Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Coşkun Seyhanlı dan, Osman Nuri Poyrazoğlu 'na mektuplar Osmaniveli Mektuolar larla ilgili açıklamalar da yapar: "Murtlar mı? Çoktan yetti. Çoğıı çobanların aşı ekmeği oldu dağ başlarında. Biraz daha uygar olanları kent sokaklarında 'hambelıs' adıyla satılıyor." (s. 45) Mektuplarda çok ilginç deyim ve ata sözlerinc de rastlarız: "Rkmeöini kuyuya düşürük it gibi başını ycrc dikmek." (s. 81) "ttinen azık gönderilmez." (s. 82) Ogretmen Seyhanh'nın toplumcu dünya görüşünü ve evrensel bakış açısını yansıtan bir alıntı: "Toplum içinde insanın kendini yalnız duyumsaması kadar kötü bir şey yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun, her kimin başına gelirse gelsin, haksızlığa uğrayan adamın yanında yer almak, insanım diyen herkesin boynunun borcu deftilmi?" (s. 6364) Belli ki, duyarlı bir kişi öğretmen Coşkun Seyhanlı. Duygularını dilegetirmede de usta. Mutsuz nir anmda yazmış olmalı n.5.1988 tarihli mektubu: "Sana bahan anlatacaktım: ama bcn baharımda değilim." (s. 87) (), izlcycn, gözleyen, doğanın ve halkın degerlerini özümsemiş bir bilge insan: "Bizim köylü I lürüce,'Karnımınpencercsi yok ya, kuru ekmek ycrim dc kimseye eyvallah etmcm' derui." (s. 63) "Avradın homurrıısu, alacaklının gıipüıtüsü adamı kocatır." (s. 84) "Atın yere yakını, avradın ere yakını adamı gençlcştirir." (s. 85) Osmaniyeli Öğretmen Seyhanlı, 1.6.1981 tarihli mektubunda, memlekctlisi büyük usta Yaşar Kemal'den de sözeder. Onun, 'Sanat Olayf dergisinin ikinci sayısında yer alan bir konuşması nı aktarır Poyrazoğlu'na: " Hiçbir alet sözün yerini tutamayacaktır. Bozıılmuş bir edebiyat, sağlıksız bir toplumun ürünüdür. Bir toplum biıtü nüyle edebiyatına yansır. Halk ve doğa alçakgönüllüdür. Abartmaz çoğu kez: Yalındır, ılü/ılüı. .' (s. 27) Bunlann yanında, pek çok özgün fıkrayla buluşuyoruz sararmış mektup sayfalannı çevirdikçe. Hepsi ayrı değerdc. troni yülclü, düşündürücü. Halkımızın yaratıcı gücünü gösteren verimler. Ozcllikle, Abdal Cumali'den dinleyip aktar dıgı, " Aslanla kurt, bir de çakal arkadaş olmuşlar. Yol arkadaşı canım,"la başlayan, çakalın pay etmeyi "kurdun gözünden öğrendiği" fıkrq beni çok güldürdü, düjündürdü... Öğretmen Seyhanlı, önemli bir görevi yerine getirmiş, zamanın ve değişen üretim ilişKİİerinin elinde yok olup gidecek kültür ve dil verimlerimizi derleyip toplamış, mektuplara dökmüs; can dostu Öğretmen Povrazoğlu da nüyük bir değerbilirlilikle bunları kitaplaştırmış, ölümsüz kılmış. 1 loş olmuş, güzel olmuş "Osmaniyeli Mektuplar"... Bitirirken, Urün Yayınları yönetmeni Scvgili Metin Turan'a da kiiçük bir eleş tiri oku atayım: O güzelim kitabın saylaları birkac çevirişte darmadağın oldu. Çok üzüluüm. linıeği güzelleştiren Turan'ın gözünden kaçmış olabilir diyc anımsatıyorum. • Osmaniyeli Mektuplar/ O Ntırı Pay razoğlu/ Ürün Yayınları/ 199S/ 119 s.' Halkımmn yaratıcı giicü Duyarfe bir öğretmen Öğretmen Coşkun Seyhanlı, önemli bir görevi yerine getırmiş, zamanın vc değişen ürctim ilişkilcrinin clindc yok olup gidecek kültür ve dil verimlerimizi dcrlcyip toplamış, mcktupfara dökmüş; can dostu Öğretmen Poyrazoğlu da büyük bir değerbilirlilikle bunları kitaplaştırmış, ölümsüz kılmış. Hoş olmuş, güzel olmuş "Osmaniyeli Mektuplar"... ALİ F. BİLİR mektuplara ve mektupların göndericisi Coşkun Seyhanlı'ya ilişkitı, Poyrazoğlu'nun degerlenılirmcsini içeren, bilgilendirici bir önsöz yer almakta. Kitabın sonunda ise, mcktuplarda geeen yerel sözcüklerin ve deyişlerin anlamlarını açıklayan bir sözlükçe eklenmiş. Bunların yanında, Seyhanfryı saglıgında tanıyan yakın dostlarının, gazeteci Ali Tıraş'ın, Dr. lsmail Bcnli'nin, Av. Şıhça Yavuz ve I lalil Atılgan'ın göriiş ve düşüncelerini ö^reniyoruz. LK olarak, yazar Zeki Sarıhan'ın, "Osmaniyeli Mektup lar"a ilişkin genel değerlendirmesine yer verilmiş. Mektuplarda sıkça karşılaştığımız "Abdal" kavramı ilc ilgili Povrazo^lu'nun inceleme yazısı bu güzel kitaba bütünlük kazandırmış. Gerek mektupların yazarı Seyhanlı, gerekse bu ürünleri inceleyip düzenlcyen, okura sunan Poyrazoğlu, genellikle açıklayıcı bir anlatım biçimini nenimsemiş. Üğretmen Seyhanlı, zaman zaman betimleyici ve öyküleyici biçimlerden de yararlanmasını bilen biri: "Çukurova'da 'goğsü güzel, kaba dağlara gün değende <,i(,ekler cığrışıp aclı. Sarı çiçekli azganlar savran (safran, altın benzeri) kurup oturdu dağlara. Otuyla, çalısı çırpısıyla nennileniyor dağlar ovalar. Dcrelerde sular cıldır cıldır akıyor. lîkinler üğür ügür... Dağların, uzak da^ların tcpclcri ala bula... Yanımız yörcmiz gömgök... Kuzular oğlaklar alatoraşan (yenivetme); inekler bıngıl bıngıl... Işıkla dolu nisan sabalılarında yanımu yöremiz an sılı... uzaklarcpcşkerc (apaçık)... Ciöçmen kuşlar dallaıda vacur vucur... Anlay.ıcagın kırpıden (bırılenbirc) geldi banar. Doğadaki tütıı güzcllikler, gö^sümüzılcn gönlümu/.e doluyor." (s. 49) Seyhanlı, verel sözcükleri, sözleri, deyişleri dcrleyip aktarmakla kalmaz, on M ektup, en geniş anlamıyla, bir insanın dileğini, duygu vc düşüncelerini u/aktaki birinc iletmek amacıyla başvurduğu bir yazma biçimi, bir yazın tiırü olarak tanımlanır. Bu yolla ortaya konan ürünlerin en belirgin niteliği; içten olması, bunun yanında kısa vc yoğun anlatımın seçilmesi, dilinin açık ve anlaşılır oluşudıır. Mektuplar çokça, içerdiği amaca, dil ve anlatım özelliklerinebakılarak adlandınhrlar: Ticari mektuplar, kişisel (özel) mektuplar, yazınsal mektuplar... gibi. "lnsancıklar' romanı, Dostoycvski'nin, yazınsal mektup türünün biçim özelliklerinden yararlanarak yarattığı, yazarının düşgücünü gösteren eşsiz bir kurmaca ömeğidir. Gerçek yaşamdan kaynaklanan, bilgilendirici, açıklayıcı ve öğretici yanı ağır basan kişisel (özel) mektuplar ise, sıradan özel mektuplar olabileceği gibi, verdiği dünya vc kullanılan dil bakımından yazınsal nitelikli de olabilir. Kafka'nın, sevgilisi Milcna'ya yazdığı mektuplar, yazınsal nitelikli özel mektupların en güzellcri arasında anılır. Bu açıdan baktığımızda, değerli araştirmacı, yazar, O. Nuri Poyrazoğlu'nun, aynı kültürü ve dünya görüşünü paylaş tığı öğrctmen arkadaşı Coşkun Seyhanlı'dan gclen, "Osmaniyeli Mektuplar" başlığı altında ropladiğı özel mcktuplardan pek çoğunun ya/.ınsallık yanı belirgin verimler olduğunu göriirü/. l'oyra/oğlu, ilki 11.9.1966, sonuncusu 21 .8.1991 tiinhlerını raşıyan beşyüzsayralık mektup dosyasmın 63'ünü kcndi ölçutünegöreelektengeçinniş, inceleyip yorumlamış, kişisel nörüşünü dc katarak okura sunmuş. Ayrıca, kitabın başında, Millenium Özgürlük hasretlerlyle üçüncü blnyılın derinliklerine yelken açan, Dünya bandıralı, "Millenium' adlı, ışıl ışıl bir geml batıyor! Satır aralarında ışık yürekll bizden blrllerinin "SOS" çağrılarını duyacaksınızl ILHAN IREM Özel Mektuplap Ytorel sözcuktor BUTUN KİTABEVLERİNDE ÇIKTI BİLGİ KtTABCVİ SsKarya Caddonl. a/A Yonlsvhır ANKAHA Tel 3I2<W41 0S/07F.. 312 4 3 3 I B M BİLOİ DAâlTIM N.riıD.hÇ! Sokak 1.71. <;«0«lofllu İSTANBUL Tel 2\2 522 62 01 Fn« 212 527 41 19 Meşrutfyet Caddevl, 46 / A Yenlşehlr 06420 / ANKARA Tel * (0312) 431 81 22 434 49 98 Fakı : (0312) 431 77 58 wwwbllglyaylnevlcom.tr * »malHnfo@bllglyaylnevl.com tr BILGI YAYINEVI 960 000 Tl CUMHURİYET KİTAP SAYI 439