Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin alt l a r ı n d a k i İJCBIMUMCUOfiUİ Aldatma Özerine G eoffrey Chaucer'in "Canterbury Hikâyeleri"ndeki (Çev.: Nazmi Ağıl, Yapı Kredi Yayınlan, 1994) "Bath'lı Kadının Hikâyesi" bölümünde öliime mahkum edilen genç şövalyeye hayatını kurtarması için kadınların en arzuladığı seyin ne olduğunıı bulmasını emıeder kraliçe. Uzun araştırmalardan sonra genç şövalye döner kraliçenin huzuruna: "Kraliçem, genel olarak, Kocalanna da sevgililerine olduğu gibi hiikmctmek lsterkadınlaı; cfcndisiolsunlarkocaların, onlara buyursunlar, Hayatım sizin elinizde, istediğinizi yapın.' Mahkeme salonunda bulunan evli, bekâr, dul, hiçbir kadın Karşı çıkmadı cevabına ŞövaJyenin, "Tamam' dediler 'bildin, hayatın senin'." Bazı düşünürlere göre de yaşamı yönlendiren en temel kaynak, güç istemidir, insan ancak güce sahip olduğu zamanlarda korkudan arınır ve kendi yaş,amını tam da istediği gibi yönetir. Ahmet Altan'ın "Aldatmak" lCan Yayınlan, 2002) adlı yeni kitabı da güç isıemi üzerine, güç dengelerinin oynaması üzerine yazılmış bir roman. "Aldatmak" aynı romanın başkahramanı Aydan'ın sabırsızlığını yansıtarak çok hızlı başlıyor. Daha romanın dördüncü sayfasında, hiç tanımadığı bir erkeğin evine heyecanla giderken bluzunun üst düğmesini açan evli bir kadınla tanışıyoruz. Ahmet Altan, hiç vakit kaybetmeden, kahramanlann geçmişleriyle ilgili detaylarla oyalanmadan, doğrudan aldatma eyleminin içine atıyorokuyucuyu. Ve Ahmet Altan romanlanndan alışık olduğumuz bir tempoda sürüyor kitap. Romanda kişi sayısı özellikle çok az tutulmuş, böylece Altan, asıl değinmek istediği aldatma konusunda hissedilebilecek tüm duyguları inceleme fırsatı bırakıyor okura. Roman aslında kadın kahraman Aydan'ın çevresinde dönüyor, birinci tekil şahısta Aydan tarafından anlatılmasa da, anlatı bir çeşit Aydan'ın belleği görevini görüp hatırfadıklan ve onda kalan izlenimlerden oluşuyor. Ayrıca tüm roman kişilerini de sadece onun gözünden görebiliyoruz, onun çekici buldukları çekici, değersiz buldukları zavallı oluyor roman içinde. Aydan'ın çevresinde ikısi önemli, kocası ve sevgilisi (Haluk ve Cem), diğer ikisi de önemsiz (Hasan ve Nihat Bey) erkekler var. Cem dısındaki erkekleri kolaylıkla yönetebildiğini biliyor, bu erkekleri yönetme gücü de onun kendine güven duvmasını sağlayan en önemli unsur olarak çıkıyor ortaya. Cem de bu noktaya Aydan'ın dikkatini çekiyor, eğer etrafında kolay yönetebilecefii erkekler olmasaydı onunla ilişkiye belki bu denli rahat atılmayacağını söylüyor. Bir bakıma Aydan'ın çevresindeki erkekleri kolaylıkla yönlendirme yeteneği onu yönlendiremeyeceği bir erkek karşısında toy bırakıyor. Çevresini kontrol altında tutma isteği o kadar fazla ki, Aydan kontrolünü yitirdiği anda kendini de kaybediyor. Romanın başlannda (s. 38) Aydan'ın cıeneyimsizliğinden ilk bahsedildiğinde şaşırmamıza rağmen çünkü hiç de deneyimsiz bir kadın gibi durmuyor denetimini kaybettiği olaylar karşısında ne denli boealadığını görüyoruz. Romanda ilgi çeken bir nokta da markalar ve etiketler dünyasında yaşayan karakterlcr olmalarına rağmen hiçbir marka adının geçmemesi. Nc cn moda barlann, lokantaların, araba markalarının (ki bunların hepsi Aydan için çok önemli), ne de mezun oîunan kolejlerin adları geçiyor. Yaşadıklan şehrin, mahaüenin de aynı şekilde adı geçmiyor; ayrıca siyah beyaz lsveç (bir seferinde de Iskandinav deniliyor) filmlerinin yönctmenin adı ya da "Bu yıl kış erken geldi" tümcesinin CUMHURİYET KİTAP SAYI 659 sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük Aydan'ın belleği hangi yazarın olduğu da söylenmiyor, yaza rın bu dünyayı etiketlerden arınmış bir şekilde sunmasının nedeni belki Aydan'ın herhangi biri olduğunu güclendirmek, her kadmın içinde benzer çelişkilerin bulunduğunu anlatmak için. Roman boyunca Aydan karakterine vazarın önyargısız baktığı da dikkat çekilmesi gereken bir konu çünkü Aydan hiç de masum bir kadın değıl. Daha önce bankadaki yerini sağlamlaştırmak için patronuyla ilişkiye girdığini, erkeklerle ilişkilerini hep daha güçlü olabilmek üzere ayarladığını biliyoruz. Cem'le de aynı nedenlerden dolayı ilişkisi başlıyorfakat Cem'le birlikte tüm yaşam dengeleri yerinden oynuyor, yeni erkek standaraı Cem olunca, diğer tüm erkekler ona kıyasla başarısız kalıyor. Kocası "daha şefkatli ama daha ilgisiz (s. 151) kalıyor, "daha" sözcüklerinin tekrarlanmasıyla her erkeğin artık Cem rekabetine yenik düşeceği de kesinleşiyor. Aydan karakterini ilginç kılan özelliklerinden biri, günahlarının bedelini kendince ödediğini sanması. Vicdanını rahatlatmak için bir sokak cocuğuna para vermesi, sütannesinin hastalığıyla ilgilenmesi, Aydan'ın hep günah önödemeleri neredeyse. Bu vicdan rahatlatma eylemleri onu kendi gözünde günahsız ve yeniden masum yapıyor. Cem ise günahlarıyla barışık yaşamayı öğrenmiş biri. Kendisi ile ilgili söylediği iki önemli sözün birinde kendini Şeytanla diğerinde de korkaklıkla tanımbyor rakat hem Şeytanın hem de korkaklığın varlıklarının zorunlu olduğunu da ekliyor, kötünün olmadığı yerde iyinin hiçbir değer kazanmadığını bilerek yaşayan biri Cem. Aslında bu evlilik dışı ilişkiyi bir günah olarak tanımlamamız da kıtabın kendi içinde yatan başka bilgilere dayanıyor. Örneğin her sevişme sırasında Cem'in Aydan'a kırmızı günah meyvesiyle özdeşleşen çilek va da kiraz getirmesi ve birlikte yemeleri onları suç ortaklığına götürüyor. (Burada bir başka Ingmar Bergman göndermesiyle " Yaban Çilekleri" nlrnini ve günahı çağnştınyor.) Haluk'un siyah beyaz dünyasından farklı olarak Cem'in sunduğu dünya bazen sis bulutunun içinde, bazen bir labirent, birkaç kez de karanlık bir kuyu benzetmeleriyle karşımıza çıkıyor, içinde yer alan tek renk ise ortak günahlarının parlak rengi kırmızı. Yazının başındaki alıntıya dönersek, Ahmet Altan aldatma eylemini bir güç istemi olarak sunuyor. Burada anlatılan aldatmanın içinde aşk ve tutkudan çok Aydan'ı yönlendiren şeyin güç istemi olduğunu fark ediyonız. En büyük tehlikeler altında bile kontrolün ona ait olduğunu hissetmek istiyor, sadece bu yüzden her seferinde yeni tehlikeleri göze alarak birlikte oluyor Cem ile ve bu da zamanla onu sadece Cem'i arzulayan kadın olmaktan çıkanyor, tchlike altında heyecan arayan biri durumtına sokuyor. Cem dolayısıyla amaç değil sadece yeni neyecan arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşüığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru, bir şairimizin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, şairin bir şiirinden alıntı, şiirinin adı ve şiirin yayımlandığı derginin adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Delaunay'ın resün alanındaki arayışlarına 1913'te Apollinaire tarafından verilen ad. F. Yaşar Kemal'in bir romanı. 33 49 27 51 19 63 57 17 41 34 64 77 66 67 23 8 82 G. Mitolojik kahraman Akhilleus'a Türkçede verilen ad. 69 4 45 68 H. Bir cins dişbudak. 26 61 44 47 3 18 79 25 78 75 22 55 48 B. Ölçübilimde severt'in simgesi. 30 71 C. 1970'te gösterişli bir biçimde harakiri yaparak intihar eden, "Şölenden Sonra", "Bir Maskenin Itirafları", "Yaz Ortasında Ölüm" ve "Altı Çağdaş No Oyunu" adlı yapıtları da yaratan Japon yazar. L Rona, Aydın, Gündüz adlı hukııkçu ve Attila ön adlı iktisatçı ünlü dört kardeşlerin soyadı. 13 2 39 26 38 J. Nazırlar. 62 20 32 12 29 60 46 40 21 74 14 15 K. îsrail'de bir liman kenti. 56 76 52 59 28 D. Emin Karaca'nın bir kitabı. 80 54 35 31 1 42 37 5 50 9 70 43 16 65 6 58 11 53 81 72 36 Günahın rengi 857. sayıran çözümü A. Mabeyinci, B. îyi, C. Cebir, D. Hürriyet, E. Erör, F. Leşcil, G. Dostlukların Son Günü, H. Erberk, I. Gorz, J. Uagadugu, K. Yergisel. E. "... savunması" (eskiden özel silahlar denilen nükleer, biyolojik ve kimyasal silahların etkilerine karşı savunma). 7 73 10 Şiir: " Yorgunluk Nadas Yas götürür bizi 'Her şey' geri geliyordu bu sefer gibi Çocukların cümlelerine" lann aracı oluyor ve bir anda, bu ilişkide asıl kullanılanın Aydan değil Cem olabileceği gerçeği ortaya çıkıyor. Ahmet Altan aldatmadan, en basit duygular temelinde söz ediyor, bazen "utanmaktan utanma" gibi karmaşık haller alır gibi olsa da hep en yalın duygulara indirgenebilir boyutlarda bırakmayı tercih ediyor. Bu yüzden roman fazla derine inmiyor görünüyor fakat yazar bu yalınlığı çok bilinçli bir şekilde roman boyunca besliyor. Ayrıca hiçbir karakterin ince betimlemesine girmiyor, sadece cinsel tutkuyla arzulanan Cem'in bedenini ayrıntılanyla anlatıyor, diğer tüm karakterler Aydan'ın dikkatini çekmeyecek siliklikte oldukları için, okura da aynı siliklikle yansıtılıyor.B www.yazinsanati.cjb.net SAYFA 23