Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Deli dana, klonlama ile Dolly'nin yaratılması, insan üzerinde sağlık ve genetik modifikasyon açısından klonlama deneylerinin gündeme gelmesi ve Clinton tarafından açıklanmasının yarattığı şokun insanları umuda doğru sürüklerken bazı muhaliflerce yeni direnme anlarının ortaya atılması, Vatikan'ın Tanrı'nın düzenine karşı çıkılıyor olunması nedeniyle DU tip klonlama faaliyetlerine karşı tavrı, kapitalizmin dünyanın bütünleşmiş haliyle girdiği yeni ilişkileri bize sunmakta olduğunu göstermekte. lÜç Ekoloji' ile Felix Guattari bu durumu hissetmekte ve yakından takip ettiği bilim dünyasının kapitalistik haline göre yeni tahliller yapmaya kalkmasının ardında yatan anlamı belirtmeye çafışmakta. ALİ AKAY Felix Guattari'nin "Üç Ekoloji"si güncelliğini koruyor Üc Ekoloii yu gerçek hayata adapte etmeye başlamıştır. Günümüzdeki "seçme" veya "eleme" kavramı Darvvin dönemindeki gibi ihtiyaçlara göre işlemekle kalmamış, aynı zamanda genetik devrimiyle birlikte paranın başka yollardan kazanıldığı, yine paranın kapitalistik dünyasıyla bilimi, tıpkı eski dönemlerde olduğu gibi, birleştirmekten kaçınmamaktadır. Guattari'nin bahsettiği "Bütünleşmiş Dünya" kapitalizmi başka yöntemlerle değil, geleneksel kapitalistik yöntemlerle dünyanın en ücra köşelerine kadar yayılmaya devam etmektedir. rım ürünlerinde en çok kullanılan terimlerden biri olmuştur (Günümüzde siyasette, yeni sağın tezlerinde ve sanatta kullanılan nıelezlik kavramının kökenlerini hatırlamak açısından ilginç örnekler karşımıza çıkmaktadır). Kısırlaştırma sayesinde dizinin devamı engellenmekte ve genetik olarak yapılan müdahaîe sayesinde yeni melezlikler ortaya atılmaktadır. Burada başka bir yenılik de çiftçinin her vJ toprağın döllenmesi için yeni ürünler satın almak zorunda kalması, işin ekonomik yanının küçük tarafını göstermektedir. fîeterosis diye adlandırılan bu yeni ürün, randımam arttıran bir görevi üstlenmektedir. Monsanto şirketi reklamlarda çiftçileri bu tekniğe alıştırarak, yeni kârlar edinmiştir. Bir dedektif şirketiyle anlaşan şirket, ürünleri "korsan yoÛarla engelleyen" çiftçilere karşı kampanyalarla mahkemelerin tarımsal alanlara taşınmasını sağlamıştır. 18. yüzyıldaki Foucault'nun söz ettiği "illegalizmler" özel mülkiyete karşı gerçekleştirilirken, 20. yüzyıl bize yeni "Dlegalizmlerin" genetik olarak modifie olan tarım ürünlerine, tohumlara karşı yapıldığını göstermektedir. Özel mülkiyetin yeni biçimi toprağın kendisi olmaktan çok toprağa ekilen tohumlara doğru kaydığını göstermektedir. Genetik tarım ürünlerl F elix Guattari'nin ekolojistlerle birlikte denediği siyasi girişimle ayn ayrı grupları birleştirme çabası, geçirdiği ani kalp krizi sonrasında nihailendi. Ancak izlemekte olduğumuz gibi o zamandan bugüne kadar gelen bir zaman zarfında ekolojinin durumu gelişmekle kalmadı, daha sorunsal bir hale geldi. Çernobil, nükleer kazalar, dünyada kanser yapan maddelerin artması ve bu hastalığın yaygınlaşmasının dışında; ekoloji siyaseti Guattari'nin ileri sürdüğü gibi, hem sosyal hem doğal hem siyasi olmakla devam etti: Ekozofi içindeyiz hâlâ. Bu bakımdan kitap siyasi pratik olarak değerini kaybetmiş olmaktan çok daha fazla güncelleşmiştir: O kadar çok doğru tespit ile karşı karşıyayız ki, neredeyse bunları "kehanet olarak nkeleyebilecek hale geldik. I Iem siyaset alanında hem de sanatsal denemelerde Guattari'nin "şizoanalitik haritacılığı", Gilles Deleuze ile birlikte geliştirdiği nakarat kavramı hâlâ güncelliğini korumaktadır. Moleküler devplm Pince a Linge Yayınevı tarafından 2000 yılının ortalarında yayımlanan Nakaratlar adlı kitap ödün vermez militan psikanalistfilozofun siyasi pratikteki yansımalarını bir kez daha sanat alanında dahi göstermektedir. Moleküler devrimlerin kuramcısı, yataylık kavramının kurucusu, ödünsüz kişiliğiyle bugünkü nesilleri etkilemeye devam etmektedir. Jean Jacques Lebel'in de yazdığı gibi (Arty Press dergisi, Eylül 2000), "ölümünden sonraki otobivografik kitabı" hâlâ yürürlükteki fikirferi yeniden bizlere hatırlatmaktadır. Bu hem siyasette, hem sanatta hem de gündelik nayatta sürmektedir. İnsan üzerinde yaşadığı doğa ile hesaplaşmaya girdiğinden beri, oldukça uzun nir zaman geçmiş; bugün insanın kendi genetik doğası üzerine denemeler yapılmakta ve farklı bir gelecek bizi beklemektedir. Genetik sanayiinin geliştirdıği dengeye göre 21. yüzyıhn insanı, sadece doğa ile hesaplaşan bir sanayi toplumunu ortaya çıkarmayacak, aynı zamanda genetik sanayiinin toplumsallığı içinde robokoplardan siberuzamlarda yaşayan siborglara kadar hayal gücümüzü süsleyen bilimkurguSAYFA 10 Agronomik Araştırmalar Milli Enstitüsü'ndearaştırmacıJeanPierreBerlan ve zooloji profesörü Richard C. Lewontin'in Le Monde Dıplomatıque'te yayımlanan makalesinde, "doğada ekılenler gibi ekilen genetik tarım ürünleri de yeni ürünler vermekte". 1998 Mart ayında Amerika'da yapılan bir sözleşmeyle özel bir firmaya bir avantai sağlandı: Delta and Pine adlı şirket ekilen ürünün germinde yetişen zararlı maddeleri öldüren bir transgen bulunmasıyla tarımda genetik olarak modifie edilen bir ürün artışı başlatıldı. Bitki geleneksel şekillerde ve normal koşullarda büyüyecektir; ancak tek fark, kısır bir ürün olarak büyümekte olmasıdır. 1998 yıhnda ise, Monsanto şirketi Delta and Land Rlsk tophııtuı şirketini satın alarak, 87 ülkede brevesi Daha önceleri yaşayan kutsal bir varolan bu "terminator"un haklarını ele lık olarak kabul edüirken doğru kaydığını göstermektedir. Daha önceleri ya;eçirir. Waington'daki tarım bakanlığıyşayan kutsal bir varlık olarak kabul edia birlikte üretimi ele geçirir. lirken artık kutsal dışına çıkmıştır. KöyAynı şirket Fransa'da yaptığı reklam lüler bu yolla "yok olma" sürecine sokampanyalarıyla, genetik olarak modikulmuştur. Doğal olmayan yollarla yafie edilen ürünlerin olağanüstülüğüyle pılan tohumlanmış tarım ürünleri, yeni ilgili bilgileri yaymaya çahşarak, pazarı ekonominin içinde, iletişim kadar ele geçirdiği ürünlerin pazarlamasına önemli bir sektörü nostmodernleşen başlar. 1907 yıhnda yüzyuın başının üntoplumlarımıza sokulmaktadır. Bu nelü biyolojisti Hugo de Vries'nin yeniticelerini önceden göremediğimiz yeni den bulduğu "Mendel yasalan", tarımtarım ürünlerinin ekonomik olarak açsal genetik gelişmelerin bilimsel olmaktığı yeni çehreyi bize gösterirken, hükütan çok ekonomik olduğu tezini geliştirir: "Bilimmetlerde sel olarak yeni yeni bu gerçek" genetik olakavramı yol rak modifie almaya başe d i1miş l a m ı ş tı r. ü rünlere 1930'lu yılkarşı tavırlarda "melar yüksellez mısır" mektedir. tarımsal meRisk toplezleşmenin lumu olarak ve karışımın adlandırıbaşlangıcını lan bu yeni oluşturdönemde le muştr. GüMonde des n üm ü z d e Debats'nın yirmi kadar 1999 yılının tarım ürüKasım sayınünü egesında Tamenliği al r ı m d a altına alan bu Transgenegenetik motik Bitkiler difikasyon kitabının daha sonra yazarı Pierdaha da re Thuriçoklaştmlanux'transmıştır. Amegenetiğin rika'da gerzararlı ve çekleştirilen tehlikeli mısır örneolup olmağinden dığını sorıtıduğunda, baren meFellxCuattarlnin ÜcEkolojlsl',onyılönceyayımlanmasına bilim adarağmen tekrar tekrar okunmalıdır. lezlik" ta Î mının cevabı şöyledir: "Her yenilik içinde riskler taşıyabilir, ancak riskleri hiyerarşiye sokmak lazımdır. Birincisi insan sağlığı ve yiyecekler dir. Burada tartışılacak bir şey yoktur. Hic bir şeyi müzakere edemeyiz. Hataya hakkımız yoktur" demektedir. Ancak, Fransa'daki bitkilerin hiç bir alerji sorunu taşımadığını da eklemeden geçememektedir. 1950 ve 6O'lı yıllarda ya pılan araştırmalara göre, genlerin kimyasal tabiatı üzerine ouluşlar göstermiştir ki, genler evrensel bir genetik koda göre işlemekte ve proteinleri ifade etmektedir. Buna göre bir bakteriden gelen geni bir bitkide bulmak olağanüstü bir şekilde mümkünleşmektedır. Burada önemli olan proteinin zehirli olup olmadığı nın bilinmesidir ve insanda veya hayvanda alerji yaratıp yaratmadığının denetim altına ahnmasıdır. Yeni dunya düzeninin yeni riski yiyeceklerdeki değişimle insanların doğasının değiştirilmeye kalkılmasıdır: Deli danadan diyoksinli tavuklara, hormonlu etlerden transgenetik soya fasulyesine, çiftil balıklarının kirlettiği de nizden mineral suya ve Coca Cola'ya, kesimlik hayvanlara verilen kadavra sıvısından yapılan una kadar risk icinde yaşamaktayız. Avnıpa Birliği Ortalc Tarım Politikası adı altında yeni sorunlarla karşı karsıya gelmekte. Liberalizm adına Ingilizler 1980'li yıllarda dana etinin üretimini özelleştirdiklerinde nelerle'karşılaşacağımızı bilmemekte miydiler? 1996 yılında ESB (Phalopathie Spongiforme Bovine), halk arasında "deli dana" hastalığınm ortaya çıkmasıyla değişim basladı. Bu yıl köylüler ve çiftçiler Avrupa dan ve özellikle Fransa'dan yeni öfçümler alınmasını istedi ler ve eylemlerle bunu zorladılar. 1997 yılında Hollanda'da domuz yetiştirmek te kullanılan un ile yeni sorunlar ortaya çıktı. Milyonlarca domuz telef edildi. Bunun maliyeti 1 milyar eku olarak açıklandı (François Dufour, Les savants Fous de I'Agroalimantaire, Le Monde Dıplomatiaue, Temmuz 1999). Bunun vatandaşların vergileriyle yapıldığının, adı geçen makalede hatırlatılmakta olduğunu da belirtebiliriz. Klonlama laaHyetlerl Bu açıklamalan uzatmaya lüzum yok diye düşünmekteyiz. Deli dana, klonlama ile Dolly'nin yaratılması, insan üzerinde sağlık ve genetik modifikasyon açısından klonlama deneylerinin gündeme gelmesi ve Clinton tarafından açıklanmasının yarattığı şokun insanları umuda doğru sürüklerken bazı muhaliflerce yeni direnme anlarının ortaya atılması, Vatikan'ın Tanrı'nın düze nine karşı çıkılıyor olunması nedeniyle bu tip klonlama faaliyetlerine karşı tavrı, kapitalizmin dünyanın bütünleşmiş haliyle girdiği yeni ilişkileri bize sunmakta olduğunu göstermektedir. Üç Ekoloji ile Felix Guattari bu durumu hissetmekte ve yakından takip ettiği bilim dünyasının kapitalistik haline göre yeni tahliller yapmaya kalkmasımn ar dında yatan anlamı bize göstermektcdir. Değişen sadece doğanın değistirilmeyekatkılması değil, aynı zamanda insan, nayvan ve bitkilerin doğalarının genetik olarak değişime sokulması söz konusudur. Burada önemli olan parasal ilişkilerin "Bütünleşmij Dünya Kapitaliz ' mi"yle alakasıdır. Üc ekoloji hâlâ güncelliğini korumaktadır. Aradan on yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen Üç Ekoloji okunmalıdır yeniden ve yeniden. Bu bize Guattari nin düşün cesini tanımaya ve yeniden anmaya bir imkandır. • Üç Ekoloji / Felix Guattari /Çeviren: Alt Akay/ Bağlam Yaytnalık / 77 s. K İ T A P SAYI l C U M H U R İ Y E T 571