24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

DEV GÖZÜ N GÖZBEBEĞtNDE Yalnız olmak. Tuzlu sulardaki bir mercanada gibi kendi kendimle çevrili, bir çekirdek eibi çıplaklık ve beklentiyle örtülmüş. Sarmalanmış Karanlıkla. Onun dölüt suyu içinde. Bir tabutta. Ve böylece yok artık bencilcyin dünyaya karşı koy mak. Boşluğa da. Erimck bencileyin onun yansaydam seyrclteni içinde. Dünyanm kör eden ışığına bu yolla katlanmak bencileyin. Telaşsız. I ler şeyi unutmak. BenliÖime girmesine izin vermek hiçliğin. Bir tclt toz taneciği bile, bir tek kuş tüyü bile, kimse yok çevrede, yalnız riizgâr ve karanlık, ıssız uzamları kırıp geçiren, kimse olmamak en sonunda, nırakılmış giysilcr kıyılarda, acıkmış bir bakıştan başka bir şey olmamak, delici bir bakış, ırmakların üstünde akşam ışığı yansısı, körfezlerdc, üstünde bulutların, dev gözün gözbebeklerinde parıltı, süsenleşmiş ve koyulaşmış mavi bizi içeren ve bize bakan ve içimizde kendini seyreden ve bizi örten kendi gözkapağıyla. KOSKOCAMAN BÎR EL Sabahın tutuşmuş görkemi. Kör olmuşçasına ılerliyorum yoğun ışıkta. Sağlam. Duraksıyomm. Yok duraksaınaya hakkım, Dinamitten de tehlikeli bir şey var içimde taşıdığım. Hiçliktcn de bozucu. Dünyanın şafak rengi ura benzer gülü. Taçyaprakları açılıyor yavaşça bcynimde, kavrulmuş beyninıde, kendi kendini hayranlıkla seyreden bir gezegeni iandı ran. Yanmış bir gezegen. Duyuyorum cesedin ve can bulmak üzere olan yavru nun güçlü kokusunu. Işitiyorum a^ır solumasım. Âçıyor beynimde usulda binbir taçyapraklı usuldan BÜJ, düşüyor ter ve kan damlaları sessizce, hazırlanıyor gül fışkırmaya fışkırmaya f^kırmaya Koskocaman bir el onun avcunun içine taşıyor beni. BEDENLE Insan bedenle soğursun isterdim bütün dünyayı; yakıcı akşamları, elektrikli koca kentleri ve kan, vadinin Ölümünü, dalgalanaii şafakları ve sabahın gürültüsünü, sonra kuşlann göçlerini, küçük bitkiler evreninin ve soyut saltanatların çılgınca artışını. An kovanı örneği bütün dünya girsin içime deriden, tırnaklardan, kandan, doldursun beni, helâk etsin, çökertsin. Denizin üstündeki bir noktacık nasüsa onun dev gibi ve agır çağlayanının altında yok olmus, önemsız ve mutlu küçücük bir taş parçası olarak kalayım. Ve yukan bakıp görürdüm yansaydam alnını kaynaşan ve yakamozlarla dolu, parılulı balıkların, uerin çukurlardan yansıyan renk lerin gezindigi, Ve birden Lütün deniz parçalanırdı, içi tuzlu su dolu plastik bir torba gibi, devasa bir etene yıkılırdı üstüme, aoğum üstüne doğum sel üstüne sel ve öldüımezlerdi beni ama beni sarmalayarak bir anda yığılırlardı kanımda, atardamariarımda ve damarlarımda, büyük bir homurtuyla, göz kamaştıncı bir şimşek örneği bir iğne battığında. Jelatimsi, engin ve sisli biri ya da bir şey ınerdi berim karanlığıma, tırnaklarla, deri aracılığıyla yeniden can bulmak için; yeniden doğmak için. Ve benimle bütünleşmezdı. Ve ben hiç ölmezdim de. Bütün bir dünya olmakla yetineceğim. Yeter ki onu bedenle sogurayım. Son devadır bu. en güçlü deva ki beni mutlu kılardı, doyururdu beni, giderirdi açlığımı. Daha ne olsun CUMHURİYET KİTAP SAYI 439 Magda Carneci / Şiirler / Çeviren: Eray Canberk Şair, dcnemeci vc sanat eleştirmeni Carneci 1956'da Romanya'nın Girleni kentinde doğdu. Bükreş'te Güzel Sanatlar Akadcmisi'nde sanat tarihi ve kuramı öğrcnimi gördü. Paris'te Ecolc des Hautes Etudes en Sciences Sociales'de doktora yaptı. Bükreş'te Sanat Tarhi Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yapıyor. Bükreş'te yayımlanan "22" adlı haftalık derginin yazarlarından.Başta Romanya Yazarlar Birliği olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası yazar ve kültür kuruluşlarının üyesi olan Carneci ayrıca Fransa'da, Norveç'te çalışmalar yaptı.Birçok kuruluşun bursuyla bu çalışmalarını sürdürmekte.Şiirlerini YiİKsekmadde (1980), Sağırlaştırıcı Bir Sessizlik (1985), Kaosmos (1992), Mezmur (1997) adlı kitaplarda topladı. Sanat eleştirmeleri alanında Ion Tuculescu (1984), Lııcian Grigorescu (1989) ve 80 Yıllarının Sanatı. Postmodernizm Üzerine Metinler (1996) adlı kitapları var. Rumen şiirini içeren seçkilerinin yanı sıra Akdenizli şairleri tanıtan bir seçkisi de var. Bu seçkileri Kanada, Almanya ve îtalya'da yayımlanmış. Şiirleri yabancı dillere çcvirilen Carneci'nin şiirleri Fransa'da da kitaplaşmış. GECENİN BAHÇESÎNDE Unutulmuş mezarlıktan ıssız kenti boydan boya geçen bahçcye kadar taş döşemeler arasında sıcak karanlığın içinde sen kı bana inanmıyordun kuşkulanıyordun sözlerinıden bcnim çiçekten cehennemim gönyelcr ve kitaplar arasında kaybolmuş yazın bu sonsuz gecesi içinde yitmemi istiyordun benim keçiyollarında ve agaçlıldarda ama ben izliyordum senin solgun gölgenı sarmalanmış benim cngin ve tek kederimle kararmış çiçekler ve yapraklar arasında DU öylesine rayihalı koku bu buhur içinde bana sordun: nasü konuşur türüzotu? ya yasemin? ya hanımeli? menekşe rengi damlacıklar parıldıyordu gecenin ele geçirdiği yeşil yapraklar üstünde gölgelenmiş çehreler hışırtılı gözler saçak saçak bükülmüş ve büzülmüş diller kıvnm kıyrım oluyordu fısıldıyordu anlaşılmaz karanlık edepsizce sözlcr bu yabancı sözlerle kirletilmiş eksikleniyorduk aşktan aşk bu dünyanın lekelenmiş yatağı yollarda ağaçlıklar arasında ve karanlığın içinde ağır rayihalar ama neyin şarkısını söyler zambak? ne der peygamber çiçeği? ya gülhatmi? lekeli ağızları beyaz kırmızı mavi gösterir parlayan dişlerini nazik ve ıslak içyüzlerini uçarı gülüşlerle kıkırclayan kahkaha atan ıtırın ve gecenin dokusu boyunca senin için çeviriyordum fısıldayanı hıçkıranı renklenmis sesluer olarak hoş kokulu küresel sesliler olarak mırıldanan dalgalanan yükselen aşk ki yuvarlak degildir asla hoş koku lci unutur her zaman ve gelip geçen bir an'ı aydınlatır çiçeklerle donanan ve uzaklaşır Sen buna inanmıyordun hiçbir zaman: peki ama nasıl dem çeker lale? nasıl güler levlak? ne fısıldar durur giil durmadan? sıcak Karanlıkta öylesine yakın senden uzak dem çekiyordum şarkı söylüyordum senin için var olmayı coşku içinde bekleyen çiçeğin dişi ve erkek cınselliğiyle öpülmüş yüksek bir fıdanca ama nasıl çiçeklenir anna? nasıl çiçek açarlar magdalena, maria? nasıl ışıldar marta, cristina? kim derer onların ıtırlarını? SAYFA 18 Gerekir mi bitkisel bir iyilik havası tutturayım hatırlatayım bu çiçeksel yeşil cski dili bir zamanlar onunla çiçeklerdin beni o zamanların bu isik.li tatlılığını kim diyebilirdi? zambaklar, leylaklar, laleler gibi olduğumuz bahçede birlikte çiçck açtıgımız zaman sen bir fıdandın yüksek ve sert ben senin lâl rengi çeneğindim sen çiçekienmeydin ışıktın ben parıltiydım çiçeklenmeydim altınsı mavimsi kızılımsı titreşimlerin saf rayihalann, seslerin ortasında aynı anda söz ediyorduk yeryüzünün kıpkıımızı şakayığından yudızların nergislerinden gökadaların çifte orkidesinden kımıltsızlığı kımıldatan boşluğa çiçek açtıran aşktan yollann üstünde ağaçlıklar arasında karanlıkta unutmuştun inanmıyordun artık ona neyin türküsünü söyler manolya diye soruyordun bana? ya sardunya? ya mineçiçeği? ncler olup biter çanakyapraklar içinde? yükselişler kavgalar düşüşler esrime ve lcin çıglıklan ilahücr ve belki de yakarışlar ama sen, dışardan, ışü ışıl bir yüzeydcn başka bir şey görmezsin karşılık beldemeyen bir varlık katıksız bir çiçeklenme bir sungıı geniş havadan eli ya da etten kemiktcn bir el koparır ondan yavaşça kayıtsız taçyaprakları Dolambaçlı yollar üstünde, sıcak karanlıkta göksel bir mağarayı andıran götürüyordum seni bahçe içinde, sarmalanmış benim engin ve tek kederimle agaçlıklar ve yapraklar binlerce ses üstümüzde yükselirlcen hafif yumuşak hoş kokulu sesler mavi altın sarısı kırmızımsı sesler kuılgan sesler bize yalvaran yeniden aşkta soyunmuş yalın yükselmemizi bize yavaştan yavaştan dileyen sesler çiçekten cehennemin akkor köprüsü serin derüılemesine tohumlar fıdanlar diktiğin sürülmüş toprağın neıni avuç içi ben sıcak karanlığın içine inen ışığa yeniden yeniden doymak bilmez sen ben bir kez daha kadeh lâl renci ve konuksever taçyaı birlesmenirı akkorluğu içinde balkıyan her demeti hcr çiçeğı tomurcuklandıran bir tek çiçeklenme olalım Elinin kazdığı toprak parçası nmtludur çiçek topra^ı seckin antık ki orda yeniden L o atacag^z birlikte >y dünyanın ışıklı bahçedeki çölsü keııtin ardında
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear