22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Halil tbrahim Özcan'ın romanı nefes nefese bir koşuyla başlayıp aynı hızla sona eriyor; aiyelim koşu eyleminin bütünü içinden çıkarılıp okura sunulan bir aizi koşma biçimlerinden oluşan bir kesit yalnızca "Ejderha Yılları". M. SADIK ASLANKARA alil Ibrahim Özcan, ilk öyküler demeti Randevu Hazırhğı'mn (Metis, 1993) ardmdan bir ilk romanla selamlıyor okuru: Ejderha Yılları (Gendaş, 2001). Ejderha Yılları, 12 Eylül günlerini anlatan bir roman. Zafer, lcavga arkadaşları, örgütte görevdeşlik paydasında birlikte oldukları gençler; Türkiye'de layım doruktayken örgütün merkez komiteşi kararıyla yurtdışına kaçış; bu kez FKÖ kamplarında süren, militanlığın getirişleriyle "paralı askerlik". (77, 108, 137, 139 vb.) Yani yaşamlarını, halklarının mutluluğuna adamış bir avuç devrimcinin yurtdışındaki savruluşları; bu vaşama yansıyan dramların anımsamaıarla, çağnşımlarla su yüzüne çıkarılışı... Ağır zaman, belalara sürüne sürüne yaşamak, aralarından süzülen turna kuşları, tecavüz edilen düşler, kendini hatırlayışların koynu, korkuların kestiği yüzler, yüzlerini kapayan dağlar, hayattan alınacak öç, gizliliğin doyumsuz tadı, saydamlaşan sessizlık, ağır olaylar, ejderha zamanı, çürüğe ayrılmıs hayaller, ölümün direniş olduğu günler, konuşkan valnızlık, ertelenmiş karanlık, ağır hayatlar, kederler köprüsü, ırzına geçilmiş kabullenmişlikler, işgale uğramış direniş, çok konuşmalı susma, acının terazisi, ömrün tenhalığı, sıçranmış alçaklıklar, sürtünülen uçurumlar, yolcusu boşalmış iskele yalnızlığı, hançerlenmiş sabırsızlık vb. türünden söz öbekleri de bu dramları bir ölçüde özetleyebiliyor sanki. KARŞILAMALAR Slyasal roman olarak 11 Eiderha Yılları n H Bunlar elbette yazarın önümüze koyduğu birer "hitit taşı" aynı zamanda. ("...Hititliler kış günlerinde kar yolları kapadığında, belli olsun diye yollara belirîi aralıklarla taşlar yerleştirirlermiş." [80]) Bu söz öbeklerini birer gösterge, birer simge olarak almak da uçacağımızın ipuçlarını sezdiren birer parola Dunlar. Zafer'le aynı yazgıyı paylaşan Bilge'nin kararı sonra, yaşamla ölüm arasında onca gidip gelmenin ardından: "Geçengün kampa gelen sorumluya Türkiye'ye donme isteğimi bildirmiştim, o da komiteye iletmiş ve Türkiye'ye dönme kararım onaylanmış. Ben Türkiye'ye dönüyorum." (155) "Zafer'i suskunluğa iten" o sorusu Bilge'nin: "Yarın saban gidiyorum ben, senin benden istediğin oir şey var mı?" (156) Zafer'in, günlüğüne sığınışı bunun üzerine... ("Yurtdışına çıktığı ilk günden bu yana tuttuğu (bir) günlüğü...' [105] vardır Zafer'in.) Zafer, yalnız günlük yazmaz, eyleme giderken bile "yanm kalmış bir şiirin müsveddesi"ni taşır cebinde. (149) Yurtdışındaki ilk uğrakları Suriye'de "Irak'lı edebiyatçıları tanımıştı(r)" Zafer. (77) Ne var ki Ejderha Ydları'nda Zafer'in edebiyata ilgisinin ipuçları bu kadardır, örneğin arkadaşı Serdal'ın okuduğu fylitka Grıbçeva'nın Seni Halk Adına Öliime Mahkum Ediyorum adlı romanından (Özcan, "Gripçeva" diyor; bak.: Habora, 1978/ Çeviren: N. Sel) söz ediliyor da (60) Zafer için böyle bir ayrıntıya rastlanmıyor yine de. Oysa roman, üçüncü kişi anlatımını temel almakla birlikte Zafer'i odaklıyor, hatta bir açıdan benöyküsel sezdirmeSAYFA 8 "ttttttaşr lerle karşılaşılıyoı çağrışımlar, dıişün ce gelgitleri Zafer üzerinden yansmlıyor çünkü. Bunun tek aykın örneği ise Serdal. Nitekim Serdal'ın anlatıldığı sayfalarda (4574) Halil Ibrahim Özcan'ın Zafer'i geri çekip Serdal'ı anlatmaya koyulduğu gözleniyor. Başka niçbir örnek olmadığından; tek de olsa, bu örnek ana omurgada çatlamaya yol açıyor ne yazık ki. Yazar, romana serpiştirdiği küçük ayrıntılarla Zafer'i hemen bütün yönlerivle aktarabiliyor Halil Ibrahim özcan. Ejderha Yıllan.nda 12 Eylül günlerini anlatıyor. okura, bu nedenle biz onu, capcanlı bir kültürel tabanlarına oturtmada çok.da roman kişisi olarak alımlayabiliyoruz. başarıL olduğu görülüyor Özcan'ın. ÖrYoksunluk içinde geçen çocukluğu nekse kabadayı Dayı Hafız, Alevi köy(Kayseri'de "eşek sırtında çerçilik yapan lüsü Ali Amca yalnız içerden bakışla babasıyla köyler arasında gezer"ek çâlışyansıtılmıyor, aynı zamanda işlevsel bir mıştır [4041], ayrıca "kundura boyacıanlatımla sunuluyor. Yazar, sözgelimi lığı" [18] yapmıştır), ailesiyle ilişkileri, Dayı Hafız'ı anlatmaya girdiğinde, onun halkını kurtarma yönünde düşünceleridünyasıyla özdeş bir anlatımı yeğliyor. ni yoğuran kışkırtıcı öğeler sonra ZaElbette iyi bir yaklaşım bu. Ali Amca nın fer in özlemleri, aşkları, ama aşkları da sÖ2deri ise, yazarın kişileri konuşturmayok garibimin, daha çok platonik vurdaki başarısını da vurguluyor. Ama ötegunları divebiliriz bunun için (" Yazık ki kilerde niye yer yer şairaneliğe düşüyor suda bir aksim bile yok aşk adına." [371), yazar, dümdüz konuşturmak varken onbir türlü yaşamadığı cinselliği, arkadaşlan, niye bundan kaçınıyor; anlamak güç lık ilişkileri, eylemleri, tutkuları, kendibunu. ni sorgulayışlan, kaçışları, sığınışlan, sızlanmalan, kahırları, kuşkuları, çatışmaEylül karanliBi ları, kahramanlıkları, korkaklıkJarı... DiÖte yandan Zafer'in yaşamına katüyeceğim o ki, bir roman kahramanı olamış bu farklı insanlann aktarımındaki rak oldukça belirgin biçimde gözlerimizbaşarıyı, arkadaşlarına bakışında bulade canlandırabiliyoruz Zafer i. Bir başamıyoruz nedense bir türlü. Serdal'ın dırı elbette bu. şında ne Musa'yı ne de Bilge'yi tam anOtekiler lamıyla yerli yerine oturtabiliyoruz roman kişisi olarak... Ya otekiler? Onlar romanın figüranı Ejderha Yıllan, yirmi üç yaşındaki Zamı peki? Örnekse Musa... "Musa polis fer'in (6), 12 Eylül karanlığına gelen çocuğuydu. ... Içlerinde en gaddarıydı. günlerde yaşadıkları bir bakırna... YaşaSürekli başını önüne eğer, eylemlerde ise mının yaklaşık iki yıllık kesiti (98) aktakimseyi dinlemeden basardı tetiğe. Bir rılırken geriye dönüşlerle ailesinin, çokeresinde tekel deposunu soymaya gicukluğunun yeniden yeniden anımsanderken bir markete girmişler ve 'Bu bir ması, bunların yanında geçmişteki olaysoygundur,' bile demeden adamı tezgâların yansıtılması, sonra sürekli düşlere, hın arkasına yığıvermişti. Kızgınlığı tophayalîere uçulması, romanın yaslandığı lumun belirli kesimine değil sanki babadoğal zemini güçlendiriyor. Öte yandan sınaydı." (31, 32) Belki toplumbilimciörgüte yönelik artık belirgin biçimde su lerin, ruhbilimcilerin ağzına yakışacak yüzüne çıkan eleştirilere, susturulamaz bu doğru mu?.. Bir romancı ne yazarsa nale gelmiş o iç sese de tanıklık yapıyoyazsın, bu tür yargılara kendisi değil ruz. Çünkü, "ülke içinde yenilen darbeokurlar ya da andığım bilimciler gitmeler ve yurtdışındaki kişilerin birbirlerili, romancının işi bu türden yargıîarı dine güvenlerinin sarsılması sonucu nerelegetirmek değil çünkü... deyse herkes kendi başının çaresine baOysa roman kişilerini yansıtmada kahkacak duruma gelmiştir: "Artık ben de ramanlarını, kendi sınıfsal, toplumsal, kendime sarılmayı öğrenmeliydim, kendime sarılmalıydım çektiğim bütün acılarda." (136,137, 138) Öyle yalnızdır ki Zafer, kelebekle bile konuşmaya girişir, bir kadın gülüşünün sıcaklığı gibi... (140) Sonra Beyrut'ta karşılaştıkları Adana'dan göçmüş yaşlı Ermeni saatçinin söyledikleri çıkar gelir bir yerlerden: "... Siz gençleri savaşın içinde görünce şaşırıp kalıyorum ve kendi kendime soruyorum, ölmeye insan ömründe ne değer diye?" (102) Günlüğüne yazdıklarını okur: "... Yaşlanmış, eski bir gemici gibi hissediyorum kendimi son günlerde yedi umman geçtikten sonra konuşabilen." (162) Son olarak da şöyle yazar: "Insan nerede yaşarsa yaşasın, ömür kendi tenhalığında tükenip gidiyor."(168) Zaten roman, nefes nefese bir koşuyla başlayıp aynı hızla sona eriyor; dıvelim koşu eyleminin bütünü içinden çıkardıp okura sunulan bir dizi koşma biçimlerinden oluşan bir kesit yalnızca Ejderha Yıllan. îyi de parolalı bir dilin şairanelikten kurtulabDmesi olası mı? Öyle çok şairanelik yansıtıyor ki Özcan, bununla ilgili sayısız örnek gösterebilmek olanaklı romanda... Ben birkaç örnekle yetineyün istiyorum burada: "Esmer teni, boyunca akan utangaçlığını yitirmek istiyor gibiydi yattığı yerde." "Çok eskiden kalmış günlerden birinde yüreğinin alacasma düşmüştü ufkun kızılhğı..." (6) "Başkalarının kendini kolladığı anlarda o, rahatsızlıklar yaşarken, aralarından süzülen turna kuşlarının kanatlarına tutunduğu zamanların, güzel vaatler sunduğu sesleri için bile yıllarını harcamıştı." (10) "Bulanık birgevşeklik içindekı bir tığ sanki kaslarından kazaklar, çoraplar, atkılar örüyordu köyü terk ederken." (29) "Yürek atıslarını tasarruf ederken ruhun çirkin kışlarından tanıdığı yanıyla yokluyordu etrafını." (50) Böylesi şairaneliğe kaptırınca yazar kendisini, bunun tuzağına da düşüyor elbet. Örnekse "Islaklığını saklamayı bir türlü beceremediği gözyaşları"ndan söz edebiliyor bir yerde. (46) ("Bakışlarımı bıraktığım yerlerde ıslaklıklar kalıyordu," demek (163) başka tabii, bunakim ne söyleyebilir?) Oysa şairaneliğe bulaşmadan da anlatımından yansıyan güzellikler var onun. Örnekse şu tümce: "Ankara'da vurulan arkadaşı Kemal'e üç ay o bakmıştı. Omuriliğine isabet eden kurşunlardan sonra felçli kalmıştı Kemal ve bütün türküleri kalk gidelimlerle doluydu." (9) Alın bir örnek daha: "Ah, o bozkır kuyuları... Susuzu kandıran, sulanmışı sızdıran, bozkırı yeşillendiren serap... (81) Ali Amcanın konuşmasına ise, bakın nasıl şiiril bir örgü yerleştiriyorÖzcan: "îri, mavi kocaman gözleri vardı ablamın. Bir doğum sonrasında öldü benim bir tanecik güzel ablam. Sahi kaçıncı çocuğunu doğuruyordu, sizlere hemen söyleyemem, söyleyemem. Üçüncü çocuğundan sonra oldukça şişmanlamıştı. Gene de benden hızlı yürürdü tarla yollannda toprağı eze eze giderken. Ablam benim, mavişim." (57,58) Sonuçta siyasal romandan bir örnek de Halil îbranim Özcan sunuyor Ejderha Yılları ile. Ama siz, anlatı ağırlıklı romanı, isterseniz, dönemi yeniden anımsamanın bir aracı olarak kullanabilir, sunduğu kurgusal evrenden çok yaşamımızın kırılgan bir anında hepimizi allak bulJak eden 12 EyJüJ döneminden süzülen bir dizi anımsamalar biçiminde de okuyabilirsiniz. Bizde henüz netliğe kavuşmamış kavram bağlamında "siyasal roman" türüne düşkün olanların göz ardı etmemesi gereken bir roman Ejderha Yılları. • Ejderha YJlan/ Halil tbrahim Özcan/ Genda} Kültür/ 168 s. K İ T A P Yenidon anmsamak C U M H U R İ Y E T SA Yl 668
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear