25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

olan Basîret gazetesinin sahibi Ali Efendi'nin kaleme aJdığı bu eseri, üzerinde biraz çalışarak hcm orijinal dili ve üslubuyla hem de sadeleştirerek günümuz okuyucusuna kazandırmaya çalıştık. Ali Efendi'nin bizzat yaşadığı veya şahit oldıığu hadiseleri akıcı ve sade bir ııslııpla anlatan bu eser, gerçekte, Sııltan Ab dülaziz, V. Murat ve II. Ahdıilhamid devrinde meydaııa gelen ve Osmanlı Devleti'nin alabora eden siyasî ve sosyal çalkanlılann acı bir hikâyesidir. tstanbul'dan Ben de Geçtim/ Selim Nüzhct (Jerçek/ llazırlayanlar' Ali Bırına Isnıail Kara/ Kitabevi/ 29 G s Tiırk matbaacılığı, gazetecilik, temaşa sanatları konulannda önemlı eserlere, yazılara imza atan rahmetli Selim Nüzlıet Gerçek'in doğrudan Istanbul'la, payitaht kültürüyle ilgili yazılannı bir araya getirmeyi amaçlayan bu derleme çalışmasını Istanbul âşıklarına, şehir kültürıi meraklılarınca, sağlam ve yerli zerninlere basarak yol almak isteyenlerce kaçınlmaması gereken bir eser. tstanbul Mektupları/ Basıretçı Ali Efetıdi/ Hazırlayan Nttrı Sa$lam/ Kitabevi/ 744 v XIX. yiızyılın ikinci yansında, başta Istanbul'un giindelik hayatı oLmak üzere devletin ve milletin içinde bulunduğu duruma giinü gününe şahitlik eden Ali Eiendi, 18701878 yılları arasında "Basi ret" gazetesinde yayımladıği bu yazılarda, toplumun başka hiçbir kaynakta rastlanamayacak kadar çok ve çeşitli sorunlartnı, bütün tazeliği ve çıplaklığıyla dile getirmektedir. Günümüz toplumunu göz önüne alırsak, kiraptaki "Konıı Başlıkları îndeksi"nde yer alan meselelerin, aktüalitesinden maalesef hiçbir şey kaybet memiş olduğuna delalet eden bu yazılar, dipsiz bir uçuruma veya karanlık bir kuyuya bakmaktan ürperir gibi asırlardır kendi içimize bakmaktan korktuğumuza da tanıklık etmesi bakımından hayli düşündürücüdür. Bu itibarla zaman zaman gülümsetse de daha çok düşündüren bir mııhtevaya ve adeta elle tutııla cak kadar canh bir iisluba sahip olan bu yazılar, ilk defa yeni harflerle günümüz okuyucusuna sunulmaktadır. Dirilen Şehir/ ]ules Romains/ Çeviren: Sabahatlin Eyuboğlu/ 62 s. Yirminci yüzyılın başlarında bazı gençlerin bir araya gelerek bir ortak serüvene girişmeleri moda olmuştu. Eskiden şairlerin, ressamların tek başlarına atıldıkları yeniliklere artık dost toplulukları atılıyordu. 1906'da yedi kişilik bir grup Paris yakınlarında bahçeli, büyük bir eski konağa yerleşip içinde bir matbaa kurdular. Abbaye adını verdikleri konak kısa sürede birçok yazar ve sanatçının uğrağı oldu. Abbaye'de bir araya gelenler yalnızca ortak çalışıp, özgür yaşamak isteyenlerdi. Abbaye bir örgüt değildi. Doktrini yoktu. Disiplinli bir topluluk değildi. Dirilen Şehir, Abbaye'nin müdavimlerinden biri olan Jules Romains'in romanı; daha doğrusu uzun anlatısı. Romains bu öyküde bir kentin yaşamındaki uyanışı, buyruklara nefreti ve kuralsızlığı anlatıyor. Ferruh Doğan'ın çizgileriyle sunduğumuz Dirilen Şehir'i beğeneceksiniz. Oblomov/ îvan Gnnçarov/ Çevirenler: Sabahattın EyuhogluErol Clüney/ Tiirhye îş Bankası Kültür Yayınlan/ 577 s. Rus edebiyatının hiçbir kahramanı, ne Raskolnikov (Suç ve Ceza), ne Mişkin (Budala) ne de Prens Andrey (Savaş ve Barış), eski Rus insanını, hatta bütün Doğuluları Oblomov kadar açıklıkla, en özlü yanıyla temsil eder. Doğu, belki de ilk defa olarak Gonçarov'un bu büyük eserinde kendi kendini tanımaya, Batı'dan farkını anlamaya başlamışrir. Oblomov, çiftliği, kö C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 6 1 7 leleri olan bir derebeyidir. Köylülerin hazırlayacağı ckmeği yemek için büyütülmüştür. Bu yiizden, ek meğini kendi kazanan insanlar arasında ne yapacağını şaştrır, böyle bir hayata hazır olmayan iradesi söner, ölüme benzeyen uyuşukluğa gömülür. Ancak Gonçarov, büyük romancılarda görülen "dram karşısında gülümseme"sini hiç eksik etmez; okurunu da gülumsetmeyi başarır. Gonçarov'un bu dev yapıtını okııdııktan sonra "Oblomovlıık"ıın bıze hiç de yabancı olmadığını fark edecek, iş hayatına karışmış olanlar arasında bile pek çok Oblomov'un bulundıığunu göreceksiniz. Karşı Çıkmak Gerekiyordu/ WolfJıetricb Schnurre/ Çeviren Zeyyat Selımoglu/ Türkiye 1$ Bankası Kültür Yayınlan/ 14i s "Savaş sırasında ya da hemen savaştan sonra yazılanlar, yazar olmayı amaçladığım için dcgil, başka bir çare olnıadığı için yazılmıştır." Bu sözler, İkinci 13ünya Savaşı'na er ohırak katılan Wolf dietrich Schnurre'ye ait. Schnıır re, birçok silah arkadaşı gibi , savaşı lanetleyen başarılı öyküler yazdı. Elinizdeki kitapta yer alan öyküler 194547 yıllan arasında geçiyor, ancak okuduğunuzda, güncelliklerinden hiçbir şey yitirmemiş olduklarını göreceksiniz. Schnurre'nin ironi yüklü, duygusallıktan uzak bir anlatımı var. Sosyal eleştiriyle şiirselliğin bir arada yaijadıgı bu öyküleri seveceksiniz. Azizler Kampı/ l'adeusz Novakovskı/ Çeviren Zeyyat Selimoğlu/ l'ürkıye tş Bankası Kültür Yayınlan/ 401 v Polonyalı yazar Tadeusz Novakovski, Azizlar Kampı'nda bahtsız bir ulusun 2. Dünya Savaşı sonundaki yazgısını dile getirir. Almanların kurduğu ve Amerikalıların yönetimine geçen vatansızl.ır kampında bir avııç Polonyalı geleceğe kuşkuyla bakmaktadır. Bu bahtsız insanların yaşamlarını anılar ve geriye dönüşjerle anlatırken gerçekçi romantizmin güzel bir örneğini veren Novakovski, kişilerine elle tutıılıır bir canlılık kazandırıyor. Acı, güzel bir kitap Azizler Kampı. Zincire Vurulmuş Prometheus/ Atskhylos/ Çevirenler: Azra ErhatSabahattin Eyuboğlu/ Türkiye Iş Bankast Kültür Yayınlan/ 91 s. Zeus kral olup tanrıların tahtına oturduğunda sağlam bir düzen kurmak için dünya egemenliğini kardeşleri ve çocukları arasında paylaşmaya girişir. Burada karşısına dikilen tek engel Prometheus'tur. Başlangıçtan beri insanlardan yana olan Prometheus, tanrıların egemenliğine karşı çıkar. Zeus'u aldatarak, ateşi çalıp insanlara götürıır, verir. Prometheus, tanrılara karşı gelmenin cezasını zincire vurularak çekmektedir. Mıhlannıış olduğu kayadan bize seslenip, eylemini, eyleminin uyandırdığı tepkileri eleştirip değerlendirmektedir. Görüldüğü gibi, Zincire Vurulmuş Prometheus, XXI. yüzyılın insanlık ülküsunü dile getiren bir yapıtrır. Bu tragedyada kaba kuvvetle özgür düşüncenin çatışması ele alınır, aklın ve özgür düşüncenin gelecekteki zaferi müjdelenir. Karanlığın Kahkahası/ Ambrose Bierce/ Çeviren: Sulbı Dölek/ Türkiye // Bankası Kültür Yayınlan/ 114 s Ambrose Bierce, Karanlığın Kahkahası'nda tüm evrensel kurumları, tum değer yargılarını sorguluyor; başta Amerikan toplumu olmak üzere, neredeyse bütün insanlığa dil çıkartıyor. Yoldan çıkmış politikacılar, paraya tapan işadamları, yargılarına güvenilmeyecek yargıçlar, şarlatan doktorlar, dinsiz dinadamları, sorumsıız kamu görevlileri ve daha nice tanıdık yüz günümüzün herhangi bir toplumundan çıkmışçasına boy gösteriyor bu kitapta. Onlar kimi zaman kendi kimlikleriyle, kimi zaman hayvan kisvesi altında, kimi zaman da soyut nesnelere dönüşeıek kendi gülünçlüklerini ve tutarsızlıklarını sergiliyorlar. Tracy'ııin Kaplanı/ Willıam Saroyan/ Çeviren Zeyyat Selimofclu/ Türkiye 1$ Bankası Kültür Yayınlan/ <S7 s Daha dokuz yaşindayken gazete satarak hayatını kazanmaya çabala yan Willıam Saroyan, yazaılığı sıra sında da "Yazıyor, yazıyor!" diye bağırarak dolaşrığı sokakları terk etmedi. Temalarını hep orada, gun lük hayatın içinde aradı. Sıradan insanları ve onların masumiyetine olan inancını dile getirdi. Kötülüğün ve ölümün değmediği bir ha yat özlemini olanca duygusallıkhı vansıttı. "Benim tek öyküm vardır, o da insanlar ıısrü nediı" diyordu. Tracy'nin Kaplanı, işte o "tek" öykulerden biri! Belki biraz daha öteye giderek "insanlar ve sevgi üstüne sıcacık bir öykü" demeliyiz. Duıgun, sakin, sade ve bir o kadar da güzel... Mrs. Stone'un Roma Baharı/ Tennetsee Williams/ Çeviren: Tatih Ozgüven/ Türkiye lş Bankası Kültür Yayınlan/ 114 s. Mrs. Stone'un Roma Baharı, adını îkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Sırça Kümes, Arzu Tramvayı, Kızgın Damdaki Kedi gibi oyunlarla duyuran ünlü Amerikan oyun yazarı Tennessee Williams'ın kısa roınan türünde verdiği parlak bir örnektir. Williams'ın bütün ustalığını sergileyen bu roman, orta yaşı geçmekte olan ünlü bir tiyatro oyuncusunun hayatla, kendi kendisiyle ve yok saydığı cinsellikle hesaplaşmasını ele alır. Mrs. Stone'un Roma Baharı, tiyatro ve sinema yönetmeni Jose Quintero taralından başrollerde Vivien Leigh, Warren Beatty ve Lotte Lenya ile filme de çekilmiştir. Bilinmeyen Adanın Öyküsii//ouJ' Saramago/ Çeviren. E. E/e Çakmak/ Türkiye lş Bankası Kültür Yayınlan/ "Adamın biri kralın kapısını çalmış ve demiş ki, bana bir tekne ver..." Adam niçin bir tekneye ihtiyaç duyuyor, tekneyle nereye gidecek, yoiculuğu boyunca ona kim tayfa lık edecek ve bu tekne nasıl bir yük taşıyacak? Bu çocuksu, masumane öykü, derin mimarisiyle birlikte ele alındığında birden kılık değiştiriyor ve Swift'i ya da Voltaire'i aratmayacak parlak bir relsefi metne dönüşüyor. Anlatı teknikleriyle sürekli oyunlar oynayan büyük yazar, okura bir kez daha büyük bir okuma zevki sunuyor. Goethe Der ki.../ Çeviren ve Derleyen: Prof. Dr. (lürselAytaç/ Türkiye Is Bankası Kültür Yayınlan/ 572 s. Bu kitapta Wolfgang von Goet he'nin yapıtlarından seçilen özlü sözler yer alıyor. "Şair, düşünür, bilim adamı ve bilge kişi" niteliklerini üzerinde toplayan Goethe'nin, alfabetik sırayla sunulan konu başlıkları altındaki düşüncelerini okurken, evrensel boyutları olan bir hayatın nasıl biçimlendiğine tanıklık edeceksiniz. "Goethe Der ki..." başucu kitabınız olsun. Arada bir sayfalarına göz atın. Kim bilir, belki de aradığınız rehber, Goethe'nin bir özdeyişinde saklanıyordur. Yeni ve Sert Öyküler/ Orhan Duru/ Türkiye \s Bankası Kültür Yayınlan/ 183 s. Alabildiğine çeşitlenmiş, karmaşık bir toplumsal vitrin... Kimliği kabuğu çatlamış insanlar... Tutku haline gelen ilgisizlik.. Giderek anlamını yitiren bir dünya.. Yok olmanın eşiğindeki doğa.. Büyülü imajlarla sarılıp sarmalanan ürün(ler)insanlar.. Gerçeğin gerçek dışına SAYFA J 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear