Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
maz olarak cvrenscl nitelikte fikirler gerektirir" (s,. 143). Alman idealist lilozofları (Herder, Schelling vd.) ilc birlikte başlayan bu kültürcl görecilik anlayışının ırkçıhğa yolaçması, aslında "ötekiyi" larklı gör menin yanı sıra, evrenselci kııramlarda bulunan bir ö/elliği dc (larklı olanı aşağılama) içermektedir. Ancak, postmo demizme gidcn yolda sadccc "ötcki" olarak anılan topfum ve kültürler değil, akıl da olumsuz bir kategori olarak eleştiri dosyasında yerini almıştır. Aklı çürümenin kaynağı olarak gören kötümser bir yaklaşını (Sehopenhauer, Nietzsche vd.), mantığın karşısına çıkardığı irade ile iş görmeye calışmıştır. Bu yaklaşını, tüm olumsuzlukları (doğrunun kendisi olan iradenin sık sık akılla şaşırtılması, bilginin önyargıya dönüşmesi, eylemler için yanlış gerekçeler sağlanması) akla yükleyerek, sorunların asıl kaynağı olan iktisadi, siyasal vc idcolojik sistemle ilgili boyutları görmczlikten gelmiştir. Zekânın iradeyi asla denetim altında tutamayacağını önc süren Schopenhauer'ın ira denin scrbest kalıp insanlık adına olumlu işler başarmasını yalnızca dchalar ve sanarçılar nezdinde olanakh görmesi, seçkinci ve aristokıatik bir kuranıla karşı karşıya olduğıımuzu gösterir. Sıradan insanların (cmckçilcr) kurtuluş yolunda hiçbir şey yapamayacağını öne süren Sehopenhauer, tüm toplumsal eylemleri saçmalık olarak nitelcyip çelişkileri ya şamın doğal sonucuymuş gibi değerlendirmiş (Larrain, s. 59) aına aslında postmodcrnistlerin teslimiyctçi hattını çok önccdcn bcliıicmiştiı. Bilimin kcndi kendini uyuşturma aracı vc doğruya inanmanın metafizik bir inanç olduğunu ileri süren Nietzsche de postınodernistlerin düşünsel şemasını nazırlayan bir düşunürolmuştur (Larrain, s. 61). Larrain bu noktada Nitzschc'nin hangi kampta yer aldığını çok iyi saptar: "Ninayetitıdc güçlü insanfar, üstün ırk neyi söylüyorsa, doğru odur, onların cgcmcnliği için elverişli olan, diğerlerinekabulettırmek zorundaolduk larıdır... Üstüıı ırk taralından ortaya ko yulınası gereken doğrular, nasıl olıır da >ratikte sürü tarafından ortaya koyuur? " (s. 70) Nietzsche ve Pareto gibi dü şünürlerle süren aklı eleştirme geleneği, sol etiket altında Eleştirel KuramFrankfıırt Okıılu ile gelişerek Yapısalcılık vc postyapısalcılığa kadar sürmüştür. Aslında bu düşünsel evrim postmodernizınc adım adım gidişin bir şemasını oluşturmaktadır. Atna bu şema içinde geliştirilcn kuramlarda aşama aşama bir düşünsel gerilemenin izlerini bıılmak o ka dar da zor olmasa gerck. Larrain, kültürel ve toplumsal yaşamı anlamada dilin önemini vurgulayan yapısalcılığın da tarihi gözardı cdip toplumsal yaşamı te kerrüre indirgeyerek postmodernizme nasıl evrildiğini açık biçimde ortaya koyar. Sınıf, iktidar ve ideoloji yerine söyleme öncelik tanıyan postyapısalcılık ise, isi yapı ve bütünlük düşüncesini orta Jan kaldırmaya kadar götürür. Söylemin toplumsal yasam içindeki merkezi rolü, doğruya göreli bir kuşkuculukla yaklaşraa, özncnin tutarsız oluşumu gibi görüş lerle belirlencn postyapısalcılık içinde yer alan Foucault, llindess, Hirst, Laclau ve Moııffe gibi kuramcılar, düşünceIeriyle postmodernizme giden yolu kısaltmışlardır. 198()'li yıllarla birlikte ya şadığımız önemli toplumsal olgufar, olaylar (Neo liberal yeni sag dalga, recl sosyalist iilkelerin çoküşü, Berlin Duvarı'nın yıkılışı, Yeni Dünya Dü/eni, mikro milliyctçiliklcr, Küresellcşmc vb.) poslmodernist kuramların önünü açmış111 Yapısalcılık ve postyapısalcılık f Larrain, postmodernizmin aslında anlamlı bir değişim girişiminden umudu kesmenin iradesı olıluğunıı tlıişiinür çünkü kurtuluş müeadeıelerinin hepsiC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 4 7 8 ne sırt çcvırcn postmoşeyle baölantılı olduğudcrnistler, iktidarın bile nu açıklamanın birçok artık bir gcrçeklik olarak yolundan biri olarak iş bulunınadığı kaotik ve görcn ideoloji kavramı aşırıgerçek (hyperral) bir böylelikle münasip bir toplumsal betimlenıede şekildc gümc gitmektcbulunurlar (s. 128). Asdir münasip bir şekilde lında Lyotard vc Baudril çünkü, toplumsal inançlard'ın düşıincelerınin larımız ve yatırımlarımı arkasında duran kişinin zı tüm radikal itirazlarFoucault oldıığu söyledan muaf tutan bu tar ncbiJir. Özncnin söylcm tışma üslubu, tam da aracılığıyla olıışturuldukcndi başına idcolojik ğu, altyapıüstyapı kavbir söylemdir" (F.agleramlarının kullanımın ton, s. 5253). Bu idedan vazgeçildiği, iktidar olojik söylemin kendisisoıunsalının sınıf tahak nin "başlca bir idealizm kümii vc devlet egemenbiçimi olmadığına ikna li^i alanının dısına taşmolmak da zor (Eaglcdığı, bütüncüı yaklaşıton, s. 83). Idealizmin mın terkcdildiği, tarinc idcolojiyi kullanarak çcyaklaşımda kesintililiğe, lişkilerin üzerini örtme dagınıklığafarklılıöa ye dayalı klasik yaklaşıvurgu yapıldığı, iktidar mının gunümüzue küre ilişkilcrinin cok çcşitli sel bir Doyutta düşünülalanlara yayıldığı düşündügüııü ve uygulandığıccleri postyapısalcı Fopostmodernistlcrde nı ucault'nun aslında mo degörmek, Eagleton'un dernist yaklaşımın tcmcsavını doğrulamaktadır. lini kuran düşünccleriLarrain, kürcscl ölçektc dir. Foucault'nun özneiş gören postmoderniznirı bilinç dcğil de daha min sorunlan veçözümçok bedeni aracılığıyla lcri nasıl saptadığını gaiktidar tarafından şckilyet açık biçimde ortaya lendirildiğini düşünmckoymaktadır: "Son tansi, beden üzerindc bu kaliltle postmodernist kavdar çok duran Postmo ramların kcndileri kürcdernistlcrin nereden ctsel kapitalist sistemin kilcndiğini açıkça gös Terry Eagleton. "Postmodernlzm bir geçlş cağına alttlr. metaflzlk olanın tıpkı huzura gcrçck çclişkilcrini gizkavu$amamı$ bir ruh glbl ne dlrilebllâlgl ne de adam glbl gebereblldlgl bir caga alttlr. ledİKİeri ve nesnel olatermektedir. Bu çağ varlıgına son vereblldlgl takdlrde postmodernizmin de onunla birlikte sönup rak insanların dikkatlePostmodernizmin /e gldeceglne ku$ku yok" dlyor. bu çelişkilerden minini sağlamlastıran rını Laclau vc Mouffc de l'oucault'nun etki £ı savı, tarihin hiçbir öznesinin olmadıuzaklaştınp, surct vc aşırı gerçek arıtılsi altında söylemin mııîlak üstünlüğünc ğı düşünccsi, mücadele yerine bir belirmış dünyasına çektikleri için ideolojik dayalı tarklılığa vc hcterojenliğc ilişkin sizlik ve parçalanmışlık saptamasının yatir. radikal bir mantık ortaya koyarlar. Onpılması (Lyotard), postmodernistleri an Insanlığın ortak unsurları Iara görc, tüm nesncler söylenı ncsnclclamlı ne kadar şey varsa hepsinden uzakOnlar aynı zamanda tek taraflı olarak ri olarak oluşmuştıır. Toplumdaki hcr laştırmaktadır. Şifreler, izleniınler, kalıpçoğulculuğa ve farklılığa vurgu yaptıkşcy söylemc dayalı olarak oluşur. Onlalar, ımgeler ve belirtilerin iç oyunları, kalan, değişık kültür ve ırkların ve insan ra göre "söylcm dışında tanımlanabilcek pitalist toplumda çağdaş yaşamı düzcnlığın ortak unsurlarını gizlcmeye çalişhiçbir öznc, hiçbir sabit kimlik, hiçbir Ieyen yasalar haline geldiği iddiası (Batıkları için ideolojiktir. İdeoloji kavra mutlak çıkar, hiçbir belirleyıci koşul, hiç udrillard), belirsizliğin cgcnıcnliöini vc mına açıktan saldırarak, ama onu, elcşbir çclişki ve mücadelc vc hiçbir zorungerçekliğin içi boş bir anlam olduğunu tirel ideoloji kavramını öneren kuranıla lu ilişki yoktur. Toplumdaki hcr şey son iian eder. C^erçekligin kendisi içi boş bir rı (metaanlatıları) eleştirirken, gizlice suz derecede degişken ve rastlantısaldır" anlamsa, yaşamını sürdüren ise onun su tek yanlı biçimde kullanarak postmo(s. 142). Larrain, Laclau ve Mouffe'nin retidir. Artık ideoloji diye bir şey kalmadernizm yalnızca kendisiyle çelişmekle tarihin anlamlı olabileceğini inkarcttikdı, yalnızca onun hayali var (Yani postkalmamış, aynı zamanda statüko için uylerini bclirtir: "Ncolmuşsa yalnızca söymodemistler, tümüyle bir hayal dünyası gun bir ideoloji haline gelmiştir. Postleme dayalı rastlantısallıklardan olduğııiçinde yüzdüğümüzü de söylemeye çalımodern rölativizm ve akla güvensizlik, na görc tarihin yönelimlerinin dc herşıyorlar?). daha iyi bir geleceğe inanmayı ve tcmcl hangi bir anlamı yoktur" (s. 147). " Dünyanın olumsal, tcmclsiz, çcşitli istoplumsal sorunların çözüm olasılıklarıtikrarsız, belirlenmemiş nitelikte ve bir nı imkânsız halc gctirmiştir. Bilinçli dcModernizme karşı çıkış dizi dağınık kültürlcrdcn ya da yorumğişim ve siyaset arayışları tüm anlamını Buraya kadar, Aydınlanma, moderlardan ibaret olduğunu" (Eagleton, s. 9) yitirmiştir. Sonunda gerçeklik ve aracınizm, akıl, Marxism eleştirılerinin adım bildiren postmodcrnizm, benimsedi^i lık (agency) çözülmüştür. I Iızlı teknolo adım nasıl postmodemizmi hazırladığı"militan tekilcilik" (llaymond Williams) jik değişimin, eski komünist dünyada nı görmüş olduk. () halde postmoder konumuyla sorunlann ve çözümlerinin ekonomik ve siyasal krizin, Batı kapita nizm bu yeni elcştirel gcleneğin bir soçarpıtılmasına işaret eder. \ ler şeyin bir lizminde ve Üçüncii Dünya'da dcrin nucu olarak nasıl şekillenmiştir? Eleşti yorum ya da söylem kategorisine indirekonomik sorunlar yaşandığı bir dö riler üzerine temellcndirilcn görüşlerigcnmcsi, günümüz toplumunda cgemcn nemde postmodernizmdcn baska hiçbir nin ortak yönleri nelerdir? sınıfın ideologlarının durduğu noktayı ideolojilc biçim, kaos varatarak, değişiLarrain, modernizme bir tür karşı çıçok iyi özetlemektedir. min yolunu şaşırtarak, sonsuz bölünkışı temsil edcn postmodernizmin doğ müşlüğü toplumun normal hali görerek, rusal gelişme, teknoloji, pozitif bilimler n r büyük antatı sistemin bir bütün olarak savunulmasıvc akıla karşı bclirsizligc, parçalıh^a, hcPeter Osborne'un saptadığı gibi bünı üstlenemez" (Larrain, s. 164). tcrojenliöc ve farklılığa vurgu yantığını yük anlatıları rcddctmcsinc karşın postSonuç olarak sözü Eagleton'a bıraka bclirtir. Muılak dogrulara, büyük anlamodernizmin kendisi bir büyük anlatıdır lım: "Postmodernizm bir geçiş çağına tılara ve söylemlerin evrensel uygulama (Eagleton, s. 50). Eagleton, tüm eleştiriaittir, metafizik olanın tıpkı huzura ka sının bütünlügünc, özclliklc dc insanın lerine rag'men postmodernizmin neden vuşamamış bir ruh gibi nc dirilcbildiği kurtuluşunu öne süren kuramlara (başmetafizigin denetiminde olduğunu açıkne de adam gibi geberebildiği bir çağa ta Marxisme) kuşkuyla yaklaşması, aslınlarken dikkatimizi asıl çevrilrnesi gereaittir. Bu çağ varlıgına son verebildiği da rcddctmcsi, postmodernistleri dünken kavrama, çıkara çelccr: "Çıkarlara takdirde postmodernizmin de onunla yanın kendi bütünlügü içinde tutarlı biyönelik herhangi bir cleştirinin kendisibirlikte sönüp gideceğine kuşku yok " (s. çimdc ifadc edilemeyeceği noktasına gönin yansız olması gerektiği varsayımı, 158). Sizceueöyle değil mi? • türür. I'arihsel gelişimin de tutarlı bir anpostmodernizmin nasıl da hâlâ metafizik lamı olmadığını vurgulayan postmoderatalarının ipoteğinde olduğunu gösterir. (*) Dr. Ankara Ünivcnitesi, Egitim ııistlcr, bireylerin parçalı vc dağınık ya Şimdi aşkın olan, kcndi kcndini gcçcrli Bilimleri Yakülteü pılarıyla insanlı^ı ileriyc taşıyamayacağıkılan ve eleştiriye kapalı olan çıkarlardır nı önc sürcrlcr. Llğer tarihin anlamı yok tdeoloji ve Kültürel Kimlik/ Jorgc ve bu da herkcsin çıkarına olan bir kosa, insanların geleceğının de anlamı yoknumdur. Bu çıkarlar bizim asla gıyabın Larrain/ Çcvircn. N N. Domam^/ Sar tur (Larrain, s. 147). Toplumun bir dil da konuşamayacağımız ve bundan dolamalYay/Uanhul, ['•>'•>'>/ oyunları serisı olarak görülmesi, farkii yı tarihsel köklerinin soruşturulması söz Postmodernizmin Yanılsamaları/ kural ve doöru ölçütlcri ncdcniylc topkonusu bile edilemeyecek çıkarları temlcrry ILagleton/ Çcvırcn M. Küçiik/ Ay lumsal biılik ve bütünlüğün imkânsızlısil eder. lnandığınıız şcyin yaptığımız rıntıYay./lstanbul, / 6 SAYFA 17