Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
saçarak, odasında asağını bekliyor, omuzlarınua götürsün diyconu. derin dcnizlere açılan yoÛara, "Ah sanşın kraliçe! diyorum ona, ruhumu istiyorsan al, ayaklarına sereyim, öpmek için ateş dudaklarından kanatlanıp geleyim; ışık yüzünü soldurmasın diye başında dalgalanan gölgen olayım, bir an bile vazgeçmeden seni sevmekten, mutluluktan yıldızlarda kahrolayım." Gökyijzü serinletirken sıcak geceyi Vcnüs kederli gözlerle seyrediyor sonsuz boşluktan beni MELANKOLÎ Hazırlayan: Cevat Çapan Ruben Dario/ Şiirler/ Çcviren: Vildan Başaran "Ey kuğu ne anlatmaya çahşıvorsun, httkük bovnunla Asıl adı Felix Ruben Garcia Sartniento olan Nikaragualı şair 1867'de San Petro de Metapa kasabasında doğdu. Küçük yaşta anncsiyle babasının ayrılmalan yüzünden Leon'daki akrabalarının yanında büyüdü. On üç yaşındayken yazmaya başladığı şiirlerinin ilgi görrnesi üzerine Nikaragua'nın başkenti Managua'ya götürüldü; oradaki Ûlusal Kitaplık'ta çalışmaya başladı. 1886'da Şili'ye gitti 1888'de ilk şiirlerini ve öykülcrini bir araya getiren Âzul adlı kitabının yayımlanmasından sonra Latin Amerika'daki Modernismo (Yenilikçilik) akımının ilk ve en önemli şairi sayıldı. 18981914 yılları arasında Âvrupa ülkelerinde yaşayan Ruben Dario daha sonra Mallorca'ya yerleşti. 1916'da hastalanıp uzun bir yolculuktan sonra döndüğü Nikaragua'da aynı yıl içinde öldü. Ruben Dario'nun önemi yalnızca Güney Amerika'da konuşulan Ispanyolca'ya yepyeni bir soluk kazandırmasına değil, aynı zamanda bu dilin kökleri Güney Amerika kıtasının gerçckliğini yansıtan bağımsız bir yazın dili olmasıyla açıklanabilir. KUÖULAR parlamıyor artık görkemli antik silahlar, ne Rodrigos var ne Jaimes, ne Alfonsos, ne de Nufios. Büyük sözler var ama yiycceğimiz yok. biz şairler ne yapacağız senin göllcrini aramaktan başka? güzcl giillerimizin ünü yok, övgü beklediğimiz utkularımız yok. Latin Amerika, Ispanva gibi anlatıyor bütün kaçınılmaz kadcrini doğunun; Soruyorum Sfenks'e, o güzel boynunun soru işareriyle ne bekliyor seni gelecekte? Azgın barbarlara teslim mi olacağız? Milyonlarca insan Ingilizce mi konuşacak? Yüksck ruhlu asilzadeler, kahraman şövalyelcr yok mu artık? Sonra ağlamak için şimdi mi susacağız? Belalı Amerikalının kaçışını duyduğum sırada ve hınltısını sonuncıı düşkün arslanın bıraktım fcryadımı kuğular, sizin aranıza, tanık oldunuz düş kırıklıgıma, Ve siyah bir kuğu dedi: "Gece günün habercisidir." beyaz bir kuğu ekledi: "Şafak ölümsüzdür, şafak ölümsüz!" Ah uyum ve güneş ülkesi, Pandora'nın kutusu; hcr şeye karşın ukutlara bekci hâlâ! KUĞULAR II RAFAEL NUNEZ'IN ÖLÜMÜ Üstad ulaştı kara gemiye ve Kuğuların gözleri gizlcrle dolu gölün sislerinde onun battığını gördüler. tanıdılar, üzerini ünlü zambaklar, defneler ve kederlc birbirine kanşmış dikenlerin örttüğü şairi. Ahir ülkesinin suları yükseliyor uzakta, orada sonsuz huzur yaşanmakta. Kara gemi ulaştı özlediği kıyıya, ve ancak yüee ruh bağıslayabilir her şeyi Ah Montaigne! Nunez naçı gördü kalktı, ve buldu saygıdeğer Vencedora'nın yanıbaşında Sfenks'in donmuş cesedini. Domingo Bolivar'a Kardeşim, ışığımsın bcnim. Söyle! Niçin kör düşlerle, deliliğin sınırlarında, fırtınalar, belalar iniyor başıma? Yürüyorum kör misali yönsüz, el yordamıyla. Ateşten bir gömlektir şiir, insanın canını acıtan. Hayal kurmak kötü tarafımdı. Batıyor yüreğime kana susamış dikenler gibi melankolinin damlaları. Bazen bana cok uzun geliyor yollar, bazense çok ıcısa. Gidiyorum yeryüzünün acılarıyla, kör ve deli. Şiddetli acılarım, titrek nefesimle zor katlanıyorum kederlerin yüküne. Söyle, neden kulak vermiyorsun yüreğime damla damla dökülen melankoliye? MARGARITA Hatırlar mısın Margarita Gautier olmak isterdin? Belleğimde hiç değışmedi senin o tuhaf yüzün; ilk buluşmamız, birfikte yediğimiz yemek, ne yazık ki hiç tekrarlanmayacak o mutlu gece. Olanca inceliğiyle şampanyayı yudumluyordu lanetli kan kırmızısı dudakların; parmakların koparıyor yapraklarını beyaz papatyanın: "Seviyor, sevmiyor, scviyor, sevmiyor", hana taptığımı biliyordun! Sonra, ah isterik çiçek ah! Ağhyor, giilüyordun; öpücüğün ve gözyaşın ağızımdaydı daima bcnim; gülüşün, güzel kokun, sitemlerin hepsi de benim. Ve güzel geçen günlerimizin kederli bir akşamında, ölümle kıskançhk, anlamak için beni sevip sevmediğini, bir papatya falı gibi, yapraklarından kopardılar seni! ALELUYA! Juan R Jtmenez'c Ey Kuğu, ne anlatmaya çalışıyorsun, bükiik boynunla, olmayacak düşlerin peşinde gezinen kedcrli adımlarınla? Çiçcklerc karşı ilgisiz, sulara karşı zorba, güzel ve beyaz olmandan mı bu sessizliğin? Bir zamanlar Publio Ovido Nason'un selamladığı gibi Latincc dizclerlc, selamlıyorıım scni. Aynı bülbıiller şarkı söylüyorlar aynı üçlüden, nulbııller şarkı soyluyorlar aynı uçlı aynı şarkıları söylüyorlar farklı dillerden. Benim dilim size yabancı değil. Garcilaso'yu gördünüz, raslantıyla, bazcn... Bcn Amerika nın oğluyum, lspanya'nın torunu... Quevedo, sizinle Aranjuez'de dizelerle konuşurdu... Kuğular, kanatlarınızın yelpazeleri serinlik versin, okşasın solgun yüzleri beyaz Pitoresk figürlcriniz uzaklaştırsınlar bizden, karanlık ideallerle kasvetli düşücelerimizi. Kederlere boğuyor bizi kuzeyli sisler, Ölüyor güllerimiz, kavrulup lcuruyor palmiycler, kendimiz için tükendi bütün hayallerimiz, artık yoksul ruhumuzun dilencisiyiz. Savaş öğütlcri veriyor bize yırtıcı kartallarla, bir zamanlar direnci kınlarak ölen akdoğanlar, SAYFA 18 Manuel Macbado'ya Pembe, beyaz güller, yeşil dallar, tazc çiçek demetleri, çelenkler, mutluyum! Ilık ağaçlarda yuvalar 1lık yuvalarda yumurtaların şeflcati Mutluyum! Sarışın bir kızın, Kumralın veya esmerin öpüşü Mutluyum! On beş yaşın ince beli, narin ve hoş kolları, Mutluyum! Bakir ormanın nefesi, ve dokunulmamış kadınların, Sabah Duasının vumuşak uyumıı Mutluyum, Mutluyum, Mutluyum! CUMHURİYET KİTAP SAYI 467 VENUS Sakin gecede katlanarak özlemli acılara huzur arıyorum suskun bahçelerin serinliğinde. Venüs'ün güzel ışığı titreşiyor, karanlık gökyüzünde sanki üstü kabuk bağlamış abanozdan bir yaldız ya da güzeller güzeli yasemin gibi. Bana delice aşık, bir doğu kraliçesine benziyor, uzanmış üzerine bir tahtırevanın, zaferle ışık