Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Enis Batur'dan "Fatma Tülin Bir (îki) Sergi Öncesinden Tablolar" FatmaTülin'ınl998 Mart'ında AKM'de açacağı sergiye doğru 21 Eylül 1997'den başlayarak, koşut bir tanık defteri tutmaya başlıyor Enis Batur. Defter, anlamlı bir bütün eşliğinde Samıh Rifat, Ahmet Elhan ve Enis Batur'un renkli/siyahbeyaz fotoğrafları, Hakkı Mısırlıoğlu'nun da grafik tasarımıyla güzel bir yapıt çıkarıyor ortaya. Resim severlerin ve edebiyat • , severlerin ilgisiz kalamayacaidarı bir yapıt. FATMA ORAN essam'ı da scverım Tanığı da Ta nık, ressamı da sevıyor, resmı de Tanık, baştan ben ılgılı resımle Ilk deneme kıtabının konusu Resim Sanatında 'Ayna' (1977). Tanık, resim uzerıne Turkıye'de en çok duşunmuş, yazrruş olanlardan bın sayılsa da Ne sanat tanhçısı, ne eleştırmen Yıllardır Insanlar, Sokaklar ve Şeyler uzennde kalem oynatı yor Hernalde bundan, Ressam'm 1993'telo sergısıne hazırlanışını ızlerken, bırden onu yazmaya, onu oyle yazmaya karar venyor Tanık Enis Batur. Rcssam Fatma Tülin. Tanık, okurların okuyamama hmnda kıtap ureten bir edebıyat adamı Bir kı taptan otekıne, doludızgın Tanık, çok uretken bir yazar olmadığını da soyluyor ustelık Dıyor kı, "Hangı olçulere gore uretkenım? Belkt tembefbır kultur orta mı ıçın, kı btzımktst ıçın bu soylenebtlır Aslında dunya standartlartnda genel ola rak bir yazar ne kadar uretımde bulunu yor, dıye bakıldığında ben ortalamayı tem nl edtyorum Ama Turkıye Standartlan Edebıyatı ıçın çok vertmlı gozukuyor, onu btlıyorum" Şiir olmasaydı hayatımın bir ekseni olmazdı gibi geliyor bana, demıştı bir ko nuşmamızda Şiiri korumak adına duzyazıya yoneldim. fam tamına boyle soyle mıştı, evet Bir Sergı Öncesinden Tablolar Fatma T«//«",Ocakl994'teGosterı'nınl58 sa yısında yayımlanmış Aynı sayıda benım de bir roportajım var Fatma Tulın'le Çoğalan Bir Yuz Ressam ve tanını nı zorlamak, araştırmak, ustu ne gıtmek ıstıyor ve ışte bu ço ğulgovde arayışı da boyle bir ıstekten doğuyor Resımlerını gerçekleştırırken bırtakım buınçlı ya da bı ünçaltı seçımlerı olmuştur Fatma Tulın'ın BunJannyal nızca kendısıne aıt olduklan nı duşunur Sebep ne olursa olsun, sonuç ortaya çıkan şey ıle ona bakan kışı arasında hıçbır yonlendıncı etkı oluşturmak ıstemez Bu ıkılı ılışkıyı olabıldığınce rahat ve ozgur bırakmayı amaçlar Resımlenne ve sergılenne bir ad vermeyışı de bununla ıl gılıbırtutum Resmıanlamlandırma,ızleyıcının kulturune, bınkımıne, resımle ılışkısıne, duyarhğına bağlı bir durum ol duğundan, Fatma Tulın, bu noktada or taya çıkacak anlamlandırma çeşitliliğını sanatın herhangı bir dalı ıçın de çok ge reklıgorur Kessunvnyonfendırılmesıyle oluşacak bir yorum Fatma Tulın'e gore kısıdayıcı ve falurleştıncı bir unsur oluş turur Çoğul anlamlandırma kendısıne daha ılgınç gelmektedır 1990 dan 1998'e, resımlennın yapılış, dahası sancılanış ve doğuş sureçlennın en yakın tanığıdır Enis Batur. O buyuk yalnızlığın ınsan ı eğen buken, geren, sıçratan butun evrelennı yuzeysel bıçımae de olsa ızleme çabası gostenr Hıç kım seyle olmadığı kadar tanıkla konuşur ressam ve bu soyleşı dengeler Fiıç kımseyle olmadığı kadar tanığın karşısında su suşlannı, resımlerın R Tanık, Ressam'ı anlatıyor Tanığın toplantısı, ressamın da dersı yoksa (ressam 1983 'ten ben Fındıklı Guzel Sanatlar Akademısı'nde In gılızce dersı venyor), ıkısı de sabahıevdegeçınyorlar Resim yapmacuğı bir donemse, atolyesının kapısı aralık ya da açıktır Her ay değtlse bıle her mevsım yenı bir takınak gelıştınr ressam Takı nağı, sozgeltmı hava kırlıltğı (bir oncekı talunağı ezan sesı), gundelık vaazlara yol açar ve taşınmak, başka bir dıyara goç et mek, sokağa gaz maskesıyle çıkmak turu ktme yoneldığt her zaman açtk olmayan tehdıtler savurur orta yere Buyuk olasılık la, sest duyan sozu seçemeyen komşular 'kronık bir geçımsızlık' tamst geltsttrmts olsalar gerektır Enis Batur, "Bir Scrgı Öncesinden Tab lolar"dan dort yıl sonra, aynı konuya, bu sefer başka bir perspektıfle yaklaşma ce saretını ılk denemesıne yaslanarak toplu yor kendınde ve Fatma Tülin'ın 1998 Mart'ında AKM'de açacağı sergiye doğ ru 21 Eylul 1997'den başlayarak, koşut bir tanık defteri tutmaya başlryor Defter, anlamlı bir butun eşliğinde Samıh Rıfat, Ahmct Elhan ve Enis Batur'un renklı/sı yah beyaz fotoğrafları, Hakkı Mısırlıoğ lu'nun da grafik tasarımıyla guzel bir ya pıt çıkanyor ortaya Resim severlenn ve edebıyat severlerin ılgısız kalamayacakla n bir yapıt Sabaha karşı tssız bir bulvar, gupegun duzgınsıne girilmez levbası yerleştırtlmış puslu ve başı ucu belırsız bir cadde, bazı ba zı da Dık ka/alt, mağrur ve gızlerı uzert ne kılttlt bir çıkmaz sokak Fatma Tülin. Fatma Tulın'ı bir sokak olarak gormek ıs tıyor tanık Pekı ya şey? O da, resme gıden Fatma Tulın Kıltğı, kıyafetı, yuzundekı anlaşıl maz hanta, govdesının mekamhnde olu şan am donusumler de o şey aslında yuk lu bir buluttur Ya sımsek, ya sağanak SAYFA 18 EmkMtBFİ Bir donem kesıntısız çalışır Fatma Tu lın, bir donem dınJenır, dınler, bekler tkı donem ıkı farklı ınsan, uzlaştınlması zor ıkı kışüık çıkanr ortaya Restm yapmayan Fatma Tulın, gtzlt bıryuksek gertltm hat tıdtr Baslamak her zaman her ressam için zor olmuştur. Tanık, çağrılmadıkça atolyesıne yaklaşamayacağı gunlerden bırınde, ressamın, boş tuvale, uzenne uzun boylu çatı çalış ması yansıtmadan atakta bulunduğuna tanık olur ve 'ortaya çıkan' nasıl ortaya çı kıyor, aklı almaz Bir tablonun ılk gunu, kuçuk bırkaç mutfak molası dışında atolyes>ınden pek 8argi aç*yor... az çıkar Fatma Tulın Az az, sık sık yer, Ve sergi açılır Tarıh 5 Mart 1998 ak çıkolata, soğuk yemek, dıet cola ve onun şamı Tanığın iç sesi: Kapıdan gırenlerın kaçınılmaz Lesını sıgara kaçt, ılk tş ıle son ış arasında harcanmış Iyı bir ışık ortamı ıster Gunışığında çatoplam enerjıyt olçebılecek durumda ola lışmaktaaır çunku bılır? İç sese tanığın cevabı Belkt obur Atolyesınden aralıksız muzık sesı gelır ressamtar Ressam, çalışırken farklı ezgı arayışların Belki, dıyor Tanık. Çunku bılıyor, hardadır Daha çok harekedennı tamamla canan yalnızca ftzıksel enerjı değtldır Kı yacak, onlara doğru notayla hız verecek sıden kısıye kapasıtesı, oylumu, mıktan bir rıtmdır seçtığı değısen bir toplam Donup dolaşıp aynı yaratma enerjtsı de ezgıye yoneldığı de soz konusudur lm olur bir donem Ya gelem, duşgucu, ta Wagner'ın bir parsarlama boyutların çasıdır bu, ya alan dayaklasık sektz yt Parsons Project'te lı kapsayan bir sar yakaladığı bir na ftyat kalmtşttr gerıbızdır ae Bunlar, hem bir tablonun etrafında Herhangı bir bo ayn, ozerk bir yutta bir şası uzenelektrik yiıklıi alan ne gerılmış ya da kurarlar, hem de duvara asılmış bir tablolann butunu tuval parçasının sı nu ıçeren ve nırlan hep rahatsız AKM'dekı o ıkı etmıştır Fatma Tu buyuk salonda bı lın'ı Dıkdortgen, nken, ışlemeye ko kare, yuvarlak, ku yulan yuksek doz çuk, alabıldığıne da bir aura yaratırbuyuk, ne olursa ol lar sun, resmın son bu lduğu belırlenmış Önce, dıvor Takenarlar var Oysa nık; demefe kı, fı çalışırken genışle ztksel bir eksende dığını, yayıldığını, gerçeklesıyor yuz soluğunun buyu lesme Btrtabbbtr duğunu hıssedıyor tablo daha, btr dızt, Fatma Tulın ve bir dızt daha Ilk hangı boyutta olur tablodan sonuncusa olsun, karşısnda ya halka halka yu duran tuvalın sınır ruyen bir zınctr lan onu boğuyor Sergı, çelık fanus, Esasında, resmın ıç mekânda bakanla mekânlara aıt olma rın ustune kapanı sını da son derece yor Tanığın, boyle kısıtlayıcı buluyor bir atmosferde sı Farklı boyutlarını, Reslmlerinl gerçekleştlrirken blrtakım bllinçll ya da kışan bunyesı, her değışık olanaklan blllnçaltı seçlmleh olmuştur Fatma Tulln In Bunla seferınde oradan nn yalnızca kendlslne alt olduklarını duşunur bir an once kurtulmaya çağınr Çıkıp açık havada uzun uzun yurumelı, ılk temasın ıçınde yarattığı tokbik ortamı atıp gen donmelıdır tanık. Ne zaman zengın bır muzeye, guçlu bır sergının yer aldığı bır galerıye gırecek olsa, bır sure sonra boy le tıkandığını fark eder Tokluk duzevı ar tınca hemen dışan çıkmalıdır, ne çıkma sı, dupeduz fırlamalıdır Zıra ıçınde kaba ran ımge golunu kusacağı korkusu nere deyse bır panık atağa donuşmus,tur Sanatın, işte, âni ve kesin (gıbı gorunen) bir one doygunluk yaratma gucu olduğu apaçık ortada önce kendınden baslayan, sonra otektlenne uzanan bır govdenın durus ve hareket edıs katoloğunu katedtyor tanığın zihni. Yahn haltnde, yalnızltğında, temasında, çarpısmasında kıvranan gerçek lığı Dunya geltp tene değmıs, dokunmus, vurmus, onu atmosferınde bıçtm lendırmtş Burada,gövde(si),biranasorun mu ressamın? Yoksa bir yersizlik yurtsuzluk telâşının one surduğu bir bahane tni govde(si)? Bu sorunun karşılıklannı getırmtyor Fatma Tulın, onu 'sormuyorbtle Her tablo, zaten, ressamın govdestntn ucundan, onun tuvale temas eden tek noktası olan elının ucundan başlıyor Yves Kletn eıbı govdelerı ftrça olarak kullandıgında da bu kosulu dehstırememtştır ressam Yaptt, btlemedığtnız, aynaya ya da suya btrebır yansıdıgı anda govdenın btrebır çevtrtstne denk geItr ya, orada bıle gerçek ters çevrılmtsttr Tanık, boyle dıyor Bu da, benden: Butun kadınlan müstesnadır, Fatma Tülin'ın Goğun mavısınden çaldığı bır kalça kıvrımı, portakalın sansından suzduğu bır boyun, mayıs rengı bır govde Bır kadının erguvanî karanlığı Butun kadınlan mustesnadır, evet Bır tuvalı ahp yuzunu çızmek hıç ılgısını çekmedı de ressamın, yuzunun par çalan, parçalann dağılması ve tekrar bır araya gelmesı fikn, bır yerlerde durdu hep Hatta bır donem bırtakım goz de taylan uzennde çalışmıştı îsteğını yenıden gundeme getıren durtu ıse Tanığın " Yuz Yuze" adu metnını okuduktan son ra oluşmuştu Ressamın fırçasına tanığın kaleminin etkileri soz konusuydu Ne guzel *** Bır sergı neyazık kı toplumsal etkınltk tır Yer atdtSt salona, galerıye, muzeye giyinerek gtdertz Rolumuzu vestıyerde mrakamaytz eenellıkle Kendı govdemtzt otekı gpvdelerın arasında, yapıtlartn kar sısında koyveremez, stkt stktya bır durusa yenık dusmekten kurtulup, kelımenın ıkı anlamında da soyunamayız Resımlere, sergıde yer alan her ıse bakışımızda bızı olabıldıg'ınce yoğunıaşmaktan altkoyan hesapstz bır telaş bır acele, bır "sosyal kontrat" durusu egemendtr Resımlert, Zihntmızde bırtkmtş otekı butun resımle re çarpan btr kulturel handtkap ıçtmtzde bekler Yoksa, başarabılsek, resımlerle kar st karştya ve dtmdık kaltştmtztn bır antn da, bırdenbıre, karsıkonulmaz bır durtuye kapılarak çırtlçıplak kalastya soyunmamız, ıkt soyunuşu denklestırehılecek bır ortak temas bıçımı bulmayt once akıl etmemız, tonra da buna curet etmemız gerekmez mtydı ? Ressamın, yapıtlarının bızı en çokyara layan yanı bu adını kcryamadığımız, duşunmek bıle ıstemedtğımtz sozumona bazırltğımızdtr Ressamın artnma eşığının dozu cammızı yakar Onu, tşlertnın ortasında, yanıbasmda mutlak bır yalnızlıkla yıkan, ayakta tutan budur Çok yaşa tanık, çok yaşa ressam. He pımız okuyalım, hepımız gorelim... • Fatma Tulin Bir (tki) Sergi Öncesinden Tablolar/ Enis Batur/ Sel Yayınalık CUMHURİYET KİTAP SAYI 528