Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
GÜLTEKİN EMRE im masalındaki devi yitirmek ister? Masaldaki dev yiterse yerine ne konabilir ki? Dev'siz masal olur mu? "Çocııkhık, bir dev masalıclır. Masalı bozulmuş, çocukluk ne ise, masahnı yitiren dev de odur. Ikisi de şaşkın, giiçsüz ve umarsızdır." Denemeleriyle, eleştirileriyle, dil yazılarıyla tanıdığımız Adnan Binyazar, bizi "çocukluk ve ilkgençlik anılarını" kale me aldığı Masalını Yitiren Dev 'arıı roman'ıyla, doğduğu yere, köyüne, yetiştiği ortamlara, ailesine, çahştıgı yıllara, on dört yaşında başladığı okul günlerine, okuduğu ve etkilendiği kitaplara götürüyor. O, Ağın'da başlayıp Diyarbakır'a, Istanbul'a, yeniden Âğın'a ve Diarbakır'a dönüşlc süren sancılı yılları, elleğinde kaldığı kadarıyla, "kendi iç serüvenine" dalarak, orada bulabildiklerini paylaşıyor bizlerle, Masalını Yitiren Dev, hiç unııtulmayan, unutulma olasılıuı da olmayan "acı olayların ayrıntılı öyküsüdür." Anı romanda "anlatılanlar elbettc sıradan bir hayat değil, Adnan Binyazar'ın yaşadıklarından, parçalanmışailesinden, içindeboy verdiğiortanılardan süzülmüş görüntülerdir. Adnan Binyazar, Masalını Yıtıren Dev'i yazarken belleğinde yer etmiş olaylara, görüntülere, seslere yaslanıyor, "belleğinin dışına çıkmamaya" çalışıyor. Onun amacı, "çocukluk yıilannda belleği"ne "yerleşmiş izlenimleri, gözlemleri, duyumsamaları yansıt"maktır. Nasıl olsa şimdive ve geleceğe egemen olmak olası değiıdir, anıa geçmişe egemenlik kişinin kendi elindedir. Adnan Binyazar, "Geçmişimdcn başka bir kalıt (miras) taşımıyorum." diye yazıyorkitabın girişinde. Türkiyc'nin geçmişine ışık tutan bir anıroman K Masalını Yitiren Dev Adnan Binyazar, Masalını Yitiren Dev'i yazarken belleğinde yer etmiş olaylara, görüntülere, seslere yaslanıyor, "belleeinin dışına çıkmamaya" çalışıyor. Onun amacı, "çocukluk yıllarında belleği"ne "yerleşmiş izlenimleri, gözlemleri, duyumsamaları yansıt"maktır. Atiıuıı Btın.ı^.ıı \t\SAl IM VflİKtADlA E Anılarındaki onenıli üplerden biridir dedesi. ü , çocıık aklıyla dedesini devleş•tirİT, devi yüceltir. Dedesiyle ilgili unu; tamadığı andannın o engin, zengin bü\ yüsüriün kapısını şöyle aralıypr Adnan ' Binyazar: "Kısa boyundan, çekik gözlerinden dolayı dedeme 'Japon' dîyorlar. Ben de 'Japon'un torunu oluyorum.. 'Japon' ama; kaya gibisert, yürekJi, tuttuğunu kopanyor... Geçmişinde kavgalar, dövüşler, yiğitlikler var. Sesi yüreğinden tasıyor... Ardından anılar, anlatilar bırakmış. Başkalarının dedeleri gibi, torunlarını şöyle kucağına alıp okşamıyor. Bol kıllı kaşlarının altından taşan ışık yetiyor sevgisine. Gözleri okşayan cflcr gibi... Ben dayımdan korkuyorum, dayım babasından korkuyor. Demek, korkutanı korkutan var... Dedeın, tek anlayanı olan kitap gibi." Çocuk Adnan Binyazar, güniin birinde dedesini evde göremeyince "Masalını yitirmiş deve döner". Dede ise çoktan kendini Allaha vermiş'tir ve "mezar gibi bir odaya" kapanmiŞtır. Çevrede ermiş sayılan dede, kısa bir süre sonra "kömür zehirlenmesinden" ölür. Küçük Adnan Binyazar'ın kafasında yaşayan masalın devi de, dedenin ölümüyle, bir daha görünmez olur. Bedrettin Cöınert'in ölüm gününde, F'ahrıye Abla, Ağrı, Olvido gibi Türk şiirinin en seçkin jjiirlerinin şairi Ahınet Muhip Dıranas, Adnan Binyazar'ın yanına yaklaşıp "Gerçekteıı, yazdıklarınızı yaşadınız mı?" diye sormasa, anı romanı Masalını Yitiren Dev ortaya çıkar mıydı acaba? Daha önce yaşamından çarpıcı kinıi kesitleri yazdığında büyük ilgi gören Adnan Binyazar, Dıranas'ın soıusundan çok etkilenir. "Ahmet Muhip Dıranas'ın, özünde bir kuşkuyu da barındıran bir soruyla öğrenmek istediğini" Adnan Binyazar, anılarını sonunda tamamlıyor ve o yasanmış acılı, sancılı, dayaklı, açlığın kol gezdiği yoksunluklar dünyasını tüm çıplaklîğıyla, hiç süslemeden, abartmadan gözler önüne ir4SA YFA 8 AnUardakldede ceyi, yoksulluğu nasıl kaldırabilir? Tüm olumsuz koşullara direnerek, demek geliyor içimden. Adnan Binyazar, anı romanında ayakta kalabilmek için sürdürdüğü savaşımını hiç abartmadan, süslemeden, yan tutnıadan, humoru elinden bırakmadan, bir solukta okutan anlatımıyla, son derece güzel Türkçesiyle paylaşıyor Adnan Binyazar, anı romanında ayakta kalabilmek Için surdurduğü savaşımını hiç abartmadan, süslemeden, yan tutmadan, humoru elinden bizlerle. Birbirinbırakmadan, bir solukta okutan anlatımıyla, son derece guzel Turkçeden bağımsız gibi siyle payia$ıyor bizlerle. görünen.amaiçiçe geçmiş olaylardan, kişilerden, anılardan seiiyor. Masalım Yitiren Devi okurken okışan kitaptaki her tip ayrıca bir roman insanın yııreği burkuluyor, gözü yaş dokahramanı sanki; öylesine canlı, etkiîeluyoı; "olıııaz bu kadarı da" dedirfiyor yici, çarpıcı, unutulmaz tiplere yaşanılan tnsana baba dayağı, hamallık günleri çıçevrenin betimlemeleri de ustaca yediraklıkta çektikleri... rilmiş. Bu atmosferin ardından Türki" Yazılışı rehlike yaratacak bir hayat yaye'nin 2. Dünya Savaşı yıllarındaki ko şadıııı ben. ()nun için, yazmaktahep dunumu da çarpıcı bir biçimde ele alınmış, raksadım." diyen Adnan Binyazar, onca gözler önüne serilmis. Savaş yıllarının sıkıntılı yaşamına karşın "Hiçbir alacayoksul aileleri nasıl etkiledigini de kitağım yok hayattan; ona yalnızca yazı borbın kahramanlan üzerindengörüyoruz. cum var" Jiyor ve anılarını etkiîeyici bir biçiıiKİe (.>kurlarla paylaşıyor. Kendi iç Umutlapın karabasana dönüşmesi serüveninde inanılması zor bir yolcııluSorumsuz, elindekini avucundakıni ğa çıkarıyor okurları. Masalım Yitiren içkide yiyip bitiren bir babanın sıkıntıuev de anlatılanlar "...sıradan bir hayat larının anneye ve çocuklara dayakla yandeğil, yalnızca onu yazanın yaşadığı bir sımasının yürek naralayıcı anlatımından 'hayat'tır." Zaten kim kimin hayatını yakurtulmak hiç üe kolay olmuyor kitabı şayabilir ki? okuduktan sonra da. Babanın aileyi açlığa, yok.sulluga, ölünıe terketmesinin yıAdnan Binyazar, Masalım Yitiren kımını akrabalar gidermeye çalışır. BaDev\\c şıı sırayı izler anılannın elinden banın Istanbul'dan çocuklarını yanına tutup: aldırmasının yarattığı yeni umutlann ka"Ağın'tlan Diyarbakır'a, Diyarbarabasana dönüşmesi uzun sürmez. Iskır'dan Ağın'a; Ana, Ana Kucağı, Baba; tanbul'da iki küçük çocugun kışın dayaElazığ/Agın; Baba Ocağına Dönüş, Denılmaz soğuğunda hamallık günleri yüde, Nene, Sıtnıa ve Sünııet, Baba Evi; Isrek burkan bir anlatınıla ele alınıyor. Bir tanbııl; Istanbul'a Varış, Hamallık Yıllayandan açlık, bir yandan üvey ananın rı, Babanın Yeniden C)rtaya Çıkı^ı, Bit, sevgisizligi, babanın değişmeyen tutuPolis Recep, Çıraklık Yılları, tşkence Yılmu çocukların ayrı ayrı yerlerae yaşama ları, Ncvin ile Karnik A^a, îsmail Dümkarşı direnişjerini devam edi^leri... bir büllü, 1 lanıiyet Yüceses.O Abla!,Cumyazarın yaşamına iyice sokulmamızı sağhuriyet Bayramı, Ustanın Karısı, Babaiıyor. Bir lokantauaki sadist ustanın İ5nın Usta'yı Ziyareti, Kaıdesjimi Bulamı kencelerine dayanmaya çalışan bir çoyorum!, Istanbul'dan Ayrılış; Ağın; cujgun inanılmaz okuma tııtkustı... I§Anamla Kar^ıla^ma, Oğretmenim Nuıi kencelere, açlı^a, sevgisizliğe, ailesizliğe Onat, Ağın Cjiinlcri; Diyarbakır; Havuş, kaışı dünyasını ışıtan okuma tutkıısu ve Valcntino, Ve Obürleri, Haco Bibi, Avsinemada gordüğü tilınlerle kurdugu lulu Baba, Avltıda Günlük Yaşam, Ley dü^leı onu nayata kazandırır. Ezildikçe, lo, Moho, Avlunun Dışı, Romeo vejuliişkence gördükçe o da, çevresine karşı et, Kitaplar, Zeku Bibi, Kaıaoğlan, Köy kendini kanıtlamak için.başkalarını ez Enstitüsü." meye, onlarla alay etmeye kafkar. GiildiiMasalını Yıtıren Devi okurken Kıuıt riı dünyamızın büyük ustası Îsmail Hamsun'un Açlık'ın\ ve bir Bre/ilyalı yaDümbüllü'yü bile çileden çıkarır bu yüzzarın Çopluk'ünü anımsamamak ne den. Sonra, Istanbul'dan kaçıp yeniden münıkün! Bir çocuk bunca acıyı, işken annesinin yanına, Ağın'a dönen Adnan Binyazar, çevresinde heınen sivrilir, dikkat çeker Istanbul'da öğrendikleriyle, konuşmasıyla. Babası yeniden evlenmiijtir ve Diyarbakır'dadır. Oğlıınu yanına almak ister. O da, bu çaönya uyarak, bir kez daha babasıyla birlikte olnıayı dene meye gıder. Diyarbakır'dakı avluda y;i şananlara inanması çok zor, ama hepsi yaşanmıstır anlatılanların. Valentino, Haco Bibi, Leylo, Möho unutulmaz tiplerdir. Bir çocuğun gözüyle "Avluda Günlük Yaşam", bu kadar yalın, çarpıcı, abartısız anlatılabilir! " Avlıı, sabah erkenden tııvaletegidenlerin ayak sesleriyle uyanır ve bu ayak seslerinden tııvalete kim, kimin gittiğini bilirdi. Tuvaletten cıkan, terdeıı yıvış yıvış olmıış yatağına bir daha girmez, bogazına birikmis top top balgamları sümüklüböcek ölüsü gibi yere yapıştıra rak kuru havuzun başında toplanırdı. Kimse kiınsenin rahatsız olacagını aklı nın ucundan bile geçirmeden, hcrkes herkesten daha yüksek sesle konuşaıak avluda sabahı muştulardı." (s. 231) Bu cümlenin devamını mutlaka okumalısınız! Onun jnncsı koyuıuın karnını dikti^i için 'operatör' diye adlandırılır. Eli açık değildır ama, çok 'çalışkan'dır. tşinde temiz ve titiz bir insandır. Annesi babasının döneminde çok acı çekmiştir. Babasından sonraki eşlerinin yanında rahat eder annesi. "Sesinin renginden sezilir di bu. Aralarında yaş farkı oldukça fazla olan "tklnci eşi erken" ölür. "Ikinci eşinin akrabası olan üçüncü eşiyle" mutlu olur annesi. Okumaya, yazmaya meraklı biridir bu üvey baba. Adnan Binyazar'ın öz babası "Içince deliye dönen...ayıkolduğundamelek gibi" biridir. Baba, aklına estikçe çekip giden ve gittiği yerde vakit geçirmeden evlenen, yeniden çoluk çocuğa karışan garip birisidir. 'Nene'si de Adnan Binyazar'ın anılarında önemli bir yer tutuyor. "Ağın, nenem demekti. Baba bırakılmışhğının yarattığı çocukluk dünyamın boşluğunu nenem dolduruyordu. Beni hiç yanından ayırmıyordu. Ince sesiyle türküler söyler, beni derin anlamların dünyasına sokardı." Yöresel türküler, deyişler, eisaneler, masallar, kişiler Adnan Binyazar'ın dünyasında silinmez izler bırakırdı. Adnan Binyazar'ın anıları Masalım Yitiren Dev, "masalla gerçek arasında uzun bir yol"dur. Ülkemizin acısı üstünde binleıce soluklu ağıdının bir bileşkesidir bu nefes kesen anılar yumağı. Acılar, sıkıntılar, umutsuzluklar, beklentiler onun yaşamına ağır bir biçimde damgasını vurur ve zar zor da olsa kaydolmayı başarır Dicle Köy Enstitüsü'ne. O günlerinı çarpıcı şu iki cümle nasıl da betimliyor: "Umutsuzluk, tepemdeki gün ortası güneşini karartmıştı. Içine iğne gözü kadar ışığın sızmadığı karanlık oualara tıkıl mıştım." Enstitünün 101 numaralı öğrencisi Adnan Binyazar'dan bir alıntı da ha yapalım o günlere ilişkin: "...Yoksul bir halkın yoksul çocuklanydık. Kinıimiz bıılup buluşturıılnuış, kimitniz bü yüklerdeıı arta kalnıış, kimimiz bir ipliki çekilse bin yamalıg'ı dökülecek giysi ler içindeydik." Hayata olan boıcunu anılanyla ödü yor Adnan Binyazar. • Masalını Yitiren Dev/ Adnan Binyazar/ Anı Roman/ Can Yayınları/ 2000/ 284 i. CUMHURİYET KİTAP Masalla gerçek arasında SAYI 591