24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

ATAOL BEHRAMOĞLU yşe Kilimci'yi "keşi"im yurtdışında oldugum SO'li yılların ortalarına rastlar... Kitaplar clime nasıl ulaştı anımsamıyorum. Fakar okuduğum ilk öyküylc birlikte önütıde bir dil ve in celikler dünyası açılıvermişti. Mersin'de yaşadığını ögrenincc Mctin Demirtaş'a mektuplarımda bu öykücüden söz ctmiş, öykülcrini mutlaka okumasını ve cğer mümkün olursa Ayşe Kilimci'yi arayıp bulmasıni istemiştim. Metin ile "Şiirin Kanadında Mektuplar"ımızda Bu seçkin öykücüye hayranlığımı dile gctiren bölümler vardır. "Yapma Çiçek Ustajarı", "Sevdadır Her tşin Başı", "Sevgi Yetimi Çocuklar"... Her birini dikkatle, lezzetfe okuduğum kitaplardaki öykülerin konularını da şimdi tek tek anımsamıyomm... Fakat onlardaki anlatım dilinin tadı hâlâ darnağımdadır... Şimdi okuyup bitirdiğim son kitabı "Yeni Moda Aşklar Destanı" bana Ayşe Kilimci'nin dil vc incelikler dünyasını bir kez daha yaşattı... Kitap ya da yazar tanıtma yazılarında her zaman güçlük çekerim... Tek bir sözcüğün kullanımıyla ilgili olarak bile kimi kez sayfalarca yazabilmek mümkün A Bir dil ve vasam ustası ken 13 öyküden oluşan yaklaşık ikiyüz sayfalık bir kitabı yazanna haksızlık etmeksizin, hiçbir ayrıntıyı atlamaksızın, nasıl anlatmalı? Okura da kendime de kolaylık olması için yine dc bir çerçeve çizecek olursam, sanınm şöyle bir bölümlemc yapılabilir: Oykü konuları ve geçtikleri toplumsal ortam; öykü kahramanlarının kişilik özellikleri; öykülerde kullanılan dil... Ayşe Kilimci'nin son yajıtıni oluşturan öykülcrinc ilişkin gözemlcrim, bende uyandırdıkları duygu f ve düşünceleri bu üç ana eksende özetlcmcyc çalışacaöım... Kitabın adından da anlaşılabilecegi gibi, öykülerin hemen hepsinin başlıca te ması aşktır. Peki, aşk ncdir? Yazar kendine özgü sözcükleri ve tut kulu anlatımıyla, kitabın önsözünde bu soruyu yanıtlıyor... Ornek olarak birkaç cümle alıntılamak gerckirse: "....Aşk, komutanım, dellenmektir, arzederim... Her gün yeniden yaratılması insanın Türekten yana müdafaasız kalınan meydan savaşı... Bir gayya kuyusu, anarşinin al lahı, kendine nükümsüzlük, âmcnnâ onursuzluk.... Yalnız karşı cinse değil, işe, aşa, ışığa, hünere, imkânsıza, dünyaya, devrime, umuda, ilahiye, sese, söze, rengeaşk Her yaşra kalpten savrulan iflah olmaz umucu kuş. Belki bunların hiçbiri, belki hepsi.... îyi ki varsın aşk." Önsözde "yalnız karşı cinse dcgil" dc nilse de öykülerde kadınla erkek arasındaki aşk anlatılıyor. Belki da da doğrusu kadının erkeğe duyduğu aşk... Bu öykülerden ikisinin ('Memurun Kalbinin Zonkuna ve Altıncı Gerdeğine Dair I li Yazardan okura AYŞE KİLİMCİ Ey sevgili okur, mektup yazma erdeminin insanog'lunun ufkundan kalktıg'ı günümüzde, canım sana mektup yazmayı çektı. Mektup yazmamn benzersız tadtm özledifimden biraz da... Bir zarfla kundaklanmtş, üstündepulu mührü, gezdiği kentlerin, dcnizlcrin kokusu, kapımn ve postaantn el izi olan mektupların tadtnı veremese de... Sahi, en son ne zaman, kimc mektup yazdınız? Peki, artık niye mektup yazmıyarsunuz? Stze gelen mektuplan neden saklamadınız, onlar insanın ve toplumun tarihidır Ihtünde puluyla, kalhin ve yolların dumanı tüten bir zarf heykeli yarajmaz mt parkların, kentlerin yiizüne? $u kısacık hayatta, dakunduğunuz yüreklere, tuttuğunuz ellere, geçtiğiniz sokak aralarına, denize, kuşa, çiçeğe, uçurtmaya, çocuklara, aşklara mührünüzü neden vurmadınız? Kimse bir $ey demezdi canım, koskoca insan olmak bu dedıklenmden gecmek demek midir? Bunlar ne önemli eylemlerdir, bilmez gıbı siz de. Çncukken, halırlasantza, rüzgârını almış, gökyüzünde salınıp duran ueurlmalara bile mektup göndermcdiniz mi, ortası delik kâğıtları ıptn dak.unuşuyla bulutlara ilet medtntz mı'•>Ne olurdu çocukluk ciddiyetinizı büyüklüğünüze dc taştsa idiniz.. Ne olurdu ufkun ötestni merak edeydiniz... "Ne olacak bu memleketın hali?" ey uk.ur... Memleketin ve mahalle aralarının... Kendi payını düşündun mü hiç, memlekct ahvalin CUMHURİYET KİTAP SAYI 434 dekı? Susmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz, yahut a&zının içinden knnupnaktan? Arada bir mırıldandıg'ında, hatırla, ne güzeloluyor... Sen sesını yükteltmez isen, başkaları yükseltecek. Tavında konus, doSrulart dayat, tiim gücünle bağır ki demokrasi diye hep hirlıkte aas duruşa geçmeyelim.. Hayatı ve gerçekleri erteleme bahanelerimn hiçbirini geçerlibulmuyarum. Zaman az, para yok, gaile cok... Ceçınız efendim. Eliniz ayağıntz sağlam mt, katbiniz su tutuyor mu? Önemli olan bunlar. (Bir de toplum bilincı elbet, aklımız... Aklımt alacağtna canımı al Yarabhı, derdi anneannem.) Mayası geçenlerin, yani/ikri bayat, sevgisi yavanların, koskoca bir toplumu ekşıtmesine dayanamıyorum, ey okur. Naııl da btktık, hep aynı söylemlerden, ufuksuz partılerden, aynı lider taüaklarından... Bir örnck evlerden, giysilcrden, birbirinin tıpkısı ejyalardan, ktmliksizlikten, dihizlıkten, her konuda yoksulluktan... Nastl bıktık düzeysiz pop şarkılardan, vasat ötcsiyayınlardan, topluma dayatılan höse dönücülükten, yozlaşmaktan, anızla^maklan, Türkilizceden . Mahremiyetiyle sattş yapan so'zde şarkıalardan, TV ekranından konyomasyon yapanlardan, genclere onurmzlug'u, naylon kımliklerı dayatan "her şey sattlık''çılardan, degişen ntdalardan, vaaooovv... Ve dahi ufuk>,uzluktan, boyututzluktan, a^kstzlıktan, yedi renkttzlikten... lamam, bir geçiş dönemı bu, ama ne tızun surdü. Ü.ıtelık dnnüsüm iyiye, çag"da\a olur, bizsc geri dönüyoruz, her gün biraz daha geri.. (jelecektekı aul ınsantn taslağı olmaktan çıktık, taslak gerisinc düştük. Sanki tuplumumuzun masalı bozgufna uuramts;, bunu kabullenemıyorum Bu körler saftırlar diyalog'unu, bunca yozlugu, kaltnlığı kendimıze yakıştıramıyorum. Her gün bir yanımız budanıyor, hayata sarılamıyoruz, kolumuzun biri kesik. Dört kol cengi oyıına duramtyoruz, adımlarımız ürkek. Dokuz çangallı nergis donatıp veremiyoruz sevdigimizc, kalbimizi söylemekten korkuyoruz, dilimiz korkak. Kntırılmısız, orta karar yasamalara mahkum, ya^amuk ahrazı olmufuz, olmaz olası. Içimizde sarkılar bitti, böyle olmasa iyiydi. Bir tad çekip gittı hayatlarımızdan, anlatmam zor, adını koymast da... Ama o giden her ne ise geri gelmeli, onsuz olmuyor. Kaza geçircrek felç kalan insanın kaza sonrasındaki ilk duygusunu bilir misın ey okur? "Acı yok, demek ki önemli bir şey yok..." Bedeninin artık bükümsüz olduğunu bilmeyen kazazedenın ilk düşüncesi... Nasıl da toplumumuza benzıyor değil mi... Acı yok, demek ki önemli bir şcy yok.. Siz öyle durun... Vurgun arkadan gcliyor oysa, hep böyle oldu. Bir film çevrildi, biz figüranlar nüzül olduk cümleten. Inınııın, beş dakika ara... Film kopttı, hey ışıkçı.. Aman ne güzel, acı yok, dedtk, oysa eller ayaklar tutmaz olmuştu. Döndük biz de kendimizi soktuk, kendi çiçeğı mizi yolduk, suyumuzu kan ettik. Titre ve evrensel doirulara dön ey okur... Zatcn bizde tak tak böcmü kaderı var. Hani o minicik, siyah böcecik sırtına parmakla bastırdıkça ka/ası m kaldınp kaldtrıp tahtaya vururya .. Baskı neçe çoksa, başının tahtada çıkardıg'ı ses onca büyük oluyor. Ekmepne tuzu kattk et, ama yüzünü de denize dön. Başını dık tut, bir tek sol yandaki cevahire, bir de iki eline gu'ven ey okur. Yaşarnak hünertnı boslama sakın. Eskinin kimi tıhımlannı, kom$ulug'un tadını, sokak aralarının insanın içini ferahlatan rüzgârınt, kapı tokmağının hayata çağıran sesini, "arılar da konmaz oldu pürene / şükür olsun bu sevdayt verene" türküsünü, hayatı güzel kılan binbir aynntımn önemini hiç unutma... Bir de ekmeğin ve toprağın kokusunu... Aşı kampanyasınada sağlık emekçilerinin son icraatını biliyor musun, nereden bileceksin, "kısırlık yapar, milli deg'erlere bag'luıkta za/iyete yol açar" kıttrtyla ço~ cug'unu aşılatmayan ahaliyi, şu anonsla pes ettırmifler: Millı Güvenîik Kurtılu'nun emriyle, tkinci bir emrc kadar çocuSunu aşılalmayanın, mevcutlu olarak. semt karakolunda aşı tatbikine... duyurulur... Yani temas muhakkak... Aşı, netekim . Hayata, yozluğa, düşünce kıstrlığına ve aşka... Hükümet as,ıst... O halde ey sevgili okur, madem buyruklara bunca teşneyiz, hayata açtlan bütün kapılara yazalım: Düs, kurmak zorunludur... Müdüriyel. (.jökyüzüne yazalım: Kitap okumak şarttır. Yönetim Kurulu emriyle. Sağlık ocaklanna yazalım: Millı Cüvenlik Kurulu kararıyla, aşk aş.ısı yaptırmak milli rnenfaatiniz icahıdır. MGK. Denızin kapıstna yazalım. Kus.lart işitiniz... Çiçeklerifark ediniz. Rüzgârı duyunuz Valılik emridir. Dalgalara yazaltm: Sevgınizi söyleyiniz. Kendinizden korkmayınız. Tek kılavuzunuz kalp olsun. limniyet Müdürlüğü. Adliye kaptsına yazaltm: Her sey insan için... Selam olsun insan kalabilene. 7 AğırCeza. Buz üstüne yazalım: l layat dtşarda akıp gidiyor, hazı hesaplaşmalar da öyle. .. Kaç ikibinli yılları deviren diinyamızda, yeni bir 2000 kapıda (mı?), bizim habertmiz yok ey halktm, netekim. Haberimiz olsa, mecalimiz yok, neyleyelim... IMF Yeni bir deftere haşlayalım ey okur ve yazalım: Aslolan hayattır... Hayatlanmız insana yarastr olsun. Hayaltn icapları için, türkünüze, kavganıza Merhaba... SAYFA 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear