Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ali Akay ve Emre Zeytinoğlu'dan bir ortak çalışma Kavpamın Sımplarında Türkiye'de plastik sanatlar vc insan bilimlerinin kesişim noktasmda bir "ikili" olarak çalışan Ali Akay ve Emre Zeytinoğlu Kavramın Sımrlarında adlı yapıtlarıyla bir yandan kitabın oaşından sonuna dek okuyucuya herhangi bir görüş cmpoze etmeden, irdeledikleri konulann hangi perspektiflerden incelendiğini gözden geçirirkcn, diğer yandan "bilimseHik" söyleminden u/ak kalmaya çalışarak ve adını koymadan Dİlimsel çözümlemcler yapıyorlar. Anlamın oluşumunda cmpoze etkiler üzerinde çokça duran ikili, empoze etkilcrden kacınarak nesnel olmayı başarıyor, ancak, okuyucuyu sürekli göndermelerle metinlerarası araştırmaya yönlcndiriyor. Konuya ve göndermede bulunulan metinlere aşina olan okur, bir kez daha sözü geçen metinlere dönüş yaparak kcyifli bir okuma serüveni yaşiyor. Kısaca, Kavramın Sımrlarında, okuyucuyu etkin oJmaya davet edcn metinlerarası bir çalışma. AYŞEGUL GUÇHAN * vc biçim açısından büyük deöişiklikler yaşıyor: Fırça vuruşları Yeni Ekspresyonist bir karakter kazanırken renk tercihleri gri tonlara yöneliyor; kompozisyonları simetrik karaktere bürünürken figürleri dinamik/durağan arasında yeni çrizümler arıyor. 1992 yılına değin bir bienal (2. Uluslararası tstanbul Bienali) ve çeşitli kişisel ve karma sergi deneyimleri yaşayan Zeytinoğlu,ilk kez 1992 yılında yeni ıfade biçimleri arayışıyla enstalasyon yapmaya başlıyor. Sergi htanbtıladlı karma sergıde bir Yunan stelini dayanıksız nıalzemeyleçoğaltıpherbirinin altınaküçük barkodlar kovan Zeytinoğlu, yapıtın sergi içeriği ilc bağinı Istannurıın megalo pol olarak yeni kimliği üzerine kuruyor. Bu scrginin karakteriyle bağdaşabilecck bir katalog yazarı aranırkcn Zcytinoğhı'nıın, yazılarından tanıdığı Ali Akay'ın onenncsiyle ikilinin birliktc çalışma seriıveni başlıyor Emre Zeytinoğlu'nun bu tarihlerdc tcnıel sorunsalı sanat yapmnın "görünür" hali değil, uluşum sürecinde maruz kaldığı etkilerdir. Bu konuda Ali Akay'la yaptıkları görüşmeler ve ya/işmalar, ikilinin ilk ortak çalışması olan Pı utarııı hır Dvkoınlrükuyonu adlı sergi ve aynı adı taşıyan kitapla sonııçlanır. ğı çiftc kimligin bir dekonstrüksiyonudur. Bu noktada ikilinin kimlikleri dc sorunsallaştırılabilir: bir sosyolog bir sanat çıyla birliktc salt ükir alışvcrişindc bulunmjmakta, aynı zamanda "eylemektedir" dc. Bu konuda yine ikilinin iradelerine başvurmak gerekecektir: "Geleneksel kalıpların içindc "telscfeci düşünür, kavram uretır, sanatçı kendi malzemcleriylc ortaya cscr çıkarır, bilim adamı araştırma yapar" tipindcki ayrıştırmaların dışında, ncrkcsin diğerinin işini yapmasını meşrıılaştıran, "esnek, postfordist" birişbölünıünün toplumdaki yansımasının estetik alanda tezahürüdür bu." (5) Bu açıklama da biı> sanatçının düşünür kimligiyle fi kir ürctmcsini, bir sosyolo^un da sanatçı kimli^iyle cylemesini meşrulaştırır ni tcliktedir vc yüzyılın sonuna dogru sanatçı ve bilim adamının yeni konumunu imlemcktedir. İkilinin bu konuda düşündükleri, son kitapları olan Kavramın Sımrlarında'da ycniden ele alınacaktır. Yeni Ifade arayışları Ali Akay isc Paris VIII. Üniversitesi'nde Sosyoloji, l'elsefe ve Siyasal Bilim oğrenimi gdrüyor; Turkiye'ye dondiikten sonra bir yandan gazete ve dergilerdcyazarketı diğer yandan kitaplarını birbiri ardına yayımlanıaya başlıyor (3). Bu arada çağdaş Fransız felseresinin önde gclen figürlerinin yapıtlarını Turkçeleştirıyor (4) ve Tüıkiye düşünsel yaşamına ıvmc kazandıracak modcrn postmodern tartışmalarının kapısını aralıyor. Akav'ın Türkiye'ye dondüğü 199O'lı yılların başları bu tluşünscl tartışmalarla koşut gidcn bir başka doniışume de tanıklık etmcktcdir: Tiırk plastik sanatların da yeni ilade arayısjarı belırginleşmış ve sanat çılaı eylediklcrini salt form açısından değıl, oluşunısüıeci velormun arkasmdaki kavram açısından da sorgulamaya başlamışlardır. Bunda kuşkusuz sanatın, salf plastik sanatların değil, iclscle ve insan bilimlerinin de ncsnesi olmaya başlamasının dolaysız dcnebilecek bir etkisi olmuştıır. Ali Akay tam da bu yıllarda çağdaş dü şünce ve sanatın kesişim noktasmda Türk plastik sanatlarının ortasında bulur kcndini. Yukarıda da değinildiği gibi, ikili rıin karşılıklı konuşma vc yazışmaları Pisuarın Bir Dfk.onstrük\ıyonu adlı sergi ve aynı adı taşıyan kitapla sonııçlanır. Bu sergi, Marcel Duchamp'ın yüzyılın sanatında kilometre taşı niteliği taşıyan ve 1917 yılın da R. Mutt imzasıyla scrgiletliği pisuarının bir sa nat ncsnesi vc bir kul|jnım nesnesi olarak taşı Kitan, bırbırınden bağımsız olarak da okunabilen, lakat, birbirini bütünleyen 18 incelemedenemeyi içeriyor. Ilangi yazının lıangi yazara ait olduğunun belirtılmedıği ki, ikili "kimin neyi yaptığı sorusunu sormaktan çok, iki anonim, birey dışı kışının ortak çalışmasının ne an laına geldiğini sorgulamak istiyoruz" istencine denk düşen bir seçim bu kitap Kavramın Sımrlarında ya da değişken kavram durağan biçime karşı A li Akay ve Emre Zeytınoğlu. Bırı sanat, diğeri sosyoloji alanında cğitim almış, her ikısı de bır yan dan liili olaıak sanat yapaıken, diğer vandan da sanat uzerine düşünen vc ya /.an, ya/.dıklannı yayımlayan, çağdas, Turk sanarının bu yonleriyle iinik iki si nıası. Kavraınuı Sımrlarında adlı çahşmanın Akay Zeytınoğlu ikilisinin yayın bağlaınında ilk ortak çalışması olmadıöını belirtmek gerekir. tkilinin 328 S u bat 1994 tarihleri arasında Urart Sanat (lalerisi'nde açtıkları ortak sergiye esjik edcn Pısuann Bir Dı'hoııstrühsıyatıu (I) adlı kitapları, birliktc yapacaklan çalıs,maları önrclcr nitelikt'ydi. Adı geçen scıgı vc bu seıgiye eşlik edcn kitapla ilgili olarak Cumnuriyct gazetesinde ya yımlanan incelemcdc hcr iki düşünürsanatçı da "kımin ncyi yaptığı sorusunu sormaktan çok, iki anonim, bircydışı kışinin ortak çalışınasının ne anlama ğeldigini sorgulamayı" amaçladıklarıni belirtiyorlardı (2). Bu "anonim, bireydışı" oluş, ikilinin Kavramın Sımrlarında adlı çalışmalarında da bircysel biçemdcn sıyrılışın ifadesı olmuş gibi görünüyor. ikilinin 90lı yılların başlarından bu yana surcn birlikte çalışma yazma cdim lerinden önce bircysel olarak kcndi alanlannda ctkinlik gösterdiklerini biliyo ruz. Emre Zeytinoğlu 1980 DCSA Scramik Bolümü'nden mc/un olduktan son ra seramik yapmamış bir sanatçı. 1986 yılına dek yalnızca rcsim yapıyor vc scr giliyor. 1989 yılında resimlerinde konıı Ali Akay ise Parlslviıı ünlversitesl nde sosyoloji. Felsefe ve Siyasal rdü. Türklye'ye dbndükten sonra bir yandan gazete ve dergllerde azarken diger yandan kitaplarını bfbirl ardına yayımlamaya basladı C U M H U R İ Y E T ta egemen söylem Önsöz'dc de bclirtildiği gibi, sanatın temcl sorunsallarından olagelmiş kavram ve biçim arasındaki sorunlu ilişki (6). Yazarlar, kavram biçim ilişkisini plastik sanatların sınırları içinde kalaralc değil, farklı perspektiflerden sorunsallaştıracaklarını belirtiyorlar: "Kavram ve bıçimin plastik sanatlar çer çevesindc yorumlanmasının biıyük tchlikeler taşıdığını söylemek, hiç de paranoyakça bir tavır olarak gcirülmcmelidir. Zininsel ve zamana göre sınırsız genişlcmc olanakları olan kavramın, sınır cizgilerini belirlcdiği (kavrama görc hayli durağan) bir biçime dönüşme cylcmi hangi formüllerle açıklanabilir? Bu gerçekten olanaksızdır. Eğcr kavramı rutsak cden (böylece niteliğini bozan) bclirli idcoloiik görüşlerin ve sanat akımlarının kaba bir savıınucusu olmak istcmiyorsak, yalnızca yorumlarla yetinmemiz gerektığini onaylamaktan başka çaremiz Kalmıyor." (7) Okuyucıı bu yorıımların hangi ners pcktiflerden ve hangi veriler kullanılarak yapılabileccğini ve ulaşılacak sonuçlaıı merak cttiğinde yinc yazarlar konuşuyor: "Sanat yapıtı üzerine yapılacak hcı yorumun.birkarsıtı iletanışarak.yorumıarve karşıyorumıar aıasında uoğruyanlış yargılarma varmak da bizi içinden çıkılmaz düşünsel sorunlara taşıyatak vc sanata kcyli tanımlar gctirmemıze neden olacaktır." (8) Keyfi tanımlardan uzak kalınacağını imleyen bu ifadeden sonra nesnel bir tutumla karşılaşılacağı güvcncesini cdiniyor okuyucıı. Gerçekten de kilabı okuyuş, bir "serüvcn" süreci olarak nitelcnebilir. Kitabın temel izleği olan sanat yapıtında biçim ögesi ile bu biçimin ardındaki kavramın örtüşebilirligi son derece gcniş bir alanı kapsayan larklı perspektiflerden tartışılıyor. Orneğin, ikili, Kavramın Dc^k.enlıgi ve Durağan Bıçım ıle Uyup»azhğı özcrirıc başlığını taşıyan yazıda (9) bir yandan okuyucuyu hiçbir zaman bir "son tanım" dıizeyine ulaşmayan, zamanın lıcrhangi bir anıncla ve uzayın değişik bir noktasmda anlamını yeniden iirctcbilccek ve bundan sonraki çoğalmalarına zemin Iıa zırlayabilecek olan kavramın dcğişkcnliği üzerine ycniden diişünmeyc çağırırken (10), diğer yandan ortük bir biçimde okuı merkezli elcştiri açısından bir değerlen dirme yapmakiadırlar. "Okııra tek bir anlamın kcndini zorla kabııl cttirmesinı önle nıek gerckir" (11) görüşünü savunan ve herhangi bir sanat yapıtmın, alıamn (okurun, dinleyenin, izle ycnin) ozguree müda nalesini bir "öngerçck" olarak nasıl ortaya atabilcccğini (12) anlamaya çalışan ttal ya göstergebilimci Umberto Fxo'nun yapıt çözümlemcsinde ortaya attığı "onbilgilcnuirilmişokur" savını irdelcyen Akay ve Zeytinoğlu,' Eco'nun stratejisinin geçerliliği karşısında "sanatçının islevi ne olacaktır?" diyor ve "sözgelimi; bir sergi salonuna (sanat yapıtı olarak) bir sandalyenin yerleştirilmesi, izleyiciye yiiklenen bunca yük sonu cunda ycterıi olacaksa, ' ilım öğreniml gö SAYFA 8 K İ T A P S A YI 4 6 7