Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0 K U R L A RA Kemal Ateş'in ilk öykü kitabı 'Çürük Kapt için ünlü eleştirmenimiz RaufMutluay: "lyi bir hikâyecilik yeteneğiyle karşı karşıyayız. Bir ilk kitap bu kadar yalın, kusurdan uzak, insanal bir sevgiyle dolu, anlatımda bu kadar ilginç, konuşturup tipleştirmede bu kadar usta olabilir..." diye yazmıştı. Kemal Ateş bir toplumsal görüşü vurgulamak için gerçekleri saptırmadan, olup bitenteri olduğu gibi verirken, insan gerçeğine sevgi ile yaklaşarak, bir sanatçıda bulunması temel olan bu tavnndan dolayı pek çok eleştirmenin olumlu yazılarıyla değerlendirildi. Ateş ikinci kitabı 'Bir şarkıyı Dinlerken de bu başarı çizgisini sürdürmeyi başardı. Sonraki iki romanı 'Toprak Kovgunları ve 'Geç de Olsa'da gecekonduîarı yaratan, genişleten, büyüten insanhrımız dertleri, tasaları, umutları, kavgaları, olumlu olumsuz yanlan ile yer aldı ve bu soluk alışlarıyla geldi edebiyatseverlerin önüne. Radyo oyunu, skeçler ve çocuk kıtaplan da yazan Kemal Ateş, doktora tezini 'Güîten Dayıoğlu'nun Çocuk Romanlari üzerine yapmıştı. Akademik çalışmaları da bulunan KemalAteş 'i tanıtmaya çahşttk bu sayımızda. ulkemiz yüzyılın deprem felaketiyle karşı karşıya. Çok geniş bir alanı etkileyen depremin yaralannın çok kısa bir sürede sanîabilmesi en büyük dileğimiz. Bufelakette yaşamını yitirmiş insanlarımtzı sevgiyle amyoruzBoîkitaplı günlerl... FETHİIMACİ DaniloKişi tanıvor musunuz? anilo Kiş (19351989), bir Yugoslav yazar. Son on yılını Paris'te yaşamış. 1980 yılında Nice kentinin Büyük Altın Kartal ödülünü kazanmış. Danilo Kiş'in Ud vc Yara Izleri adıyla çevrilen hikâyelerini, (Can Yayınlan, 1997, çeviri: Gönül Akgerman): Bahçe,.Küller (Can Yayınlan, 1993, çeviri: tlknur Özdemir) adıyla çevrilen romanını yeni okudum. Bu eleştiri günlüğünde Ud ve Yara Izleri'nden söz edeceğim. Ud ve Yara Izleri'ni Mirjana Miocinoviç adında biri baskıya hazırlamış. Kılı kırk yararak. ükuyunca göreceksiniz. Kitaptaki nikâyelerin (altı hikâye) 19801986 arasında yazıldığını da Mioçinoviç'ten öğreniyoruz. İlk hikâye, Yurtsuz Adam. Bu hikâye, Ödön von Horvath adlı biryazann yasamından esinlenerek yazılmış; D. Kiş şöyle dıyor: "Yurtsuz Adam'ın (...) öyküsü bende yıllarca bir takıntı oldu. Bir dergide yaşamı ve trajik ölümüne ilişkin bir yazı okuduğum andan itibaren." Horvarth, "Amsterdafn'da bir kâhinin ona bu kentte yaşamını kökten değiştirecck bir şeyin başına geleceğini söylemesi üzerine Paris'e gelmiş"tir ve ' üzerine düşen büyük bir dal, Marigny Tiyatrosu'nun önünde" öldürmüştürl lorvath'ı! D. Kiş, birkaç satırlalkinci Dünya Savaşı öncesinin Avrupa'sını çiziyor: "Gazeteler sanki yeniden silahlanmadan, baş döndürücü enflasyondan ve işsizlikten, diplomatik pazarlıklardan, telaştan vc sinirliliktcn söz etmiyormuş gibi (...) Amsterdam'da hâlâ eski güzel Avrupa'da yaşanıyordu sanki; savaş tchdidinin, Münih'in, Reichstag yangınının (Berlin'deki Reichstag Parlamento binasında 27 Şubat 1933 gecesi çıkarılan yangın. Kamuoyunıı muhaliflerinin aleyhine çevirmck vc olağanüstü yetkiler elde etmek amacıyla, yeni kurulan Nazi hükümctince çıkarılmış, suç ünlü Bulgar komünisti Dimitrov'un üzerine yıkılmak istenmişti. Dünitrov sonunda beraat etmiş, Van der Lubbe hüküm giymiştir. Bkz. Anabritannica. F.N.), rnarazi bir duygusallıktan kaynaklanan düşler vc kâbuslardan başka bir şey olmadığı sandabilir di." / Savaşm yaklaştığı görülmektedir. "Çılgın hatipleri vc laf kalabalıgı yapan konuşmacdarı dinlcmek için sokaklarda balkon altlarında toplanan insanlarıyla, orduların geçit töreni adımlarıyla vızır vızır geçtikleri bir taraftan da yığınlann stadyumlarda var güçleriylc bağırdıklan kentleriyle, sinirli ve bitkin bir Avrupa..." Böylc bir Avrupa'dan sonra şöyle bir Amsterdam: "...Kanallarda mavnalar sakince suyun üstünde süzülüyor, iplerdc rengârenk çamaşırlar kuruyor, köprünün üstünde bir adam armonika çalıyor ve kanarya sesini taklit ediyordu. Perdesiz alçak penccrelerden, dumanlar çdtan bir yemek tabağının çevresinc oturmuş ailelergörülebiliyordu: Masalımsı bir ade resmine vuran ışık demeti Hollandalı bir rcsim üstadının tablosuna vur muş gibiydi." D Î Ne güzcl bitcr bu hikâye:" Anımsadıklarım yalnızca görüntüler: Sallanan bir palmiye, bir yerlerde, bir dcniz kenarında bir zakkum ağacı, tarlalar boyunca akan bulanık yeşil renkli Tuna, bir oyun tekerlemesi..." Yuri Goletz: Kitabın en uzun hikâyesi. Kitabı baskıya hazırlayan Miocinoviç, bu hikâyenin "kurgusal değil de yaşamöyküsel" olduğunu, sonradan "gerçek özel adların yerine, uydurulmuş adların ya da başharflerin" kullanddığını belirtiyor, "Kahraman kişiliğinin sonradan açıklanması, öykünün kurgusal olmadığının geriden görüntülemeyle bir kez daha vurgulanması anlamına geldiğini düşündük..." diyor. Hikâyenin kurgusal olmadığını gösteren pek çok satır var: "Anne Marie kıtabım hakkında yeni bir eleştiri yazısı çıktığını bildiriyor (bu arada söyleyeyim, onu zaten okudum)." gibi, "...benim SırpçaHırvatça derslerimi izlcmek istiyormuş; kayıt koşullarını soruyor" gibi, "Cuma günü derslerimi vermeye Lille'e gittim" gibi (Son cümle için bir dipnot var: "Danilo Kiş bir süre Lille de Yugoslav dili ve edebiyatı dersleri vermiştir."). Yuri Goletz, yazardan "bir tabanca almasını" ister. Yazar, Yuri Goletz'in evine gider; güzel bir cümle: "Bana kapıyı çok çabuk açtı, sanki bu arada hep kapının arkasında durmuştu." Görünüşü, intihar edecek bir adamın görünüşüne benzcmez. Yazar, Yuri Goletz'le öğleyemeğine çıkar. (s.28: Nefis bir Paris baharı betimlemesi. Sonra, birlokanta betimlemesi.) Bir konuşma: "Bana tavuk, dedi Yuri Goletz, yanında patates kızartması. Ve bir yeil salata. üleli bir aydan fazla oldu." (s.29). lk iki cümledcn sonra gelen "üleli bir aydan fazla oldu" cümlesi, Yuri Goletz'in ölen karısı hakkındaki "duygularını" öğrenmemize yetiyor. Ama Yuri Goletz, intihar etmckte kararlı, bunu tabancayla yapmak istiyor, bunun için gcrekçeleri var: "Damarlanmı kesmem ya da kendimi asmam olanaksız. Yüzüm şişmiş vc moraımış, dilim sarkmış olarak kendimi düşünemiyorum. Hayatımda bu tür sahneleri yetcrince gördüm. Ve size söyleyebilirim ki asılmış biri hiç mi hiç güzcl olrnuyor. Ayrtca, son bir kez kamışımın kalkması bana hiç de heyecan vcrmiyor..." Yuri Goletz sonunda intihar edcr: "Büyük hayvanları avlamak için yapılmış bir tüfek vc mermi almıştı. Namluyu tam kalbinin bulunduğu ycrc dayamıştı..." TURHAN GÜNAY Imtiyaz Sahlbi: Berin Nadi 0 Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A S. GenelYayın Yönetmeni: ortian ErlnçoGene! Yayın Koordlnatörü: Hlkmet çetlnkaya Yazılşleri Müdürü: Ibrahim Yıldız < sorumlu > : Müdür Fikret tlkiz Yayın Yönetmeni. Turhan Cünay c crafik Yönetmen: Dilek llkorur Reklam: Medya C T Sonunda "yurtsuz adam"ın ölümü: "Darbe öylcsine hoyratça, öylesine ani geldi ki, yurtsuz adamımız başının tam tepesine işleycn acıdan başka bir şey hissedemedi; çevresindeki alacakaranlık birdenbirc aydmlandı, sanki yıldıruıı yambaşına düşmüştü, bılincinin içinde bir şimşck parladı vc etkili, korkunç bir alevle tüm ya şamını aydınlattı, sonra aniden karanlık bastı..." Ud ve Yara Izleri: Miocinoviç, bu hikâye için, "Kiş'in yapıtlan içinde Belgrad kişiligi taşıyan tek öyküdür" dıyor. "Söz konusu olan cllili altmışll yılların sonundan bir dönemdir." "Kiş o dönem Fransa'da yaşamaktadır. (...) Tüm bunlara, başlangıcı Rus devrimine kadar uzanan alışılagelmiş oir de göç öyküsü karışır." Yazar, "Yazarlarla sıkça birlikte olmanın yalnızca tatsızlık getirdiğinc, luskançhklara, yanlış anlaşılmalara ve lcinlere yol açtığına inanmam için karşıma bircok fırsat çılunıştı" demesine rağmen "Belgraa dönüşü bir akşam Yazarlar Kulübü'nc" uğrar. Çehov'un Gorki'ye verdigi öğüt de aklındadır: "Ona köyünü terk etmesini, başkcntteki edebiyat dün yasına katıüp onları tanımayı öğrendiktcn sonra, yazarlar hakkında hüküm verirken daha az idcalist olmayı öneriyordu." (Çehov'un Gorki'ye yazdığı mektup hakkında bakuıız: Fethi Naci, "Edebiyatçı Neredc Yaşar", Yeni Yüzyıl, 13 Nisan 1998.) Bu hikâyenin bence asıl ilginç yanı, Danilo Kiş'in reel sosyalizmc baluşıuır. Yazar, Paris'te yirmili yıllaraa göç etmiş, çocuksuz bir Rus çiftin "neredeysebedava" kiraya verdikleri bir dairedc kalmaktadır. Ev sahibesi, "Rusya'dan kaçarkcn bir yangına yakalan"mıştır, "bedeninde korkıınç izlerbırakmış biryangın." Hikâyenin adınuaki "yara izleri buradan geliyor. Kadının kocası ud calmaktadır: Hikâyenin adındaki "ud". Yazar, çalıştığı bir tiyatro ile on beş günlük bir turne için Kusya'ya gideccktir. Maria Nikolayevna, üç adres verir yazara; biri kız kardeşinindir. Onlan aramasını söyler. Yazar, Moskova'da o adresleri arar; girdiği odada gördükleri: "Oda bir hücreyi andırıyordu. Çıplak duvarlar. Duvara dayalı bir yatak; yatağın yanında tahta bir tabure; taburenin üstünde bir bardak su ve bir şişe ilaç. Solgun ve zayıf bir kadın yatıyordu, başı ince bir yastıgın üstünde, yer yer yanmış bir asker battaniyesini boynuna kadar örtmüştü." "Solgun ve zayıf bir kadının" verdiği bilgiler: En gencinden başlıyor: Natalya Viktorova Karayeva ölmüş. iki yıl önce. Maria Yermolayevna ölmüş, beş yıl önce. Valerya Mikaylovna ölmüş, se kiz yıl önce. Bu arada yangından sağ kurtulan Maria Nikolayevna'nın çocuklarının yangında öldüğünü öğreniyoruz. Yazar, daha fazla bilgi edinmek ister, yaşlı kadın, "Söylenecek bir şey yok. Kimi hayatlar vardır, asla yaşanmaya deger olmamıştır. Biz, birer ölü gibi yaşadık. Elveda" der. Kapı açılır, bina sorumlusu girer, "Şimdi hemen buradan gidin, yoksa polis çağırırım" der. Turne dönüşü, Maria Nikolayevna'ya gördüklerini anlatmayan yazara Maria sitem cdcr: "Görüyorsun, sana kız kardeşimi aramayı unutacağını söylemiştim" der. Yazar, "Gruptan ayrdmayı basaramadım" diyerek geçiştirir, ama Nikola Aleksinski'nin gerçeği anladıgını tahmin eder. (Hikâye 1983 'te yazılmış.) Şair: Bu hikâyede Danilo Kiş, 25 Ekim 1945'tc "bir kâğıt parçası"nın yol açtığı olayları anlatarak reel sosyalizme elcştiriıer yöneltmekte. Mioçinoviç'ten alıntı: "Savaş sonrası yıllarına ilişlcin düşüncelerin izleri, notlarında, aklındaki edebiyat teması taslakla rında, yazarın Cetinje'de yaşadıöı dönemlc ilgili kaleme aldıgı kırüc Kesik anJarda görünmektedir. Bu norlardan yalnızca öyküylc bağlantılı olanları buraya alıyoruz: "Edebiyatta katı kuralcılık, dcvrim küçük hanımlara göre değildir; okulda terör: dar pantolonlar (flütler), kazınmış kafalar vb; duvar gazeteleri; ahlâk; fızikte, tarihte, matematiktc LcninStalin vs.; dil: politikacıların ve köylülerin dili, ba kanlar için dergiler." Danilo Kiş'i kcyiflc okuyacağuıızdan eminim: Yaşanmışlık, gerçeklik duygusu, yazınsal dil, açık sözlulük ("Şair" adb hikâye) ve insanî sıcaklık... Gönül Akgerman'ın çcvirisi, başarılı bir çeviri. Akgerman, yaptıöı işi ciddiyc alıyor: Bir hayli dipnot var nikâyelerde. Ne var ki 81., 82., 85., 86., 87. sayfalarda mctin içinde dipnot no'ları olduğu hakle bu dipnotlar sayfa altlanndayok! Oylc sanıyorum, montaj sırasında unutulnıuş. • SAYFA 3 CUMHURİYET KİTAP SAYI 498