24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Tutucusuyla, Libcraliylc KüçükBurjuva Aydının Anatomisi: Ah Canım Moskova yöneten siyasal yapının kumaşını eline alıp üsrün körıi de oisa şoyle bir göz at mak istemiyordu. Kumaş değişik olsa başka tür bir sosyalist yaşamın ortaya çı kabılecek olduğunu düşünmek istemiyordu. Kn yaygın vekolay yargı Stalincilik suçlamasıydı; diktatörlük damgasını vıırup işin içinden sıyrılmaktı. () dikta törlüğün temclindcki nedcnc kimsc dokuntnak istemiyordu. O siyasal yapının insan kadrolarına eğilmek Gorbaçov dahil, Türk siyaset adamlart ve yazan, çizcri dahil kimsenin işine gelmiyordu. Çünkü kumaşın atkısı da çözgüsü dc kendileriydi; siyaseti sınıfsal temeldc yapmaktan Sovyetler Birliği'nde bilebilinçli olarak kopıık kalan lcüçükbur juva aydınlardı. Nasıl ki bugun Turkıye'de siyasal kısırlıgın suçlusu siyasal yapının kumaşından başka ycrlcrde, örneğin clemokrasi eksikliğinde, devlct çctelerindc, din sömiirüsiinde vb. aranıyor da bir türlü sa dede gelinmiyorsa, siyasal kadrolar bir türlü gözlerinı içe çevirip kcndilerine bakmak istemiyorlarsa, Sovyetler Birliği'nde de 1980'lerin başında olagclen buydu. Orneğin alalım Perestroika'yı, Cîorbaçov devrimini şöyle aeıklıyordu: "Tarih biliminde ve aynı zarnanda siyasal sözliıkte bir terım vardir. 'Tepeden inme devrim': Tarihte böyle devrim cpey vardır. Ama bunlarcoups d'etat'laıla sa ray devriınleriyle karıştırılmamalıdır. Kastedilen şey, otoıitelerin girişimiyle ııygulanan ama, durumdaki vesosyal ruh halindeki degişikliklerin gerektirdiği, derin ve temelinde dcvrimci olan degişikliklerdir. (îörünüşe göıe bizim şimdi ki perestroikatnıza da 'tepeden ınme devrim' denebilir. üo^ruduı, pereslıoika hareketi Komünist Parti'nin girişi miyle başlamıştır ve harekete parti önderliketmektedır." (Pcrestroıka, Collins baskısı, Londra 1987, s.55) Açıkçagörüldüğügibı, devrimi yapanla devrime neden olan bir vc aynıydı: 1917 devrimıyle yıktı^ı çar ve aristokrat Boyar katasını benimsemede kolayeılığıyla, sınıfsallıktan kopmuş, o eski kafayı Komünist Parti'nin genel merkezine ve tüm devlete taşımış ve yaymış küçükburjuva aydındı. Başka deyişle 1917 devrimi de bu kafaya karşı yapılmıştı. Gorbaçov devrimi de bu kafaya karşı yine bu kafa taralın Aslında tanımlaması zor bir yapıt bu. Belki biraz roman, tiraz röportaj, biraz mülakat, biraz siyasal tarih, biraz toplumsal hiciv, biraz açık oturum tutanağı, biraz da fclsefe tartışması. Ama tek başına ne o, ne bu, ne şu. Türlü yazım tekniğini tek konuya yerine göre uygulamiş bir yazınsal potpuri. Yer yer Çehov vari renkli bir anlatımla bezenmiş bir anatomi kirabi: 1917 devrimini hem yapan hem yıkan küçük burjuva aydınların anatomisi. YURDAKUL FİNCANCIOGLU Siyasal kısırlık A C rtık tartışılması bir parça geriler de kaldı ama Sovyetler BirligTnin çöküşiine sevinenler gerçekte bir büyiik düşmanın çöküşüne değil, Moskovatürü sosyalizmin çöküşüne sevi ncnlerdi; yerincnlerin dcrdi ise iki yüz küsür milyon insanın enkaz altında kal mış olması değildi; cnkaz altında kalanıtı, yeryü/ündeki ilk sosyalist deneme oluşuydu. Çöküş ncdcnlcri hakkında işin özü gözden tca<,• ır11s;i da çok şey söylendi ve yazıldı. Moskovatürü sosyali/.ın hakkındaki en yetkın yargılardan biri kuşku suz, sosyalizm doneminin son siyasal liden Gorbaçov'un 19X7'de yayımlanan Pcrestroika'sıydı. Negariptirki, Gorbaçov'un bu ünlü yaptında üç yıl önce 1984'te Turkiye'de yazılmış aynı konııdakibirbaşku yapıt, 1997 sonuna kadar tam on üç yıl boyıınca giın ışiğına çıkma olanağını bLilamadı. Sözünü ettiğimiz yaıt yarım yiızyıllık gazeteci Turan Gö altay'ın Ah Canım Moskova'sıydı. Tartışmalarda işin özünün gözden ka çınldığmı söylcdik. Gorbaçov'ıın Perestroika'sı da işin öziinü gözden kaçıranların başında geliyordu, gelmek zorundaydı. Çoğu kişiye göre asıl suçlu sosyalizmdi, sosyalıst ekonomiydi, sosyalist toplumsal kültürdü, kısacası sosyalist diizendi, hiç kimse o düzeni yönlendiren ve dan yapıhyordu. Tek fark devıimden devrime sadece küçük burjuva aydın kuşakların değişrnesiydi. Bu nedeııledir ki pcrestroika da başarılı olamadı ve 1917 öncesinin restorasyonuna geçit vermek zorunda kaldı. Boyar kafası bu kez Amerikan kapitalizminin de deste^iyle geri dondü. Bugün Moskova'daekonomiye, halkın Ycdilioyarlardediği, özelleştirme oyunlarıyla zengin edilmiş sanayi kralları egemen; siyaseti ise yine nalkın Boyarskaya Duma dediği, küçük burjuva aydın parlamcntosu ve Yeltsin'iyle, "liberal reFormculan"yla yine küçük burjuva aydın yönetiyor. Bu yapısal bozukluğa daha perestroika hareketinin kaynama noktasına dahi tam ulasmadıgı bir sırada üstelik Türki/e'cıen parmak basan, bıldiğim kadarıv a tek kitap, biraz yukarıda andıgım Ah Canım Moshova'dn. Aslında tanımlaması zor bir yapıt bu. Belki biraz roman, biraz röportaj, biraz mülakat, biraz siyasal tarih, biraz toplumsal hiciv, biraz açık oturum tutanağı, biraz da felsefe tartışması. Ama tek başına ne o, ne bu, ne şu. Türlü yazırr. tekniğini tek konuya yerine göre uygulamiş bir vazınsal potpuri. Yer yer Çenov vari renkli bir anlatımla bezenmiş bir anatomi kitabı: 1917 devrimini hem yapan hem yıkan küçük burjuva aydınların anatomisi. (...) mekanizmanın hangi ilkclere göre işlediğini anlatmak da çok zor (...) ve el bette ki işlediöini Marksizm sınırları içitıde tasvıre imkân yok." (s.2()8) CJökaltay'ın sözünü ettifii bu mekanizma tepeden tımafta toplumun yönetimi nc sinmis, sınılsallı^ı yadsıyan, o yüzden de aydınıararası itişip kakışmaya dönüş müş küçükburjuva aydın dünyasıdır. Ah Canım Moskova on iıç yıllık bir za man aralıgıyla ortaya çıkan dogrıı bir çözümleme olmanın ötesinde önemli bir noktaya parmak basmaktadır; hangi ccphede olurlarsa olsunlar, siyasal yaklaşım ları sınıfsallıktan kopıık oldugu zaman küçükburjuva aydınların temel felsefelerinden nasıl sapabildiklerini bırçok örneöiyle gözler önüne sermekledir. Bir örnek verelim: Clençlik Lokantası'nın gedikli müşterisi Adsız. Soyut bir ahlak anlayışını bazcn karilı olabilir düşünce siyle sınıf savaşımına ye^ tutar (s. 173), üstelik bunu dinsel tanımlarla anlatır; klasik idealist telscfeyi mumla aratacak metafizik bir evren değerlendirmesine saplanmıştır: "... hayvani olan her şey doğadan, beşeri ve insaııi olan her şey Tanrı'dandır, yani yaradılışımızdandır" (s.174) derken iki tannlı bir dogadan ve dogadışı bir insan kavramından söz ediyor olmanın ötesinde, tam bir antiMarksist efiilimi yansıtır. Ama garip olanı, kü çükburjuva aydın Marksizm'ini antiMarksist yoldan düzeltme gibi bir ters likle malul oldugunu görmeyecek kadar da küçükburjuva'dır. Ah Canım Moskova, Türkiye'nin gün cel sorunları açısından da önem tasıyor. Bizdeki siyasal saneıları, salt sonuçlarıyla açıklarken binbir sonuçsoruna parmak basan yazarçizer, nc hikmctse bu sancıların temel nedenine değinmekten bueak bucak kaçıyor. Çünkii öyleyapar sa suclayıcı parmaöın yöneleeeği kişinin yine kendisi yani küçükburjuva aydın oldugıınu biliyor. () yüzdentlir ki siyasal yaşamımız, sınıfların varlığını kabııl eden demokratik bir düzene sırtını dıinmüş görünüyor, siyasal yaşam, devlete ve par lamenter mekanizmaya bir ueundan siyasetçi küçükbur]uva aydının bir ııcıın dan sivilaskerküçükburjtıva avdının yapıştı^ı birhalat çekmeoyunundan öte ye geçemiyor. Turan Gökaltay'ın Ah Canım Moskova'sı, sınıflı demokratik yaşam anlayışına sırtını dönmüş küçükburjuva aydın kültürümüze, dogru bir yaklaşımla venıden bakmamıza yardım ederse toplumsal yaşamımıza çok büyük katkısı olacak tır. Oİcumaya ve üzerinde çok ama çok düşünmeye değer bir yapıt. • (*) Turan Gökaltay, Ah Canım Moskova, Boyut Yaytnlart, Utanhul 1997 Turklye'nhı güncel sorunlan l Gökaltay'ın temel amacı bu küçük burjuva aydın kafasını mı ortaya koymaktı, yoksa Marksist sosyalizmin Moskova tüı üne yönelen eleştirilerin yanı sı ra komünızmin gerçck özüne vararak yeni bir yolun başlangıcını arayanlara mı değinmekti, bıınu bilmiyorum. Ama ortaya çıkan yapıtın gücü, özünde küçükbıırjuva aydın komünizminı de, yeni küçükburjuva aydın arayıslarını da, bu ikisi arasındaki çatışma dana üzü sürerken morg masasına yatırıp otopsi yapma gücünii göstermesindedir. Cjökaltay siyasal yaşamın yarattığı, tüm toplumsal yaşama sinmiş küçükburjuva aydın meka nizmasını şöyle anlatıyor: "Bizım düzenimizde bir insanın top lumsal yazgısını belirleyen algılanması güç, pek göze görünmez ama gcrçckte yaşamın tüm alanlarında varlık ve etkisini her an gösteren ince bir mekanizma var akmasadan işleyen. Bu öyle bildiği miz, karar mekanizmalarından değil (...) bu bir k.ımtıoyu mekanizması da değil Burjuva aydın kalası Bugün Moskovada ekonomlye, halkın vedl Boyatiar dedlOl, özelleştirme oyunlarıvla zengin edilmlş sanayi kralları egemen; siyaseti İse yine halkın Boyarskaya Duma dedlğl. kücük burjuva aydın parlamentosu ve Yeltsin'iyle, "liberal reformcularryla yine kücük burjuva aydın yönetiyor. SAYFA 10 CUMHURİYET KİTAP SAYI 4 39
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear