25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

***Cristina Gömez (Guadalajara, 1955) Asfalt alttnda köprüler Tersyüz olmuş bir köprü var nehrin üstünde yanıp sönen ışıklarıyla duvarların üstünde kayaların çocukları çiziyor acılarını cinsel organlarını ve enginarlarını asfalt altında 1930 Kuşağından Kadın Ozanlar/ Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut yalnızhğın mührünü basıyorlar Vaşlılarla birlikte uyuyor çocuklar ve kimse tanımıyor birbirini her biri ötekinin silmeye kalkışıyor tarihini... (Puentes bajo el asfalto'dan) ***Mvriam Moscona (Ciudad de Mexico, 1955) Teiresias Çıkagelse elindeki ılgın dalıyla ve kavrayıverse sevdiğimi yaprakları arasına, beni de doyumsuz tadıyla, eğer derinliklerinde onun, içsek kadehinden yarıkarıkocayarıyabancı, eğer senin yılanın birleşecek olsa Teiresias ve benim cinselliğim açılıp saçılarak büyüse, eğer sevdiğim emzirse güzelim kapatmasını ve ben sıkıştırsam uyluKİarım arasında yeni evlilere pirinç taneleri, söyle bana, Teiresias, kim daha çok zevk alır bu varolma çabasından, ötekinin yan yarığında? Aynşma Üstümden çekip çıkarıyorum çiçekli sabahlığı ve lotus çiçeğinin taçyapraklan şavrularak uçuşuyor odamda. Üstünde durmak istemiyorum bunun. Yine de, yere düşen renkler, çıplak, titreyen bedenim aklıma düşürüyor ışığın renklere aynşma bozgununu. Yddızlar karanlık geceyinsıran anason saçısı. Tanrının ooşluğunda görüyorum kendimi seyreltik ve senin kollarından ayrı düşmüşüm. Kimi Kadınlar Soluklarını değiş tokuş etmek için bir araya gelirler herhanci bir kokuyu gömerler ayırt ederler başkaldırıyı sürüden aynlanın kokusunda Aynı bozkirı düşlerler Uzgörülüdürler. Bomboş yüzlerini dışarıdan gelen tozlar lekeler Yaman pişirirler yemeği... Yatakta olsun, ameliyat masasında olsun hep aynı disiplinle bırakırlar kendilerini. (Las visitantes'den) Meksika Siiri 2025 yıldır Meksika şiirinde hem nitelik hem de nicelik açısından dikkati çeken olgu kadın ozanların güçlü sesi. Özellikle 80'li yıllarda şiirlerini yayımlamaya başlayan ozanların en belirgin ortak özelliği, hepsinin birer üniversite eğitimi almış olması, çoğunun ödüller ve burslarla değişik üllcelere yolculuklar yapmış ve başka ekinleri derinlemesine tanıma olanağı bulmuş kişiler olması. 50'li ozanların hemen hepsi, şiirlerindeki başkaldırı öğesi ve feminist yönelimleri açısından Rosario Castellanos'un geleneğinden gelmekte. Kendilerinden önceki kuşağın tersine, cinsler arasındaki farklılıklar, erotizm ve kadına özgü istek ve tutkular gibi olguları vurguluyorlar. böylece, yazında kadınsı ses olarak bilinen o söylence yıkılıyor, çağcıl ve güçlü bir deyiş biçimi kuruluyor. Aşağıda verilen örneklerde, kimi bütün şiir, kimi şiirlerden alıntıîarla bu ses sergileniyor. Minerva Villarreal (Montemorelos, Nuevo Leön, 1951) Boşluğu eörmeye geldim iVe nedir bu? Sevdiğinin bedeni Kuzu Tcanı onun, asılı Ipler ve haçlar ve gölgeler Işıktır her şey bu soğuk uçurumda Lekedir her şey kurbanın ışığı Fakat ararım bu yağmurda acının gözünü gözünü gökyüzünün Işıktır her şey açılınca bu yara ışıktır çünkü sessizliktir ve ağıt ışığı uçurumun ve aldırmazlığı suçlayan yanlışlığın yafıtan gerçeğin Işte budur körün gözü Düşünceye yatmış. bezeli gözlerinden, tapınakların ve bahçelerin sessizliğinden (kenger gölgelerinde, dokundukları ve yumuşattıkları taşlarda) döşeklerini açtılar, yataklarını akıttılar bademlerin ılık yaprakları altında. Işıltılarının Dokunuşundan söylerler, Günbatımlarının kıyısına Eşiğine kayıp gelen usul oyunlardan. Demirden dudaklarından. Değerli taşlardan gözleri. Sürükledikleri köpüklerden, akıttıkları kokulardan (Avlularda: kandiller ve horozibikleri.) Ekili toprakların en önemsiz sunakları üstüne. (Tapınaktan: başakların kokusu, balık pulları, kargalar. Yansıttıklarından söylerler.) Gecelerde, Sessizliğinin kırılgan mermeri, Kurumlu dövme, temiz çentikler boğmuşlar ışığı kıyıda; kumda) kısacık imgesinde, kıpırtısız sunusunda ouakların. ***Coral Bracho (Ciudad de Mexico, 1951) Şu karanlık ve serin camide Bedeninden biliyorum: pusu kayalıklarını, Darmadağınık bozguna uğramışlıklarını, Huzursuz ve istek uyandıran ışığı (kızışmış uyluklarında yağmurun uyandırdığı), art arda kabarıp inen dalgalardan: Biliyorum beni nasıl bıraktığını eşiklerinde bu keyfin, Mırıldanan, Serin caminin; nasıl sarıp sarmaladığını (uçucu kokun, karanlık) Sıcaklığıyla neflerinin... (El ser que va a morır'den) ***Kvra Galvân (Ciudad de Mexico, 1956) tdeolojik yeniden yapılanma ldeolojik yeniden yapılanma çağımı çoktan geride bıraktım Çinlilerin dediği gibiev işi yapa yapa. Geri dönüp bakmalı, nice temizlik, cıla, ovma, yıkama. Kuşku yok en güç yanı ruhsal olandı. KabuUenme. Bu yüzden PuYi'nin (en son imparator) yıllarını aldı bahçıvanlığı öğrenmek. (Netzahualcöyotl recorre las jj/aı' CUMHURİYET KİTAP SAYI 622 ***Carmen Boullosa (Ciudad de Mexico, 1954) Kadınların bedenleri nemli sıcak isteğe göre pişirilmiş ekmekler (sakin bir kovda yumuşacık bir dalga), zamanla bozulan üzümler, günahlarının düzgün, kesin lekesinde birleşen. (La memoria vacia'dan) Cam gibi kumla bezeli gözlerinden «Bu mermerden balıkların soluduklarından, şarkılarının ipeksi yumuşaklığından, cam gibi kumla SAYFA 14
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear