24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

"Bu kitapta okuyacağınız öykü yaşanmış bir olay değildir. Bir derginin yıllar önce öykü dalında yaptığı yanşmada dereceye girmiştir. Oykünün 25 yıl sonra ele alınarak, geliştirilmiş olaylarla yeniden anla tılması ve ardına eklenen günlükler yeniden kaleme ahnmıştır. Olay ne kadar gerçek dışı ise işlenen konu o kadar gerçektir ve bir anlamda 'Gurbetçi' belgeselidir." diyor Orhan Karul.... tntnai rfı rt'nKnnroın ttiltlt UUfHMUUI KtlklD Kadın Olmak Yaşamak Yazmak/ Vatmagül Berktay/ Pencere Yayınlan/ 242 s. "Bu kitabın kapağında yer alan KAIIH OIMAK yelpazenin üstündeki yazı, Çin'in YAŞAMAK Hunan eyaletinin dağlık bölgeleYAZMAK rinde kadınlar tarafından yaratılmış ve yalnızca onlar arasında kul lanılmış. Kadınlar, yüzyıla yakın bir süre boyunca bu yazıyı yclpazelerinin, baş örtülerinin, mcndillerinin üzerinde, birbirleriyle iletişim kurmak, dayanışmalannı güçlendirmek için kullanmışlar. Ama hepsindcn önemlisi, kendi tarihlerinin kaydını kendileri tutmuşlar. Ayn bir kadın yazısı, tıpkı ayn bir kadın dili vc edebiyatı gibi, bazı sorunlan ve tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Ayn bir geleneğe sıkışıp kalmak kadın açısından gerçek bir tuzak olabilir, ama bu ayrımı aşabilmek için, önce onun varlığını kabul etmek gerek. "Sömürgeleştirilcnler"in kendilerini, kendi istekleri gibi ifade edeccklcri anlatım biçimlerine ihtiyaçlan var." diyor Fatmagül Berktay kitabın arka kapağında. tçimizdeki Giinler/ Elif Sorgun/ Hera Yayınlan/ 103 s. Elif Sorgun 1955'te Moda Kız Sanat Enstitüsü'nü bitirdi. Ilk şiirlerinde Zühal Tekkanat imzasını kullandı. Sonralan, Elif Sorgun * adıyla Yelken, Papirüs, Türk Dili, lar olmuşttır. Filozof, başkalarıyla ortaklığı, ancak, kendi beninde TÜRKİYE'D&N gördüğü insanlıkta bulur. Yaşıyor oluşumuzdan, belli bir yaşama biçimine sahip olmamızdan ötürü İ/ felsefe yapıyorsak, yazdıklarımız yaşam sorunlanmızı karşılamalı, çözümlerini vermese de onlara tanıklık etmeli. Kendisiyle ilgilenınemizi isteyen bir toplumda ve bir dünyada yaşıyoruz. Öyleyse bakışımızı, her şeyden önce, kendi toplumumuza çevirmeliyiz, dünya bütününü gözardı etmeksizin. Nc olduğunu kendi adının söylediği felsefe, yani bilgelik sevgisi, bu anlamını taşıdığı her durumda daima etnik bir tutum içinde olmuştur. însana ilişkin her sorunu, alınan tavır belirler. Buna göre tavrın insandan yana olması gerekir. Ama hangi insandan yana? Bir tutum, buradaki insana yarıyor, şuradakine yaramıyorsa, buradakine de yaramıyordur. Kendisindcn yana olunan "her yerdeki insan", kendisini bütün insanlardan sorumlu görendir. l'clscfc aralannda... Zaman gelmiş, mübadele denilen bir cenderede iki taraftan sıkıştınlmış insanlar. Rehineler alınıp verilmiş, insanlar köklerinden koparılıp, göçmen kuşlar gibi oraya buraya savrulmuş... Dede, Yalçın'ın babası Ramazan'a, baba da Kcmal'c "Minoğlunun kızlarının çeyizı"ni emanct olarak bırakmış... Çünkü onlar geri döneceklerini, kızlarını özene bezene hazırladıklan çeyiziyle birlikte telli duvaklı gelin edeceklerini, evercceklcrini düşünüyorlarmış... Dönememişler! Kemal Yalçın vasiyeti yıllar sonra yerine getiriyor işte. Yunanis tan'a gidiyor, Yunanistan'dan Türkiye'ye geliyor, tekrar Yunanistan'a gidiyor ve nihayet bir derviş sabrıyla sürdürdüğü arayışını noktalıyor. Sonra ne mi oluyor? Sonra işte 312 sayfalık bir kitap çıkıyor ortaya. Iki coğrafyadan insan manzaralarını içeren bu "sözel" tarih çalışmasmda, Yalçın, aslında halkların kardcşüğinin önündeki tek engeli işaret ediyor: Egemen devlet anlayışının köhnemiş politikalarını... Aşkın Taçyaprağı/ Ahmet özer/ Bilgi Yayınevi/ 9J s. Aşkın Taçyaprağı, Ahmet Ozer'in şiirinde bir dönemeç. 30 yıldır şiirle içiçe olan şair, bu kitabında; kanayan sözcüklerden yitip giden dostluklardan, kentlerin alnındaki çocuklardan, buğdayın ve toprağın sonsuzluğundan.düşle gerçcğin gelgitinde, yaşamın hiç eksilmeyen baharında sesler getiriyor. Aşkın Taçyaprağı gökyüzünün evrensel boyutunda şiirle bir yüzleşme ürünü. Cumhuriyet Bebeleri/ Ergun Sav/ Bilgi Yayınevi/ 116s 1960 yılında, Ankara'da, hepsi de Atatürkçü, bir grup genç, yurt so runlarını tartışmak için bir "Aydınlar Forumu" kurarlar. Bunu hâlâ sürdürmekteler. Hepsi Cumhuriyet devrindc doğduğu için isimleri "Cumhuriyet Bebeleri"dir. "Babayasa"ları vardır. Çeşitli konulan disiplin içinde tartişırlar. Dünya görüşleri değişiktir. Bazı konularda aynı yönde düşünürler. Fakat onlar için önemli olan, "sentez"dir, doğruyu bulmaktır. Atila Sav, Turgut Ozakman, Ayhan Çilingiroğlu, Ilikmet Çetin, Tahsin Saraç, Özer Derbil ve diğer "Cumhuriyet Bcbeleri" ile tanışacaksınız bu kitapta. Politika, sanat, edebiyat, tiyatro alanıarında başarılı olan bu kişileri biraz daha yakından tanıyacaksınız. Kendisi de Cumhuriyet Bebesi olan Ergun Sav, bu kitabında arkadaşlannı özgün üslubuyla anlatıyor, onların portrelerini çiziyor. Sev ve Yaşa/ Aydın Boysan/ Bilgi Yayınevi/ 2 54 t. Neden: Sev ve Yaşa! Çevreye salınan ruhsal köklerden, sevinç de doğabilir, üzüntü de... Katlanabilmenin güvenli yolu, yaşamayı sev Türkiye Yazıları ve Yeni Edebiyat dergilcrinde göründü. Ilk gençlik şiirlerini 1%5'te "Gibi" kitabında topladı. Cemal Süreya ile on yıl evli kaldı. Iki kitabı daha var, Acıben (1994), Cemal Süreya Sokağı (1997). Türkiye'den Felsefe Manzaralan 1/ ömer NaciSoy kan/ Kürescl Yayınlan/ 2.5.5 s. t \ • Arayışlar Felsefe Konuşmaları1/ Ömer NaciSoykan/ Kürescl Yayınlan/ 354 r Felsefe, temellendirici, gerekçe lendirici, mantıksal uslamlamalı düşünce biçimindedir. Ama bu tarz her düşünce yapısı felsefe değildir. Örneğin lannbilim de aynı uslamlama yolunu izlcr. Fakat onun dayandığı, sorgulamadan kabul ettiği ınançlan vardır. Mantıksal uslamlama bunlardan sonra gelir, bunların üzerine kurulur. Benzeri biçimde felsefenin de öndayanakları, önvarsayımları olduğu söylenebilir. Filozof bunlan kanıtlamaya çaışmaz. Fakat bunlar, onun kendi varlığı, bu dünyanın varlığı, sözlerini kendi dilini kullananların belli ölçiide anladığı gibi basit kabullerinden başkaca şcylcr dcğildi. Bu tarz naif inançlar dışında filozofun karşısındakinden bcklediği biricik şey, ergin ve sağlıklı tüm insanlann ortaklaşa paylaştığı ustur, çelişme ilkesidir. Felsefi düşünee için bu temel koşul yeterli olabilir; ama felsefe, sırtını insana, yaşam ve dünya sorunlarına dönerek de bu koşulu yerine getirebilir. O zaman felsefe, ne teoloji ne edebiyat, ne vecize olur; fakat bir zihin sporu olmaktan da ötcye geçmez. Yazar, bu kitapta toplanan konuşma metinlerinin, felsefe tarzında ortaya konulan ve bir zihin sporu olmayan düşüncelerden oluştukları inancında. Felsefe YazılanBilginin Anlamı, Oluşumu ve Kaynaldarı/ Vehbi Haakadiroğlu/ Küresel Yayınlan/ "Elinizdeki dcrleme özcllikle bilgi felsefesi alanındaki çalışmalarıyla, yalnızca meslekten fclscfecilerin değil, felsefeye ilgi duyan herkesin tanıdığı, tanıması gerektiği ve ayYAZILARI/ rıca, yalnızca bu alanda düşünce üretmekle kalmayıp, hak ve özgürlükler felsefesi, etik, matematik felsefesi, vb. gibi konularda da düşünen ve yazan bir düşü nürümüzün, Sayın Vehbi 1 lacıkadiroğlu'nun kimi yazılarını bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Bu yazılar onun ilgi duyduğu geniş izleksel çerçevenin yalnızca bilgi felsefesi boyutuyla sınırlandınlmıştır. Dolayısıyla, bilginin kavramlaştırımını, oluşum ve kaynaklarıyla ilgili bir derlemc söz konusııdur. Böyle bir derlcme bu şekilde bir başlıkla keııdini anlatabilse bile, temel aldığı izleksel yerlcmden ötürü, aşağı yukarı kaçınılmaz bir şekilde, bilginin tüm serüvenini kendisine konu edinmek durumıındadır..." diyor önsözde Celal A. Kanat. wgzn.wri<",', >tJğğ Söz insanın neresinc dokunur? ıM ^özün önünde duran işaret olarak TÜRKİYE'DEN '™ söz neye işaret cdcr? Işaretten işaret edilene hangi yollardan gidilir? UANZARALAİEI1 Söz bakılan" bir şey olarak nedir? Söz nasıl "resim" olur? Siz hiç duvarlannda tablo yerine sözler asılı bir galeriye gittiniz mi; hani sözleri okuduğunuzda resmc bakar gibi olduğunuz? Bu kitap, kendi ölçülerınde boyle bır galeri olmak savında. Bu kitap, bir tür "resimlcr fclsefesi" olmak isterdi. Onda çizilen ve her bir okurun gözünde yeniden çizilmeyi bckleycn soluk ya da canlı tüm resimlcr, ayn ayn yollardan gelmişlerse dc belli bir kültür coğrafyasında buluşurlar. Bu buluşma yeri, Türkiyc kültürü, düşüncesi ve felsefesidir. Biz ki Türkiye'de, Türkçe ile felsefe yapıyoruz, sözümüzü adresine göndermeliyiz. "Manzaralı" bir kitap bu! Ondaki sorular, yanıtlardan çok. Kitap, okuru kendi yanıtlarını aramaya çağırıyor, yeni sorularla birliktc." Arka kapağında böyle tanıtılıyor üçüncü baskısı yapılan "Türkiye'den Felsefe Manzaralan 1" kitabı. Türkiye'den Felsefe Manzaralan 2/ Ömer Naa Soykan/ KiircH'l Yayınlan/ 256 \ Kendi kaiasıvla düşünen, kendi varolıışıına bır düşünce ortaklığında destek aramayan kişi, bu tutumunun bcdelini yalnızlıkla ödemeye hazıdır. Yalnızlık onun özgütlüğüdüı. l'elsere yapılan her yerde özgür insan SAYFA 18 Felsefe YASA mc k ^ dünyada, bu dünyanın u Mübadele tnsanlarıEmanet Çeyiz/ Kemal Yalçm/ Belgc Yayınlan/ 112 s + İ2 \ fotograf/bclgcscl Denızlı'nin 1 lona/ Ilçesi ve çevresirıde dc zamanın bi ıinde Rumlar ynşaıınış. Ogretmcnaraştırrrua ve şair Kemal Yalçın'ın dedılcriniıı aıkadâşlaıı da vuımış başka alternatifi var mı? Bu dünyayı sevmeyip de, neyi seveceğiz? Görünsüngörünmesin, hatta var olsun veya olmasın, dünyanın bü tün öğeleri birbiriyle ııyuşur, çelişir, ya da zıtlaşır. Olsun varsın... Bütün bunlardan, yaşamanın armonisi doğar. 1 liç kinıse sevdiği bir besteden bazı notaların çıkarılmasını, ya da değiştirilmesini istemiyor. Yaşamak dcdigimiz bcsteyi ise, bütün notalaııyla, olduğu gibi scvmckten başka çare yok... Çünkü başka beste yok diyor Aydın Boysan."Sev ve Yaşa"da 10 bölümden doku/ıında ovküler ycr alıyıfr. Onuncıı bölümde ise ya/aıın havada kalmasına gön lüm razı olmadı decliği .çeşirli ycr vc rarirılcrdi' vaptı^ı konıışmalar yeralıyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 42S '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear