Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
GÜNAY GUNER Ziya Şeker'den bir biyografi G erekli emekve rizen gösterilerek yapılmış araştırmalann, özelde isc niyografilcrin büyük önemi vardır. Bu tür kaynak incelemeler çoğaldığı ölçüde geniş kapsamlı rarihsel çalışmalar dana kolaylılda ve doyurucu bir içerikle yazılabilir. Bu anlamda yazınımızda yererii nitclik ve niceliktc biyografik yapıtlara yoğun gereksinim duyulduğu bir gerçektir. Ziya Şeker'in Ahmcd Arif ve Şiirini Besleyen Kaynakkr adlı kitabı bu konuda ycni birincelemeyi oluşturuyor. Ahmet Oktay'ın Karanfil ve Pranga'sından sonra, şairimiz hakkında kitap boyutundaki yayınların çoğalması hiç kuşkusuz yarar lı olacaktır. Ahmcd Arif bir haziran günü, dağlarına bahar gelirken memleketimizin, göçüp gitiğinde bu ycrlerdcn, aynı zamanda, acı, direnç, onur dolu bir ömür noktalanmış oluyordu. Hani nasıl da güzel söylemiş "Derimizin altında o ölüm namussuzu..." diye. Yayımladığı tek şiir kitabı 'Hasretinden Prangalar Eskittim'in Türk şiirinde yarattığı büyük etkiyle vc tularlı kişiliğiyle üzerinde en çok durulan şairlcrimizucn olmuştur. Şiirindeki ycrcl vc cvrcnscl vurgulara, sözcük tasarrufuna, kendine has imgoyapısına vc buluşlara dayanan, tanıdık olduğu kadar benzersiz evren; ayrıca uğradığı tarifsiz baskılar, cziyctlcr, bunların karşısındaki olağanüstü dircnci ü'nıı apayn birkonuma ulaşlırmıştır. Veelbettc ki bu büyük yapıyı tuğla tuğla örerken, her sanatçı gibi, içindc doğup büyüdüğü toplumsal çevreden, kültürel ortamdan, sonııçta edindiği değerler sistcminden etkilcnmiştir. Bunlar ycrcl/cvrcnscl olaylar, kişiler, türkülcr, ycrlcr... biçiminde şiirinde bclirmis; ezen/ezilen diyalektiği ışığında, larihsel bir bakışja yoğrulmuştur. Ziya Şekcr'in on sckiz bölümdcn oluşan incelemesi, kitabın adından da anlaşılacağı gibi, Ahmcd Arif'in yetişmc koşullarının şiirine olan etkilerini, şiirinin hangi kaynaklardan beslendiğini vc sonraki dönemlerdcki şekillenişini irdeliyor. Yazarbu amaçla şairin çocukluğunun vc gençliğinin gcçtiği kültürel koşulları, öğrenimini sürdüımesiylc birliktc girdiği yeni ortamları, özellikle ünivcrsilc yıllarında kökleşen, toplumcu düşünceyle ve sanat anlayışıyla olan bağlannı; halk kültürünün şiirini ne düzeyde biçimlendirdiğini; çok sayıda kaynaktan cdinilcn bilgilere, şairle yapılmış söyleşilere dayanmaya çalışılarak alctarıldığı, yaşam öyküsünün zaman zaman bir roman akıcılığı kazan dırdığı bölümlerle, aynntılı, bir çırpıda okunan bir kitap olusturmuş. Âhmed Arif'in bazı soruşturmalara verdiği yanitlar ve bazı polcmilderden örnekler, kitabında ycr almayan şiirlerinden örnekler, Ahmed Arif için yazılan şiirler vc Ahmcd Arif için kaynakça başlıklarıyla belirtilen bölümlerde çalışmanın belge yanı güçlendirilmiş, pek çok yaşamöyküsel bilgiye birarada utaşılabilen bir kaynak elde edilmiştir. 21 Nisan 1927 tarihinde Diyarbakır'da doğan Ahmcd Arif'in anncsi Irak sınırındaki Erbil şehrinden Sare I lanım, babası ise aslcn KcrkükJü Sivcrek nahiye müdürü Arif 1 likmet Bey'dir. Annesinin babası ünlü bir din bilgini olduğu kadar, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nda önemli yararhklar göstermiş biridir. Baba tarafından dcdclcri arasında Runıcli'den Kerkük'c görevli gelen Mahmud Rcmzi Paşa, Şatır Paşa gibi adlar vardır. A. Arif iki yaşındaykcn, kardeşinin doğumu esnasında annesini kaybcdcr. Çok scvdi^i üvey anncsi Arife Hanım büyütür. Babasının Siverek nahiye müdürlügTı yılları, yoğun bireşkiya takibi döncminc rastlar (s. 11). Gerek aile kökleriyle, gerekse çocukluğunun gcçtiği yörc nedcniylc; duiylc, gclcnc^iylc hcr tür kültürel kimliğin kavşa Ahmed Arif ve Şiirinin Kavnakları Yayımladığı tek şiir kitabı 'Hasretinden Prangalar Eskittim'in Türk şiirinde yarattığı büyük etkiyle ve kişiliğiyle üzerinde en çok durulan şairlerimizden biri olmuştur Anmed Arif. Ziya Şeker'in kitabı, Ahmet Oktay'ın 'Karanfil ve Pranga'sından sonra, Ahmed Arif konusundaki ikinci inceleme kitabı. ğında yetişir. Dolayısıyla kişiliğinde söz konusu kültürel ortaklıgın derin izleri vardır. Ayrıca yctişme yılları, cumhuriyetin toplunısal dayanaklarını, kurumlannı kunıp sağlamlaştırma, ilkelerini yaşama geçirmc mücadclcsi içinde olduğu dönemle örtüşür. Cumhuriyct yönetimi bu döncmde de bağımsızlıkçı ve ilkeli yapısını zayıf diişürmek için hrsat kollayan karşıdcvrimci güçlerin tehdidi altında olmuş tıır. Osmanlı ümmct topkımundan devir alınan feodal kalıt, kapitalist ilişkileri kur ma amacındaki cuhuriyete en önemli cngcli oluşturuyordu. (Ne ilginçtir ki, sağ liklı bir kapitalist süreç gelişemediğinden, hatta zamanla yönctim feodal güçlerle ittifaklar kurdıığundan, Türkiye'nin ilerici soylemindc bilc namus, eşkiyalık, mcrtlik, yiğitlik, crkeklik... gibi toprak kültürüne ait motifler kııllanılmak zorunda kalınmıştır). 1940'Iıyıllarınsonundan itibaren cumhuriyet iktidarını toprak ağaları, işbirlikçi tüccar kcsimi gibi, devrimin aydınlanmacı uluscu, bağımsızlıkçı, halkçı yapısında çıkarları olmayan; bu ilkeleri geçersiz kılmak için uğraşan sıntfların ele geçirerek dcvrimlcrin içini boşaltmaları kuruluş yıilarındaki endişenin ve duyarlılığın ne kadar haklı ncdcnlcrc dayandığmı gösteıir. lştc şair yetişme dönemiyle tam da bu sancılı yıilara tanıklık ctmiştir. Dostoyevski, Tolstoy, Gustave Flaubert, Emile Zola gibi yazarlan okuma olanağını bulur. 1945'te liseyi,1947'de de askerliği bitirdikten sonra Dil ve TarihCoğrafya l;akültesi'ndeki çileli yüksek öğrenim dönemi başlar. sof düşünceyle kalıcı bağlar kurması da bu döneme rastlar. Oysa dönem aynı zamanda nazizmin, faşist ideolojinin Türkiye'de de yayılmaya başladığı, her yerde komünist avına çıkıldığı yıllardır. Bu durumdan Ahmed Arif de payına düşeni, cn ağır biçimde ahr. Özellikle 1951 sonundan 1955'e kadar çok şiddetli işkencelere uğrar, adcta ölümdcn döner. Uzun zaman ruhsal ve fîziksel etkilerini yaşar. lüğünü üstlendiği ezilen sınıflarla örtüşmesini sağlayarak, kendine has bir duyarblda şiirleştirmesi ve geçen zaman içinde de konu edilen koşullaruı varlığını korumasıdır denilebilir. Az ya da çok bilimsel nitelik savındaki metinlerin, üzerinde durdukları konuya ilişkin abartıiı ve kesin ifadclcrdcn kaçınmalar; savlannı, belli bir düzeyin üzerinde, genel kabul görmüş kaynaklara dayandırmaları birzorunlulukdur. Aksi durumda anılmaya dcğer görülmeleri, bilimsellik atfedilmeleri güçleşir. Edebiyat incelemeleri için de bu koşul gerçlidir. Şcker, Ahmed Arif'in bilgi bırikiminin sağlanmasında Halkcvi dergilerinin önemli bir işlevi olduğunu.şairin kendi sözlerinden nareketle Delirttiği halde; cumhuriyetin kültür politikasıyla ilgili olarak: "Tek parti, tek şef, tek doktrin, tek toplum diişüncesi kültürel kurumlar aracılığıyla yaygınlaştınlmaya çalışılır. Bu anlayış Halkevlerinin kurulmasındaki amaçta da be lirgin olarak ortaya çıkar" diyebilmektedir (s.63). Aynı zayıf yaklaşım cumhuriyetin ekonomi politikaları ve siyasal uygulamaları konularında da sürdürülüyor (s.61). Ahmed Arlf'e göre şiir Dinsel ve etnık alt kulturlere olan postmodcrnist ilgi, berabcrindc, sanatçıların kimliklerinin yüceltilmesi sonucunu da doğurabiliyor. Şeker, kitabının Ahmed Arif'e göre şiir başlıklı bölümünün girişinde, önemli bulduğu, büyük ozanlarolduğuna ve edebiyata onur verdiklerine inandığı isimler olarak, diğcr yabancı vc yerli ozanların yanı sıra, Necati, Euzuli, Hayali, Bağdatlı Rııhi, Nedim, Şeyh Galip, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Hatayi (Şah îsmail), Muhyi, Kııl Mehmct, Deliktaşlı Ruhsati gibi isimleri saydığını belirttiği halde (s.147) (ki bu isimler arasında Ahmedc Xani, l'egiyc Teyran, Meleye Cizire, Ahmed Bele Bate yoktur) (s.140); Ahmed Arif'in Türkce ile ilişkisi ve bir bütün olarak Anadolu insanına olan scvgisi üzerinde hiç durmayarak, onu ve şiirini salt bir ctnik kimlikle sınırIayarak açıklamaya çalışmaktadır. Oysa has ozanlar dünymıuı en uzak noktasın daki bir acıyı kendi acılar, sevinci kcndi sevinçleri bilirler. ( )nları moda eğilimle rin kalıcı olamayacak yaklaşımlarıyla birarada düşünmek hiç hak etmedikieri bir kötülük oıur. Mehmet Kaplan'ın Ahmed Arif'in kişiliğini, doğulu oluşu Marksizm ve gerillacılığa bağlamasını, şairimizin çok sığ, çok düzcysiz bulması (Mctin Dcmirtaş'a mektubu, E Dergisi, nisan 1999, s.55); avnca şiirinde kaynağına vc dcğcrlerine bağlılığı kadar, Lorcadan Pierre Curie'ye uzanangcniş soluldu bir anlayışı bilinç ve inancla benimsemesi de ü'na darbir açıdan balcmanın doğru olmayacağını ortaya koyuyor. Yaşar KemaPin sözleri, şairi en iyi anlayabilecek kişilerdcn biri olarak, en yüklü, en özlü olanı belki de: "Diyarbakır'ı görüncc Ahmed Arif'i anlamak daha kolaylaşıyor. ü korkunç surlanyla, türküle riyle, hapishanesiyle, sıcağıyla soğuğuyla, o her yönden esen halk kültürüyıe. Kolay iş değil Ahmed Arif gibi bir şairin çağınıızda yetişmesi. Diyarbakır, büyük kültürlerin buluşma yeridir, kavşağıdır, bileşimidir. Ahmed Arit iştc böyle bir kavşak tan çıkıyor." (s.73). Ve şu dizelerdeki güzellik, şairin yazdığı dille bütünieşmesinin, hiçbir çabanın açıklamaya yetmeyeceği derinliğin, genişliğin az rastlanır bir örncğidir: "...Rüyâ, bütün çektiğimiz. / Rüyâ kahrım, rüyâ zindan. / Nasıl da yılları buldu. / Bir mısra boyu maceram... / Bilmezler nasıl aradık birbirimizi, / Bilmezler nasıl scvdik, / İki yitik hasret, / İki parça can./..." 1 liç bitmeyecek bir mısra boyu maceAhmed Arif ve Şiirini Besleyen Kaynaklar/ Ziya Şeker/ llrün Yay / Ankara/ Ekım 1997/ 187 say/a. SAYFA 17 Yaşam öykiısü Ahmed Arif'in Ankara'ya gclmcsinin ardından aralarma girdiği yazar çevresinin, şiirinin gelişmesine büyük etkisi olmuştur. "Burada (15. Yıl Kıraathanesi'nde) biraraya gelen insanlar birçok konuda tartışan,filcirüreten insanlardır. Burası sosyalist yazarların toplandığı bir verdir. 1948'li yıllarda buraya Şevki Akşit, Enver Gökçe, Arif Damar, üzer Sağanak, Ahmed Arif, Yılmaz Gruda, Ahmet Oktay gibi gençler toplanır" (s.43). Bu süreç içinde şairin yazın alanında yerini Scçifmiş Hikâyelcr, Yeryüzü, Beraber, Yeni Ufuklar, Kaynak, Pazar Postası Halkevlari ve dergilar ve Papirüs'de yer alan şiirleri belirlcınişSiir yazmaya Urfa'da ortaokul yıllarıntir. Bununla birlikte, genel olarak, hem da oalayan Ahmed Arif, Halkcvi'nc gelen dergiler şaire, hem de Ahmed Arif dcrgitüm dergileri okur ve izler. "Bugün bile o lere uzak kalmıştır. Dergilere ilişkin bu kalitede bir edebiyat dergisi bulmak bidurum yayımlanması çok uzayan kitabı raz zor" dcdiği, Izmir Halkevi'nin yayımHasretinden Prangalar Eskittim için de ladığı Fikirler, Isparta Halkevi'nin çıkardüşünülebilir. 19471959 yılları arasında dığıÜn, Afyon Halkevi'nin çıkardığı Taşyazılan şiirleri içeren bu ilk ve tek kitap, pınar Diyarbakır Halkevi'nin çıkardığı siyasal baskılar yüzünden ancak 1968 soKaracadağ nunda basıve bcnzeri labilmiştir vc birçok dergi izleyen yılşairin izledi larda basım ği, fikirdünüstüne bayasını bcslcsım yaparak, diği dergilergerçekleşdir (s.24). mesi zor bir b aşarı y a Lise öğreulaşmıştır. nimini yaptı(Mayıs 1999 ğı Afyon Liayında 41. sesi'ndcki baskı satılyatılı okul maktadır.) dönemindc de çok veTek şiir kirimli bir edetabıyla böybiyat ve şiir lesi bir başaortamı için rı kazanılde bulunur. masının neEdebiyat öğdenleri üzer e t m cni rinde birden G ünd ü z fazla görüş Akıncı'nın be1irtm ck da yoğun ilolanaklı. Angisiyle bilgicak, herhal sini gcliştircde en önemcek, Batı yali neden, şazınının öndc irin yüz yüze gelen adları olduğu zulolan Andre mü, acıyı vc M a l r a u x, direnme güDlyarbakır, büyük kültürterln buluşma yertdlr, kav$aOıdır. blMax Beer, leslmldlr. Ahmed Arif i$te böyle bir kav$aktan çıkıyor. cünü; sözcü FHdr iıreten Insaıriar CUMHURİYET KİTAP SAYI 498