Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kapak konusunun devamı. •• Okurunu uçurmaya çalışan bir yazar duydıığumuz entelektüel kesime bir hınç f alan duymııyorum ama bazı sıradan duygularım var... Bu sınıi yabancı dil olgusuna korü körüne bağlıdır. Oğrenimini yabancı bir ülkede yapmış olma olgusuna da bağhdır. Ama ülkesüv de kendi kendinin ve herkesin mutlak dili bilirsin güçler göstergesidir. Vureğitmcnidir. Degerlerinin bilinmediğinmak, yakalamak, elde ermek gihı... Ka den şikâyet edip dururlar. Işte duyum dınlar da uzlaştırıcı bir dil kullanırlar. sadıklan bu iç sürgünlüğün karşılığını Bir k.ıdın olarak, bır erkeği, erkeğin ağalamamanuı nedcnlcrini içinde yaşauıkzından konusjturmak yaşlanmama neları topluma yüklerler. Bağımsızlıklarını den oldu. Ama çok da hoşlandım. Bu ilan etmek için, ekonomik ve siyasal orbenim için, edebiyatla yaptığım bir dütamı ön plana çıkartıp, kültürel gerçekelloydu... liği ne yazık ki göz ardı ederler. Sonra sen bana, " Yüzümün bir yanınEttınler hakalını Ozelhkle, "Kırmıcla Pakistan, öteki yanında îsveç," olduzı Erık" ve "Brkek" adlı romanlannda öunu söylersin. Böyle bir yüzün içindedikkat çeken bır erotızm var Bu erotık deki beyne ne kadar güvenilir ki.* ğiniler, ya^anmı^lıktan mı, gözlemler bi Bu ujrunu sessizce geçıyorum... Okunktmtnden nıi, ımgclerden mı gelıyor'' madığım (henüz) kıtaplartn da var OnAklına hiçbiri gelmiyorsa yüregime dülardan söz eder mhin? şün, nna göre yanıtını ver tlk romanın, "Sinek Olmak Zor Hatit bir rüzgâr mı çıktı?.. Şey"di. (1987) Üç erkeğin trajikomik Erotizm ve ben?.. I ler iki romanımda öyküsü. Çok eençtim ve estetik zevke da değindiğin gibi yogun bir erotizm var. ilisjkin ber türlü cosjkuya salıiptiın. YaNeden olmasın? Sonra erotizmi romanşam daha askıva alınmamıştı. Ve ben, lanmdaki kahramanlarım istiyor. Istiyorgüzel olan ijeylerin a^ağılanmadığı bir larsa ben ne yapabilirim ki?.. Erotik cin dünyaya meydan okuyordum. Sanki si sellik de kauer değil gcrçcktir. Bir yazapariş üstüne bir yaşam tarzımız vardı. rın ve iilkesinin entelektüel topoğrafyaBirileri bizleri yönlendirmeye çabalıyor, sına da zarar vermez sanırım... Bu arada bu çabalar gençlerin ölümüne neden karaciğerime kadar da kızardığımı itiraf oluyordu. Tepeden inme, sindirilmemiş edeyim... Şimdi aklıma geldi, erotizm, bir kukla kültür üç kuşak gençliğin yitikaba cinsellik karikatürüne darbe yapan mine neden oldu... Sınırsız zulüm ve bir sözcük olmasın?.. Sen de bilirsin ki, adalctsizlikler... hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Bu romandan sonra, "Sıcak"ı yazdım. Yetcrince sözciik oyıınıı yaptığımın Faşizmin güvenilir ellerde olduğu yılayrımındayım. Yaşanmışlık?.. Ben bu lar?.. Roman bunu anlatır. Romanın öz güne değin bir öykii dışında yaşadığım nesi bu bağlamda, "yoğun ba§ edilmez şevleri yazmadım. Yaşanılan şeyferin yabir gerçeklik"tir. ztdnası, sizi bir biçimde var eden insanRomanın kahramanı olan erkek, Bülara karşı suç işlemektir. Bu düşünceme tün Adların Sahibi'yle evlendiği gece, inancımı bir kez zedeledim, bir daha da pencereden, bir genç kızın adamlar tayapacağımı sanmıyorıım. Ben yaşamın rafından götürüldüğünü göriir. Ve kızın imgesini yazıyorum. Bu da bana yetiyor. peşine düşer. Romanın sonuna kadar bu Böyle romanların yazcirtnı, nkuyucu, genç kızı arar... Ararken de başına gelbiraz da özel, gizlı, değı)ık yanlarıyla ta meyen şey kalmaz. mstnlar diye sana dönüyorum. llani bir Daha sonra da çocuklar için yazdığım, gün, "Hangı gezegendenKin?" diye snr"Ebemkuşağı". Heröykiı memleketime muslum Yanttın, "Klonlanmtş dünya," göndermeler yapar. Çocukluguma... Çoolmuştu. Devam etmıştım, "Ya son sevgi cukluğıım kavurucu güneş altında, sııyıı lin?" Bu suruya yamttn, "Kevin Mestir" miydı, "Bekle go'r" müydiP Tam atnmsamıyorum. . htcşimdı, oyamllann, Mayo ile Osmanlı arasındakı ilişkiyı arıyorum. Ne dersin? îki kedim var. Birinin adı Suzi, öbürünün ise Tina'dır. Ve ben beyaz zambakları severim ama bııgüne değin hiçbir erkek bana beyaz zambak vermemiştir. troni!. Peki, anneannen ve babaannen vaktıyle ne gtyerdı ' Ben kundura giymedim ki, ayağıma kum dolsıın?.. Sinsi insanlardan hoslanmadığını biliyorum. O "MaviŞıir", o "Kırmızı Erık", o "Erkek" ne uluyur? "Mavi Şiir"i henüz yazmadım ama Kırmızı Erik'e ne olduğunu sana anlatayım. Çınla adında bir kadın kendi öykiisünii Kurmak istiyor. Bu istem, alie ve sistemin kurumlarına karşı bir duruş, direnme. Kısaca roman, kendi kendinin kahramanı olup, kimsenin öyküsü olmaTui.ıy Ferah ogiu Mert İle blrllkte ma kararı alan bir kadının yürekli bir öyküsü. Toplıım içinde ne yaşarsa yaşasın, özeleştirileriyle dalga geçip, pişmanlık duymadı... Ah, onun gibi olmayı çok isterdım. Bana da bir şeyler oldu. Romanlarımdaki, tiplemelerimi de kıskanmaya mı başladım nedir? Erkek'e gelince, sekiz yıl süresince bu Mayo mu Osmanlı Kırmızı Erik/Tulay Erkek/Tülay FeSıcak/iülay Feromanı yazacağım di mı/Tülay Yerah/Te I'erab/Sel rah/Scl Yaytncılık/ rah/lioyul ye canım çıktı. Erkek tos Yayıncltk/ 176 Yayıncdık/158 s. 182 s. Yayınevı/142 v SAYFA 4 Tiilav Ferah Batı'ya, "Lütfen bizi kurtarmayınız," dendiğini artık göremeyeceğız diye korkuyorum. Buyanıta da güzel diyelim. Peki, »>n burjuvanın değeri olarak \unulan postmodernizmı senın romanlannda bıtlmak olast mı? Postmodernizmin, sanırım en doğru tanımını Fredric Jameson yaptı: "Serakan nehirde (artık kurudu), hayvanlamayenin kültürel mantığı". rın peşinde, aöaçların tepesinde geçti. Bunu okuduğum zaman, postmoderAma benim oğlum ayakbacak problemnizm mi, Tanrı korusun demek geliyor lerini bir turü çözemedi. Hayvanları taiçimden. nımıyordu. Ama şöyle bir tanım da var: Şimdi anımsadım. Köyümüzde bir ta"Postmodernizm, bir zamanlar saygın vuskuşu vardı. Ona hayrandım ama olan sosyolojik meselelerin entelektüel elimde bir sopa biitün gün peşinde koşgündemde tekrar görünmelerine izin vcturup dururdum. Dayımın çiftliğinin rir..." hahçesindeki kuyııdan akan gürul giırül Bir tane daha: "Postmodernizm, sossıılar. Suyu severim. Islanmayı severim... yal değişimleri anlamaya yarayan bir Sonra, bahçede dolanan kazlar. Onları kavramdır." kızdırmaya bayılırdım. Ve elimde sapan Bu kavramı reddedersin, idareli kulkuş, avlamaya çabalayan ben. Yılanların lanırsın, ya da hiç kullanmazsın ama ben yumurtaları peşinde olan ben. Neler olubir yazar olarak masama, "Bugün de yor Karadayı?.. Mayo'dan, kazlara, kuşpostmodern bir roman yazayım," diye lara geldik?.. geçmedim. Böyle sığ bir düşünce de ola Anlaştldı sen knyünü özlemı^tn', maz zaten. Hiçbir yazar bılinçli olarak Afla^madan devam edeyim. Yazma devyazma edimini izmlere oturtmaz. ü t u r rımını tamamladıg'ında dağlara çtkarsan tursa da yazdığı roman olmaz, izm bilne olur? dirisi olur. Bır şey olmaz...Dağın neşesi her türBöyle felsefi söylemler her zaman molü armağandan daha değerliair. Ve bana, da olacaktır. Ne olduğunu anlayamadan sana şunıı verdim, sen vermedin deda modası geçip, bir yenisi gelecektir. mez...Otuz yıldır Istanbul'da yaşıyorum. Ama felsefi nareketlenme ivi Lir şeydir. Kent insanıyım. Ama biliyorum ki, bu Insanlara yazacak yeni ufuklar açabilir. kentte yeniden doğuş evresine gereksinSalt eğlence olsun diye. mem var. "Mayomu, Osmanlı mı" geçmışegnn Ciiizel bır yantt ama bir yazar ve bu iildermeler yapmakla. Ve geçmişımızi bukentn ıtnanı olarak, neden modernliğjn gün yeniden hizeamnımtmakta Bu dram yan ürunlerinı kullanmaktastn? mı? lkinci el yaşamanın doğallığına inan Katmerlisi... dırıldığım için olmalı. Şimdi sen çocuk Her toplum geçmişine, tarihi ne kadar musun, niye inandın da bir birey olarak kirli ya cfa temiz olsun hayranlık duyar. birinci sınıf yaşamı es geçtin diyebilirsin. Bizim gibi. Lise yaşamımın en kalın kiSanırım ben ya da hepimiz modernliğin tapları hep tarih kitaplarıydı. Ve şanlı ne anlama geldiğini pek kavrayamadık... Osmanlı tarihi bu kitapların en büyük DoğııBatı, gelenekmodernlik! bölümünü oluştururdu. Padişahlarımız Batı ve modernlikle çoktan yüzleşme dünya bizim, en büyük biziz. Ardından zamanı gedi. Geldi de bunu nasıl yapabu şanlı padişahlarımız zevk âleminde cağımızı bilemiyoruz. Kendimize güven yitip gittuer. Ve imparatorluk battı. Bu duymuyorıız. Hangi konu olursa olsun noktada, her öğrenci, ben de dahil olbugün de olduğu gibi beceriksizliğimak üzere içinden padişahlara külretmizden başımız sıkışınca yüzümüzü Bamiştir. Ama şöyle bir ayrıntı da var. I lem tı'va dönüvoruz. de çok önemli. Kimseye ders verme ereğim yok. Verir gibi olacaksam da senden ve okurlardan özür dilerim. İmparatorluk niye battı? Bu sorunun gerçek yanıtı da şu: Islam dünyası, Avrupa'daki üç büyük olaya, deniz yollarının açılması, Rönesans ve Reforma tamamen yabancı kalmıştır. Bir türlü ele geçiremediğimiz modernliği de bu üç büyük olay yaratmıştır. tşte bugün, geçmişimi anımsadığımda ve bugüne taşıaıöımda duyduğum acının nedeni bu, Ve nep beni gülümseten bir değişimimiz var: "Neydüc ne olduk?" Ama her şeye karşın gelecek için karamsar değilim...Bir cumhuriyet kurııldu. O cumhuriyetin insanları da halk olarak elinden geleni yapmakta. Genç, dinamik bir toplum olmamız beni heyecanlandırıvor. Biraz daha diren... Son beş sorum geliyor. Sajgörünümlü ve zekisin; akltnı neyle yemek istersin? Vurgulu kavgalara taktldtğtnda gözlerini kapatır mısın? Oturduğun wfralarda ö'nce şarap mı, "neslıkor" mü içersin? Brıc oynarken, resim yaparken dü$ünür mihün? Araba kullanırken çiklet çıgnemeden cdemez misin? Ebem Kuşağı/7« Teşekkür ediyoSinek Olmak Zor Şey/lülay herah/lio lay Ferah /Gcndaş/ rum. 108 s Bende... yut Yayınevı/159 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI J 813