05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

TÜYAP 17. İSTANBUL KİTAP FUARI I zümdcn kaçan kokular da vardır," der (s. 300); "Bon ki geceleri kitan okumam," dcr (s. 405); "Doğrususıkıldım;özedeyeyiın..." der. (s. 436) Söylcmek istediğini, gizlcmcyc ya da iistünü örtmeye çalışmadan söyler o. Örnekse Çalıkuşu ndakı bir roman kahramanı için, "...bcrmutad hıyarlıklarına devam ediyor..." deyiverir gümbür gümbür. (s. 84) Roman kahramanları için bclki böylesi sert tutunılar takındığı olur ama, romanctlar için duyarlıklı bir dil kullanır yine de. Onlara yanlışjarını gösterir ilkin. Sözgelimi "Yanık Buğdaylar, hayatımda okuduğum cn ükcl roman," der, A. G. Yıldız için dc, "çok gözü kara bir yazar," diye ekler. (s. 411) Ama söyledikleri için kanıtlar da seıgiler Fethi Naci. Ornekse bu köktcndinci yazarın, "yalan söylemektcn çckinnı(ediğini)" belirtirken bunun kanırlannı koyar ortaya. Yargıç olan kahranıanına, "Dinc kürrün mevcut kanunlarımızda cczaî mücyyidesi yoktıır," dedirtcn köktcndinci yazara, "Ceza Kanunu'nun 175. maddesinin3.fıkrası "nıgöstcrir. Sonra her zamanki sevimliliğiyle vargısını açıklar: "Bir daha mı Ahmed Günbay'dan roman okumak! Tövbc!" (ss. 411,413) Peki, romancıların tutumıı nasddır Fethi Naci'yc karşı? Fethi Naci'nin kendisinden dinleyelim bunu: "Kitapları hakkında eleştiriler yazdığım sanatçılardan yalnız dördü uygarca davrandi: Yaşar Kemal, Tarık Buğra, Erhan Bcner vc Ayla Kutlu." (s. 404);"Kimigençyazarlann,ne kadar aceleci, ne kadar iine susamış olmaları beni ürkütüyor; onların umduKİarını bulamamaları(BirödüIyadaövgü...)durumunda nasıl ağızlarmı bozduklannı görünce edebiyat adına umutsuzluğa dıişmemek cldc değil. "(4) Yazarların Fcthi Naci'ye karşı tutumlarıyla ilgili olarak, Turgay Fişckçi'nin söyledikleri üzerinde de durulmalı: "Günümüz yazın dünyasında düşüncelerini çckinccsizcc yazabilen tck eleştirmen olan Fethi Naci, aynı zamanda yazarlarla arası en bozuk eleştirmen değil mi?/ Yazın dünyası bu denli sığ, yani eıeşririsiz yaşamanın rahatlığını bulmuş ve bunu yitirınek isteıniyorsa ne demeli?"(5) Elcstiriyc karşı kendi tutumundan da ömcklcr sergiler oysa Fethi Naci. Ornek se, "Ataç, yazılanmdaki düşüncelere karşı çıkıyordu ama 'yazış' biçimimi beğeni yoıdıı (Tek cümlc yanlışımı bulamamış,tı!), bunun için lutuyordu beni..." der, yüreğinden kabaran çocııkça bir heyecanı da dışa vurarak.(6) Semilı Gümüş'ün, "Türkiye'deeleştirinin durıımu nedir?" sorusıına coşkuyla yanıt verir hiçbir olunısuzlukla karşılaşmamışçasına: "Inanılmayacak kadar mükcmmel!"(7) Ya/ınsal eleştirimizin ulaştığı düzeyde onıın payı kuşku götünnez elbette. Hele onun, bu cylemliliğini sürdürüyor olması, apayrı bir mutluluk ncdeni değil midir bizim için? O, yaşadığı onca acıya ve kırıklıöa karşın umııdunıı yitinneyen büyük bir iyimscrdir aynı zamanda: "Gelecek giinler, geçmiş giinlerden farklı olmayacak: Gene okuyacağun, gene yazacağım..."(8) Yapıtlarını Fcthi Naci'nin okuduöu gençlcr, nasıl da büyük bir varsıllıkla donandıklannın ayırdında mıdırlar acaba? Bunu, ünlenebiîecckleri gibi bir olasılığı ;öz önünde bıılundurarak söylemiş değiim elbet. Fcthi Naci'nin bir romanı okuması, romancısına ündcn çok daha öncmli birdeğerkatarçünkü. Romancı, romanı için olağanüstü cmekle kotarılmış bir "eleştiri" alır. Fethi Naci imzalı bir roman yazısı, hiç abartmadan söylcyeyim, ro mancı için, imbikten süzülmüş bir esin perisidir, yazarını ycni romanlara do^ru kamçılar... Sonra Fethi Naci'nin gencccik bir yazar için yazması, onu romana yürcklcndirmesi, yazınımızdaki bu yetke 14. istanbui Kitap Fuarında AN özgentürk, Fethi Naci, Erdal öz ve Hllml Yavuz... f nin, etik tutumunu da yansıtmaz mı? Ama Fethi Naci, bu yoğun birikim ve cmcğini, alçakgönüllü bir tutumla geçiştirmeye çalışır yine de: "Orta boy bir romanın (diyelim 240 sayfa) yalmzca ilk okuması 810 saat sürer. tlk okuma yetmez, yenidcn okumak gerekir, notlar almak gerekir, o yazarın Daşka romanlanna da bakmak gerekebilir; ondan sonra oturup yazarsınız, yazma da 3 4 saat sürer. "(9) Fethi Naci'nin kendinden kalkarak da olsa eme&ni geçiştirmeye yönelmesi, bir yanlış anlamaya yol açmamab! Ne emek geçiştirilebilir, ne de yıllara yayılan birikim görmezden gelinebilir. Gerçeği yansıtmaz bu tutum. Bir F'ethi Naci yazısının gerisinde bugiin için yarım yüzyıllık bir birikim bulunduğunu; genç bir eleştirmenin ürün vermeye yönelmesi için bilc yıllar gerektiğ ini özellİKİe vurgulamayı gerekli görüyorum ben. "Bizde eleştiri var mı?", "Bizde roman var mı?" sorularıyla boğuşanların, üzerinde durmaları gcreken bir nokta da bu bana kalırsa. Sırası gelmişken, yayınevine yönelik bir iki eleştirimi clc dile gctireyim. Oölak Yayıncılık, böylesi oylumlu bir kitabı, "cep kitabı" olarak sunduğunubelirtmiş. Fleştirinin "cep kitabı" anlayısıyla sunulmuş olmasını yadırgadıg'ımı nelirtcyim. Üstelik bu oylumlu kitap, sayfalarında nere deyse hiç boşluk bırakılmadan dizilip basılmış. Bcn de Fcthi Naci gibi, "'bermutat' satırların allını çizeıek, notlar alarak okudugıım"ılan (s. 114), ne yalan söyleyeyim çok büyük sıkıntı çektiın. ( )te yandan ustaların ve yetkelerin kitaplarını yayıma hazırlamak büyük so rumluluk yükler yayın yönetmcnlerine. Örnckse şu satırlar:: "Kişilikler'de Kaan Arslanoğiu'nun pek çok anlatım ustalıkları var; bunlar ancak edebiyat dergilerinde açıklanabilir, sayılı sözcüklerle sınırlı olan gazete yazılannda değil." (s. 463) Bu satırlar, üstelik yazın dcrgisinde de değil, kitapta yayıınlanıyor. Fethi Naci bunları gazete için yazmış olabilir, ama düzeltilmesi gerekmez miydi bunun? Nitckim F'ethi Naci'nin bu tiir söyleyişlerini, sonradan düzelttiği gözleniyor. Bir örnek vereyinı. Sevgi Soysal'ın Şafak'ı için Fethi Naci Edebiyat Yazıları'nda (1976) jöyle diyor: "Bunun için bueünlerde (abç.) nelis bir roman okumak isteyen herkese Şafak'ı salık vcrcbilirim." (s. 174) Bu tümce 40 Yılda 40 Roman içinde yinelenmiş. (s. ÎOî) Bunun ayırtfma yine Fethi Naci varmış olmalı ki, 50 Türk Romanı'ndan (s. 359) ve 60 Türk Romanı'ndan (s. 383) busontümceyiçıkarmış. Bu konuda sorumluluk yayın yönctmenine düşüyor. Fethi Naci gibi bir yetkeyi, böyle ayrıntıların boğuculuğu ile baş ba i: şa bırakmak doğru mu? Yoksa kimi sözcükJerde yazını birliği göz ardı edilmiş, terörteror gibi. Fethi Naci'nin gazete yazılarını toplarken, bundan böyle daha önemli, aaha titiz olması gerekiyor yayıncının. Yazdıklarına tüm yaşamını katan; bu özenli, bu titiz yazarımız için bizim de aynı titizligl göstermemiz gerekmez mi? Söz gazete yazılarına gelmişken, Fedıi Naci'nin gazetedcki eleştiri yazarlığına da getireyim sözü. Doğrusu, Yeni Yüzyıl'da yazdığı yazıları okuyamamıştım Fethi Naci'nin. 6İ0 Türk Romanı ve Kıskanmak bu açıdan, eksikliğimi gidermem için de olanak verdi bana. Ama neden okumadım, buna da değineyim. 1970'lerdcki Yeni Ortam deneyiminden sonra zorıınlu kesitler dışında Cumhuriyet'i bırakmadım hiçbir zaman. Bu konuda fazla tutucu olduğum düşünülebilir; iyi dc son Yeni Yüzyıl olayı, çeyrek yür/yıl sonra, bir kez daha anımsatıp pekiştirmedi mi Yeni Ortam deneyimini? Ant'ın kurucusu Fethi Naci'ye bunları söylerken biraz utanıyorum, tereciye tere satmak gibi oluyor çünkü. Madcm buralara dek geldik, iki satırcık daha söz söylememe izin verirsiniz herhalde. Sırası mıdır, yeri midir bilemeın, ama bu işin bana düşmediğinin bilincindeyim elbette. Ne ki, yine de düşüncemi açmadan duramayacağım. Fethi Naci gibi bir usta.gürsesli, tokduruşlubuyetke, "'Bağımsızlık' sozcüöünü kullananlarla alay edildiği, 'kürehelleijme' adı altındaTürkiye'nin iirctici güçlcrini yok etmeye çalışanlann köşe başfarını tuttıığu günümüzde" (s. 96), neden Cumhuriyct'tcyazmaz? Cumhuriyet okuılan onu, sevgiyle, içtenlikle ve değerbilirlikle kucaklamaya hazırdır, kuşkıım yok bundan. Öte yandan Cumhuriyet'in de bu "beğeni eğitimcisi"ylc daha bir güçleneceği kestirilebilir... Evet, o bir beğeni cğitimcisi aynı zamanda. Romana romandan bakarken o, yalnız roman anlayışımızı değil, beğenimizi de örse yatırıyor! Fstetikoilincirnizin dip bucak, kıyı köşe kökten kazınmaya çalışıldığı ülkemizdc, bu açıdan da önemli bir işlevi yerine getiriyor Fethi Naci. O, "gcrçck edebiyat eserinin taduıa varnıak bir beğeni eğitimi işidir, bunun da yolu tektir: Çok okumak," diyordu bir yazısında.(lO) " Roman" odağında bir araya geliyorsanız cğcr, ister yazarı olun ronıanın, ister okuıu; l'cthi Naci'yi basucunuzda bulunduracaksmız dcmektir nep. Bu, değerbilir olmanın da gereği değil midir? • (1) Fethi Naci; 60 Türk Romanı, Oğlak Yayıncılık, 1998, 480 s. (2) Fethi Naci; Kıskanmak/Eleştiri Günlüğü 5, Oğlak Yayıncılık, 1998, s. 285 (3) Fethi Naci'ye Armağan; Hazırlayan: Semih Gümüş; " Yetmişinci Yaşında Fethi Naci'ylc Konuşma" (Konuşan: Semih Gümüş), Oğlak Yayıncılık, 1997, s. 48 (4) Fethi Naci'ye Armağan, aynı ko nuşma, s. 59 (5) Turgay Fişekçi; "YazınsalTartışmalar", Cumhuriyet, 2.9.1998 (6) Fethi Naci'ye Armağan, ak., s. 16 (7) Agy, ak., s. 58 (8) Agy., ak., s. 60 (9) Agy., ak., s. 58 (10) Fethi Naci; Edebiyat Yazılan, Gcrçek Yayınevi, 1976, s. 30 ALICE VVALKER şilr Devrimci Petunyalar Türkçesi Ahmet Nazım, Levent Soysal 60lardan bugune, ınsan haklan haıekelı ıçınde yer olan, aynmcılığa karfi savafan mucadeleıı bir kadınm dueletı uıiiü n ı ş ı Q ı g hitoplığı Nıı l>ılf>llllll VC H l t ' l l H ' ^ l l l l M \\c\\Y\\ l'chlı\.ııı(jıd >\) I ) I U ı \ ı ı t l r [ M 1U)2!K) K u ı ı l n ı l Trl yV±\± ' J I J H 0 7.İ F . I I H ıl>l'> >L> i'i '<>>ı\1 nl m u t a i ı ı ı k iıı ı CUMHURİYET KİTAP SAYI 455 SAYFA 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear