05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Eğittme yardtmct kitaplar da hazırladtnız.. Bunlardan amacınız neydi? Oğrenim kurumlarına yardımcı olmak istedim. Öğrencilerin araştırma, kitaplddarda çalışma olanaklan çok kısıtlı. Ellerinde kendilerine gerekli bilgileri içinde kolayca bulabilecekleri anantar kitaplar olursa, yazın dersini sevebileceklerini düşündüm. Ayrıca onJarı kendi dillerini anlamak için sözlük kanştırmak gibi çok sıkıcı bir işten kurtarmaya çalıştım. Yunus; Pir Sultan; Karacaoğlan; Şinasi; Namık Kemal; Tevfik Fikret; Ahmet Haşim. Yedi kitap. Hepsi birlikte yayımlandı Yapı Kredi Yayınları'nda. Altısının yeni basımlan, Namık Kemal'in ise birinci basımı. Başlayalı çok olmuştu, ama onu yeni bitirdim. Romanlarının, oyunlarının özeti, şiirleri derken, kalınca bir kitap oldu. Ben bu diziyi çok severim. Yararlı oluşu... Gcnçlere dönük oluşu... Aynca övünürüm de bu diziyle... Fethi Naci bir çalışması için o kitapları okurken Nazar Büyüm e rastlamış bir yerde ben o zaman Adam Yayınları'nda çalışıyordum konuşma nasıl geliştiyse, 'Siz bu adama başka iş yaptırmayın,' demiş, 'oturtun köşeye, hep bu kitaplardan yazsın...' Aslında bu bir eleştirmene övgü değil, ama benim çok hoşuma gitmişti, dört köşe olmuştum... Neden övgü olmastn? O kitaplarda benim değerlendirrneciliğim, efeştirmenliğim devede kulak. Uzmanların çalışmalarından elde edilen ortak bilgilere yeni bir biçim veriyorum, şiirleri bugünün diline çeviriyorum, yanlarına sözlükçeler koyuyorum, yani yemekleri başkaları pişirmiş, ben süsleyerek sofraya getiriyor, iştah açıcı olmalarını sağjıyorum. Fethı Nacı'nin bunlart düşünmediği, ıçtenhkle bir övgü yaptığı kesın... Alınganlık filan ettiğim yok... Çok sevinmiştim diyorurn... Keşke hep böyle yararlı işler yapabilsem... Eleştirmenliğin de başka bir amacı yok ki... O da birilerine yararlı olmak için... Sanat dersiniz hep... Bakıyorum, sen bana ters gidiyorsun... Açmaza düşürmek istiyorsun beni... Sanatın amacı nedir? O da birilerine yararlı olmak için yapılıyor... Ne o birtakım gürültüler geliyor!.. Ben bir şey duymuyorum... Ben duyarım... Başladılar gene bağrışmaya... Ben de sana bir soru sorayım mı? Sorun... Çağdaş yazınımıza yararlı olmuşyayımcılar, dergiciler varaır. Örnekse 'Varlık'la Yaşar Nabi, 'Yücel'le Orhan Burian, 'Yeditepe'yle Hüsamettin Bozok, 'Yeni Ufuklar'la Vedat Günvol, Ataç Yayınevi'yle Şükran Kurdakul gibi. Ben de De Yayınevi'yle, 'Yeni Dergi'yle bir ara yazınımıza yararlı olduğumu düşünürüm. Daha sonra, sence, kim yazınımıza yararlı olma düşüncesinin en göze batan tutsağı oldu? Bilmem... Çesitlendi, çoğaldtgaliba... Pek çok küçük yayınevi çtktı ortaya... Bir ara siyasa, yazmın önünegeçti... Siyasa değil... Yazın... Yazko... Doğru, o başlı başına bir olaydı. Ama ben kişi olarak aykırı biri, sanatta yararklığa kesinlikle karşıt biri gelecek mi aklına diye sordum. Sanatta yararlılığa düşman, yayımcılıkta ise yararlılık şampiyonu. Kim? EnisBatur.. Evet... Ama o hep başkalarının cebinden harcıyor... Yaşar Nabi, Orhan Burian, Hüsamettin Bozok, Vedat Günyol, Şükran Kurdakul, ben, hep kendı emeğimizle bir şeyler yapmaya çahştık. Bir bankanın kültür hizmetlerini yönetmek :UMHURİYET KİTAP SAYI 542 bambaşka bir olay. İş çok büyüyor. Önemli olan Enis Batur'un hep yazınımıza yarararlı olacak işlere yönelmesi. Gönlüne göre davranmıyor. Bızler onun yayımladığı kitapları yayımlamayı aklımızın ucundan bile geçiremezdİK. Bugün aynı seyi birçok yaytnevi için söylemek mümkün. Inamimaz kitaplar yayımlamyor. Evet, yayımcılığımız çok gelişti. Ben çıkan kitaplann ço • ğunu görmüyorum bile. Eskiden hiç değilse kitapçılarda, yayınevlerinde filan kanştırıp bakardım. Şimdi işte Cumhunyeî Kitap'tan izliyorum. Onda da hepsi yer almıyor. örnekse benim Namık Kemal kitabımın yayımlandığını Cumnuriyet okurlan ilk bu konuşmadan öğrendiler sanınm. Çok uzattık gibi geliyor bana... Son bir sorumuz kaldı. Sor bakalım... Türk edebiyatt için nasıl bir ütopyanız var? Olmayacak şeyler düşündüğum yok. Olan, olmakta olan şeyleri anlamaya çahşırken ise biraz zorlanıyorum. Uluslararası alana çıkıyoruz. Türkiye'de, Türkçe yazılan kitaplar yabancı dillere çevriliyor. Dışarda yaşayan Türkler başka dıllerde Türk duyarlığıyla kitaplar yazıyorlar. Ör«t nekse Almanca yazılf 7 (t mış bir kitap Türkçe" ye çevriliyor, yazan I Türk. Türtçe yazarak başarıiı olamamış, Almanca yazmış başanlı t olmuş. Türk yazarı mı, Alman yazan mı? Kimi de hem Türkçe, hem Fransızca yazıyor. Türkçe yazdıklarını Fransızcaya çeviriyor, Fransızca yazdıklannı özellikle başkaları eliyle Türkçeye çevirtiyor. Fransa'da da tanınıyor, Türkiye'de de. Iki yönlü bir bıçak gibi. Türk yazan mı, Fransız yazan mı? Ama herhalde kültürde Avrupa Birliği'ne girdik. Yarış uluslararası olunca, düzey de uluslararası çizgiye yaklaşacaktır ister istemez. Yazınımızın çok gelişeceğini düşünüyorum. Bizim gibi çağı geçmiş toplumsalcılann özlediği şeyler olmayacak yakın gelecekte gibi görünüyor, anamalcı bireycilik, başka bir deyiş hastalıklı bireycilik çok baskın. Gene de toplumsalcı düşünceyi getirmis olan güzel duygulan yeryüzünden hiçbir gücün silemeyecegine inanıyorum. 'Bu da geçer yahu!' Bunu Kemal Tahir'e söyletelim... 'Gözümün son mavi pınltısı bile gelecek günün müjdesini verecek sana.' Bunu da Nâzım Hikmet'e... Sen Turgut Uyar ne diyor, biliyor musun? Ne diyor? 'Çünkü açlık çoğunluktadır Açhk' diyor. Aslında isterdim bunu ama... Neyi? . Seçimleri açlığın kazanmasıl nı... Açlar da toklara mı oy veri\| yorlaryoksa!.. fel Kimbilir.. \l Kimse bilmiyor... \ı • Söylemek istedıgtnız baska bir şey var mı? Kalmadı... • Memet Fuatiı anılar, düsünceler ARSLAN KAYNARDAG emet Fuat'ı Istanbul'da Edebiyat Fakültesi'nde tanıdım. Ben Felsefe Bölümü'nde, Memet Ingiliz Filolojisi Bölümü'nde öğrenci idik. Teyzesinin oğlu Tuna Baltacıoğlu da onunla aynı bölümde idi. Edebiyat Fakültesi güzel yıllannı yaşıyordu. Her bölümde yetenekli hocalar vardı. Ayrıca yabancı hocalanmızın derslerinden çok yararlanıyorduk. Ikinci Dünya Savası yeni bitmişti; ya da bitmek üzereydi. Türkiye savaşa girmemişti ama, bütün dünyayı saran özgürlük düşüncesi, demokrasi özlemi, toplumsalcı eğüim, başta gençlik olmak üzere Türk toplumunu etküiyordu. Çok partili düzene geçiliyor, yeni partiler kuruluyordu. Memet Fuat ve Tuna Baltacıoğlu ile ortak dostlarım vardı. Bunlardan biri Hüsameddin Bozok idi. Bozok, ilerici bir dergi olan Yeditepe'yi cıkardığı gibi çok ilginç bir ansiklopecu olan Aylık Ansiklopedi'nin yayın işlerine de bakıyordu. Yazı yazmaya, edebiyata, felsefeye hevesli gençlerdik. İlk yazılarımızı o yıllarda yayımladık. Yayıncılık bizi her yönüyle ilgilendirmeye başlamıştı. Memet Fuat 1946 yüı gelince Tuna Baltacıoğlu ile birlikte ilk Küçük öykü kitabını yayımladi: Aşk ve Sümüklüböcek. Bu adı taşıyan küçük kitabın yarısında Tuna'nın ötekı yansında Memet'in öyküleri vardı. Sonradan anladığıma göre Memet Fuat o yıllarda Bursa Cezaevi'ndeki babası Nâzım Hikmet'le mektuplaşıyordu. Nâzım Hikmet'ten ona gelen mektuplar çoğu zaman bir edebiyat ya da kültür dersi gibiydi (1). Memet bunlardan okulda ögrendiklerinin dışında bilgiler ediniyordu. Nâzım Hikmet "oku" diyordu Memet M Fuat'a. "Günde en az on sayfa okumayan kimse acınacak insandır" diye ekliyordu (2). Oğlundan Ingilizce'yi öğrenmesini de istiyordu. Ona bir de kitaplık armağan edeceğini söylüyordu. Evim Beylerbeyi'ndeydi o yıllarda. Memet'le Tuna Çamlıca'da Altunizade Köşkü'nde oturuyorlardı. Bu büyük ve eskı köşk çok geniş bir bahçenin içindeydi. Memet'in annesi Piraye Hanım da bu köşkte kalıyordu. Beylerbeyi ile Altunizade arası pek uzak değildır ve güzel bir yoldan gidılir. Dostluğumuz ilerleyince köşke ofdukça sık gitmeye başladım. Memet Fuat'ın teyzesinin kızı Izgen de oradaydı. Izgen'i fakülteden tanıyordum, Türkoloji Bölümü'nde öğrenci idi (3). Köşkte pazar günleri epeyce kalırdım; konuşacaK konulanmız çoktu. Gençlik günlerimizin sevinci içindeydik, vakit çabuk geçerdi. Dönüşte Çamlıca Tepesi'ne doğru yürüdüğüm, oradan merıtabı seyrettiğim olurdu. Bir kez de Melih Cevdet'le gittik Altunizade Köşkü'ne. Dönüşte onunla da Çamlıca'da yürümüştük. Memet'in emekli Osmanlı paşası olan dedesi Erenköyü'nde Ethem Efendi Caddesi'nde Mithat Paşa Köşkü'nde idi.Memet'leTuna'nın bu köşke gittiği kimi zamanlar ben de giderdim. Bu tarihsel köşkü, güzel bahçesini, bahçedeki ünlü üç selvi ağacını görmüş, Memet'in dedesini tanımıştım. Yazı yazmayı seviyordu Memet Fuat, başanlı da oluyordu. Bir yandan da aklı fıkri yayıncılıkta idi. 1950'de Kitaplar dergisini çıkardı, bir vıl kadar sürdü bu dergi (4). Çok sürmedı ama Memet'in çıraklığı için iyi bir deneyim oldu; böylece basımevi dünyasına ilk adımı atmıştı. n 1951'de yayımlandı ve ilgi çekti. O dönemin tamnmış usta eleştirmeni Nurullah Ataç, bu genç yeteneğin hemen farkına varmıştı, eleştirilerinde birkaç kez ondan söz etti. Bu konuda şöyle diyor Memet Fuat: " Yazarlığa başladığım dönemde, yazdığım her yazıya ondan bir karşılık gelirdi (...) Söylediğim her sözün üzerinde durmayı, ele aldığım konulara değişik yönlerden bakabılmeyi, her tümcenin sorumluluğunu taşımayı, dahası tartışmayı ögretıyordu (...) Ataç'la tartışırken, dil yanlışlarımı yakalayıp yüzüme vuracak diye korkular içinde, aşırı bir özenle, nerdeyse ders çahşır gibi yazardım (5)." Yervüzü, Yeditepe, Yeni Ufuklar, VarItk gi6i dergilerde deneme ve eleştiri yazılan çıktı. Eleştirileriyle 1959'aa Ataç Armağanı'nı, 1961'de Türk Dil Kurumu'nun denemeeleştiri armağanını kazandı. Tanıdığı basımevlerine, o yıllarda yazdığı ve çevirdiği küçük kitapları bastırmaya başladı. Amatörce başlayan bu iş giderek profesyonelliğe dönüştü ve Memet Fuat 1960 da De Yayınevi ni kurdu. 196O'lı yıllann olumlu düşünce ortammda baska yayınevleri de kuruluyor, yeni dergiler çıkanlıyor, devrimci içerikli kitaplar yayınlanıyordu. Türkiye'de on beş yıllık bir genlemeden sonra oldukça bilinçli bir aydınlanma hareketi, ilerici bir uyanış başlamıştı. Böyle bir ortamda De Yayınevi de yerini almış ve Memet Fuat'ın denemelerini topladığı ilk kitabı Düşünceye Saygı'yı 1960'ta yayımlamıstı. Eleştirmen Rauf Mutluay Düsünceve Saygı yı tanıtan yazısında şöyle aiyordu: "Memet Fuat, Ataç kuşağının, Ataç'tan daha ağırbaşlı, daha dengeli ve ılımlı bir arayıcısı olarak karşımızdadır (6)." Memet'in yayınladığı ilk deneme kitaSAYFA 9 Dt Ytyntvl Denemeeleştiri türiindeki ilk yazıla
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear