaldığım zamanlardaki kendine göre yararı var, örneğin onlan için kullanılan çivilerı yapmaklan yamkadar güvende hissetmemiştim. görünmez kılıyor. Bazı gözlemciler Çinyamlıg'a kadar pek çok şeyle suçlanıyorlar. Gerçekten mı? gene hayat tarzının, bu imgeden yarar Evet, ama bu çok önceleri başladı. Evet! Bunun nedenini açıklamaya çalanma işini biraz fazla abarttığını düşüDaha Avrupa'ya ilk geldiklerinde. "Nelışayım. Çingeneler geleceği ne kadar iyi niiyor. Ama, örneğin Judith Oakley adınden Çingeneler?" sorusu iyi bir soru. okuyabiliyorlarsa insan yüzünü okumada, Çingeneler üzerine birçok araştırma Kısmen, onlan koruyup kollayacak bir yı da o kadar iyi biliyorlar, bu yüzden yapmış olan bir Ingiliz antropolog, Çinülkelerinin olmaması yüzünden. Elbetonlarla neden ilgilendiğinizi de çıkartagenelerin Hindistan'dan geldiği iddiasıte, onlara özgü pek çok neden de var. biliyorlar. Bir de ben, Roman dilini öğnın onlan daha da egzotikleştirdiğini ve Koyu renk bir tenleri var ve Doğu Avrurenmeye çalışmıştım. Çok zor bir dil, marjinalleştirdiğini düşünmektedir; pa'da yoğun olarak yaşıyorlar; yani Doçünkü pek çok lehçesi var. çünkü bu halk oldukça uzun bir süredir ğu Avrupa'nın siyahları gibiler. Burada Ama asıl önemli olan, onların dilleriAvrııpa'da vaşamaktadır zaten. dolaysız bir ırkçılık olduğu kesin. ni öğrenmek için çaba göstermeniz, yaBaşka şeyler de söylenebilir tabii. Şu Sanırım, burada önemli olan, bu marni öğrenip öğrenememeniz çok önemli anda Çingenelerin yalnızca yüzde 5'inin jinalleştirme işini kimin yaptığı. Ama, etdeğil. Benim DU çabama cok şaşırmışlargöçebe olmasına rağmen, gezgincilik yafnisitenin yararını fark etmiş bazı Çingedı, çünkü daha önce dillerinin zorluğu tası genellikle onlara yapıştırılır. Bu yüzneler^)lduğu da bir gerçek, bu yüzden yüzünden kimse onlarla benim ilgilendikamunun tüketimine sunulacak kendile ğim gibi ilgilenmemişti. Bu çaba, aynı riyle ilgili bir imge yaratma sürecine akzamanda bir iyi niyet göstergesiydi. Bir tiı olarak katılıyorlar. Bu yeni bir şey. de ortak bir dili konuşmuyorsanız eğer, Çingene tmgesinin romantikle<jtirılinsanların tavırlarına ve vücut diline damesinden mı söz ediyorsunuz? ha duyarlı oluyorsunuz. Bu da insanla Hayır. Hindistan'dan çıktıkları günrın sizin için düşündüklerini daha rahat den bu yana geçen binlerce yılı düşünanlamanıza neden oluyor. düğünüzde, yüzyıllar süren tam bir zu Kısacası, gittiğim her yerde Çingenelüm tarihinden gelmektedirler. Çingeneler tarafından çok iyi karşılandım. Belki lerle bugüne kadar en çok ilgilenenler, de Doğu Avrupa'ya devrimlerden hegöçmen bürosu yetkılileri, polisler ve almen sonra gitmiş olrnam bunda etkili olçakça araştırmalar yapan bazı etnografdu. Çünkü yabancılar büyük bir ilgi lar (biliyorsunuz, Naziler gelmiş geçmiş uyandırıyordu, AmerikalıJar ise bir çeşit en "müthiş" etnograflardırvetam 30bin statü simgesiydi neredeyse. Büyük bir soyağacı toplamışlardır) olmuştur. Peki cömertlikle beni evlerinde konuk etmebu soyağaçlarına ne olmuştur? Savaştan lerini biraz da bunlara bağlayabiliriz. sonra, Yav Ve Shem gibi yerlerde saklaÇok iyi karşılanmama ve tüm cömertliknacaklarına, Bavyera Kriminal Polis Şulerine rağmen beni aralarına kabul ettikbesi'ne götürülmüşlerdir. Tek bir Çinlerini söyleyemem. Aramızda her zaman gene bile tanık olarak Nürnberg Mahkebir engel oldu. • meleri'ne çağrılmamıştır. 1982 yılında, GArahk 1995 dönemin başbakanı Helmut Schmidt Beni Ayakta GömünÇingeneler ye Çingenelere soykırım uygulandığını resYolculukları/ Isabel Fonseca/ Çev.: ÖzSofyanın merkezlndecalışırken.Bulgarlstan. men kabul etmiştir. lent tlyas/Ayrıntı Yayınlart, 2002/ 368 s. (1992) SAYFA